DOĞU PERİNÇEK'İN YOL HARİTASI; TAM BAĞIMSIZ BAŞI DİK TÜRKİYE DAVASIDIR

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Basri Özbey, Star gazetesi yazarı Aziz Üstel'e, Sayın Doğu Perinçek hakkında gerçeklere aykırı bilgiler içeren 15 Eylül 2008 günlü yazısıyla ilgili olarak bir açıklama gönderdi. Özbey'in mektubunu aşağıda sunuyoruz.
...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Basri Özbey, Star gazetesi yazarı Aziz Üstel'e, Sayın Doğu Perinçek hakkında gerçeklere aykırı bilgiler içeren 15 Eylül 2008 günlü yazısıyla ilgili olarak bir açıklama gönderdi. Özbey'in mektubunu aşağıda sunuyoruz.

Sayın Aziz Üstel,
15 Eylül 2008 tarihli Star gazetesinde yer alan “Sosyalizmden Nasyonal Sosyalizme Doğu Perinçek’in yol haritası!” başlıklı yazınızdan Doğu Perinçek’in yaşam öyküsünü ve siyasi yaşamını yeterince bilmediğiniz ya da birilerinin vermiş olduğu gerçek dışı bilgileri gerçekmiş gibi algıladığınız anlaşılmaktadır.

Sayın Doğu Perinçek, yazınızda belirttiğiniz gibi AFS bursuyla ABD’de eğitim görmemiştir. Size bu bilgiyi verenler kasıtlı olarak sizi yanıltmışlardır.

Sayın Perinçek’in siyasi çizgisine gelince; siyasi hayatının her döneminde ülkesinin bağımsızlığı için emperyalizme, özellikle de Amerikan emperyalizmine karşı mücadele etmiştir. Ülkemizdeki ırkçı örgütlenmelere ve ırkçı düşüncelere karşı amansız mücadelesi ise geçmişten günümüze gazete ve dergi sayfalarında belgelenmiştir. Arşivlere kısaca göz gezdirilirse bu gerçek görülebilir.

Doğu Perinçek 1968 yılında da “Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye” diyordu, bugün de 1968 yılında da Türkiye’nin ihtiyacının Kemalist Devrim’i tamamlamak olduğunu söylüyordu. Bugün de.

Sayın Perinçek için “Derken Sovyetler’i ‘Bürokrasi Diktatörlüğüyle’ suçlayıp keskin bir virajla Çin’e yöneldi” değerlendirmesinde bulunmuşsunuz. Sayın Perinçek, Bilimsel Sosyalisttir ve tarihsel materyalizmin ışığında siyasi hayatının bütün evrelerinde olgulardan hareket ederek siyasi tahliller yapmıştır. Gerçeklerden hareket ederek siyasi konumunu belirlemiştir.

Sözünü ettiğiniz dönemde Sovyetler Birliğinde sosyalizmden bir geri dönüş yaşanmış, bunu tespit eden Sayın Doğu Perinçek, Sovyetler Birliğinin emperyalist emeller taşıdığını açıklamış ve buna karşı mücadele etmiştir. 1980 öncesi arşivlere kısaca bir göz gezdirirseniz bu konuda binlerce belge bulabilirsiniz.

Ayrıca hayat, Doğu Perinçek’in Sovyetler Birliği hakkında 1960’larda yaptığı tesbiti doğrulamıştır. “Çincilik” suçlaması ise emperyalizmle işbirliği yapmayı kaçınılmaz bir durum olarak gören işbirlikçilerin, devrimcilere yönelttiği bir psikolojik savaş malzemesidir.

Yazınızda, “Abdulah Öcalan’la buluşması gene başını derde soktu” değerlendirmesine yer vermektesiniz. Sayın Perinçek, Öcalan’la bir gazeteci olarak görüşmüş ve bu görüşmeleri 2000’e Doğru dergisinde yayımlamıştır. Ayrıca görüşme kitap olarak da yayınlanmıştır. Bu konuda açılan davadan da beraat etmiştir.

“Hapishane evi oldu” değerlendirmenize gelince; Sayın Perinçek hayatını halkına ve vatanına adamış bir devrimcidir. Halkı ve vatanı için hapis yatmayı bir onur bilmiştir.

Sayın Perinçek’in, Aleksandr Dugin’le ilişkisine gelince; Sayın Dugin, sizin de belirttiğiniz gibi Uluslararası Avrasya Hareketi’nin kurucusudur. Bu hareket Amerikan emperyalizminin yayılma ve dünyanın tek efendisi olma çabalarına karşı Asya ülkelerini birleştirerek mücadele etme amacıyla kurulmuştur.

Sayın Perinçek ise daha Dugin ve Uluslararası Avrasya Hareketi ortada yokken, Türkiye’nin Avrasya’nın bir parçası olduğu gerçeğini savunmuş ve bu yönde politikalar geliştirmiştir. Doğu Perinçek’in başka bir ülke merkezli bir hareketin “yanında yer alması” diye bir durum söz konusu olamaz. Olsa olsa Rusya’daki “Uluslararası Avrasya Hareketi”nin Doğu Perinçek’ten etkilenmesinden söz edilebilir. Nitekim Dugin “Türkiye’nin Jeopolitiği” adlı kitabında yer alan Türkiye ile ilgili bazı yanlış görüşlerini Doğu Perinçek ile görüştükten sonra düzeltmiştir. Ve bu özeleştiriyi “Ankara Moskova Ekseni” adlı yeni kitabında yayınlamıştır.
Sayın Perinçek, bugüne değin ilişki kurduğu ülkeleri ve partileri “ağabey” olarak görmemiştir. Bütün ilişkilerinde eşitliği, içişlerine karışmamayı, karşılıklı saygıyı ve “kendi omuzlarında kendi kafasını taşımayı” vazgeçilmez ilke kabul etmiştir.

Vatanımızın bağımsızlığı ve geleceği için bugüne dek hiçbir yönetimin ve partinin göstermediği duyarlığı gösteren Sayın Perinçek, ülkesinin esenliği için hapisleri de göze alarak mücadele etmektedir.

Bilgilerinize sunar, bu yazıya köşenizde yer vermenizi dileriz.

Saygılarımızla.

Av. Hasan Basri Özbey
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı