Serhan Bolluk: Adıyaman aydınlanması

"Suvarlı seçiminden söz ediyoruz. Adıyamanımızın bu güzel beldesinde, Vatan Partisi yüzde 43,5 oy aldı."

Suvarlı seçiminden söz ediyoruz. Adıyamanımızın bu güzel beldesinde, Vatan Partisi yüzde 43,5 oy aldı.

 

 

HDP ADAY ÇIKARAMADI

 

Zihinler ne kadar açılmış. Yüzde 55,8’le seçimi kazanan Ak Parti’ye ve BTP’ye oy veren yurttaşlarımız da aydınlanmaya dahil. HDP seçime giremedi! Beldenin yeni belediye başkanı da bir kadın. Türkiye 12 Eylül karşı devrimine devrimle yanıt veriyor. O sürecin içindeyiz. Cunta ve Özalların başlattığı karşı devrimle uçurumun kıyısına kadar gelmiştik. Ergenekon kumpasıyla yaratılan cendere karşı devrimin son aşamasıydı. Silivri duvarlarının yıkılmasıyla cendere kırıldı. Sonrası, biri diğerini aşan büyük hamlelerdir. 24 Temmuz 2015 vatan savaşımızın başlaması... 15 Temmuz 2016 FETÖ darbesi ve Gladyo’nun ölümü... Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekâtları ve 2. İsrail’in gömülmesi...

 

 

ATLANTİK’TEN AVRASYA’YA

 

Uzatmayalım, irili ufaklı daha pek çok gelişme... Her biri Türkiyemizi zincirlerinden kurtardı, ABD-İsrail ve onun içerdeki uzantılarına ağır darbeler indirdi. Millet bu pratik içinde aydınlandı. Halkın eylemiyle, ayrılmaz parçası ordusunun ve polisinin eylemiyle... Büyük bir cephe kuruldu. Kimilerimiz hâlâ sorguluyor. Ama, siyasal planda Vatan Partisi, Ak Parti ve MHP tarafından temsil edilen bu cephe kendisini defalarca kanıtladı.

 

FETÖ’yle mücadele sadece Gladyo’nun tasfiyesi değil diyorduk. Aydınlanmadır da! Müriti yeniden yurttaş yapma işidir. Bakınız Diyanet’in son tarikat raporlarına. İşin tuhafı, raporlara karşı psikolojik savaş, Birikim dergisinin artıklarına kalmış durumda, “Fişleme”ymiş. Diyanet tarikatları fişliyor... Eee size ne oluyor? Ortaçağ kafalılar! Yoksa en Amerikancılar mı deseydik?

 

 

GAZİ SABANCILARIN YÜKSELTTİĞİ BAYRAK

 

Vatan Partisi’nin Suvarlı’da aldığı oy, bu yolda önemli bir aşamadır. Gazi Sabancıların Adıyaman’dan yükselttiği bayrak geleceğimizdir, güvencemizdir.

 

12 Eylül 1980 karşı devrimiyle her yönde mücadele ediyoruz. Pucca’sıyla da, Netflix’iyle de... Vatan Partisi’nin Öncü Kadın’ı ve Öncü Gençlik’i ön cephedeler. Aydınlanmanın kurmayları, Mustafa Kemal’in Askerleri...

 

Ve sırada karşı devrimin en önemli bölümü var. 12 Eylül 1980 demek, 24 Ocak kararları demektir. Memleketimizin uğradığı her türlü belanın baş sorumlusu...

 

Uyuşturucunun ilkokullara kadar inmesini mi soruyorsunuz. İnsanımızın birbirine yabancılaşmasını, komşusunu tanımayan oturanı mı? Hepsi de o yıllarda giydirilen elbisenin içindedir.

 

“Boşver toplumu, sen bireysin” diyen Yeni Dünya Düzeni zorbalıklarıdır. Puccaları, Netflix’leri savunan boşboğazların kökü oradadır. “Paramla aboneyim sana ne benim özgürlüğümden” diyor hazret, solcu kılıklı da hak veriyor, iyi mi? Ne 12 Eylül’müş ama. Yoksa içinde çırpındığımız borç batağını mı soruyorsunuz. Aynı yere, Özallara, Kemal Dervişlere, Babacanlara bakacaksınız.

 

 

ÜRETİM DEVRİMİ KURULTAYLARI

 

Şimdi Türkiye’nin önünde o borç batağından kurtulmak, 12 Eylül’le yıkılan milli ekonomisini yeniden ve daha yükseğe kurmak var. Vatan Partisi, Üretim Devrimi kurultaylarını başlattı. Tam zamanı. Devrim yaparsan oluyor. Suvarlı’ya gelene kadar çok dereler tepeler aştık. Çok anlamlı bir tanesini analım. Diyarbakır Bismil Cumhuriyet (Aslanoğlu) köylümüzün toprak mücadelesi...

 

Gözyaşlarımızı tutamıyoruz ama mutluyuz. Muhyettin Öksünler boşuna şehit olmamış!