Cengiz Çakır: Etiyopya izlenimleri (2)

Milyonlarca insan sefalet ve açlık çekerken onların besinlerini yetiştireceği yerler kiralanarak batı ülkelerinin motorları için yakıt üretiliyor.

Etiyopya’da halkın temel besin maddesi mısır. Teff denilen, kuşyemini andıran bir tahıldan lavaşa benzeyen bir ekmek yapıyorlar. Görebildiğim sığırlar keçiden biraz büyük olan ufak yapılı, küçük boynuzlu hayvanlardı. İri olanların sık orman içine girerek yiyecek bulması mümkün olmazdı.

 

Bizde balık avlamakta kullanılan “serpme” denilen uçlarına kurşun bağlanmış ağın benzerlerini, kuş avlamak için kullandıklarını öğrendim. Elinde ağ ile ormandaki ağacın tepesine tırmanıp, alt tarafa kuşlar konduğunda, ağı açılacak şekilde serbest bırakarak kuşları yakalamaya çalışıyorlardı.

 

Anasonla yapılan yüksek alkollü bir içkileri var. Mısır tanelerini bu sıvı içinde beklettikten sonra kuşların önüne yem olarak atıyorlarmış. Bu taneleri yiyen kuşlar alkolün etkisiyle uçamaz hale gelince kolayca yakaladıklarını söylediler.

 

Sığ sulardaki balıkları ucu sivriltilmiş bir demirden ibaret zıpkınla yakalamış olduklarını gördük.

 

 

MİLLİ PARK

 

Çok yoğun bir ormanın içinden geçen stabilize yoldan geçerek milli parka gittik. Çoğunu tanıyamadığım pek çok bitki yanında çeşitli hayvanları gördük. 10-12 bireyden oluşan maymun aileleri yol üzerinde bile görülüyordu. Milli parkta güvenlik görevlisi olarak çalışan, kendisine silah taşıma yetkisi verilmiş yabancı dil bilen bir görevliye ücretini sordum. Gururla ayda 30 dolar aldığını söyledi. Yapılacak olan yatırımda çalıştırılacak işçiler için günde 1 dolar ve 1 kilogram mısır verilmesinin yeterli olacağı bilgisini verdiler.

 

Ten rengi kuzguni siyah olan insanlara rastladık. Bize pek konuksever davranmadılar. Etiyopya halkı fotoğraflarının çekilmesinden hoşlanmıyor. Ekipteki meraklılar, bazı yerlerde para ödeyerek, sazdan yapılma evlerin içine girerek fotoğraf çekti.

 

 

BİTKİSEL ÜRÜNLER

 

Etiyopya’nın en önemli ihraç ürünü kahvedir. Başkentte bazı caddeler, mis gibi kavrulmuş kahve kokuyordu. Temel besin maddesi mısır demiştik. Közlenmiş yerli mısırı yemenin hayli zahmetli olduğunu deneyerek öğrendim. Muz da önemli bir yiyecek. Yer fıstığı, bitkisel yağ ve protein kaynağı. Uyuşturucu etkisi nedeniyle yasaklanmış olan, “kat” denilen bir çalının yapraklarını çiğneyenler var.

 

Bu gezi sırasında 50 yıla yakın meslek deneyimi olan bir ziraat yüksek mühendisi idim. Öğrenciyken de bitkilerin sınıflandırılması ile ilgili dersten yüksek not almıştım. Limon, muz, bamya, pamuk, mısır, susam, yer fıstığı, arpa, Sudan otu gibi sınırlı sayıdaki bitkiler dışında pek çok bitkiyi tanıyamadım.

 

Bir kamu işletmesini gezerken, görevli kişi bana ağacın dalından kopararak yeşil renkli portakala benzer bir meyve ikram etti. Ben kabuğunu soymaya çalışınca, olduğu gibi yeneceği söylendi, bir hayli mahcup oldum.

 

Yolda bir soğan tarlası gördük. Tarla halk arasında “erkek soğan” denilen çiçek saplarıyla doluydu. İlgililer süs bitkisi olarak Hollanda’ya ihraç edileceğini söylediler.

 

Örnek olarak aracımızın bagajına aldığımız bir soğanı kokusu dolayısıyla atmak zorunda kaldık.

 

Etiyopya’nın iklimi pamuk yetiştirmeye çok uygun, pamukları uzun lifli ve dokumaya elverişli. Küba tarafından yaptırılarak Etiyopya’ya armağan edilen bir çırçır fabrikası gördük.

 

 

DEĞERLENDİRİLMEYEN KAYNAKLAR

 

Başkent yakınlarında Sovyet Rusya tarafından yapılmış, kapalı olan büyük bir dokuma fabrikasını gezdirdiler. Bizim Nazilli Sümerbank dokuma fabrikasına benziyordu. Yeterli sermaye ve personel olmadığı için çalıştırılmıyordu. Bir başka yerde yapılmış olan duru su ile dolu bir barajın, “dolu savak” denilen üst kısmından taşan sular, komşu ülke Sudan’a doğru akıyordu. Barajın suyunu değerlendirecek kanallar açılamamış. Çalışmaya hazır milyonlarca insan var. Ama onların eline verecek kazma kürek bile yok sanırım. Ücretlerini ödeyip o insanları doyurmak için de para lazım.

 

Her şeye muhtaç bir ülke Etiyopya. Herşeye de layık insanlar bence. Taşıtla yanından geçerken bebeği ile araca binmek için avucunun içi yukarı gelecek şekilde eliyle işaret eden, mor giysili genç hanımın duruşundaki zarafet dikkatimi çekmişti.

 

 

SONUÇ

 

Maalesef Afrika başta olmak üzere pek çok ülke soyuluyor. Milyonlarca insan sefalet ve açlık çekerken onların besinlerini yetiştireceği yerler kiralanarak batı ülkelerinin motorları için yakıt üretiliyor. Kaynaklar eğitim, sağlık ve refah için kullanılmayıp silahlanmaya ayrılıyor. Çekirge gibi doğal afetler de cabası.