Cengiz Çakır: Kuyucak Çiftçi Kurultayı (1)

Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi’nin öncülüğünde Aydın ili Kuyucak ilçesinde 26 Ekim 2018 günü “Kuyucak Çiftçi Kurultayı” düzenlenmiştir

Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi’nin öncülüğünde Aydın ili Kuyucak ilçesinde 26 Ekim 2018 günü “Kuyucak Çiftçi Kurultayı” düzenlenmiştir. Toplantı Kuyucak Belediyesi tarafından ücretsiz olarak tahsis edilen 300 kişilik Kuyucak Kültür Merkezi salonunda saat 14.00’te başlamıştır. Toplantıya Kuyucak Ziraat Odası destek vermiştir. Ulusal Kanal Aydın temsilcisi Ziraat Mühendisi Onur Altınkaynak’ın daveti ile açılış ve saygı duruşu yapılmış ve arkasından “İstiklal Marşı” söylenmiştir.

 

Ulusal Kanal İzmir Haber Müdürü Sayın Ufuk Akkaya’nın moderatör olduğu toplantıda Kuyucak Ziraat Odası Başkanı Sayın Ahmet Akıncıoğlu ve bu satırların yazarı konuşmacı olarak yer almıştır.

 

Sayın Ufuk Akkaya, tarımın önemini vurgulayan kısa bir açış konuşmasının ardından konuşmacıları kürsüye davet etmiştir. Söz alacak kişilere sorunlarını ve fikirlerini özgürce ve kısaca dile getirmeleri hususu hatırlatılarak söz hakkı öncelikle yerel katılımcılara verilmiştir. Söz alanlar kısaca aşağıdaki sorunları dile getirmiş ve önerilerde bulunmuştur.

 

Önceki dönemlerde Kuyucak Ziraat Odası başkanlığı yapmış olan Nurettin Kurtarıcı, Aydın ilinin 22 üründe öncü durumda olduğunu söylemiştir. Sanayi bakımından yeterli olmayan ülkemizin, tarım ve tarıma dayalı sanayiye ağırlık vermesi gerektiğini dile getirmiştir. Narenciye, pamuk ve zeytin üretimi hakkında güncel istatistiklere dayalı bilgiler vermiştir. Doların yükselmesinin ihracat hacmini artırdığını vurgulamıştır. 131 milyon ton olan dünya narenciye üretiminde ülkemizin dokuzuncu sırada bulunduğunu, ticaret bakımından ise beşinci sırada bulunduğumuzu vurgulamıştır. 1 milyar dolarlık narenciye ihracatının 600 milyon dolarlık kısmının Rusya’ya yapıldığını dile getirerek, Irak pazarının da açıldığını ve Aydın yöresinin narenciye ürünlerinin daha çok Irak’a satıldığını ifade etmiştir. 1,4 milyon ton olan lif pamuk üretiminin bir hayli azaldığını, zeytin üretiminde bir arz fazlalığı oluştuğunu belirtmiştir.

 

Ali Oğuz, “Tarımın içinden geliyoruz. Çeşitli sıkıntılara rağmen kaliteli ürün elde edebiliyoruz. Dünya nüfusu 7 milyarı aştı, insanlar günde üç öğün yemek yiyorlar. Cep telefonu gibi sanayi ürünleri yenmeyeceğine göre tarım sanayinin önüne geçecek. Tahıllara ve benzeri gıda maddelerine çok ihtiyaç var. Tarımcılar kendi öneminin farkında değiller. Tarımla ilgili yetkilileri aramızda göremiyorum. Onlar yeter ki bizim mallarımızı pazarlasınlar önümüzü açsınlar dedi. Küresel sermaye en büyük engeldir. Tohum, gübre, ilaç, mazot gibi girdiler çok pahalı, rekabet edemiyoruz. Gümrük Birliği nedeniyle dışarıdan mal yağıyor. İç piyasada aracı ve tefeciler var. Bizim mallarımızı ucuza alıp tüketiciye pahalıya satıyorlar. Bizler kooperatifler ve birlikler kurmalıyız. Jeotermal enerji yatırımları inciri tehdit ediyor. Sarayköy ile Germencik arasında inat edercesine yeni kuyular açıyorlar. İncir ve zeytin kükürde maruz kalıyor. Menderes’ten zehir akıyor. Elli yıl önce Menderes’in suyunu durultarak içiyorduk. Tarlaların kimyası bozuluyor. Tohumunu kendi üretmeyen ülkeler tarımda başarılı olamaz” demiştir.

