Beko Avşaroğlu’ndan gelen mektubun 15-16 Temmuz Darbesi ve Türk Ordusu'na ilişkin bölümlerini, yazımına dokunmadan yayınlıyoruz. Bazı cümleleri biz siyahlattık.
BEKO BEY’İN MEKTUBU
“R.T.E ile aynı gemide olduğunuz için, 15-16 temmuz sonrasında neler başardığınıza bir bakalım;
“AKP iktidarı ile amaçlanan T.S.K. (Türk Silahlı Kuvvetleri) yapısı ve oluşumu tamamen tasfiye edilmiş, Emperyalizmin talep ettiği (FETÖ nün dillendirdiği) yapıya AKP ve R.T.E marifetiyle dönüştürülmüştür.
“Dolayısıyla, 15-16 temmuz sonrasında T.S.K nin Türk Halkı üzerinde Atatürk Cumhuriyetinin koruyuculuğu hususunda olumlu bir etkisi kalmamıştır. Türk Halkında geleneksel olarak daha çok er ve erbaşlara olan Mehmetçik sevgisinin, kurum olarak T.S.K ile bir bağı da kopmuştur.
“15-16 Temmuz darbesi ve olayları; AKP iktidarı ile iktidarın bilgisi ve yönlendirmesi dahilinde oluşmuş olan paralel iktidar ortağı (FETÖ) yapılanması ile R.T.E. hükumeti arasında sahnelenmiş görüntüsüne rağmen asıl TSK içinde yaşanmıştır. 15-16 Temmuz olaylarındaki TSK içindeki darbe teşebbüsü veya Gladyo hareketinin, 1921 deki emperyalizmin ülkemizi işgal eden düşman askerleri ile kurtuluş savaşı vermemiz arasında çok önemli ve anlamlı bir fark vardır. İktidar sahibi R.T.E’nin iktidara sahip olurken Emperyalizmle yaptığı ortaklığın sonucu olarak 15-16 Temmuz olayları yaşanmıştır. Bu 15 -16 Temmuz olayları Emperyalizmin etki ve yönlendirmesiyle günümüze kadar sürmüştür.
“15-16 temmuz olayları sonrası T.S.K. tamamen etkisizleştirilmiş, Türkiye Cumhuriyetinin ulus devlet niteliğini temsil eden kurumlar dejenere edilerek, laiklik yönetim anlayışı yok edilmiştir.Dolaylı olarak etnik kimlik siyasetine ve tarikat cemaatlere örgütlenmelerine verilen destek sonucunda Türkiye Cumhuriyetinin ülke bütünlüğü ve ulus devlet yapısı bozulmuştur.
“Laik Türkiye Cumhuriyeti için Emperyalizme karşı mevzilenme ancak emperyalizmin enstrümanı olmuş yönetici (R.T.E ve yandaşları) kişileri ve örgütleri ve hedefine koyup mücadele etmeden bağımsız Türkiye Cumhuriyeti oluşmaz, halen sonuçları emperyalizm lehine devam eden 15-16 temmuz darbe girişimi etkisiz hale getirilip sonuçlandırılamaz.
“Günün sahici savaşı emperyalizmden izin ve müsaade almadan yapılır. T. S.K nın Suriye deki yapılanması ABD emperyalizminin izini ile yapılabilmiştir. Soçi mütabakatı, ABD ile izniyle ve anlaşmayla yapılan T. S. K nın Suriye konumlanmasını tanımakta ve onaylamaktadır.”
CHP-HDP-İYİ PARTİ-FETÖ-ABDULLAH GÜL- DAVUTOĞLU İTTİFAKININ GÖRÜŞLERİ
Beko Bey'in mektubu, bugün CHP-HDP-İyi Parti-FETÖ-Abdullah Gül-Davutoğlu cephesinden maske takılarak seslendirilen görüşleri hiç dolandırmadan yansıtıyor.
ABD’nin denetiminde olan siyasal partiler ve parti girişimleri, 15-16 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasına ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı tavırlarını okuyucumuz gibi açıkça belirtmiyorlar. Ancak duruşları, Beko Bey'in ifadeleriyle şöyle özetlenebilir:
* Türk Silahlı Kuvvetleri, tamamen tasfiye edilmiş, Tayyip Erdoğan marifetiyle FETÖ’nün istediği yapıya dönüştürülmüştür.
* 15-16 Temmuz sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Türk Halkı üzerinde olumlu bir etkisi kalmamıştır. Mehmetçik sevgisinin TSK ile bağı kopmuştur.
