“Asya’dan yeni bir uygarlık yükseliyor! Kamucu, paylaşımcı, insancıl ve doğa dostu bir uygarlık. Çin’den baş veriyor. Türkiye de yeni uygarlığın öncü ülkelerinden olacak,” dediğimizde hemen itirazlar yükseliyor. Çokbilmişler başlıyor yaygaraya: “Hayır! Uygarlığın merkezi hâlâ Amerika’dır. Çin sadece ekonomik olarak güçlü, Çin’de yeni bir uygarlık gelişmiyor. Onlar Amerikan yaşam tarzını otoriter bir şekilde uyguluyor.”
Yükselen Asya uygarlığının çok temel bir ilkesini, tutumlu olmayı, sade yaşamayı ve doğa ile uyumlu yaşam tarzını dikkatinize sunuyoruz. Çin Halk Cumhuriyeti, 29 Nisan 2021’de gıda israfını önlemek için dünyanın en kapsamlı yasasını çıkardı. (1)
Gıda israfına karşı yasa çıkartan beş ülke var: Danimarka, Norveç, Fransa, Japonya ve Güney Kore. Kapitalist ülkelerin yasaları üretim ve dağıtım şirketlerinin daha verimli çalışmasını düzenliyor. (2)
Çin’in “Gıda İsrafına Karşı Yasa”sı, kapitalist ülkelerin yasalarından farklı olarak, gıda israfını bir uygarlık sorunu olarak tanımlıyor, tutumlu olmayı bir yaşam tarzı haline getirmeyi benimsiyor. Yasa, merkezi ve yerel hükümetlerin toplumu aydınlatmak için görevlerini saptıyor, devlet birimlerinin sorumluluklarını düzenliyor, işletmelerin gıda israfına yol açmamasını sağlayacak önlemleri belirliyor, yasayı ihlal edenlerin suçların ve cezalarını belirtiyor ve tutumlu olmanın nasıl içselleştireceğinin esaslarını saptıyor.
29 Nisan 2021’de Çin Ulusal Halk Meclisi (UHM) Daimi Komitesi’nin 28. Oturumunda, Gıda İsrafını Önleme Yasası kabul edildi ve aynı gün yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yasanın amacı birinci maddede şöyle açıklanıyor: “Bu yasanın yürürlüğe girmesinin amacı, Anayasa’ya göre, gıda israfını önlemek ve ulusal gıda güvenliğini sağlamak, Çin geleneksel erdemlerinin ve sosyalist temel değerlerin uygulanmasını ilerletmek, doğal kaynakları korumak, çevreyi korumak, sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınmayı teşvik etmektir.” (3)
İkinci madde ise, bu yasanın bir uygarlık düzenlemesi olduğunu vurguluyor: “Uygarlaşmayı bütün ulusa taşımak, halk sağlığını korumak, kaynakları korumak, çevreyi korumak, tüketim kalıplarını ihtiyaca göre düzenlemek, azla yetinen, ılımlı, yeşil ve düşük karbonlu yaşam tarzını teşvik etmek.” (4)
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in tutumluluk kampanyası başlattığında Tang dönemi şairlerinden Li Shen’in ünlü dizesini hatırlatmıştı: "Bir yemek tabağındaki her pirinç tanesi, bir çiftçinin ter damlasıdır". (5)
NÜFUSUN YÜZDE YEDİSİ DÜNYAYI MAHVEDİYOR
Gıda israfı emperyalist kültürün yarattığı çok ciddi bir sorun. Çünkü, dünyanın kaynakları sınırsız değil. İhtiyaçtan fazla üretimi ve ihtiyaçtan fazla tüketimi dayatan kapitalist emperyalist sistem dünyayı yaşanılmaz hale getiriyor.
İletişim kanallarını ellerinde tutukları için, sistemin efendileri, kendi tüketim alışkanlıklarını dünyaya dayatıyor. Süper zenginleri zenginler, bu ikisinin yaşam tarzını da yukarı orta sınıf taklit ediyor. Bu zenginlerin toplam nüfusu 500 milyon kadar ki, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde yedisi. Nüfusun yüzde yedisi, geriye kalan yüzde 93’e hayatı zehir ediyor. (6)
KAPİTALİZMİN TÜKETİCİ HAYVANLARI
Kapitalistin kârı azamiye çıkarma hırsı, tüketim toplumunu yarattı. Tüketim toplumunun 'ortalama insanı' da "tüketiyorum, öyleyse varım" diye kendini avutuyor. Tüketim çılgınlığına kapılmanın sebebi ne? Kapitalizm, sınırsız büyüme, sınırsız genişleme dinamiğine ve eğilimine dayalı işleyişe sahip bir sistem. Her kapitalist işletme, her seferinde daha çok üretmek zorunda. Tabii pazarda varlığını sürdürmek için her seferinde daha çok da satmak zorunda. Bundan kaçış yok. Bir sonraki üretim ölçeğinin bir öncekinden büyük olması gerekiyor. Fakat üretmek yeterli değil, üretilenin satılması da gerekiyor.
Üretim etkinliğiyle, ihtiyaçların tatmin edilmesi gereği arasındaki bağ kopmuş olduğu için, üretilenle satılan arasında kaçınılmaz bir 'uyumsuzluk' ortaya çıkıyor. İşte kapitalizmin dönemsel krizlerinin asıl nedeni de bu. Kapitalist işleyişin bir gereği olarak hem çok üretmek ve hem de üretileni satmak gerekiyor. Bu uyumsuzluğu aşmak için bir dizi 'önlem' devreye sokuluyor: Marketing (pazarlama)! Amaçlanan, insanları daha çok satın almaya nasıl ikna edileceği, kandırılamadığına inandırılarak nasıl kandırılacağı ve ihtiyaçları olmayan şeyleri almalarının nasıl sağlanacağı.
Pazarlama’nın en temel unsuru reklamlar, insanlarda eksiklik duygusu yaratmak üzerinde geliştiriliyor. Eksiklik duygusu da insanın hayattan tat almasını engelliyor. Bir insan eksikliğini ancak satın alarak giderebileceğini düşündüğünde, reklam amacına ulaşıyor. Reklam, insan mutluluğuyla maddi tüketim arasında doğru yönde bir ilişki olduğu saçma düşüncesini pekiştiriyor. Çöken kapitalist uygarlık, tüketim humması ile insanın özünü aşındırıyor, insani değerleri yok ediyor. İnsanı satın alan pasif, edilgen, beyinsiz, tuhaf bir yaratığa dönüştürüyor.
BM KAYITLARINA GÖRE GIDA İSRAFININ KORKUNÇ BOYUTU
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun yaptığı kapsamlı araştırmaya göre her yıl 1 milyar dolarlık gıda, aşırı tüketim nedeniyle israf ediliyor. “Çalışmanın sonuçları, üretilen gıdanın kabaca üçte birinin kaybolduğunu veya israf edildiğini gösteriyor ki bu da yılda yaklaşık 1,3 milyar ton gıda anlamına geliyor. Bu da gıda üretiminde kullanılan kaynakların büyük bir kısmının boşuna kullanıldığı ve kaybolan ya da israf edilen gıda üretiminden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının da boşu boşuna emisyon olduğu anlamına geliyor.
“Orta ve yüksek gelirli ülkelerde gıda, tüketim aşamasında önemli ölçüde israf edilmektedir, bu da gıdanın insan tüketimine hala uygun olsa bile atıldığı anlamına gelmektedir.
“Kişi başına hesaplandığında, sanayileşmiş dünyadaki israf, gelişmekte olan ülkelere göre çok daha fazladır. Avrupa ve Kuzey Amerika'daki tüketicilerin kişi başına düşen gıda israfının 95-115 kg / yıl olduğunu, Sahra altı Afrika ve Güney / Güneydoğu Asya'da ise bu rakamın sadece 6-11 kg / yıl olduğunu tahmin ediyoruz.
“Orta / yüksek gelirli ülkelerdeki gıda kayıplarının ve israfın nedenleri, temelde tüketici davranışıyla ve tedarik zincirindeki farklı aktörler arasındaki koordinasyon eksikliğiyle ilgilidir.” (7)
UNEP’İN ÖNEMLİ BULGULARI
BM Çevre Örgütü (UNEP) gıda israfında tüketim çılgınlığının payına dikkat çekiyor: “Her yıl, zengin ülkelerdeki tüketiciler Sahra altı Afrika'nın tüm net gıda üretimi (230 milyon ton) kadar yiyecek (222 milyon ton) israf ediyor.
İnsan tüketimi için toplam kişi başına gıda üretimi, zengin ülkelerde yılda yaklaşık 900 kg olup, en yoksul bölgelerde üretilen 460 kg'ın neredeyse iki katıdır. Şu anda dünya çapında kaybedilen veya boşa harcanan gıdanın sadece dörtte biri kurtarılsa bile, bu dünyadaki 870 milyon aç insanı doyurmak için yeterli olacaktır.” (8)
ÇİN’DE GIDA İSRAFI
Çin’de kentlerdeki nüfusun artması ve gelirlerin de artmasıyla birlikte, gıda israfı Çin toplumunun bir sorunu haline geldi. Ancak geçmişte ahlaki kınamalar dışında gıda israfını önlemenin yasal karşılığı bulunmuyordu. 2013'ün başlarında, gıda israfını ortadan kaldırmak için ülke çapında bir kampanya yürütülmüştü. "Boş tabak" diye adlandırılan hareket, “yiyebileceğinizden daha fazlasını sipariş etme” alışkanlığının bir statü sembolü olarak görüldüğü Çin’de insanların tutumlarını değiştirmeyi hedefliyordu.
Daha tutumlu bir yaşam tarzını destekleyen posterler, ülke çapında sokaklarda, restoranlarda ve kafeteryalarda ortaya çıktı. Yüz binlerce lokanta, daha küçük porsiyonlarda yemekler sunarak, “sabit ücretle istediğin kadar ye” hizmetlerini durdurarak ve müşterileri artan yemekleri paketleyip eve götürmeye teşvik ederek kampanyaya katıldı. Boşaltılmış tabakların resimlerini yayınlamak bile bir sosyal medya trendi haline geldi ve "boş tabak" terimi, 2013'ün en popüler 10 kelimesi listesinde yer aldı. (9)
Ancak, Batı türü yaşam tarzının kentlerde yaygınlaşmasının yarattığı gıda israfına karşı daha köklü bir mücadele yöntemi seçildi. 29 Nisan 2021’de yürürlüğe giren Yasa’ya göre, ihtiyaçtan fazla tüketimi teşvik etmek suç kabul edildi.
Güney Kore’de başlayıp, oradan Çin’e geçen ve ardından tüm dünyaya yayılan, bol gürültülü ve ağız şapırdatmalı çevirim içi mukbang videoları, Çin'de yasaklandı. Önlerinde türlü türlü yiyecek bulunan ve bunları büyük bir iştahla (!) yiyen YouTuber'lar, artık bu türden videoları paylaştıklarında para cezası ile karşılaşacaklar.
Yasa, gıda israfını teşvik eden programların veya sesli içeriklerin yasaklanmasını öngörüyor. Yasaya göre, TV istasyonları ve çevrimiçi video ve ses içeriği sağlayıcıları, gıda israfını teşvik edici yayın yaptıklarında 10.000 yuan (12.850 TL) ila 100.000 yuan (128.500 TL)arasında para cezasına çarptırılabilecek.
Çin Siber Uzay İdaresi, 338 canlı yayın platformunu cezalandırdığını ve 74.000'den fazla web yayınını kapattığını duyurdu. Ayrıca 105.000 hesap yasaklandı ve 13.600 kişi ise cezalandırıldı.
Yemek hizmeti sağlayıcıları, göze çarpan gıda israfı önleyici işaretler veya sözlü açıklamalar asarak müşterilere yiyecekleri israf etmemelerini hatırlatacak ve gerçek talebe göre yiyecek sipariş etmeleri için onlara rehberlik edeceklerdir.