 

Kemal Edir, “Siyaset üstü bir platform yarattıkları için Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi ile Kuyucak Ziraat Odası’na teşekkür ederek sözlerine başlamıştır. Yem, mazot, gübre ve tohum fiyatları artmıştır, bu durumda nasıl üretelim? Tarım ürünleri ithalatı yapılıyor. Çiftçi desteklenirse ithalata gerek kalmaz. Süt inekleri kesime gidiyor. İzmir’de olduğu gibi Büyükşehir Belediyesi çiftçinin mallarını almalı. Topraklarımız jeotermal kaynaklı “Bor” nedeniyle kirleniyor ve sertleşiyor. Zeytin dal kanseri yaygınlaşmaya başladı. Tarım hepimizin. Geniş bir platform oluşturarak sorunları tartışmalı ve sesimizi yukarıya duyurmalıyız” dedi.

 

Ahmet Özgür (Zeytin işleme tesisi olan bir kişi), “Zeytin üretiminde sıkıntılar yaşandığını dolu nedeniyle şekil bozukluğu olduğunu, mantar hastalığı ve zeytin sineğinin zarar yaptığını belirtti. Üreticilerin zeytin hasadına dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Toplanan zeytinlerin çuvallara değil plastik kasalara konulması ve siyah zeytin ile yeşil zeytinlerin ayrı kasalarda olması gerektiği söyledi. Üretmesini biliyoruz, hasada biraz daha dikkat edersek ürünümüzün değeri artacaktır” dedi.

 

İsmet Oğuz (Narenciye üreticisi), çalışıp çabalamak suretiyle her yıl 20 - 30 ton narenciye yetiştirdiğini belirtti. Sulama Birliği’nin dekar başına 51- 52 lira su parası aldığını ifade etti. Ancak verilen suyun pis olduğunu ve sulamaya elverişli olmadığını söyledi. Temiz su verseler biz daha yüksek bedel ödemeye de razı oluruz dedi. Jeotermal tesislerinde çalışan arkadaşlarının reenjeksiyon (yer altından gelen sıcak su buharının soğuyup su haline geldikten sonra güçlü pompalar aracılığı ile başka kuyudan tekrar yer altına basılması işlemi) yapılmadığını söyledi. Yaban domuzlarının bahçelere çok zarar verdiğini dile getirdi. Domates güvesinin çok fazla üreyen bir böcek oluğunu ciddi bir sorun oluşturduğunu ifade etti. Yörede “sarıca arı” olarak adlandırılan yaban arılarının Akdeniz meyve sineğini yediğini belirtti. Biyolojik mücadelede kullanılan tuzakların yüzde 98 -100 arasında başarı sağladığını ve uzağın güvenli olduğunu, kalıntı bırakmadığını ancak daha ucuz olması gerektiğini söyledi. Bu yıl zararlının 7- 8 defa yoğunlaştığını ancak sıcaklık 16 derecenin altına düşünce azaldığını söyledi. Kalabalık arasında patlatılan bir bombanın iyi kötü ayrımı yapmadan etraftaki insanları öldürmesi gibi, kimyasal ilaçlarla yapılan savaş zararlılar yanında zararsızları, hatta faydalı olan böcekleri de öldürüyor diyerek güzel bir benzetme yaptı ve olabildiğince kimyasal kullanımından kaçınmak gerektiğini söyledi. Narenciye ürünlerinde Akdeniz meyve sünağinden kaynaklanan çok vuruk olduğunu bunların imha edilmesi gerektiğini söyledi. Kalıntılı mal üretmeyelim. Ailemize yedirmeyeceğimiz ürünleri tüketiciye yedirmeyelim dedi Narenciye için ton başına destekleme açıklanmalıdır. Başımıza dürüst birilerini geçirip biz de kooperatif oluşturmalıyız önerisinde bulundu. (Devam edecek)