Cengiz Çakır: "Cumhuriyet Bayramı ve Atatürk Haftasında, Tarım Üzerine"

Genel Başkan Yardımcımız ve Çiftçi Bürosu Başkanımız Prof. Dr. Cengiz Çakır, tarimturk.com.tr'ye yazdı

Türkiye, 1911’deki Trablusgarp’ta başlayan ve 1922’de Mudanya Mütarekesi’ne kadar 11 yıl aralıksız süren savaşlarda, çalışabilecek yaştaki erkek nüfusun büyük kısmını kaybetmiştir. Gerek savaş koşulları,  gerekse hayvan hastalıkları nedeniyle çeki gücü de çok azalmıştır. Ülkenin zaten yetersiz olan alt yapısı yıkıma uğramıştır. Atatürk’ün bizzat önderlik ettiği, akıllıca tarım politikaları uygulanarak, Türkiye tarımsal üretim açısından kendine yeten ve tarım ürünleri ihraç ederek ekonomiyi finanse eden bir ülke haline gelmiştir.

 

Bu gelişmenin önemli aşamalarına değinelim.

 

En elverişsiz koşullarda yaratılmış emsalsiz bir örnek olarak Atatürk Orman Çiftliği’nin kuruluşu ve ulaştığı başarılı sonuçlar başlı başına bir destandır. Schmidt adındaki Alman tarım uzmanı çiftliğin kuruluş yeri hakkında verdiği raporda “burada ya para tükenir, ya da sabır” diyerek olumsuz görüş belirtmiştir. Uzmanların en olmayacak yer dedikleri çiftlik alanında, birkaç yıl içinde bir yeryüzü cenneti ortaya çıkmıştır.

 

“Üç beyazlar” adı altında toplanan un, şeker ve bezin yeterli ve ucuz şekilde üretilmesiyle halkın temel ihtiyaçları ülke içinden sağlanmıştır.

 

Atatürk 21 Nisan 1925’te ilk tüketim kooperatifinin kurulmasına öncülük etmiştir.

 

“Mustafa Kemal Atatürk (Cumhurbaşkanı), İsmet İnönü (Başbakan), Abdülhalik  Renda (TBMM Başkanı), Celal Bayar (Başbakan) ve Fevzi Çakmak (Genelkurmay Başkanı) tarafından 21 Nisan 1925 tarihinde kurulan “Ankara Memurları İstihlak Kooperatifi” memleketimizde düzenli bir çalışma gösteren ilk ciddi kooperatiftir. 

 

Atatürk’ün direktifiyle çıkan 25 Mart 1925 gün ve 586 sayılı Tebliğle, kooperatife 4.000 memur ve hizmetlinin bir aylık maaşlarının yarısının, bu kişilerin hesabına kooperatife avans olarak ödenmesiyle oluşturulan 168.246 TL sermaye sağlanmıştır. Devletin yardımcı olmasıyla sağlanan avans altı ay sonra faizi ile beraber geri ödenmiştir. Bu çalışma kooperatifi başarıya götüren nedenlerin ilki olmuştur.

 

Atatürk’ün ölümüne kadar büyük bir özveri ile örnek çalışmalar yapan kooperatif ilk bilançosunu 1926 yılında 115.000 TL karla kapatmıştır. Bu rakam 1933 yılında kurulan Halk Bankası’nın kuruluş sermayesi olan 25.000 TL’nin 4,5 katıdır. Sonraki yıllarda çeşitli nedenlerle bu tarihi oluşum sona ermiştir.” 

 

Kaynak :  http://koop.gtb.gov.tr/haberler/cumhuriyetin-ilk-tuketim-kooperatifi

 

“1933 yılında, Devlet Sanayi Ofisi ile Türkiye Sanayi Kredi Bankası kaldırılarak bunların yerine Sümerbank kurulmuştur. Sümerbank'ın faaliyetlerinin ana amacı, özel sektör sanayiinin kredi ihtiyaçlarını karşılamak olmakla beraber, esas görevini sanayi planının uygulanması teşkil etmiştir. Sümerbank, aynı zamanda daha sonra kurulan diğer devlet kuruluşlarına da örnek olmuştur.”

