29 Eylül 2020 akşamı Haber Türk Televizyonu’nda “Kübra Par’la Açık ve Net” programında önümüzdeki gelişmeleri şöyle özetlemişiz:
1. Ermenistan’ın Karabağ’daki işgaline son vermek için Türkiye ile Rusya birlikte ağırlığını koyacak.
2. Türkiye Abhazya’yı tanıyacak.
3. Rusya KKTC’yi tanıyacak.
4. Türkiye, Kırım’ın Rusya Federasyonu toprağı olduğunu kabul edecek.
ORTAK ÇIKARLARA DAYANAN SAĞLAM ÇÖZÜM
İnternet sitelerinde haberleştirildiği üzere, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Kübra Par’ın “Rusya, ‘Ey Ermenistan, sen buradan çekil’ dese, Ermenistan orada kalabilir mi” sorusu üzerine şunları söylüyor:
“Bakın, sizin Rusya’ya, onu dedirtmeniz lâzım. Dış politika, böyle yalnız seyretme olayı değildir. Müdahale etme olayıdır. Aktif olmak gerekir. (…) Vatan Partisi’nin Programında öngörüldüğü gibi, Rusya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyacak. Tanıyacağını da göreceksiniz. İki; Türkiye, Abhazya Cumhuriyeti’ni tanıyacak. Tanımak zorunda. Tanıyacak, buradan ilân ediyorum; çünkü bu da Türkiye için gerekli. Üçüncüsü, Karabağ’da işgale son vermek için Türkiye ve Rusya, beraber ağırlıklarını koyacak ve Kırım’ın da, Rusya Federasyonu toprağı olduğunu Türkiye tanıyacak.
“Bakın bu dört maddelik bir ortak program. Ama şunu yapamazsınız: ‘Türkiye, Rusya’ya istediğini dayatacak.’ Bu olmaz. Rusya da istediğini Türkiye’ye dayatamaz; ama bu dört maddelik program, ortak çıkarların, İran’ı da buna katın, çerçevesini vermektedir.
“Yani buradan Kuzey Kıbrıs’ta Türkiye, mevziisini sağlamlaştırır. Abhazya’nın tanınmasıyla yine iki ülke, Türkiye ve Rusya beraberleşir ve Amerika’nın Kafkas planları tamamen önlenir. Kırım da zaten Rusya olmuş ve Kırım Türkleri de Rusya’yı istiyor. Orayı Türkiye’nin alması söz konusu değil. Ya Amerika’nın olacak ya Rusya’nın olacak. Bütün bu çerçeveyi kurduğumuz zaman, Türkiye için son derece kazançlı, Rusya için de kazançlı bir ortak politika üretmiş oluyoruz.”
ORTAK ÇÖZÜMÜN ÖNÜMÜZDEKİ GÜNDEMİ
Ortak çözümün uygulaması, aslında Suriye ve Irak’ın kuzeyinde başlamıştı. “Kürdistan” adı altında İkinci İsrail Devletini kurma girişimi, 2017 sonbaharında aralarında Rusya’nın da bulunduğu Batı Asya ülkelerinin ortak çabasıyla bozguna uğratılmıştı. Türkiye-Rusya-İran ekseni, Astana Süreci ve Soçi Mutabakatı’yla bölgemizde ABD planlarını dışlayarak, Asya’nın çözümünü getirmeye başladı.
Azerbaycan’ın vatan toprağını kurtarması, bu sürecin en kritik adımı olmuştur.
Şimdi gündemde Akdeniz ve Karadeniz’deki çözümler var.
Doğu Akdeniz’de sular ısınırken, Türkiye ve KKTC’nin yapacağı önemli atak, KKTC’nin tanınmasıdır. Biz Vatan Partisi olarak bu çalışmalara başladık ve şimdiden önemli sonuçlar alıyoruz.
ABHAZYA HEYETİNİN KUZEY KIBRIS ZİYARETİ
KKTC’yi tanımaya yönelik ilk inisiyatif, bu çalışmalarımız sonucunda Abhazya’dan geliyor. Abhazya Millet Meclisi Heyeti, KKTC’yi ziyaret etme talebini iletti ve KKTC’ye bir “Ortak Bildiri” önerisiyle gidiyor. “Ortak Bildiri”, bizim Vatan Partisi olarak, Abhazya Millet Meclisi’yle imzaladığımız Ortak Bildiriyle aynı içerikte. Rusya Federasyonu da KKTC-Abhazya ilişkisinin gelişmesine büyük önem veriyor.
KARADENİZ VE AKDENİZ BİRBİRİNİN ANAHTARI
Önümüzdeki süreci iyi anlayalım:
Akdeniz’deki sorunların kapısını açmak için anahtar Karadeniz’de.
Karadeniz’in anahtarı da Akdeniz’de.
Zaten Karadeniz’in suları Akdeniz’e akmıyor mu?
İki denizin sularının kaynaşması gibi, Karadeniz ve Doğu Akdeniz sorunları da bütünleşiyor.
ALMAN FIRKATEYNİ’NİN VERDİĞİ İŞARET
Alman Fırkateyni’nin Libya açıklarında silah zoruyla Türk ticaret gemisine çıkması, geçiştirilebilecek bir olay değildir. Bize önümüzdeki dönemle ilgili bir işarettir bu zorbalık. Devamı gelecektir. Bunu bilelim.
Yanılmıyorsam Anton Çehov’undu o saptama. Bir tiyatro oyununun başında duvara asılı bir silah gösteriliyorsa, o silah daha sonraki perdelerde patlayacaktır.
Bütün NATO ülkeleri gibi Alman Devletinin içinde de iki devlet vardır: Biri Almanya, diğeri ABD.
Almanya içindeki ABD gösterdi o silahı! Avrupa Birliği’nin Mavi Vatanımıza kıyıdaş olduğunu da hatırdan çıkarmayalım. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi, AB içindedir.
Fransa ise, savaş gemileriyle Doğu Akdeniz sularındadır.
TÜRKİYE’YE DÖNÜK NAMLULAR
ABD ve İsrail donanmaları, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile birlikte Türkiye’ye namlularını çevirerek Doğu Akdeniz’de Noble Dina ve Nemesis tatbikatları yapıyor. ABD’nin Millenium Challenge 2002 (Binyılın Meydan Okuması 2002) tatbikatının senaryosu, Kıbrıs’ta başlıyordu ve Türkiye’nin 96 saatte işgaliyle bitiyordu!
Türkiye’nin ancak senaryolarda işgal edilebileceği gerçeği bir yana, Doğu Akdeniz’i ciddiye almak devlet aklının gereğidir. Düşman, Türkiye’nin zayıf karnı olarak Doğu Akdeniz’i görüyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı devrime iddialarının çıkış noktası da Doğu Akdeniz olarak gözüküyor.
Bütün bunları değerlendirirsek, Türkiye-Rusya-İran ekseninin Astana Sürecindeki ve Kafkaslar’daki başarılardan sonra Karadeniz ve Akdeniz’de de etkin hale getirilmesi, Türkiye’nin güvenliği ve üretim ekonomisi kurması açısından kritik önemdedir.
Dış siyasette seyirci değil, aktif ve müdahaleci olmak, günün yakıcı görevidir.