/
/

Biden’ın hücum borusu

Biden’ın hücum borusu

24

Nisan

2021

Biden,

“Ermeni

soykırımı”

yalanını

tanıyarak,

Türkiye’ye

ve

Asya’ya

yönelik

tehditlerini

eyleme

geçirmek

için

işaret

fişeğini

yaktı.

Türkiye,

ABD’nin

bu

girişimine

derhal

eylemli

olarak

yanıt

vermelidir.

ABD

Başkanı

Biden’ın

sözde

“Ermeni

Soykırımı”nı

tanıması”

üzerine Genel

Sekreterimiz

Özgür

Bursalı bir

açıklama

yaparak,

ABD’ye

verilecek

eylemli

yanıtı

bildirdi.

Bursalı’nın

kamuoyuna

duyurusu

şöyle:

ÖZETLER

Vatan

Partisi,

Türkiye

Hükümetine

çağrıda

bulunarak

Biden’ın

hücum

borusuna

lafla

yanıt

verilemeyeceğini

açıklamış

ve

eylemli

yanıt

önerisini

dört

maddede

özetlemiştir:

1.

İncirlik

Üssü,

derhal

Türk

Silahlı

Kuvvetleri’nin

tam

kontrolüne

alınmalıdır.

ABD

askerleri

15

gün

içerisinde

ülkelerine

gönderilmelidir.

2.

Kuzey

Kıbrıs

Türk

Cumhuriyeti

ile

birlikte

Kırım

ve

Abhazya’nın

tanınması

için

Rusya,

İran

ve

Azerbaycan

ile

diplomatik

temaslar

başlatılmalıdır.

Cumhurbaşkanı

Sayın

Recep

Tayyip

Erdoğan

ve

Rusya

Devlet

Başkanı

Sayın

Vladimir

Putin’in

Altılı

Platform

önerisine

KKTC

ve

Abhazya

da

dahil

edilmelidir.

3.

PKK’yı

sınır

ötesinde

bitirmek

için,

Suriye

Arap

Cumhuriyeti

ile

askerî

işbirliği

dahil

her

konuda

eylem

için

derhal

harekete

geçilmelidir.

4.

HDP

derhal

kapatılmalıdır.

Anayasa

Mahkemesi,

PKK’nın

kolu

ve

bacağı

olan

örgüte

karşı

yargı

sürecini

uzatmamalı,

Türkiye’nin

karşılaştığı

tehditlere

uygun

olarak

hızla

karar

almalıdır.

ABD

Başkanı

Joe

Biden,

1915

olaylarını

“Soykırım”

olarak

ilan

edeceğini

Türkiye

Cumhurbaşkanı

Recep

Tayyip

Erdoğan’a

bildirdi.

 

Joe

Biden’ın

açıklaması,

Türkiye’ye

ve

Asya’ya

karşı

hücum

borusudur.

ABD

Başkanı,

1915

olaylarıyla

ilgili

bir

“insan

hakları”

çıkışı

yapmıyor.

Olay,

bir

tarih

tartışması

çerçevesinde

değerlendirilemez.

Biden

öncelikle

Türkiye’ye

ve

Rusya

ve

Çin’in

de

içinde

bulunduğu

Asya’ya

yönelik

yoğun

tehditlerini

eyleme

geçirmek

için

işaret

fişeğini

yakmıştır.

TAYYİP

ERDOĞAN

YÖNETİMİNİ

DEVİRMEK

İÇİN

İŞARET

FİŞEĞİ

Bu

hücum

borusu,

Biden’ın

daha

başkan

seçilmeden

ilan

ettiği

Tayyip

Erdoğan

yönetimini

devirme

eylemi

için

de

bir

işaret

fişeğidir.

Türkiye’deki

Biden

tayfasının

bir

süredir

Türkiye

hükümetine

karşı

yoğunlaştırdığı

kışkırtma

kampanyalarıyla

ve

başıbozuk

bildiri

türünden

girişimlerle

birlikte

ele

alınırsa,

karşılaştığımız

tehdidin

cephesini

de

görmüş

oluruz.

 

Biden,

denetim

altında

tuttuğu

Atlantik

ülkelerini

de

Türkiye

ve

Asya

düşmanlığında

birleştirme

gayreti

içindedir.

Asya’ya

yönelik

tehditler,

“Ermeni

soykırımı”,

“Ukrayna

soykırımı”

ve

“Uygur

soykırımı”

türünden

yalanlarla

“insan

hakları”

perdesi

altına

gizlenmektedir.

HÜCUM

BORUSUNUN

HARİTASI

Türkiye’yi

kuşatan

ABD

üsleri

ve

silah

yığınağıyla

birlikte

değerlendiğimiz

zaman,

Biden’in

hücum

borusunun

boyutları

hakkında

gerçekçi

saptamalarda

bulunabiliriz.

Bugün

ABD;

Karadeniz’de

Gürcistan,

Ukrayna,

Romanya

ve

Bulgaristan’daki

askerî

üsleriyle,

Ege

ve

Doğu

Akdeniz’de

Dedeağaç,

Kavala,

Selanik,

Larissa,

Stefanoviç’den

Girit’e

kadar

Yunanistan’daki

üsleriyle,

Güney

Kıbrıs

Rum

kesimindeki

askerî

yığınağıyla

ve

Suriye

ile

Irak’ın

kuzeyindeki

üsleriyle

namlularını

Türkiye’ye

ve

bütün

Asya’ya

yöneltmiş

bulunuyor.

Ermeni

Soykırımı

yalanları

ve

Biden’ın

açıklamaları

işte

bu

harita

içinde

değerlendirilmelidir.

Açıkça

görüldüğü

üzere

ABD,

Asya’yı

hedef

alan

stratejisini

Türkiye’den

başlatmayı

planlamaktadır.

Rusya,

Libya,

Suriye,

Irak,

İran,

Azerbaycan,

Orta

Asya

Türk

Cumhuriyetleri

ve

Çin

de

bu

tehditle

karşı

karşıyadır.

Türkiye’nin

dört

cephesine

yığılan

ABD

silahlarının

küresel

anlamı

budur.

Biden

bütün

Batı

Asya

ve

Asya’ya

karşı

hücum

borusu

öttürmektedir.

ABD

TEHDİTLERİNİN

KOFLUĞU

ABD,

yenilen

ve

inişe

geçen

emperyalisttir.

Tek

dişi

kalmış

canavardır.

ABD’nin

silahlı

gücünü

dengeleyen

silahlı

kuvvetler

vardır

ve

Dolar

saltanatı

çökmektedir.

2014

baharında

Vatan

Partisi’nin

Silivri

duvarlarını

yıkmasından

bu

yana

Türkiye’nin

ABD’nin

üzerimize

sürdüğü

piyonlara

karşı

silahlı

başarıları,

PKK’nın

hendeklere

gömülmesi,

FETÖ

Gladyosunun

ezilmesi,

ABD-İsrail

Koridorunun

yarılması,

İkinci

İsrail

planının

bozulması,

Karabağ’ın

işgalden

kurtarılması,

ABD’nin

yenilgisini

gösteren

son

örneklerdir.

Türkiye,

Karadeniz’den

Akdeniz’e

uzanan

cephede,

Rusya,

Azerbaycan,

İran,

Irak,

Suriye

ve

Libya

ile

işbirliği

yaparak

ABD’nin

baskı

ve

tehditlerini

bozguna

uğratmıştır.

    

ERMENİ

SOYKIRIMI

YALANINI

AİHM

KARARLARIYLA

TARİHE

GÖMDÜK

Türkiye’ye

yönelik

emperyalist

saldırı

aracı

olan

Ermeni

Soykırımı

yalanlarını,

AİHM’de

görülen

Perinçek-İsviçre

ve

Ali

Mercan-İsviçre

davalarında

alınan

kararlarla

hukuk

düzleminde

bitirdik.