 

Kaynak: http://www.ataturk.net/cumh/sanayi.html

 
“1. Beş Yıllık Sanayi Planı'nda tekstil sanayii, kendir-keten sanayii, demir-çelik sanayii, sömikok fabrikası, porselen-çini sanayii, sudkostik, klor, suni ipek, selüloz ve kâğıt tesisleri, şeker sanayii, süngercilik ve gül sanayileri yer almıştır. Planın uygulanmasına 1934 yılında başlanmış, planda öngörülen tesisler beş yıl içinde tamamlanarak işletmeye açılmıştır. Yine bu devrede planda yer almayan askeri fabrikaların modernizasyon ve genişletilmesine de devam edilmiştir. 1933-1938 yılları, Türk sanayiinin ilk ve planlı kuruluş safhasıdır. Planlı kalkınma, teknik alanda iş gücü yaratmış ve toplum yaşantısına büyük ölçüde etki yapmıştır. Özellikle toprağın verimini artıracak olan tekniğin tarıma uygulanmasının, bütün bir endüstri hayatının gelişmesi ile mümkün olabileceğini de ortaya koymuştur.”

 
Kaynak: http://www.ataturk.net/cumh/sanayi.html

 

 

1936 yılında Atatürk, üreticilerin kooperatiflerde örgütlenmesi için bizzat dilekçe ile başvuru yapmış ve 36 kurucu ortak ile Tekir Çiftliği Tarım Kredi Kooperatifi’nin kurulmasını sağlamış ve 1 sıra numaralı ortağı olmuştur. Ayrıntılar için www.isteataturk.com adlı siteye bakınız.

 

“2834 ve 2836 sayılı tarım satış ve tarım kredi kooperatifleri yasalarının yürürlüğe girmesi ve ülkede hızla kooperatiflerin kurulmaya başlanması üzerine, 1 Kasım 1936 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisini açarken Atatürk şöyle konuşmuştur:

 

Kooperatif teşkilatı her yerde sevilmiştir. Kredi ve satış için olduğu kadar, istihsal vasıtalarını öğretip kullandırmak için de kooperatiflerden istifadeyi mümkün görüyoruz."


"Ziraat sanayi bilhassa üzerinde meşgul olacağımız mevzu olacaktır. Bu arada sütçülüğe, süt sanayine hususi önem vermekteyiz. Sırasıyla şehir ve kasabalarımızın temiz ve ucuz süt mamulatı ihtiyacını temin edecek fabrikalar tesisine ve bununla ahenkli bir surette köylerdeki sütleri kıymetlendirecek ve satışı kolaylaştıracak kooperatifler teşkiline çalışılacaktır."  Kaynak: www.tarimkredi.org.tr

 

Uygulanan 1.Sanayi planı sayesinde bugünlere kadar satmakla bitiremedikleri, sanayinin temeli ve ekonominin belkemiği olan 16 büyük sanayi işletmesi kurulmuştur. Bunlar şeker fabrikaları, iplik ve dokuma fabrikaları gibi tarım ürünlerini işleyen teşebbüsleri de kapsamaktadır.

 

Atatürk bizzat kurduğu çiftliklerini 11 Haziran 1937 tarihinde devlete bağışlamıştır.

 

 

Atatürk’ün Çiftliklerinin Devlete Bağışı İçin Yazdığı Dilekçe 
 

 

T.C. RİYASETİ

BAŞVEKÂLETE

 

Malum olduğu üzere, ziraat ve zirai ihtisas sahasında fenni ve ameli tecrübeler yapmak maksadı ile muhtelif zamanlarda memleketin muhtelif mıntıkalarında müteaddit çiftlikler tesis etmiştim.

