Cengiz Çakır: Aile işletmelerinde istihdam

Küçük aile işletmeleri krizlere dayanıklıdır. Büyük Ekonomik Bunalım’ın yaşandığı 1930’lu yıllarla ilgili aşağıdaki alıntı bunun bir kanıtıdır

KÖYLÜ GIDA AĞI’NIN BAŞARILARI


7,5 milyar olan toplam dünya nüfusunun 3,5 milyarı kırsal alanda yaşamaktadır. 1 milyar şehirli gıda üreticisi vardır. 800 milyon küçük ölçekli balıkçı bulunmaktadır. İnsanların yüzde 70’ni oluşturan 4,5 – 5,5 milyar insan köylü gıda ağından beslenmektedir.

 

Köylü gıda ağı toprakların yüzde 25’inden azını, fosil yakıt enerjisinin yaklaşık yüzde 10’unu ve suyun da yüzde 20’den azını kullanıyor. 7000 kültür bitkisinden 2,1 milyon çeşidi insanlığa kazandırmış, kültür bitkilerinin akrabası olan 50 - 60 bin yabani çeşidi korumuşlardır. Köylüler yüzde 80-90 oranında kendi tohumlarını kullanmaktadır.

 

34 hayvan türünü evcilleştirip, 8774 ırkın ıslahını sağlamışlardır. 800 milyon köylü 15 bin tür tatlı su ürünü ve 20 bin tür deniz ürünü hasat etmektedir. 3 milyardan fazla insan protein ihtiyacını balık yiyerek karşılıyor (ETC Group, s.12-26).

 

Bu başarıyı sağlayanların tümü küçük aile işletmeleridir. İşletmede kullanılan toplam işgücünün yarıdan fazlasını aile işgücünün oluşturduğu işletmelere aile işletmesi denir.

 

 

KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİ


Küçük aile işletmeleri krizlere dayanıklıdır. Büyük Ekonomik Bunalım’ın yaşandığı 1930’lu yıllarla ilgili aşağıdaki alıntı bunun bir kanıtıdır.

 

“Buhranı aşmak için, fiyatlar ne kadar düşerse düşsün, üretmekten başka yol yoktur. Fiyat düşünce üretimin kısılması, buhranın köylerden kentlere bulaşarak derinleşmesine yol açardı. Üretimi kayıtsız şartsız sürdürecek olan küçük üreticidir. Çünkü onun mücadelesi büyük üretici gibi kâr değil, hayat mücadelesidir. Şiddetli mücadeledir. Kazanmak için değil, hayatta kalmak için, kaybını kapatabilmek için yapılan üretimdir” (Kuruç, s.464).

 

İçinde bulunduğumuz krizi de üretim yaparak aşacağız. Bunun için küçük aile işletmelerini destekleyecek politikalar uygulanması gerekmektedir. Bu amaçla kendi işletmesinde çalışarak başarılı işler yapanlara destek verilebilir.

 

 

TOPRAKTAKİ ORGANİK MADDEYİ ARTIRMA


Topraklarımızda organik madde noksandır. Bu durum toprağın su ve besin maddesi tutma yeteneğini azaltmakta, verimi düşürmektedir. Daha fazla sulama gerekmekte, gübrelerle verilen besin maddeleri bitkiler tarafından alınamadan kök bölgesinden uzaklaşmaktadır. Bu durum hem kaynak israfına hem de çevre kirliliğine neden olmaktadır.

 

Ahır gübresi verme, yeşil gübreleme, kompost yapma, solucan gübresi kullanma, ognanominereal gübre (leonardid) verme, malçlama gibi tekniklerle toprağın organik madde içeriği artırılabilir.

 

Destekleme süreci aşağıdaki gibi olabilir:

 

Topraktaki organik maddenin önemini kavrayan kimselerin saptanması ve bilgilendirilmesi.

 

Yetkililer tarafından analiz yapılarak toprağın organik madde içeriği saptanır. Belirli süre uygulama ile beklenen artış sağlanmış ise ilgili şahıs destek ödemesine hak kazanır.

 

Birkaç yıllık uygulama ile toprak özellikleri iyileşir ve daha fazla verim alınmaya başlar.

