Kılıçdaroğlu, Akşener, Özdağ, FETÖ ve PKK kaybetti: ABD planı bu aşamada bozuldu

Seçmen çoğunluğu, ABD’nin “Tayyip Erdoğan’ı devirin” talimatını dinlemedi.

 

Türk milleti, 28 Mayıs 2023 günü ABD planını bozdu.

  

Önümüze bakarsak, “bu aşamada bozdu” saptaması daha yerinde olur.

 

 

ABD’NİN TÜRKİYE’Yİ DEVLETSİZLEŞTİRME STRATEJİSİ


ABD planına daha uzun süreli bakarsak, önümüzü daha iyi görürüz. Vaşington yönetiminin stratejik hedefi, Türkiye’yi devletsizleştirmektir. 1980 yılından bu yana Türkiye’ye dayatılan programın esası, millî devleti tasfiye etmektir. 

 

Merkezî devletin zayıflatılması ve küresel sisteme bağlanması, Kürdistan’a özerklik, Türk Ordusu’nun Kıbrıs’tan çıkartılması ve NATO esiri yapılması, Ermeni Soykırımı yalanının kabulü, Türkiye’nin AB kapısına bağlanması, millî devletin tasfiyesindeki önemli başlıklardı. ABD’nin bu amaçla kullandığı araçlar ise, FETÖ Gladyosu, PKK, Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener yönetimleri, Ümit Özdağların Suriyeli ve Afganlara karşı kışkırtıcı faaliyeti idi. Araçlar yetersiz kaldı.

 

Millî devletin ekonomik temelini yıkmak için öngörülen program ise, KİT’lerin özelleştirilmesi, gümrüklerin kaldırılması, tarıma desteklere son verilmesi, Türk Lirasının piyasadan kovulması maddeleriyle özetlenebilir. Millî ekonomiyi yıkma programını Özal başlattı, Çiller ve Tayyip Erdoğan sürdürdü. CHP yönetimi 1980’den bu yana Neoliberal dayatmanın yanında oldu. Ancak Türkiye’nin üretim yapısını yıkıma uğratan bu program çıkmaza girmiştir.

 

 

KÖHNE BİZANS’I YIKTIK SIRA KÖHNE AMERİKA’DA


Kılıçdaroğlu’nun yenilmesi ve Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması, 28 Mayıs 2023 aşamasındaki başarıdır.

 

Ancak bugün 29 Mayıs. Fatih Sultan Mehmet’in Köhne Bizans’ı yıkarak İstanbul’u almasının 570. yılı doldu ve 571. yılına girdik. Bu kez Köhne ABD ile mücadelede yeni bir aşamaya giriyoruz.

 

 

ABD’NİN İKİ AYAĞI


29 Mayıs 2023 günü başlayan yeni aşamada ABD iki ayakla yürüyor.

 

Birinci ayak, Tayyip Erdoğan yönetimini yeniden denetim altına alma siyasetidir. AK Parti içindeki ABD lobisi Sam Amca’nın hizmetinde kolları sıvamış bulunuyor.

 

İkinci ayak, cepheden baskı siyasetidir. ABD’nin ekonomik baskı olanakları yanında Ege’den Suriye ve Irak’ın kuzeyine kadar uzanan askerî üsleri de bu siyasetin araçları olarak karşımızda duruyor.

 

 

ZORLU BİR DÖNEM


Türkiye’nin önünde büyük zorluklar var. Önümüzdeki sonbaharda ABD ekonomisinin çöküşü ve Avrupa ülkelerindeki ekonomik gerileme, Türkiye ekonomisinin ufuklarındaki kara bulutları daha da yoğunlaştırıyor. Batıya olan ihracatta daralmalar gözüküyor. Bu sistem içinde doları dizginlemenin sonuna geldik.

 

 

ABD’NİN HALİ PÜR MELÂLİ


ABD’nin önündeki zorluklar ise, Türkiye’den çok daha çetin. ABD ekonomisinin çöküşü nedeniyle, ülkenin büyük sermayesi içinde, ABD Ordusunda ve ABD emperyalizmi ile ABD halkı arasında şiddetli çatışma bekleniyor.

 

ABD’nin acıklı durumu, müdahale olanaklarını da sınırlıyor. Öte yandan bu çöküş, maceracı eğilimleri kışkırtır mı sorusu da ortaya atılmaktadır.

 

 

BÜYÜK ÇÖZÜMLER UFUKTA


Büyük zorluklar, büyük çözümlerin de habercisidir.

 

Hem Türkiye, hem de ABD büyük çözümlere doğru koşuyor.

 

ABD’nin zorlukları, Türkiye’nin kendi zorluklarını aşması için elverişli koşullar sunmaktadır.

 

Türkiye’nin ve genellikle Gelişen Dünyanın zorlukları aşmadaki devrimci çözümleri ise, ABD’deki halkçı çözümlere yol açacaktır.

 

 

GÜÇLÜ DEVLET-ÜRETEN MİLLET PROGRAMI GÜNDEMDE


Türkiye, bu zorlu döneme Türk milletinin tarihsel mirası ve Vatan Partisi’nin öncü birikimiyle giriyor.   

 

Zorlu dönemin programı, Güçlü Devlet-Üreten Millettir.

 

Zorlu dönemin öncüsü, Vatan Partisi’dir.

 

Vatan Partisi, önümüzdeki çetin koşullarda ABD zincirini kırmayı hedefleyen doğru stratejisiyle doğru mevziye yerleşmiştir.

 

Tayyip Erdoğan yönetimine karşı yapıcı muhalefet çizgimiz bellidir.

 

Başı dik Türkiye ve Üretim Devrimi yolundaki her uygulamada birlikteyiz.

 

ABD dayatmalarına boyun eğen her uygulamanın karşısındayız.

 

Türkiye’nin zorlukları yenme mecburiyeti ve Türk milletinin büyük imparatorluk ve devrim mirası en büyük gücümüzdür.

 

ABD’ye karşı mücadele eden ülkelerin varlığı ve yükselen Asya uygarlığı, ittifak birikimizin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.

 

 

YOLUMUZ ÇETİN BAHTIMIZ AÇIK


Devletin yoksa, vatanın yoktur, milletin yoktur.

 

Devletin yoksa, emeğin esirdir.

 

Devletin yoksa, namusun çizmenin altındadır.

 

Devletimiz de var, milletimiz de var, emeğimiz de var, namusumuz da var.

 

Yolumuz çetindir, bahtımız açıktır.