 

On üç sene devam eden çetin çalışmaları esnasında faaliyetlerin; bulundukları iklimin yetiştirdiği her çeşit mahsulattan başka, her nevi ziraat sanatlarına da teşmil eden bu müesseseler; ilk senelerden başlayan bütün kazançlarını inkişaflarına sarf ederek büyük küçük müteaddit fabrika ve imalathaneler tesis etmişler, bütün ziraat makine ve aletlerini yerinde ve faydalı şekilde kullanarak bunların hepsini tamir ve mühim bir kısmını yeniden imal edecek tesisat vücuda getirmişler, yerli ve yabancı birçok hayvan ırkları üzerinde çift ve mahsul bakımından yaptıkları tetkikler neticesinde, bunların muhite en elverişli ve verimli olanlarını tespit etmişler, kooperatif teşkili suretiyle veya aynı mahiyette başka suretlerle civar köylerle beraber faydalı şekilde çalışmışlar, bir taraftan da iç ve dış piyasalarla daimi ve sıkı temaslarda bulunmak suretiyle faaliyetlerini ve istihsallerini bunların isteklerine uydurmuşlar, ve bugün her bakımdan verimli, olgun ve çok kıymetli birer varlık haline getirmişlerdir. Çiftliklerin, yerine göre araziyi ıslah ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhi yerler, hilesiz ve nefis gıda maddeleri temin eylemek, ihtikarla fiili ve muvaffakiyetli mücadelede bulunmak gibi hizmetleri de zikre şayandır.

 

Bünyelerinin metanetini ve muvaffakiyetlerinin temelini teşkil eden geniş çalışma ve ticari esaslar dahilinde idare edildikleri ve memleketin diğer mıntıkalarında da mümasilleri tesis edildiği takdirde, tecrübelerini müspet iş sahasından alan bu müesseselerin ziraat usullerini düzeltme, istihsalatı artırma ve köyleri kalkındırma yolunda devletçe alınan ve alınacak olunan tedbirlerin hüsnü intihap ve inkişafına çok müsait birer amil ve mesnet olacaklarına kani bulunuyorum ve bu kanaatle, tasarruflum altındaki bu çiftlikleri bütün tesisat, hayvanat ve demirbaşlarıyla beraber hazineye hediye ediyorum. Çiftliklerin arazisi ile tesisat ve demirbaşını mücmel olarak gösteren bir liste ilişiktir.

 

Muktezi kanuni muamelenin yapılmasını dilerim.

 

II-VI-1937.

 

Kemal ATATÜRK

 

 

Şükran ile
Heyeti vekileye arz edilmiştir.
Maliyeye

 

İsmet İNÖNÜ
23.6.37

 

Kaynak: http://ziraat.akdeniz.edu.tr/ataturk-ve-tarim/

 

Atatürk’ün 1937 yılı TBMM’ni açış konuşmasında dile getirdiği tarım politikasına ilişkin esaslar önemlidir.  Atatürk’ün bizzat yaptığı TBMM’nin açılış konuşmalarının sonuncusu olan bu konuşma Atatürk’ün vasiyeti ve direktifi gibi yorumlanabilir.  Bazı önemli hususlar aşağıda özetlenmiştir.

 

 

“Sayın milletvekilleri,

 

Milli ekonominin temeli tarımdır. İşte bu nedenle tarımda kalkınmaya önem vermekteyiz. Köylere kadar yayılacak programlı ve pratik çalışmalar bu amaca erişmeyi kolaylaştıracaktır.

 

Fakat bu önemli isteği uygun bir biçimde amacına ulaştırabilmek için ilk önce ciddi çalışmalara dayalı bir tarım politikası belirlemek ve onun için de, her köylünün ve bütün vatandaşların kolayca kavrayabileceği ve severek uygulayabileceği bir tarım rejimi kurmak gereklidir. Bu politika ve rejimde, önemle yer alabilecek noktaların başlıcaları şunlar olabilir.

 

Bir kez, ülkede topraksız çiftçi bırakılmamalıdır.(Bravo sesleri, alkışlar) Bundan daha önemli olan ise, bir çiftçi ailesini geçindirebilen toprağın, hiçbir nedenle ve hiçbir şekilde bölünemez bir nitelik almasıdır.(Alkışlar)

 

...

 

Ülkeyi iklim, su ve toprak verimi bakımından tarım bölgelerine ayırmak gerekir. Bu bölgelerin her birinde, köylülerin gözleriyle görebilecekleri, çalışmaları için örnek tutacakları verimli, modern, pratik tarım merkezleri kurulması gereklidir.

 

Bu gün devlet yönetiminde bulunan çiftliklerdeki ve bunların yönetimi içindeki diğer tarımsal sanayi kuruluşlarındaki bazı kişiler, tarımsal çalışmaların bütün alanlarında her türlü teknik ve modern deneylerini tamamlamış olarak bulunduğu bölgelerde en faydalı tarım usul ve sanatlarını yaymaya hazır bulunmaktadırlar. Bu, bakanlık için büyük kolaylıklar sağlayacaktır. Ancak, gerek var olan gerek bütün ulusal tarım bölgeleri için yeniden kurulacak olan tarım merkezlerinin kesintiye uğramadan tam verimli çalışmalarını; şimdiye kadar olduğu gibi, devlet bütçesine ağırlık vermeksizin, kendi gelirleriyle kendi varlıklarını yönetmek ve gelişmelerini sağlayabilmek için bütün bu kurumlar birleştirilerek geniş bir işletme kurmalarını öneririm.

 

Bir de, başta buğday olmak üzere, bütün gıda ihtiyaçlarımızla endüstrimizin dayandığı çeşitli ham maddeleri sağlamak ve dış ticaretimizin temelini oluşturan çeşitli ürünlerimizin ayrı ayrı her birinin üretimini artırmak, kalitesini yükseltmek, üretim masraflarını azaltmak, hastalık ve zararlı böcekler ile uğraşmak için gereken teknik ve kanuni bütün önlemler zaman geçirilmeden alınmalıdır.

 

Orman varlığımızın korunması gereğine ayrıca değinmek isterim. Ancak, bunda önemli olan, koruma kuralları ile ülkemizin çeşitli ağaç ihtiyaçlarını sürekli olarak karşılaması gereken ormanlarımızı dengeli ve teknik bir biçimde işleterek yararlanma konusunu akıllıca uzlaştırmak zorunluluğu vardır. Buna, Büyük Kamutayın gereken önemi vereceğine şüphe yoktur.”

 

Atatürk döneminde tarıma verilen önemi vurgulayan, güftesi Behçet Kemal Çağlar, bestesi Ahmet Adnan Saygun’a ait olan  “Ziraat Marşı”nın metni aşağıda verilmiştir.

 

 

ZİRAAT MARŞI

 

Sürer eker biçeriz güvenip ötesine
Milletin her kazancı milletin kesesine
Toplandık baş çiftçinin Atatürk’ ün sesine
Toprakla savaş için ziraat cephesine

 

Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz
Biz yurdun öz sahibi, efendisi köylüyüz

 

İnsanı insan eden ilkin bu say, bu toprak
En yeni aletlerle, en içten çalışarak
Türk için yine yakın dünyaya örnek olmak
Kafa dinç, el nasırlı, gönül rahat, alın ak

 

Biz ulusal varlığın temeliyiz köküyüz
Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz

 

Kuracağız öz yurtta dirliği, düzenliği
Yıkıyor engelleri, ulus egemenliği
Görsün köyler bolluğu, rahatlığı, şenliği
Bizimdir o yenilmek bilmeyen Türk benliği

 

Güfte: Behçet Kemal ÇAĞLAR


Beste: Ahmet Adnan SAYGUN

 

Not: İkinci dörtlükte geçen say sözcüğü emek anlamına gelmektedir.

 

Marşı aşağıdaki linkten dinlemek mümkündür: 

https://www.facebook.com/gurer.aykal/videos/1359901927420581/

 

 

Sonuç:

 

Bugünkü teknik ve ekonomik imkânlar ve insan kaynaklarıyla, Türkiye’nin,  kuru fasulyeden, susamdan, yağdan, samana kadar pek çok şeyi ithal etmek zorunda kalması utanç verici bir durumdur.

 

Tarım politikamız ulusal ihtiyaçlarımıza uygun olarak, tam bağımsızlık esas alınarak düzenlenmelidir.

 

Doğal, ekonomik ve toplumsal koşulların farklı olması yüzünden Türkiye’de tarımsal politikaların bölgesel farklılıkları göz önünde tutacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.  

 

Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun!