/
/

Utku Reyhan: İmamoğlu- Akşener- Buldan-Soner Yalçın AŞ

Utku Reyhan: İmamoğlu- Akşener- Buldan-Soner Yalçın AŞ
Paylaş

Bu şirket yasadışı işler yapıyor. Tağşiş, taklit, hile, dolan… Şirket nasıl çalışıyor ve “piyasayı” aldatıyor anlatalım

Bu

şirket

yasadışı

işler

yapıyor.

Tağşiş,

taklit,

hile,

dolan…

Şirket

nasıl

çalışıyor

ve

“piyasayı”

aldatıyor

anlatalım. 

PAZARLAMA

MÜDÜRÜ

Önce

pazarlama

müdürü

Ekrem

İmamoğlu

sahneye

çıktı.

İşe

yaramayan

su

arıtma

cihazlarını

on

yıllar

boyunca

kapı

kapı

satmayı

başaran

o

esrarengiz

satış

zekâsının

bir

benzerine

sahiptir

kendileri.

8

Mart

Kadınlar

Günü

vesilesiyle

sosyal

medyadan

yayınladığı

mesajla

hem

İyi

Parti

Genel

Başkanı

Meral

Akşener’in

hem

de

HDP

Eşbaşkanı

Pervin

Buldan’ın

kadınlar

gününü

kutlayıverdi.

Bir

grup

İyi

Partili

“bizim

genel

başkanımızı

PKK

ile

yan

yana

anamazsınız”

diye

itiraz

etse

de

parti

yönetimi

ses

çıkartmadı.

Meral

Akşener

şirketin

ortağı

olduğu

için

karşı

çıkacak

durumda

da

değildi.

İmamoğlu’nun

hareketini

“hürriyetçilik”

olarak

nitelendirip,

İmamoğlu’nun

PKK’lı

mesajına

da

da

ona

tepki

gösterenlere

de

“saygı

duyduğunu”

belirtti.

Bir

diğer

şirket

ortağı

Pervin

Buldan

ise

bu

mesajdan

oldukça

mutlu

oldu.

Yetmedi,

İmamoğlu

ile

birlikte

ağaç

dikme

etkinliğine

de

katıldı.

(Kimileri

cebinde

kibrit

olduğunu

söylüyor)

Şirketin

en

sabıkalı

ortağı

olarak,

İmamoğlu

sayesinde

aklanıp

paklanıp

bir

de

Akşener’in

yanına

oturtulmuştu.

Üstelik

Akşener,

partisinde

sayılı

kalan

milliyetçileri

dikkate

almamış,

Kılıçdaroğlu

ile

birlikte

HDPKK’lıların

dokunulmazlıklarının

kaldırılmasına

ilişkin

fezlekelere

“hayır”

diyeceğini

ima

etmişti.

Buldan

olmasın

da

kim

mutlu

olsun?

BOZUK

ÜRÜN

DOKUNDU

Yine

de

bu

ince

işçilik

İmamoğlu’na

oy

vermiş

kimi

Atatürkçü

ve

milliyetçileri

rahatsız

etti.

Hâlbuki

Ekrem

Bey

başından

beri

HDP’yi

ve

HDP

yöneticilerini

güzelleyip

duruyordu.

Seçim

boyunca

da

bunu

yaptı.

O

zamanlar

bu

bozuk

gıdaları

hapır

hupur

afiyetle

yiyen

bu

çevrelerin

şimdilerde

karınları

ağrımaya

başladı.

Buna

da

şükür

tabii.

Sordular:  

Neden

İyi

Parti

ile

PKK’yı

yan

yana

getirdiniz

Ekrem

Bey?

Kadınlar

çok

yüce

varlıklar.

Gönül

ister

ki

kadınlar…

Keşke

siyasette

hep

kadınlar…

Kadınlar

da

kadınlar…

Elbette

öyle

de…

Neden

İyi

Parti

ile

PKK’yı

yan

yana

getirdiniz

Ekrem

Bey?

Çünkü

kadınlar

kutsaldır.

Kadınlar

ki…

Guardiola

Barcelonası

gibi

top

çevirmeyiniz

lütfen.

Neden

İyi

Parti

ile

PKK’yı

yan

yana

getirdiniz

Ekrem

Bey?

And

olsun

bu

milleti

barıştıracağım.

Küs

olunca

çok

üzülüyorum.

Herkesi

kucaklayacağım.

ŞEKERE

BULANMIŞ

ZEHİR

İmamoğlu,

PKK

ile

İyi

Parti’yi

yan

yana

getirme

planını

sinsice

“kadınlar

günü”

içerisine

hapsetti.

Böylece

kimse

itiraz

edemeyecek.

Zaten

toplum

olarak

kadın

konusunda

yüksek

duyarlılık

taşıyoruz.

“E

tabii

mevzu

kadınlar

olunca…”

diyeceğiz.

Araya

sıkıştırılan

HDPKK

mesajını

görmezden

geleceğiz.

Şekere

bulanmış

zehir.

Çok

zekice

değil

mi?

Belki

de

değil.

Gizli

gizli

ittifak

yapılıyordu

zaten.

Aşikâr

edip

huzur

kaçırmaya

ne

gerek

vardı?

İyi

Partililer

HDP

ile

gizli

ittifak

yapıldığını

biliyorlar

ama

itiraz

etmiyorlardı.

Ama

şimdi?

Karın

ağrısı.

HALKLA

İLİŞKİLER

MÜDÜRÜ

DEVREDE

Şirketin

ürünü

mideleri

bulandırınca,

karınları

ağrıtınca

devreye

Sözcü

yazarı

ve

Odatv

sahibi,

şirketin

halkla

ilişkiler

sorumlusu

Soner

Yalçın

girdi.

İmamoğlu’nu

kurtarmak

için

iki

yazı

yazdı.

Birinin

başlığı

“Pervin

Buldan”,

diğerinin

ise

“Meral

Akşener”.

Yani

8

Mart’ta

İmamoğlu,

Buldan

ve

Akşener’li

mesaj

yayınlıyor.

10

ve

11

Mart’ta

Soner

Yalçın’ın

“Pervin

Buldan”

ve

“Meral

Akşener”

yazıları

çıkıyor.

Bir

de

İmamoğlu’nun

çıkışıyla

ilgisizmiş

gibi

yazmalar

falan.

Tesadüf

işte!

Şirketin

açtığı

tezgâha

bakın

siz.

Vallahi

bravo!

LÜTFEN

ARAYA

MESAFE

KOYUNUZ

İlk

yazısı

bir

Pervin

Buldan

güzellemesi.

Eşinin

kaybolmuş

olmasından

ötürü

onunla

empati

kurmamızı

istiyor.

Daha

yakın

zamanda

“PKK

terör

örgütü

değildir”

diyen,

“Hakkâri’nin

gençleri

Sayın

Karayılan’la

birlikte

dağlarda”

diyerek

dağa

çocuk

kaçırdıklarını

itiraf

eden

Pervin

Buldan’dan

söz

ediyoruz.

Aslında

ne

dediğinin

de

önemi

yok.

PKK’nın

uzantısı

HDP’nin

başında

bu

kişi.

Yazının

yüzde

doksanında

Buldan

göklere

çıkarıldıktan

hatta

“Nobel

barış

ödülü”

adayı

olduğu

da

hatırlatıldıktan

sonra

Yalçın’ın

Buldan’dan

küçük

bir

ricası

oluyor.

Görevin

HDP’ye

düştüğünü

söyleyip

“terörle

aranıza

mesafe

koyun”

diyor. 

Yılların

yalanıdır

bu.

Yıllarca

liberaller

bu

yalanla

milleti

oyaladı

şimdilerde

ise

bayrağı

Soner

Yalçın

gibiler

devralmış.

Neymiş

HDP,

PKK

ile

arasına

mesafe

koyacakmış.

Bir

kere

bu

öneriden

şu

anda

“mesafesiz”

yani

içe

oldukları

ortaya

çıkıyor.

Bu

durum

sizi

rahatsız

etmiyor

mu?

İkincisi,

“mesafe”

dediğiniz

nedir?

PKK’dan

3

metre

ötede

mi

duracaklar?

Kandil’e

trip

mi

atacaklar?

Nedir

bunun

kıstası?

Üçüncüsü

ve

en

önemlisi

onların

öyle

bir

iradesi

yok

ki?

Onlar

PKK’nın

kolları.

Kol

bedenden

kopacak

ve

ayrı

hareket

edecek.

Beklenti

bu!

Soner

Yalçın’ın

PKK’yı

tanımaması,

HDP

ile

ilişkisini

bilmemesi

beklenemez.

İmralı

tutanaklarına

da

yansıdı.

Kandil

HDP’nin

siyasetlerini

ve

yönetim

kadrolarını

emir-komuta

ile

belirliyor.

HDP’nin

kendi

kafası,

beyni

yok.

Onlara

“HDP’yi

fesh

edin,

HDP’yi

terk

edin”

denebilir.

Ama

“HDP,

PKK

ile

arasına

mesafe

koysun”

demek

HDP’ye

meşruiyet

alanı

sağlamak

ve

HDP

ile

ilgili

boş

ümitler

yaratmak

dışında

bir

anlam

taşımamaktadır.

Soner

Yalçın

bunu

yapıyor.

‘AMAN

AKŞENER,

PKK’YA

TAVIR

ALMA’

İkinci

yazısı

ise

bir

Meral

Akşener

destanı.

Akşener,

her

şeyin

farkında

olan

muhteşem

bir

insan.

Buna

rağmen

“90’larda

çocuk

olan

kimi

yazar

ve

siyasetçiler

Akşener’e

akıl

vermeye

kalkıyorlar”

diyor.

Bakın

şu

densizlere!

Oldum

olası

yaşı

fikrin

önüne

koyanları

özgüvensiz

bulmuşumdur.

90’larda

çocuk

olanlar

ne

yapsın?

Susup

otursun

mu?

Kaldı

ki

“90’larda

çocuk

olanlar”

derken

bugün

40’ına

merdiven

dayamış

ya

da

geçmiş

insanlardan

söz

ediyoruz.

Yani

Akşener’e

“HDP

ile

açık

ya

da

örtük

ittifak

yapma”

diyenler

kâğıt

helva

kemiren

çocuklar

değil.

Siyasi

bir

anlamı

var

bunun.

Gerçi

Soner

Yalçın

da

bunu

biliyor.

Tersini

savunduğu

ama

fikrini

açıkça

ifade

etmekten

çekindiği

için

“çoluk

çocuk”

edebiyatı

yapıyor.

“Meral

Akşener”

başlıklı

yazısında

diyor

ki

özetle;

90’larda

da

günümüzde

de

ekonomi

kötü

gidince

iktidarlar

sınır

ötesi

operasyonlar

yapar,

terörle

mücadele

görüntüsü

verir,

parti

kapatmalar

gündeme

gelir.

Bunlar

hep

iktidarda

kalmak

için

gündem

değiştirme

manevralarıdır.

Hükümetin

oyunu

bunlar.

Aman

Akşener

hanım

bu

oyuna

gelmeyin!

HDP’nin

kapatılması

talebi

sizi

zayıflatır,

sorunu

da

çözmez.

Yalçın’ın

denkleminde

ABD

emperyalizmi

yok.

ABD’nin

PKK’ya

verdiği

on

binlerce

TIR

silah

yok,

PKK’nın

ABD

silahıyla

ve

üsleriyle

birlikte

sınırımızda

kurduğu

sözde

kantonlar,

devletçikler

yok,

PKK’nın

kentlerimizi

kana

bulayan

terör

saldırıları,

katledilen

öğretmenler,

mühendisler,

askerler,

polisler,

bebekler

yok.

Ne

var?

Hiçbir

şey

yok!

Her

şey

hükümetin

kurgusu!

ŞİRKETİN

ASIL

SAHİBİ

Bir

tivit

ve

iki

yazı

ile

hâlâ

açık

olabilmesi

bu

devletin

ayıbı

olan

HDP,

yıkanıp

pirü

pak

ediliyor.

Üstüne,

iktidardan

kurtulmak

için

vazgeçilmez

bir

konuma

oturtuluyor.

Üstelik

bu

ABD

planı,

“solcu,

Atatürkçü,

milliyetçi,

İslamcı”

her

türlü

maske

kullanılarak

yapılıyor.

Tağşiş,

taklit

ve

hile

herhalde

böyle

yapılır.

Bu

şirketin

ki

Kılıçdaroğlu,

Davutoğlu,

Babacan

ve

FETÖ’yü

de

ekleyin

siz

buna

bütün

işleri

sahte.

Gerçi

çoğunluk

hissedarı

Biden,

CEO’su

Blinken

olan

şirketten

başka

ne

beklenir

ki?

16

Mart

2021

Salı

/

Aydınlık

Paylaş: