"AİHM Kararı Soykırım İddialarına Son Veriyor!"

Genel Başkan Yardımcımız E. Korg. İsmail Hakkı Pekin düzenlediği basın açıklamasında AİHM’nin Perinçek–İsviçre Davası’nda verdiği kararı değerlendirdi

Tarih:

Genel Başkan Yardımcımız E. Korgeneral İsmail Hakkı Pekin Genel Merkezimizde düzenlediği basın açıklamasında AİHM’nin Perinçek – İsviçre Davası’nda verdiği kararı değerlendirdi. Açıklamada Pekin ‘yalnızca Avrupa’da değil, tüm dünyada Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili karar alan ve almak için teşebbüste bulunan ülkelerin parlamentoları, bu kararlarını yeni baştan ele alacakları ya da değiştirecekleri konusunda hiçbir şüphemiz yoktur.’ dedi.

 

 

Açıklamanın tam metni şu şekilde:

 

AİHM Büyük Dairesi, 15 Ekim 2015 tarihinde; 28 Ocak’ta görülen “Perinçek-İsviçre Davası’nın temyiz sonucunu açıkladı.

 

 

Karar, Doğu Perinçek’in, dolayısıyla Türkiye’nin zaferini belgeliyordu. Başka bir deyişle, 100 yıllık yalan mahkeme kararı ile sona erdiriliyordu.

 

 

Bu kadar önemli bir kararın Türk medyasında ve akademik camiada yeteri kadar yer bulmaması, üzücüydü. Açıklamalar daha çok, Başbakanın, Dışişleri bakanının ve muhalefet liderlerinin kutlama mesajlarıyla ilgiliydi. Bunlar da kararın çıktığı bir kaç gün ile sınırlı kaldı.

 

Aslında yapılması gereken, söz konusu kararın daha önce AİHM 2. Dairesi’nin kararı ile birlikte ele alınması ve incelenmesiydi.

 

 

Yüz yıllık bir yalanı sonlandıran bu kararın, Türkiye’de, Avrupa’da ve dünya’da ne gibi tepkilere, değişikliklere neden olduğunun incelenmesi, sonuçlarının tüm dünyaya anlatılması gerekirdi.

 

 

Bu karar, Başbakanlığın, Dışişlerinin,  üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve bağımsız strateji kuruluşlarının üzerinde önemle durması gereken bir konuydu. Bu konuyu araştırtan ve irdeleyen bir tek AVİM (Avrasya İncelmeleri Merkezi) oldu. Onun da etki alanı kısıtlıydı.

 

 

Bu davanın baştan beri takipçisi Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu, İstanbul’da büyük bir kampanya başlattı. Üniversitelerde bu kararın sonuçlarını ve neler getireceğini açıkladı.

 

 

AİHM’in verdiği bu karar, derinlemesine incelemeyenlerce belirtildiği gibi sadece ifade özgürlüğüyle ilgili bir karar değildir. “Ermeni Soykırımı” iddialarının Holokost’a benzemediğini de belirtiyor. Büyük Daire, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 156-234 ve 287. Paragraflarını yorumlayarak açık ve net olarak Ermeni soykırımı iddiaları konusunda yeterli delil bulunmadığını ve bu konuda bir görüş birliği bulunmadığını açıkça söylüyor. Dolayısıyla, Ermeni soykırımı iddialarının, boş olduğunu açıkça belirtiyor.

 

 

Bu karar kapsamında Fransa’da, ABD’de, Almanya ve İngiltere’de çok önemli tepkilerin oluştuğunu görüyoruz. Mesela İsviçre-Ermeni Derneği, bu kararla derin bir şok içinde olduklarını söyledi. İsviçre-Bern’de yapılan konferansta İsviçre-Ermenistan Dernekleri Onursal Başkanı Sarkis Shahinian, Strazburg’da alınan kararın sathi ve dikkate alınmayacak bir karar olduğunu söylüyor. Yine İsviçre-Ermeni Parlamenterler Grubu mensubu üyesi Ueli Leuenberger, bu karardan duyduğu hoşnutsuzluğu ifade etti. Bu konuda Türk Hükümetine baskı yapılmasını istedi. Türk asıllı İsviçrelilerden oluşan bir grup da Strazburg’da alınan karardan duydukları memnuniyeti dile getirdiler. FATSR adlı grup ise, bu kararın Ermeni ve Türkler arasında yumuşamaya yol açacağını belirtti.

 

 

Fransız asıllı araştırmacı Maxime Gauın, AİHM Büyük Daire’de verilen kararın sadece Avrupa Konseyi üyesi ülkeleri değil, tüm dünya ülkelerini kapsadığını ve Türkiye’ye  “Ermeni soykırımı yaptılar” etiketinin yapıştırılmasının mümkün olmadığını ve bu konuda yeterli delil bulunmadığının mahkeme kararı ile açıkça belirtildiğini söylemektedir. Gauın’in belirttiği gibi, Ermeni soykırımı konusunda AİHM Büyük Dairesi’nin verdiği bu karar, Avrupa Konseyi üyesi ülkeleri ve Ermenistan’ın bu konuda sansür uygulama yetkisini de ortadan kaldırmaktadır.

 

 

Önümüzdeki günlerde, yalnızca Avrupa’da değil, tüm dünyada Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili karar alan ve almak için teşebbüste bulunan ülkelerin parlamentoları, bu kararlarını yeni baştan ele alacakları ya da değiştirecekleri konusunda hiçbir şüphemiz yoktur. Vatan Partisi bu mücadelede de bütün partilerimizi birlikte hareket etmeye çağırıyor.