* “15-16 Temmuz darbesi ve olayları, Tayyip Erdoğan’ın Emperyalizm'le yaptığı ortaklığın sonucu olarak yaşanmıştır. Bu 15-16 Temmuz olayları Emperyalizm'in etki ve yönlendirmesiyle günümüze kadar sürmüştür.
* 15-16 Temmuz mevzisi ile Sakarya Mevzisi arasında benzerlik değil zıtlık var.
* 15-16 Temmuz olayları sonrası TSK tamamen etkisizleştirilmiş, Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus devlet niteliğini temsil eden kurumlar dejenere edilerek, laiklik yönetim anlayışı yok edilmiştir. Dolaylı olarak etnik kimlik siyasetine ve tarikat-cemaatlere örgütlenmelerine verilen destek sonucunda Türkiye Cumhuriyeti'nin ülke bütünlüğü ve ulus devlet yapısı bozulmuştur.
Beko Bey’in görüşleri özetle bunlar.
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ'NE DÜŞMANLIĞIN BOYUTLARI
Yakın tarihimizde gerçeklerden bu derece kopulmasına tanık olduğumuz bir başka dönem yaşamadık. Ama daha önemlisi, Türk Ordusu'na düşmanlığın boyutları görülmemiş ölçülerdedir:
İçinden 30 bin FETÖ bağlantılının temizlendiği Ordu'ya, “FETÖ’nün istediği ordu” çamuru atılıyor.
Komutanıyla ve Mehmetçiğiyle Mustafa Kemal’in Ordusu karakterini kazanan Türk Silahlı Kuvvetleri,emperyalizmin talep ettiği ordu olarak gösteriliyor.
Halkın Mehmetçik sevgisinin doruğa çıktığı 15-16 Temmuz sonrasında, halkta Mehmetçik sevgisinin ve TSK’ya güvenin kalmadığı söyleniyor.
Başta FETÖ olmak üzere Adnan Oktar, Furkan, Süleymancılar gibi tarikatların devlet ve toplum içinden temizlendiği bir ortamda, tarikatların güçlendiği iddia ediliyor.
ABD’YE KARŞI SAVAŞAN ORDU HANGİ ORDU
Peki Hendek Savaşlarında, Fırat Kalkanı’nda. Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtlarında ABD’nin “Kara Kuvvetlerim” dediği piyonlarına karşı savaşan ordu hangi ordudur?
ABD’nin PKK’sını ve DEAŞ’ını hendeklere gömen ve süpürüp atan askerler, Mehmetçik değil de kurşun askerler midir?
Albayraklara sarılarak musalla taşına konan o şehitler, Amerikan ve İsrail kurşunlarıyla vurulmadı da, Amerika için savaşırken mi can verdiler?
Türk Silahlı Kuvvetleri savaşıyor. Bozguncular Mehmetçiği sırtından vuruyor.
TÜRK ORDUSU'NA KARŞI İÇ CEPHEDEKİ SAVAŞ
Türk Devleti ve Ordusu içine yerleştirilen FETÖ Gladyosu temizleniyor. Rahatsız olanlar var. Ama bunlar, ABD’nin cephesinde bulunmaktan rahatsız değiller.
15-16 Temmuz darbesini ezen Türk Ordusu ve Türk Milleti, ABD’yiTürkiye’de silahsızlandırdı. Bütün dünya, Türkiye’nin Rusya ve Suriye ile birlikte ABD’yi yendiğini ve Batı'nın teslim olduğunu saptıyor. CHP eksenli Amerikancı ittifak ise gerçeklere karşı savaşıyor. Yalnız gerçeklere karşı değil, Türk Ordusu'na karşı savaşıyor. “Türk Ordusu çamura battı” türünden propaganda, Türk Ordusu'na kaşı savaş propagandası değildir de nedir?
“Saray Savaşı” diyerek PKK propagandasına alet oldular, tutmadı. Televizyon programlarında da izliyorsunuz, şimdi de “Türk Ordusu çamura battı” makamına geçtiler.Türk Ordusu yenilirse haklı çıkacaklar. Apaçık ortada: Türk Ordusu'nun yenilmesini istiyorlar.
HALK İÇİNDE TÜRK ORDUSU'NA KARŞI FİTNE
Savaş bütün cephelerdedir.
Propaganda savaşı da, savaşın bir cephesidir.
Düşman, halkımızın Türk Ordusu'na güvenini bozmak için faaliyet halinde. Bozguncular fitne görevi için cepheye sürüldüler.
Vatan Savaşı bozguncularına karşı mücadele, bugün bir savaş görevidir.