FETÖ’nün Uygur ayrılıkçılarını kullanarak, Türkiye-Çin ilişkilerine darbe vurmasına imkan sağlayan, AKP’nin ikircikli politikaları. AKP’de en küçük konunun bile ‘reis’in önüne gitmesi mevcut yönetme zaafını artırıyor.
AKP yöneticilerinin Çin’e ilişkin davranışı, “Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar” ünlü deyişini hatırlatıyor. Çin’e gelince ya da Çinli yöneticilerle konuşurken sözler veriyorlar ancak bunların az bir kısmı hayata geçiyor.
BAŞARILI ÖRNEK
Türkiye’nin Çin ile ilişkilerinde en parlak dönem 28 Şubat döneminde yaşandı. Bu ilişkinin meyvesi Çin’in Türk Silahlı Kuvvetleri’ne güdümlü füze teknolojisini vermesi oldu. Dönemin Genelkurmay Başkanları Org. İsmail Hakkı Karadayı ve Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu ayrı ayrı Pekin’i ziyaret ederek, işbirliğini hayata geçirdiler. Bu sayede Türkiye şimdi 400 kilometre menzilli mill güdümlü füzesini geliştiriyor.
İşbirliği ve güven ortamını yaratan ise bir resmi belge: 1998/36 sayılı Başbakanlık Kararnemesi.
Binali Yıldırım hükümeti, daha önce yürürlükten kaldırılan, 1998 yılında Mesut Yılmaz’ın Başbakanlığı döneminde yayınlanan 1998/36 numaralı Başbakanlık genelgesini yeniden uygulamaya koyarsa, Çin hükümeti bu mesajı alır.
Genelge özetle şöyle:
“* Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti’ni (ÇHC), Çin’in tek hukukî temsilcisi olarak 5 Ağustos 1971’de tanımıştır. Şincan-Uygur Özerk Bölgesi’nden göç ederek Türkiye’ye yerleşen soydaşlarımızın faaliyetleri, Türkiye ile ÇHC siyasi ilişkilerinde hassas bir noktayı oluşturmaktadır.
* Doğu Türkistan vakıf ve derneklerinin faaliyetlerinin yasal sınırlar içinde kalması önem arz etmektedir.
* Anılan vakıf ve derneklerce düzenlenecek toplantılara bakanlarımız dahil kamu görevlilerimizin katılmamaları ve kutlama mesajları göndermemeleri...
* Toplantılarda Doğu Türkistan bayrağı ve ÇHC’yi rencide eden pankartlar kullanılmaması.
* Çin misyonları önünde Çin bayrağının yakılmasının ve Çin’i rencide edici pankartların kullanılmasının engellenmesi. “
PKK/PYD’Yİ TECRİT İÇİN ZORUNLU
Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve Çin’in toprak bütünlüğü her iki ülkenin karşılıklı işbirliğinin mihenk taşıdır.
Türkiye’nin Doğu Türkistan ayrılıkçı terörüne karşı açık tavır alması, PKK/PYD ayrılıkçı terör örgütüyle mücadelemize, Çin’in daha kuvvetli destek vermesini sağlayacaktır.
AKP Hükümeti, CIA güdümlü Uygur ayrılıkçılığına net tutum aldığında, Pekin hükümetinden, Çin’deki FETÖ ve PKK/PYD propagandasının önüne geçilmesini daha kararlılıkla isteyebilecek ve sonuç alabilecektir.