Vatan

Partisi

Genel

Başkanı

Sayın

Doğu

Perinçek’in

önderliğinde

yürütülen

on

yıllık

mücadele

sonucunda

AİHM,

1915

olaylarının

Yahudi

soykırımıyla

aynı

sınıflama

içinde

bulunmadığını

karara

bağlamış

ve

uluslararası

yargıda

içtihat

oluşturmuştur.

AİHM

bu

içtihadını

daha

sonraki

çeşitli

soykırım

iddialı

davalarda

yinelemektedir. 

AİHM

içtihadına

göre,

Mahkeme

kararı

yoksa,

soykırım

yoktur.

Hiçbir

devlet

başkanının,

parlamentonun

veya

belediyenin

soykırıma

hükmetme

yetkisi

yoktur.

BİRLEŞMİŞ

MİLLETLER

GENEL

SEKRETERLİĞİNİN

BIDEN’A

OKKALI

TOKADI

Birleşmiş

Milletler

Genel

Sekreterliği

de

üç

gün

önce

yaptığı

açıklamada,

Doğu

Perinçek’in

tezlerini

kabul

ederek,

Biden’a

okkalı

bir

tokat

indirmiştir.

BM

Genel

Sekreteri

Sözcüsü,

Biden’in

Ermeni

soykırımını

tanıması

kararına

ilişkin

bir

soru

üzerine,

“yargı

hükmü

olmadan

soykırım

saptamasında

bulunulamayacağını”

dünya

kamuoyuna

açıklamıştır.

TÜRKİYE’YE

ABD’DEN

KORKMAYAN

HÜKÜMET

GEREKLİ

Ne

yazık

ki,

Birleşmiş

Milletler

Genel

Sekreterliğine

kavrattığımız

AİHM

kararını

Türkiye

yönetimine

kavratamadık.

Türkiye

yönetimi,

kazandığımız

mevziye

girmiyor

ve

ABD’yi

yatıştırmak

için

çareler

bulmaya

çalışıyor.

ABD’nin

yöneticilerimize

yönelttiği

kişisel

tehditler,

Türkiye’ye

yönelttiği

tehditlerin

önünde

görülüyor.

Türkiye

Cumhuriyeti

Hükümeti,

tarihî

bir

sorumluluk

içindedir.

Artık

Türkiye,

ABD’den

korkan

hükümetlerle

yönetilemez.

Karadeniz’den

Akdeniz’e

uzanan

cephede

doğru

strateji

kurmak,

kararlı

ve

eylemli

tavır

almak,

şahsi

kaygılardan

kurtulmak,

ABD

tehdidine

eylemli

yanıt

vermek,

tarihsel

görevdir.

Türkiye,

ABD’den

korkmayan

hükümetini

kuracaktır.

Sayın

Cumhurbaşkanımız

Tayyip

Erdoğan’ın

omuzlarında

bu

tarihsel

sorumluluk

bulunuyor.

 

Türkiye,

karşılaştığı

güvenlik

sorunlarını

2015

yılından

bu

yana

Türk

Silahlı

Kuvvetlerinin

ve

Polisimizin

silahıyla

çözüyor.

Ve

şimdi

Üretim

Devrimi

önümüzdeki

zorunlu

atılımdır.

Bu

koşullarda

güvenlikte

ve

üretimde

devrimci

kararlara

önderlik

edecek

bir

hükümet

kurmak,

Türkiye’nin

önündeki

temel

meseledir.

Vatan

Partisi,

Üreticilerin

Millî

Hükümetinde

sorumluluk

üstlenmek

için

milletimizden

yetki

istiyor

ve

başta

AK

Parti,

MHP,

Deniz

Baykal

önderliğindeki

CHP

ve

diğer

millî

güçlere,

ABD

tehditlerini

boşa

çıkarmak

ve

Üreticilerin

Millî

Hükümetini

kurmak

için

güçbirliği

çağrısında

bulunuyor.

Paylaş
Paylaş: