Parti Heyetimiz 30 Kasım-3 Aralık tarihleri arasında Pekin’de gerçekleşen Çin Komünist Partisi (ÇKP) Dünya Partileri Yüksek Diyalog Toplantısına katıldı. Bu ziyaret kapsamında Çin’de bulunan Merkez Karar Kurulu Üyemiz Yunus Soner, Çin devlet televizyonu CGTN’ ye konuk oldu.
Yunus Soner şu açıklamaları yaptı:
Enerji yasası gereği, bir enerji azalırken, bir başka formda, bir başka enerjiye dönüşür. Peki bu azalan, düşen gücün yerine kim hangi güç yükseliyor? Asya yükseliyor. Avrasya da diyebiliriz buna. Biz bu bağlamda bu “toplantının” ihtiyaç olduğunu düşündük . Bu yüzden bu denli heyecanlıyız. Biz bunu yeni bir uygarlığın doğuşu, yükselişi olarak görüyoruz. Sadece rollerin değişmekte olduğunu düşünmüyoruz. Sadece ABD’nin yükselişinin yerine Çin’in yükselişinin geçmekte olduğunu düşünmüyoruz. Biz Asya’nın yükselişinin Avrasya’nın yükselişine yol vereceğini düşünüyoruz. Çünkü yükselen Asya, Avrupa’yı harekete geçirecek ve Avrupa’yı Asya’ya yaklaştıracak ve bu da yeni bir uygarlığın yükselişine yol açacak.
Yeni bir medeniyet kurabilecek miyiz? Biz Çin Komünist Partisi’nin bu konudaki düşüncesini merak ediyorduk. Bir Kuşak Bir Yol Projesi sadece ekonomik bir işbirliği değil, bu yeni kıta Avrasya’nın oluşumunun omurgasıdır. Bu stratejik bir işbirliğidir. Ve bu işbirliği paylaşım üzerine kurulmuştur, dikkat edin karşılıklı çıkar değil, paylaşım.
Eğer Türkiye perspektifinden konuşursam, Başkan Şi Jinping’in (İnsanlık için ortak gelecek toplumu görüşünün) sadece Çin’e değil, tüm Asya ülkelerine daha lider bir konum, küresel anlamdan lider bir konum almalarını sağlayacağını düşünüyorum. Biz Asyalılar bu sorumluluğu hissetmeliyiz. Biz, insanlığı Atlantik sisteminin, neoliberal sitemin, ekonomik krizlerin, ve ABD’deki iktisadi ve siyasi sıkıntıların içine ittiği krizlerden çıkarmada önderlik edecek kıta olmalıyız. Dolayısı ile, beklediğimiz, ümit ettiğimiz ve kanımca görecek olduğumuz, geleceği birlikte paylaşma, yükü birlikte paylaşma, sorumlulukları paylaşma olacak ve Çin’in Ortadoğu’da daha etkin bir rolü olması. Türkiye’de biz bugün vatan savaşı olarak adlandırdığımız bir mücadeleye liderlik etmekteyiz.
ABD, sınırımızda farklı grupları, terör gruplarını silahlandırmakta. Irak’taki savaşın sorumlusu bunlar. Suriye’deki savaşın da sorumlusu bunlar ve bölgede ve aynı zamanda Türkiye’de de yeni savaşların peşindeler. Dolayısı ile, Türkiye şu anda, eski süper güç ABD ile Asya arasındaki askeri çatışmanın ön cephesinde. Sizde de Çin’de ve Güney Çin Denizi’nde benzer çatışmalar söz konusu. Biz ön cephedeyiz ve tüm Asya kıtasının bizi desteklemesini bekliyoruz, bizi ve Ortadoğu ve Batı Asya’daki tüm ülkeleri desteklemesini bekliyoruz.
Ortadoğu hala Batı Asya’nın İngilizce tanımıdır. Milli birliğimizi ve bölgesel bütünlüğümüzü korumak anlamında burada Batı Asya tanımı kullanmaktan mutluluk duyuyorum. Çin, Hindistan, Rusya ve İran’ın bu konuda daha aktif rol alması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye, Rusya ve İran arasında bölgesel bir ittifak zaten söz konusu ve ABD’nin Çin’de de bazı İslamcı grupları kullandığı gerçeği göze alındığında, Çin de bu bölgesel ittifak içinde memnuniyetle karşılanacaktır.