Esin Ergenç: Dilleri emperyalizme dönmüyor

İki gündür sahile vuran Suriyeli çocuğun cesedinin görüntüleri yayınlanıyor, hem sosyal medyada hem gazete ve televizyonlarda. İnsanın kolay, kolay bakamayacağı bir fotoğraf.

 

Ama o fotoğrafta benim gördüğüm küçük bir çocuğun değil, azgınlaşmış emperyalizmin sonu. Geldi, geldi ortadoğuda sulara gömüldü işte emperyalizm denen canavar.

 

Beni bu küçük bedenin fotoğrafına bakmak kadar gazetelerin manşetlerini okumak da rahatsız etti. Adına merkez denilen medya her nedense gerçek katili örtmeyi tercih ediyor, dili bir türlü ABD emperyalizmi demeye varmıyor. İnsanlık öldü demeyi tercih ediyor. Hepimiz suçluyu birbirimizde arıyoruz. Türkiye’yi saran Suriye kaçaklarına bakışımızı bile sorgulatan ifadeler kullanılıyor. Benim insanlığım ölmedi. İnsanı öldüren sisteme ve onun uşaklarına isyanım da ölmedi. Bunu insanlıkla bağdaştıran gazetecilik ahlakına ne oldu? Holding medyası önce tarafsız değil ama gerçekçi olma ilkesini bir hatırlasın! Eğer asıl katili görmezden gelmeye devam ederlerse Türkiye’nin de tıpkı o küçük çocuk gibi boğulmasına ortak olacaklar; birer dilsiz şeytan olarak.

 

VAH GAZETECİLİK VAH!

 

Aslında hiç aklımda yoktu Enver Aysever’i yazmak. Dün Medya Mahallesi programında Aydınlık Gazetesi’nin “Havuz Medyası”ndan olduğunu ve para aldığını ileri sürmüş. Bildiğim kadarıyla özel üniversitelerde iletişim dersleri veriyor Aysever. Yanlış biliyorsam düzeltsin, bana Aysever’in derslerine girmiş bir öğrencisi söyledi. Aydınlık’ın, F Tipi çeteye yönelik operasyonları Sabah Gazetesi ile aynı şekilde gördüğünü ileri sürerek, bu kanaatte bulunuyor. Çok merak ediyorum acaba neden bu operasyonlardan ve Aydınlık haberlerinden rahatsızlık duydu. Aydınlık’ın parası olup, olmadığı ise sanırım çok ortada, bir süredir 16 sayfa olarak yayın hayatına devam ediyor. Aysever keşke Aydınlık’ı bir eline alsaydı.

 

PETROL-İŞ’TE TERCİH ZAMANI

 

Petrol-İş Sendikası yarın genel kurulunu yapacak. Daha önce de yazmıştım. Bu genel kurul Petrol-İş için olduğu kadar sendikal hareket için de çok önemli. AKP iktidara geldiği günden beri özellikle Türk-İş içerisindeki mücadeleci ve muhalif sendikaları hedefine aldı. Petrol-İş de bu sendikalardan birisiydi. Bu genel kurulundaki tablo daha önceki genel kurulla aynı. Türkiye’nin siyasi tablosuna çok benziyor. 

 

AKP-HDP-MHP koalisyonu Petrol-İş Sendikası genel kurulu için bir kere daha kuruldu. Sınıf mücadelesiyle uzaktan yakından alakaları olmayan bu 3 siyasi oluşum sendikaları teslim alma söz konusu olunca alanlara çıkı veriyorlar. 3 partinin siyasetini savunan adaylar neye hizmet ediyorlar farkındalar mı bilmem ama Petrol-İş Sendikası’nın delegesi bu tabloyu doğru okumalı ve bu oyunu bozmalı. Aksi halde oluşacak yeni yönetimin tercihi sınıfın çıkarlarından tarafa değil, iktidarı memnun etmekten yana olacak.

 

Esin Ergenç / 4 Eylül 2015, Aydınlık