Cengiz Çakır: Bitki sağlığında kimyasal mücadele

Bu yazı, 2018 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’nca yayınlanmış, “Teoriden Pratiğe Kimyasal Mücadele” adlı kitaptan yararlanılarak kaleme alınmıştır.

Bu yazı, 2018 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’nca yayınlanmış, editörlüğü Dr. Nevzat Birişik tarafından yapılmış olan “Teoriden Pratiğe Kimyasal Mücadele” adlı kitaptan yararlanılarak kaleme alınmıştır.

 

Öncelikle bu değerli eseri hazırlayan uzman meslektaşlarımızı kutlarım. Bitki Koruma alanında akla gelebilecek bütün sorulara bilimsel verilere dayalı olarak yanıt verecek bir çalışma yapmışlar. “Kimyasal Mücadele” denilince ilk akla gelen bitkilerde zarar yapan hangi canlılara karşı, hangi bitki koruma ürünün ne miktarda, nasıl ve ne zaman kullanılacağı konusundaki bilgiler gelmektedir. Bu çalışmada böylesi bilgiler yer almıyor.

 

Bir piramit şeklinde tasarlanan bitki korumanın temelini “Kültürel Mücadele” oluşturuyor Dayanıklı çeşit seçimi, uygun ekim ve dikim aralıkları, ekim nöbetlemesi, iyi bakım ve besleme, hijyen kurallarına uyma, fiziksel mücadele gibi önlemlerin alınması bu kapsamdadır. İkinci katmanda “Biyoteknik Mücadele” denilen çekici veya caydırıcı maddelerin de kullanıldığı besin, renk, ışık ve su tuzakları kullanarak izleme, toplu yok etme, eşeysel davranışları ve gelişme sürecini etkileyerek zararlı yoğunluğunu azaltma hedefi güdülmektedir. Piramidi oluşturan üçüncü katmanda zararlının yumurtalarına, larvalarına, nimf ve erginlerine musallat olan doğal zararlıları koruyup çoğaltarak mücadele edilmektedir. Kimyasal mücadele zararlı- öldürücüleri (pestisit) kullanarak bitkilerde zarar yapan canlıları öldürme çabasıdır. Halk arasında tarım ilacı yerine “zehir” sözcüğü kullanılmaktadır. İnsan, hayvan, bitki ve çevre sağlığı açısından yaratabileceği tehlikeler göz önünde tutularak kimyasal mücadeleye diğer bitki koruma çabalarının yetersiz kaldığı durumlarda ve son çare olarak başvurulması gerekmektedir.

 

Eserin aşağıda verilen içeriğine göz atıldığında kısaca tarım ilacı dediğimiz kimyasallarla ilgili bütün sürecin büyük bir duyarlılıkla incelendiği ve bu denetimi yapacak kurumsal yapının oluşturulduğu görülecektir.

 

  • Kimyasal Mücadele ve Gelecekteki Beklentiler

 

  • Dünyada ve Türkiye’de Kimyasal Mücadele

 

  • Bitki Koruma Ürünlerinin İçeriği, Yapısı ve Formülasyon Tipleri

 

  • Etki Düzeneklerine Göre Zararlı - Öldürücülerin Sınıflandırılması

 

  • Bitki Koruma Ürünlerine İzin Verilmesi, Yapımı, Denetimi, Depolanması, Taşınması, Satışı ve Ortadan Kaldırılması

 

  • Zararlı - Öldürücülerin Uygulama Tekniği ve Ayarlama

 

  • Bitki Koruma Makinelerinin Kullanımı ve Yeni Teknolojiler

 

  • Zararlı - Öldürücülerin İnsan Sağlığına ve Çevreye Olan Etkileri

 

  • Zararlı Canlıların Zararlı - Öldürücülere Karşı Direnç Geliştirmesi ve Direnç Yönetimi

 

  • Zararlı - Öldürücülerin Kalıntıları

 

  • Bütünleşik Zararlı Yönetiminde Kimyasal Mücadele Uygulaması


Bitki Koruma Ürünleri ve Makinelerinin Mevcut Durumu, Denetimi ve İşleyiş Şekli konuları yer almaktadır.

 

Eserde, 2017 yılı itibariyle aktif olarak 153 Bitki Koruma Ürünü üzerine iş gören firma, 67 üretim tesisi ve bu ürünleri satan 7184 bayi olduğu belirtilmiştir. Bunların hepsi denetlenmektedir. Gerektiğinde kuralara uymayanlara yaptırım uygulanmaktadır. Ruhsat verilmiş olan aktif madde sayısı 378, ruhsatlı bitki koruma ürünü sayısı 4864 olup, bunlardan ancak 1500 - 1600 kadarı piyasada bulunmaktadır. Zirai Mücadele Alet ve Makinesi Ruhsatına sahip firma sayısı 343 olup, 906 alet ve makine cinsi vardır. Bunları satan 4779 bayi bulunmaktadır (Bkz.s.294 – 5)

 

www.bku.tarim.gov.tr sitesinden alınan son bilgilere göre:

 

2020 yılında 18 tür meyve ve 15 tür sebze olmak üzere toplam 33 taze meyve ve sebzeyi üreten çiftçilerin tarımsal ilaç uygulamalarının yoğunluğuna göre yaş meyve ve sebzede ilaç kalıntısı olma olasılığı nedeniyle “Üretici Kayıt Defteri” tutma zorunluluğu vardır. Bu ürünler için kükürt içeren bitki koruma ürünleri hariç, bütün bitki koruma ürünleri reçeteye tabidir.
 
2020 yılı itibariyle bitki koruma ürünü yapımında kullanılan 204 aktif madde yasaklanmış bulunmaktadır.

 

Tarım Bakanlığına ait 41, özel kesimde akredite olan 90, kamu kurum ve kuruluşlarına ait 9 adet olmak üzere toplam 140 gıda kontrol laboratuvarı mevcut olup gıda ve ürünlerde kalıntı analizi yapmaktadır.

 

Eserde bakanlık bünyesinde 6300 civarında gıda denetçisi, 3000 civarında bitki sağlığı çalışanının kalıntı riski ile mücadele ettiği, yılda 50 bin civarında örneğin analiz edildiği bildirilmektedir (Bkz.s.263)

 

 

SONUÇ


Korkarım tarımsal ürünlerdeki ilaç kalıntıları ile ilgili bilgi kirliliği, ilaçların yarattığı kirlilikten fazladır. Bilgisi olmayanlar sorumsuzca konuşuyor, korkuya ve ürküye yol açıyor. Tarımda kullanılan kimyasallar konusunda çağdaş ölçütlere uyan bir sistem kurulmuş olup, ciddiyetle yürütülmeye çalışılmaktadır. Trafik kurallarını ve emniyet kemerini, salgında maskeyi ciddiye almayan zihniyetin burada da karşımıza çıkmadığını söyleyemeyiz. Bir aydır sürdürdüğümüz bitki koruma ile ilgili yazılarla, sağlıklı bilgilere ulaşılacak kaynaklara dikkat çekmeye çalıştık. En son başvurulması gereken kimyasal mücadeleye, ani tesirine aldanarak ilk önce başvuranlar, önce kendi sağlıklarını tehlikeye atıyorlar. İnsanlar, diğer canlılar ve çevrede yarattıkları yıkımların daha geç farkına varılıyor. Çözüm için kurallar uygulanmalı ve kurallara uyulmalıdır.