Doğu Perinçek: “Bir Kuşak Bir Yol Projesi, Çin ve Türkiye'yi Birleştiriyor”

Genel Başkanımız Doğu Perinçek, CRI TÜRK'te Tuğçe Akkaş'ın sunduğu Manşet programında seçim süreci ve Çin ziyaretine yönelik açıklamalarda bulundu

Tarih:

Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Doğu Perinçek, CRI TÜRK'te Tuğçe Akkaş'ın sunduğu Manşet programında seçim sürecine ve yakın zamanda gerçekleştirdiği Çin ziyaretine yönelik önemli açıklamalarda bulundu.

 

 

"TÜRKİYE BİR DEVRİMİN EŞİĞİNE GELMİŞTİR"

 

Gençlerin Vatan Partisi'ne olan ilgisinin her geçen gün arttığına vurgu yapan Perinçek "Türkiye kendisini yenileyecek ve yeni Türkiye'yi gençlikle kuracağız" dedi.

 

Cumhurbaşkanı adaylarının sayısının fazla olmasını değerlendiren Perinçek şöyle konuştu:

 

 "Toplum böylece daha doğru bir seçim yapabilecek ama eğer Vatan Partisi girmeseydi ülke seçeneksiz kalıyordu. Çünkü diğer adaylara baktığımızda aslında sistemin içindeki renkler, sistemin gri tonlarını orada görüyoruz. Vatan Partisi ise sistemin dışındaki tek seçenek olarak görülüyordu yani birleşen ve üreten Türkiye'yi kuracak sistemin dışındaki tek seçenek olarak görülüyor. Vatandaşlarımız bu çok farklı adaylar ve sistem tercihleri arasında doğru kararı verecekler, buna inanıyoruz. Türkiye bir devrimin eşiğine gelmiştir çünkü bu sistemin içinde tüm yollar kapalıdır, bir çözüm kalmamıştır. Sonuç itibarıyla Türkiye'nin Vatan Partisi yönetiminde bir geleceğe doğru ilerlediğini saptayabiliriz ve bunu yaşayacağız."

 

 

"BİR KUŞAK BİR YOL PROJESİ, ÇİN VE TÜRKİYE'Yİ BİRLEŞTİRİYOR"

 

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, kısa süre önce gerçekleştirdiği Çin ziyaretine ilişkin de önemli açıklamalar yaptı. Çin'de Marks'ın 200. doğum yılında 2. Marksizm Dünya Kongresi'ne katıldıklarını dile getiren Perinçek sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Düşünür ve eylem insanı, insanların zincirlerinden kurtulacağı ve zincirlerinden başka bir şeyi olmayan insanların yeni bir dünya kuracağı teorisinin babası olan Karl Marks, 200 yıl önce doğmuştu. Bu nedenle Çin'de Marks'ın 200. doğum yılında 2. Marksizm Dünya Kongresi düzenlendi. Genel Başkan Yardımcılarımız Yıldırım Koç ve Semih Koray ile aynı zamanda Çin Vatan Partisi temsilcisi Adnan Akfırat birlikte biz de oraya davet edildik. Kongre, Pekin Üniversitesi'nde düzenlendi, muhteşem bir kongre oldu. Biz de orada birtakım bildiriler ve tebliğler sunduk. Benim tebliğimin başlığı "Marks ve Engels'in Asya Devrimleri Öngörüsü" oldu, bu çok ilgi çekti. Çünkü Marks esas olarak işçi sınıfının bir eylem adamı olarak tanınır ve umutların işçi sınıfında olduğu 19. yüzyıl dünyasının büyük devrimcisidir. Marks'ın son zamanlarında bir Asya öngörüsü var Rusya, Çin ve Türkiye'ye bakarak artık devrimin merkezinin Asya'ya kaymakta olduğunu saptıyor ve biz de onları anlattık. Marksizmin Asya'da ayağa kalktığını, Avrupa'da doğduğunu ama Asyalılaştığını anlattık, çok etkili oldu ve güzel tartışmalar oldu."

 

"Çin'de bir özgürlük ortamı var, Marksizmin çok canlandığını tespit ettik ve Mao'nun yeniden yükselişte olduğunu konuşmalarda gördük, bu da bizi çok sevindirdi" diyen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Çin Komünist Partisi ve Çin devleti yöneticileri ile de görüşmeler yaptık hatta son günümüz onlarla geçti. Çin ve Türkiye ilişkilerini konuştuk, tabii geleceğin Türkiyesi'nde Çin dostluğu büyük önem taşımaktadır çünkü Türkiye Atlantik sisteminden koptu ve Asya'ya doğru yöneliyor. Bugün Çin, Türkiye'nin birinci ticaret ortağı. Çin'in güvenliği Türkiye'den başlıyor, Türkiye'nin güvenliği Çin'den başlıyor. O nedenle, 'Bir Kuşak Bir Yol Projesi' Çin ve Türkiye'yi de zaten birleştiriyor. Bu projede Türkiye'nin eşsiz bir yeri var. Çin yöneticiler bunların da farkında. Biz Türkiye'nin gelecekte üretim üssü haline gelmesinde Çinliler ile çok geniş imkanları olduğunu tespit ettik, bunları da konuştuk ve anlaşmaya vardık. Türkiye ile Çin arasında ilişkilerin gelişmesi için her iki tarafta da çok büyük arzu var ve imkânlar da buna çok elverişli. Çin yöneticileri de bu fikirde. Hatta biliyorsunuz onların 4 trilyon dolarlık muazzam bir rezervleri de var, Türkiye'nin bir üretim üssü hale gelmesinde iş birliği imkânlarının çok geniş olduğunu görüyoruz. Teröre karşı mücadelede de Çin ve Türkiye'nin aynı konumları paylaştığını saptayabiliriz. Onların da başında 'İslamcılık' adı altında ortaya çıkan fanatik terörist gruplar var 'Doğu Türkistan' adı altında. Bizde de aynıları hem IŞİD olarak hem PKK teröristleri olarak etnik temelde Türkiye'yi Amerika'nın desteğiyle sürekli rahatsız eden terör eylemleri var. Bu Amerika destekli teröre karşı da iki ülke arasında iş birliği zemini bulunuyor. O açıdan dünyanın geleceğinde, Türkiye'nin geleceğinde ve Çin'in geleceğinde çok esaslı bir Türk-Çin ilişki zemini bulunduğunu saptıyoruz. Orada iki parti ve iki ülke arasında ilişkileri geliştirmek için anlayış birliğine vardık. Türkiyemize umutlarla döndük ve geleceğe daha güvenle bakan sonuçlar almış bulunuyoruz."