Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu’nun Mavi Vatan kararı

Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu, 13 Eylül 2020 günü toplanarak Doğu Akdeniz ve Kıbrıs eksenli gelişmeler hakkında bir bildiri hazırladı

Tarih:

Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu, 13 Eylül 2020 günü toplanarak Doğu Akdeniz ve Kıbrıs eksenli gelişmeler hakkında bir bildiri hazırladı. Dokuz maddelik bildiriyi aşağıda bilgilerinize sunuyoruz. 

 

1) Mavi Vatanımıza yönelik tehditleri bertaraf etmek

Mavi Vatanımız kara sularımızdaki, kıta sahanlığımızdaki, hava sahamızdaki ve Münhasır Ekonomik Bölgemizdeki egemenlik alanımızın ve kaynaklarımızın bütününden oluşur. Mavi Vatan, vatanımızın ayrılmaz parçasıdır. Şu anda Türkiyemizin geleceğini belirleyen öncelikli görev, Mavi Vatanımıza yönelik emperyalist tehdidi alt etmektir.

 

2) Tehdidin esas kaynağı ABD

Tehdidin esas kaynağı ABD'dir. Çünkü İsrail, Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Türkiye’ye karşı askerî ittifaklar yapıyor. Dedeağaç ve Balkanlar yanında, Fırat’ın Doğusunda ve Kafkaslar’da Türkiye’ye karşı askerî üsler kuruyor. Türk Akımı’nı engellemek için Ukrayna ile anlaşmalar yapıyor. PKK, FETÖ ve IŞİD gibi terör örgütlerini her alanda destekliyor ve silahlandırıyor. Bu gerçeklere rağmen ABD’yi tehdidin dışında ya da kenarında gösterme çabaları, tehdidi ağırlaştırmaya hizmet etmektedir.

 

3) Sonucu kuvvet belirleyecek

Doğu Akdeniz’deki meydan okumaların ve hesaplaşmaların sonucunu kuvvet belirleyecektir. Türkiye, hukuk düzleminde haklıdır. Ne var ki bu haklı konum ancak ve ancak kuvvet sayesinde hayata geçer. Savaşın önlenmesi de ancak kuvvetle mümkündür. Savaşı önleyecek etkenler, en başta devletimizin kararlılığıdır ve milletimizi seferber etme yeteneğidir, silahlı kuvvetlerimizin üstün savaş gücüdür, milletimiz ile devletimiz arasındaki birliktir ve komşularımızdan Asya’nın derinliklerine kadar uzanan ittifak birikimimizin ortak çıkarlar temelinde devreye sokulmasıdır.

 

4) İç cephede yıkıcılığa karşı mücadele

Türkiyemizin dış tehditlerle karşı karşıya olduğu koşullarda, iç cephede yıkıcı faaliyetin baş göstermesini ibretle saptıyoruz. CHP Genel Başkanı, 8 Eylül 2020 günü yaptığı Parti Meclisini açış konuşmasında iç cephede yıkıcı faaliyetin işaret fişeğini ateşlemiştir. Kılıçdaroğlu’nun Doğu Akdeniz’den yönelen tehditlere arkasını dönerek, iç cephede bölünme ve düşmanlık kışkırtan söylemini kınıyoruz ve milletimizin değerlendirmesine sunuyoruz. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıkma hedefini ilan ederken Türkiye halkına kalkışma mesajları vermesi, CHP yönetiminin hangi senaryolarda rol aldığını göstermektedir. ABD Derin Devletinin 2020 Ocak ayındaki Rand Corporation Raporu’yla ve ABD Eski Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın ağzından ilan ettiği stratejinin aktörleri harekete geçmiş bulunuyor. O kadar ki bu aktörler, gazete köşelerinden CIA’nın ve Soros’un “Yaratıcı Yıkıcılık” bayrağını açmaktan çekinmeyecek kadar pervasızdırlar.  Vatan Partisi olarak, ABD’nin “muhalefeti bir araya getirerek Erdoğan'ı yıkma” planını milletçe bozguna uğratma mücadelesinin merkezindeyiz ve ön cephesindeyiz. Bütün milletimizi ABD planına karşı kararlı mücadeleye çağırıyoruz.

 

5) Karadeniz-Akdeniz Dostluk ve Barış Planı

Vatan Partisi, 21 Haziran 2020 günü Karadeniz-Akdeniz Barış ve Dostluk Planı’nı ilan ederek, Mavi Vatanımızı savunma ve bölge ülkeleriyle ortak mücadele stratejisini belirlemiştir. Bu plan, Karadeniz’den Umman Denizi’ne kadar uzanan tek cephede bütüncül stratejiyi ve siyasetleri ortaya koymuştur. Bu planın komşu ülkelerce olumlu karşılandığını milletimize ve uluslararası kamuoyuna duyuruyoruz.  

