Beyhan Yıldırım: FETÖ Almanya’da Salonfähig oluyor

Almanca bazı sözcükler - örneğin Zeitgeist, Hinterland, Leitmotiv, Realpolitik, Lumpen, Kindergarten, Wunderkind, Weltschmerz, Dummkopf, kaputt, Gestalt, Gesundheit, Putsch (Darbe) gibi - Avrupa dillerinde, özellikle İngilizce’de yaygın olarak kullanılır. Salonfähig de bu sözcükler arasında yer alır. Genel kabul görme ihtimali zayıf olmasına rağmen, bir takım gayretlerle kabul edilmesi, “bir şekilde meşrulaştırma” anlamındadır.

 


BND ŞAŞIRMIŞ: FETULLAHÇILAR LAİK


Fetullahçılar, Almanya’da her zaman salonfähig idi. Aynısı FETÖ için geçerli olur mu? Zaman gösterecek. TV programlarında, haber-yayınlarda Fetullahçılar mağdur ve haklı gösteriliyor. (Elbette Almanya’ya sığınan FETÖ’cüler, Berlin’e epey gizli bilgi vermiştir.) Alman Dış İstihbaratı BND’nin Şefi Bruno Kahl, Fetullahçıları “laik” diye niteleyerek tarihe geçti (BND raporu, 18.3.2017). Almanya, Fetullah kartını Erdoğan yönetimine karşı muhtemelen koz olarak kullanmak istiyor. Deniz Feneri Davası, Yeşil Sermaye skandalı ve İsviçre bankalarında Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen hesaplar da unutulmamalıdır. İçerde ise Berlin, Yeni Şafak’ın öne çıkardığı gibi, Diyanet İşleri Baş- kanlığı’na bağlı olan Almanya’daki cami ve imamları Fetullahçılarla ikame etmek isteyebilir. (31.3.2017). Fetullahçıların Alman İslamı’na / Euro İslama daha yatkın olduğu varsayımından hareket ediliyor.

 


FETULLAHÇILAR: MUHATABINIZ BİZİZ


15 Temmuz Darbe Girişimi’nde Amerikancı FETÖ’nün açık dahli, yapılan itiraflar ortada. Buna rağ- men, Alman Dış İstihbarat Servisi BND’nin Şefi Bruno Kahl, Fetullahçı yapılanmanın darbenin sorumlusu olduğuna ilişkin ikna olmadıklarını kamuoyuna açıkladı. Açıklama Almanya’da da geniş yankı uyandırdı. BND’nin bu çıkışı, Almanya’da diplomatlar arasında en çok okunan günlük gazete olan Der Tagesspiegel’in de vurguladığı gibi, “Merkel Hükümeti’nin onayı ve desteği ile yapıldı (Der Tagesspiegel, 31.3.2017).


Fetullahçıların Almanya’da da parlatılması, 11 Eylül sonrasına dayanıyor. Ancak Almanya 2012- 2014’te örgüte sınırlarını, Demoklesin Kılıcı’nı gösterdi. O tarihlerde Alman makamları, örgüte taleplerini ve beklentilerini sundular. 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası ise, Almanya’ya akın eden Fetullahçı savcılar, hakimler, askeri personel ve diğer elemanlar, Almanya’yı ciddi bir alan olarak de- ğerlendirmek istiyorlar. Almanya’da kurulu Fetullahçı yapılanma, birçok faaliyeti kolaylaştırıyor. Bö- lücü terör örgütü PKK için de Avrupa’nın güvenli bir liman işlevi gördüğünü unutmamak gerekir (Alman istihbarat raporları). FETÖ mensupları ve yandaşları ise, Almanlara şu mesajı veriyorlar: Erdoğan yanlıları da, Atatürkçüler de Batı karşıtı, bizden başka muhatabınız yok. Sizi daha iyi anlayacak (çıkarlarınıza hizmet edecek) başka bir oluşum (alet) bulamazsınız.

 


ALMANYA, HEDEFE OTURTMUŞTU


2012-2014 sürecini hatırlatalım. Anamuhalefetteki Sol Parti (Die Linke) 2011 yılındaki Meclis soru önergesinde Merkel Hükü- meti’ne, Gülen cemaatinin Almanya’daki faaliyetlerinin hangi ölçüde yıkıcı olduğunu, Cemaatin CIA’nın Almanya’daki uzantısı olup olmadığını sordu (Bundestag, 17/7241). Öergede, Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın Cemaatle ilgili bilgi toplayıp toplamadığı da soruldu. Ağustos 2012’de Spiegel’de yayımlanan Maximilian Popp imzalı haber-analizde “mafya oluşumuna” benzetilen tarikat, ülkedeki basın-yayın kuruluşları tarafından mercek altına alındı. “İmamın Sessiz Ordusu: Fetullah Gülen Hareketi ve İlişkiler Ağı” adlı TV belgeseli ülkede geniş yankı uyandırdı (ARD/WDR, 15.04.2013). Haber başlıkları baskıyı özetliyor: “Almanya’da Gülen Hareketi” (ARD, Fakt Programı, 22.10.2013), “Hocanın emriyle beyin yıkaması”, “Hocanın çağırdığı iblisler” (Die Zeit, 27.12.13), “Erdoğan’ın güç- lü karşıtı”, “Türk Dışişleri Bakanı Gülen ile müzakere istiyor” (Süddeutsche Zeitung, 30.12.13), “Erdoğan’ın en güçlü rakibi Gü- len” (FAZ, 29.12.13), “Kardeşler arasında Komplo” (Tageszeitung, 30.12.2013).  

 


ALMAN İSTİHBARATI 2013’TE FARKLI BAKIYORDU


Fetullah Gülen örgütü, 2013 yılında Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın iç güvenlikle ilgili raporuna da girdi. İç istihbarattan sorumlu Teşkilatın raporuna girmek: “Farkındayız, takip altındasınız” anlamına gelir. İç güvenliği tehdit eden siyasi oluşumların faaliyetleri Teşkilat tarafından rapor edilir. Raporda, “Gülen Hareketi’nin günümüzdeki İslam anlayışı, Batı toplumlarına yakınlaşma açısından endişeler içeriyor” tespiti yapılmıştır.

 


IŞİD, EKONOMİK ÇIKARLAR VE EURO İSLAM


Almanya, her koşulda Ortadoğu pazarı ve enerji politikalarında kendi çıkarlarını gözetiyor. Cemaat nam-ı diğer FETÖ, ancak “Oyunun kuralına göre hareket ettiği sürece” Almanya’daki faaliyetlerini sürdürebilir. “Oyunun kuralı”, Almanya’nın çıkarları ile eş anlamlıdır. Almanya ve birçok AB ülkesinin arzusu, “Alman veya Euro İslamı”nın Avrupa’da yaşayan Türkler arasında kabul görmesidir. Özellikle Avrupa’da yükselen IŞİD terörü nedeniyle, Euro İslam planlarını gündemdeki yerini koruyor.


Cemaat, ancak Alman İslamı projesinde rol almayı kabul ederse, Almanya’daki varlığını sürdürebilir. Türkiye’de deşifre olan Cemaat, Almanya’nın her dediğini, büyük ölçüde, yapmaya hazırdır. Bu noktada Almanya’nın son tahlilde devlet aklı ile hareket edeceğini ve Soğuk Savaş’ta izlenen İslam ile siyaset anlayışına prim vermeyeceğini umuyoruz.