 

Olası diğer uygulamalar:

 

Yağmur suyunu toprakta biriktirme

Seki (teras) yapma

Toprak aşınmasını (erozyon) önleme

Ekim nöbetlemesi (münavebe) yapma

Toprak işlemesiz ekim yapma

Eğime dik sürüm

Şeritvari ekim

 

Ağaçlandırma gibi somut ve yararlı işler desteklenebilir.

 

Böylelikle kendi arazisinde çalışan küçük çiftçilere üretken ve özenli çalışması karşılığında ücret ödenmiş olur.

 

 

HAYVANCILIK


Yurdumuzun birçok bölgesinde sığırlar için yapılmış olan ahırlar hayvanların rahatlığı ve sağlığı yönünden elverişli değildir.

 

Kış döneminde hayvanların üşüyeceği varsayılarak ahırların kapısı bacası kapatılmaktadır. Sığırlar soğuktan değil sıcaktan olumsuz etkilenirler. - 10 santigrat derecede bile gayet mutludurlar. İyi beslenen sığır üşümez. Sadece hayvanlar terli olduğu zaman hava akımına maruz kalmamalıdır.

 

Bir büyükbaş hayvanın 50 insan kadar havaya ihtiyacı vardır. Hayvanların nefesiyle sindirim sisteminden salınan, gübre ve idrardan çıkan gazlar kapalı ortamı çok çabuk kirletir. Eski zihniyete göre yapılmış ahırlara geniş pencereler açılmalı, gerektiğinde duvarları kaldırılıp çatıları havalandırmaya uygun hale getirilmelidir.

 

Süt endüstrisindeki kartelleşme nedeniyle çiğ süt fiyatlarının düşük tutulması nitelikli süt ineklerinin kesilmesine yol açmaktadır. Zarar eden büyük işletmeler toplu olarak sağmal hayvanları elden çıkarmaktadır. Yüksek bedeller ödenerek ithal edilmiş bu değerli damızlıklar yok olmaktadır.

 

Bu kıyımın önüne geçmek için, mal sahibine kesimden eline geçecek bedel devlet tarafından ödenerek inekler kamulaştırılabilir. Bu hayvanlara bakabilecek durumda olan küçük üreticilere üçer beşer verilerek hayvanlar ve üretim seviyesi korunabilir. Küçük işletmeler, aile işgücünü ve kenarda köşede bulunan kaba yemleri değerlendirerek üretimi daha ucuza yapabilir.

 

Zamanla çiftçi kendi yetiştirdiği buzağılarla anaç sürüsünü oluşturur.

 

Yaşlanan inekler kamu adına kesilir ve bedeli projenin devam ettirilmesi için kullanılır.

 

Projeden yararlanan işletmeleri bir kooperatif çatısı altında örgütleyip, kooperatif adına süt ve yem fabrikaları kurularak sistem desteklenir.

 

Süt toplama ve ürünlerin pazarlanmasında soğuk zincir oluşturulur.

 

Geliştirilecek küçük sistemlerle ahır gübresinden biyogaz elde edilip yakıt olarak kullanılır. Geri kalan hastalık ve yabancı ot tohumlarından arınmış bulamacın (slurry) tarla ve bahçelere verilmesiyle bitkisel ürünlerde de verim artışı sağlanır.

 

 

KARMA İŞLETME


Kökleri aracılığıyla havanın serbest azotunu bağladıkları için baklagil yem bitkileri ekim nöbetlemesinin temelidir. Yonca, korunga, fiğ gibi bitkiler hayvanlara taze ve kuru olarak, veya silaj yapılarak yedirildiğinde süt verimini artırır. Başka ürünlerin artıkları da yem olarak kullanılarak değerli ürünlere dönüşür. Bünyesinde hayvancılık şubesi bulunan işletmelerde işgücü ve çekigücü istekleri mevsimlere göre dengeli dağılır. Aile işgücü iyi değerlendirilir. İşletmenin nakit akışı düzenli olur. Toprak sömürülmez, kimyasal gübre kullanımı azalır. Ürün çeşitliliği olduğu için doğal ve ekonomik riskler azalır. 


ETC Group, Bizi Kim Doyuracak? Köylü Gıda Ağı ve Endüstriyel Gıda Zinciri, 3.Basım, 2017.

Kuruç, Bilsay; Mustafa Kemal Döneminde Ekonomi, Büyük Devletler ve Türkiye, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2. Baskı, Ekim 2012, İstanbul.