Yemekhaneleri olan işletmeler, yemek saatlerinde denetimi artıracak ve gıda israfını zamanında müdahale edecek. Çevrimiçi gıda dağıtım platformları için, tüketicilere gerçek ihtiyaçlarına göre yiyecek sipariş etmeleri için rehberlik edecek göze çarpan hatırlatıcılar gösterilecektir.
Turizm sektörünü düzenlemek için de benzer maddeler konulmuş. Yasa tasarısına göre tur hizmeti sağlayıcıları, turistlere medeni ve sağlıklı bir şekilde yemek yemeleri için rehberlik edecek.
Yiyecek içecek hizmeti sağlayıcıları, tüketicileri aşırı miktarlarda yiyecek sipariş etmeleri için teşvik ederlerse veya yanlış yönlendirirlerse ve Piyasa Denetim ve Düzenleme İdaresi görevlileri tarafından uyarıldıktan sonra 1.000 yuan (1285 TL) ila 10.000 yuan (12.850 TL) arasında bir para cezasıyla karşı karşıya kalabilirler. (10)
Yasaya göre lokanta işletmecileri, israfı önlemek için yiyeceğinden fazla sipariş vererek gıdayı israf eden tüketicilere para cezası uygulayabilecek.
Çin'in kentsel bölgelerinde her yıl yaklaşık 18 milyon ton gıda israf edildiği hesaplanıyor. Yaklaşık olarak 30 ila 50 milyon insanı doyurmaya yetecek miktarda yiyeceğin israf edilmesinin önlenmesi hedefleniyor.
KIRSAL CANLANMA YASASI
Çin Ulusal Halk Meclisi, Gıda İsrafı Yasası’nın çıkartıldığı gün, Kırsal Yaşamın Canlandırılması yasasını da çıkarttı. Yasa, kırsal bölgelerde yaşayan 600 milyonluk halkın yaşamını iyileştirmeyi ve tarımsal üretimi artırmayı ve verimliliğini yükseltmeyi hedefliyor. Bu Yasa ile, Çin’in iç pazara dayanarak kalkınma stratejisi derinleştiriliyor. Kentlerde israfın önüne geçilirken, yeni bir tüketici güç yaratılıyor. Köylünün refahını artırarak, ekonominin büyümesi güvence altına alınıyor. (11)
SONUÇ: TÜKETEN DEĞİL ÜRETEN İNSAN
Asya’dan yükselen yeni uygarlık, kârın azami hadde çıkartılmasını değil, insani gelişmeyi merkeze koyuyor. Küçük bir azınlığın değil, halkın büyük çoğunluğunun sağlık, eğitim, refah talebini karşılamayı temel öncelik yapıyor. Doğaya ve emeğe saygılı, çevreyi koruyan, sadece kendine değil başkalarına karşı sorumluluk duyan, aydınlanmış, sanat ile zevklerini geliştiren uygar bireylerden oluşan bir toplum. Sadece tüketen değil, üreten ve üretmekten mutlu olan bir uygarlık yaratılıyor. Bu uygarlık bize hiç yabancı değil.
Dipnotlar
1.https://www.globaltimes.cn/page/202104/1222490.shtml
2. https://foodhero.com/blogs/countries-fighting-food-waste
3.https://npcobserver.com/legislation/anti-food-waste-law/
4.https://npcobserver.com/legislation/anti-food-waste-law/
5.https://learnchinesepoetry.com/pl002/
6. https://www.credit-suisse.com/about-us/en/reports-research/global-wealth-report.html
7.http://www.fao.org/3/mb060e/mb060e00.pdf
8.https://www.unep.org/thinkeatsave/get-informed/worldwide-food-waste
9.http://en.people.cn/n3/2017/0605/c90000-9224189.html
10.http://en.people.cn/n3/2021/0119/c90000-9810803.html
11.https://npcobserver.com/legislation/rural-revitalization-promotion-law/
8 Mayıs 2021 Cumartesi