 

6) KKTC’nin tanınması için etkin çalışma

Partimiz, 17 Aralık 2019 günü Abhazya Millet Meclisi ile yayınladığı ortak bildiride yer alan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için çalışmalarını yoğunlaştırmış bulunmaktadır. ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne silah ambargosunu kaldırması ve Doğu Akdeniz ve Kıbrıs üzerinden Hürmüz Boğazı’na ve Umman Denizi’ne kadar uzanan tehdidini ağırlaştırması, KKTC’nin tanınmasına yönelik eğilimleri olgunlaştırmaktadır.  Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin KKTC’nin tanınmasına yönelik etkin bir çalışmaya başlaması, verimli sonuçlar almamızın önünü açacaktır.

 

7) Üretim ve İstihdam Odaklı Programın Uygulanması

Koronavirüs salgını yanında savaş tehditlerini içeren koşullar, Vatan Partisi’nin Millî Direnme Ekonomisi Programı’nı Türkiyemizin gündemine getirmiş bulunuyor. Hazine ve Maliye Bakanı’nın bir süre önce sıcak para arayışına odaklanan Borçlanma Ekonomisinin “sürdürülemez” olduğunu vurgulayarak “Üretim ve İstihdam Odaklı Ekonomi” programının uygulanacağını ilan etmesini, memnuniyetle karşılıyoruz. Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programı’nın bir bütün olarak ve bir an önce uygulamaya konması, ülkemiz açısından yaşamsal öneme sahiptir.

 

8) Zorluklardan Devrimci Çözümle çıkmak

Türkiye, içinde bulunduğu zorluklardan devrimci çözümlerle çıkacaktır. 1980 yılından bu yana uygulanan “Dünya Ekonomisiyle Bütünleşme Programı”nın iflas etmesi, Koronavirüs salgınının getirdiği zorluklar ve Doğu Akdeniz odaklı tehditler, Türkiye'yi tarihî fırsatın eşiğine getirmiştir. Vatan Savaşından ve Üretim Devriminden Üreticilerin Millî Hükümetine giden süreç tarihsel menziline ilerlemektedir. Tam Bağımsız, Başı Dik, Üreten Türkiye hedefimize ulaşmak için gerekli birikim ve erdemler devletimizde, ordumuzda ve milletimizde mevcuttur.

 

9) Günün görevi

Devletimiz ve Ordumuz ile milletimiz arasındaki birliği sağlamlaştırmak, iç cepheyi güçlendirmek, tehditleri topyekûn devletin ve milletin gücüyle bertaraf etmek, günün görevidir. Vatan Partisi, millî görevinin başındadır.

 

Aziz Türk Milletine ve Uluslararası Kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.

***

 

VATAN PARTİSİ’NİN KARADENİZ - AKDENİZ 

DOSTLUK VE BARIŞ PLANI

 


1) Karadeniz, Hazar Denizi, Ege Denizi, Akdeniz ve Umman Denizi bölgesinde barışı ve gelişmeyi tehdit eden ABD ve NATO üsleri tasfiye edilmeli, ABD güdümlü bölücü ve yobaz terörüne karşı mücadele desteklenmelidir.

 

2) Kıbrıs’ın Türk ve Rum halkları ayrı milletlerin mensuplarıdır ve çok acı geçmişleri nedeniyle artık bir arada yaşamaları olanaklı değildir. İki halk geleceklerini kaçınılmaz olarak ayrı ayrı belirlemişlerdir. Türkiye-Yunanistan dostluğu da bu gerçek temelinde sağlıklı bir yola girebilir. Abhazya Devleti de, Abhazya milletinin devletidir ve Karadeniz’de barış, istikrar ve güvenlik etkenidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Abhazya Cumhuriyeti’nin bölge ve dünya devletleri tarafından tanınması, ABD’nin hegemonyacı planlarını bozacak, barış, istikrar ve refaha hizmet edecektir.

 

3) Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’de meşru haklarını koruması, Rusya, Suriye ve Mısır’dan Libya, Tunus, Cezayir ve İtalya’ya kadar Karadeniz ve Doğu Akdeniz ülkelerinin çıkarlarıyla uyumludur. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de ABD-İsrail-Yunanistan-Güney Kıbrıs askerî ittifakının tehditlerine karşı mavi vatanını savunması desteklenmelidir.

 

4) Libya'ya ABD merkezli müdahaleye son verilmeli, Libya’nın meşru hükümeti desteklenmeli ve toprak bütünlüğü sağlanmalıdır. Libya’nın BM tarafından tanınan meşru hükümetinin kendi vatanını her yoldan birleştirme mücadelesi, hem hakkıdır, hem de Akdeniz’de barış için biricik çözümdür. Libya petrolü, Libya devleti ve milletinindir.

 

5) Kırım’ın Rusya Federasyonu’nun toprağı olduğu kabul edilmelidir.

 

6) Ermenistan’ın Azerbaycan toprağı olan Karabağ’daki işgaline son verilmesi için bölge devletleri ağırlıklarını koymalı ve Azerbaycan’ın vatan bütünlüğü sağlanmalıdır.

 

7) Suriye'nin toprak ve devlet bütünlüğü ve Suriye'de barış sağlanmalıdır. Suriye, bölücü ve yobaz terör örgütlerinden arınmalıdır. ABD, Suriye topraklarına yığınak yapmaya son vermeli ve Suriye’den çekilmelidir. İran, Rusya ve Türkiye’nin yürüttüğü Astana Süreci ve Türkiye ile Rusya arasındaki Soçi Mutabakatı, barışçı çözümün güvenceleridir.

 

8) İsrail’in Arap ülkelerinin toprakları üzerindeki işgaline ve Filistin halkı üzerindeki baskılarına son verilmeli, Kudüs başkentli bağımsız Filistin Devleti tanınmalıdır.

 

9) Türkiye, Rusya, İran, Suriye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Abhazya, Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Venezuela ve Küba’ya yönelik yaptırım ve ambargoların kaldırılması için ortak mücadele yürütülmeli, ülkeler arasında serbest ticaret ve ekonomik işbirliği koşulları oluşturulmalıdır. Dolar Saltanatına son verilmesi ve dünya halklarının refahı için, Millî Paralarla Ticaret geliştirilmelidir.

 

10) Karadeniz, Hazar Denizi, Ege Denizi, Akdeniz ve Umman Denizi ülkeleri arasında serbest ulaşım, iletişim, turizm, ekonomik ve kültürel gelişme önündeki engeller kaldırılmalıdır.

 

***

 

Abhazya Meclisi Uluslararası İlişkiler Komisyonu ve

Türkiye Vatan Partisi'nin Ortak Bildirisi

(Sohum, 17 Aralık 2019)

 

Abhazya Meclisi Uluslararası İlişkiler Komisyonu ve Türkiye Vatan Partisi,


17 Aralık 2019 günü Sohum'da görüşerek, Karadeniz-Akdeniz Dostluk ve Barış Bildirisini dünya devletleri ve halklarının bilgisine sunmayı kararlaştırdılar.

 

Biz Abhaz ve Türk milletleri olarak, tarihten gelen kardeşliğimizi ve ortak değerlerimiz olan bağımsız, özgür ve paylaşarak gelişme irademizi burada bir kez daha ilan ediyoruz.

 

Abhazya Cumhuriyeti'nin Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınması için, çalışmalarımızı yoğunlaştırmaya ve bu kardeşlik hedefine ulaşmaya kararlıyız.

 

Türkiye ile Abhazya arasında doğrudan ulaşım, turizm, ticaret, kültürel alışveriş ve ekonomik kalkınma için işbirliği, ülkelerimizin, bölge ülkelerinin ve bütün insanlığın yararınadır. Bu konulardaki engellerin kaldırılması ve olanakların geliştirilmesi için, bütün Karadeniz ülkelerini işbirliğine çağırıyoruz.

 

Karadeniz, bizim ortak vatanımızdır.


Karadenizliyiz ve Akdeniz bizim kardeş denizimizdir.


Karadeniz'e ve Akdeniz'e kıyısı olan bütün devletleri ve halkları, ekmeğimizi kazandığımız denizlerimizde ve topraklarımızda barış, dostluk ve bereket için ortak anlayış ve çabaya çağırıyoruz.



Bu amaçla

 

1. Karadeniz bölgesinde barışı ve gelişmeyi tehdit eden ABD ve NATO üslerinin tasfiye edilmesini, bölücü ve yobaz terörüne karşı mücadelenin desteklenmesini,


2. Abhazya Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bütün bölge ve dünya devletleri tarafından tanınmasını,


3. Kırım'ın Rusya Federasyonu toprağı olarak kabul edilmesini,


4. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve Suriye'de barışın sağlanmasını,


5. Filistin halkı üzerindeki baskılara son verilmesini,


6. Libya'da toprak bütünlüğünün ve barışçı çözümün sağlanmasını,


7. Abhazya'ya, Türkiye'ye, Rusya'ya ve İran'a yönelik yaptırım ve ambargolarım kaldırılmasını, ülkeler arasında serbest ticaret ve ekonomik işbirliğinin oluşturulmasını,


8. Karadeniz ve Akdeniz ülkeleri arasında serbest ulaşım, iletişim, turizm, ekonomik ve kültürel gelişme önündeki engellerin kaldırılmasını
talep ederiz.


Bütün insanlığa 2020 yılında barış, dostluk ve refah dileriz.


Dünya kamuoyuna kardeşlik duyguları ve dostlukla duyururuz.