"Türkiye’yi yeniden Mustafa Kemal’in rotasına sokmak için yetki istiyoruz"

Genel Başkan Yardımcımız Serdar Üsküplü, Çanakkale İl Başkanlığımızın düzenlediği NATO'nun Hedefindeki Türkiye ve Millî Seçenek konferansında konuştu

Tarih:

1/2
2/2

Çanakkale İl Başkanlığımız tarafından Çanak Otelde, Genel Başkan Yardımcımız Serdar Üsküplü'nün katılımıyla düzenlenen (10 Aralık 2017 Pazar) NATO'nun Hedefindeki Türkiye ve Millî Seçenek konulu kahvaltılı söyleşi düzenlendi.

 

Kahvaltı sonrası Çanakkale İl Başkanımız Tolga Akkuzuluoğlu üye ve konuklara hitaben yaptığı konuşmada, ülkemizin yoğun gündeminin yarattığı kafa karışıklığından kurtulabilmek ve Türkiye’nin gerçek gündemini kavrayabilmek için öncelikle NATO ve NATO’nun hedefindeki Türkiye sürecinin doğru analiz edilmesi gerektiğini ifade etti. NATO’yu ve Türkiye’nin neden NATO’nun hedefinde olduğunu anladıktan sonra diğer saldırıları ve nedenlerini çözmemiz daha kolay olacaktır. Bugün bu konuları çok iyi bilen bir isim aramızda, konuşmasını yapmak üzere Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcımız Sn. Serdar Üsküplü’yü kürsüye davet ediyorum, dedi.

 

Genel Başkan Yardımcımız Serdar Üsküplü, 1949 yılından itibaren NATO’nun dünya ve Türkiye’de yaptığı faaliyetleri anlattı. NATO’nun bir güvenlik örgütü olmaktan çok üyelerinin güvenliği tehdit eden bir örgüt olduğunu söyledi. Kore’de 1950 yılında yapılan Kunuri Muharebelerinde verilen 741’i şehit olmak üzere toplam 3541 askeri kaybın karşılığında, yani Mehmetçiğin kanı karşılığında NATO’nun Türkiye’yi 1952 yılında üyeliğe kabul ettiğini ifade etti.

 

NATO’nun soğuk savaş sürecinde özellikle Sovyet Rusya başta olmak üzere Varşova Paktı ülkelerine karşı kurulduğunu ancak bu ülkelere karşı üye ülkelerin güvenliğini sağlamak yerine üye ülkelere tehdit oluşturmuştur. NATO üye ülkelerde yapılandırdığı illegal örgütlenmelerle en büyük saldırıyı kendi üye ülkelerine yapmıştır, bu örgütlenmelerin ülkelere göre adları değişse de yaptıkları eylemlerle üye ülkelerin başına bela olmuşlardır, saptamasının ardından 1952 yılında kurulan seferberlik tetkik kuruluna değindi. Seferberlik Tetkik Kurulu NATO’nun Türkiye’de kurduğu “Gladyo Örgütüdür”, dedi.

 

Konuşmasına; Türkiye’de faili meçhul aydın cinayetlerde, büyük kentlerde patlayan bombalarda, 12 Mart ve 12 Eylül ve en son 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Amerika’yı ve NATO’yu görüyoruz. PKK ve FETÖ Amerikan maşalarıdır. Amerika kara gücüm dediği PKK terör örgütüne binlerce tır modern silah vermiştir. Hiç eğmeden, bükmeden söylüyoruz; NATO Amerika’dır sözleriyle devam eden Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü Bağımsız bir Türkiye için;

 

NATO’dan çıkılması, NATO ve ABD kullanımına izin verilen üslerin derhal NATO ve ABD kullanımına kapatılması, Teröre çözümün ancak komşularla işbirliği ile olabileceğini, uluslararası güvenlik için Avrasya’da birlik, direnme ekonomisi içinse üreten Türkiye gerektiğini söyledi.

 

İçinde bulunduğumuz sürecin Atlantik sisteminden kopuş süreci olduğunu bu kopuşu engellemek ve cezalandırmak için çeşitli silahların kullanıldığını belirten Üsküplü, “Amerika Atilla’ya Karşı” davasının da bu kapsamda Türkiye’yi yargılama çabası olduğunu söyledi. Sözlerini; bu bir yolsuzluk davası değildir, yolsuzluklar Vatan Partisi iktidarında mutlaka gerekli hukuki kovuşturmaya tabi tutulacaktır. Amerika’nın Türkiye’yi İran’la olan ticareti nedeni ve Amerikan ambargosunu bozduğu gerekçesiyle yargılamaya hakkı yoktur. Biz bu yargılamayı tanımıyoruz, diye sürdüren Üsküplü daha sonra Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan ABD ile ilişkili olarak; ABD tüm cephelerde kaybediyor. Emperyalizm ve Siyonizm köşeye sıkışmıştır, ikinci İsrail projesinde yenildiler. Suudi Arabistan’ı ve İsrail’i öne çıkararak Batı Asya’da tutunmak mümkün değildir. Amerika yalnız kalmıştır, izlediği politikalar iflas etmiştir, yine kaybedecektir dedi.

 

Çözüm için milli bir seçenek vardır. Seçeneğimiz Milli Hükümettir. Vatan Partisi yıllardır bu seçeneği halkımızın önüne koymaktadır. Milli bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümetle Milli Demokratik Devrimimizi gerçekleştireceğiz. Kemalist devrimi tamamlayacağız.

 

Kemalist devrimi tamamlamak için öncelikle vatanın bütünlüğünü ve huzuru sağlayacağız. Üretim ekonomisi ile tüketen değil üreten bir ülke olacağız. Komşularımızla eşit devletler olarak her alanda işbirliği yapacağız. Avrasya coğrafyasında emperyalizme karşı birlikte hareket etmenin koşullarını oluşturacağız yani Avrasya Birliğini kuracağız. Bütün bu işleri adım adım gerçekleştirirken eğitim sistemimiz başta olmak üzere tüm alanlarda rehber olarak bilim ve akılı alacağız. Bilim ve aklın gereği ve ülkemizdeki tüm inançları birleştirmenin bir nevi harcı olan laik sistemi yeniden hâkim kılacağız.

 

Vatan Partisi halkçıların, milliyetçilerin ve sosyalistlerin birleştiği bir partidir. Bizler halkçıyız, devrimciyiz, cumhuriyetçiyiz, laikiz, devletçiyiz ve milliyetçiyiz. Bugün Atatürk’ün altı okunu savunan tek partiyiz. Seçimler yaklaşıyor, ülkemizi içinde bulunduğu koşullardan kurtarabilecek çözümümüz var, örgütümüz ve kadromuz var. Elli yılı aşkın tecrübemizin yanında dinamik ve çağdaş gençliğimiz var. Milletimizden Milli Hükümeti kurmak ve Türkiye’yi yeniden Mustafa Kemal’in rotasına sokmak için yetki istiyoruz, dedi.

 

Söyleşi üye ve konukların sorularının yanıtlanmasıyla tamamlandı.