Teori’nin yeni yıl sayısı, arkada kalan kırk yıl ile önümüzdeki kırk yılı inceliyor. Atlantik zincirli 40 yılı, bütün pasıyla, bütün kiriyle ve çamuruyla arkada bırakıyoruz. Asya Uygarlığının çelikli ve ipekli 40 yılına giriyoruz.
PASLI YILLAR
Paslı yıllar, 1980’de başlamıştı. Millî devleti ve millî ekonomiyi bitireceklerdi.
Biz, Atlantik sisteminin bu projesini bitiriyoruz.
Üreticiyi “kambur” ilan etmişlerdi.
Şimdi biz Üreticiyi baş tacı ilan ediyoruz.
Batı Asya’da sözde “Kürdistan” adı altında “İkinci İsrail” devletçiğini kuracaklardı.
Onları Türk çeliğiyle tanıştırdık. Yalnız Türk çeliğiyle değil, Suriye, Irak, İran ve Rus çeliğiyle de!
Bizi Ergenekon-Balyoz tertipleriyle hapislerde çürüteceklerdi.
Biz, ABD’nin FETÖ Gladyosunun belini kırdık ve Silivri’de söylediğimiz gibi onları duvarların içine bıraktık.
“Kürt Açılımı”, “Ermeni Açılımı” iddialarıyla ülkeyi bölmeye kalktılar.
Atomu parçalayabilirlerdi, ama Türkiye’yi parçalayamazlar. Öğrendiler.
ÇELİK VE İPEK YILLARI
2014 yılı baharında Silivri Duvarlarını yıkmamızla başladı özgürleşmemiz. Zincirleri kırdık. Çelik ve İpek Yıllarına öyle girdik.
Türk Ordusu ve Polisiyle PKK’yı hendeklere gömdük.
Vatan Savaşıyla Millî Hükümet yoluna girdik. Seri Hakka teslim ettik!
15-16 Temmuz 2016 gecesi, Türk Ordusu ve Türk milleti olarak ABD’nin devlet içindeki silahlı gücünü ezdik.
Zincirlerini kıran Türk Ordusu, 24 Ağustos 2016’da başlayan Fırat Kalkanı Harekâtıyla ABD-İsrail Koridorunu yardı. Analar, emzirdikleri sütleri Mehmetçiğe helâl etti.
Türkiye ve Batı Asya ülkeleri, 2017 yılı Eylül ayında Barzanistan referandumu girişimini silahla bozguna uğrattılar.
Ocak 2018’de Zeytin Dalı ve 2019 Ekiminde Barış Pınarı harekâtlarıyla ABD’nin “Kara gücüm” dediği PKK’sını, YPG’sini, YPD’sini süpürdük attık.
Şimdi donanmamız, Doğu Akdeniz’de Tevrat’tan ve Yunan mitolojisinden buldukları intikam senaryolarıyla Mavi Vatanımızı tehdit eden ABD-İsrail tehdidine karşı bayrak gösteriyor.
Türkiye, içine girdiği Vatan Savaşı ve Üretim Ekonomisi sürecinde, 21. Yüzyıldaki dostlarını keşfediyor.
Türkiye, 2014 yılından bu yana yaşanan süreçte Atlantik sisteminden kopmakta ve Avrasya öncüleri arasındaki konumuna yerleşmektedir. Bu sürecin geri dönüşü yoktur. Çünkü Türkiye, bağımsızlık ve bütünlüğünü ancak Avrasya ikliminde koruyabilir ve yine Türkiye, Üretim Devrimini ancak Avrasya ikliminde başarabilir.
Zorlukları bütün millete paylaştıracak olan Üreticilerin Millî Hükümeti, Türkiye’nin ufkundadır.
YENİ UYGARLIK ÇAĞI
Artık Asya Çağındayız.
Asya Çağı, yeni bir uygarlık çağıdır.
Asya’nın yükselen kamucu, paylaşmacı, toplumcu, özgürlükçü ve insancıl uygarlığı, insanlığın biricik çözümüdür.
Yeni bir dünya kuruluyor.
Yeni Dünyanın öncüleri, Asya’nın imparatorluklar birikimini taşıyan, 20. yüzyılın devrimci ülkeleridir.
Türkiye, kurulan yeni dünyanın Çin, Hindistan, Rusya ve İran’la birlikte öncüleri arasındadır. Türkiye’nin Hunlardan, Göktürklerden, Uygurlardan, Altınordu’dan Selçuklu ve Osmanlıya uzanan imparatorluklar birikimi ve Namık Kemallerden ve Mustafa Kemallerden gelen iki yüzyıllık Millî Demokratik Devrim mirası, yeni uygarlığın ve Üretim Devrimimizin kuvvet kaynakları içindedir.
ÖNÜMÜZDEKİ 40 YILIN SİGORTASI
Önümüzdeki 40 yıla güvenle ve umutla bakıyoruz. Vatan Partisi’nin yetiştirdiği genç kuşaklar, 40 yılın sigortasıdır. Türkiye’yi halkımızın erdemleriyle ve Atatürk Devriminin birikimiyle 40 yıl yönetecek kuşakları Türk milletine armağan ediyoruz.
Arkada kalan paslı yılların hikâyesi ve önümüzdeki 40 yılın aydınlık ufku, Teori dergisinde. İncelemenizi öneririm.