Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, partisinin İstanbul Üsküdar’daki Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlediği “Ermeni Soykırımı Yalanı ve AİHM Zaferi" konferansında konuştu.
Ermeni soykırımı yalanını yasalaştırma hazırlığında olan ABD’ye, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’ten tepki geldi. Perinçek, ABD Temsilciler Meclisi’nin böyle bir hakkı olmadığını belirterek, bu kararın hukuka aykırı olduğunu söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) üç ayrı karar aldıklarına dikkat çeken Perinçek, “Ne ABD Başkanının ne de ABD Temsilciler Meclisi’nin soykırımdan bahsetme yetkisi yok. Yetkisizsiniz.” dedi.
Hükümetin emperyalist suçlamalara karşı ezik durduğuna dikkat çeken Perinçek, ‘ABD’den korkan hükümet istemiyoruz’ ifadelerini kullandı.
Vatan Partisi Lideri, 1915 Ermeni Tehciri kararının yıl dönümündeki konuşmasında “soykırım” ifadesini kullanan ABD Başkanı Joe Biden’i eleştirdi. Perinçek şunları ifade etti:
“ABD Başkanı Biden bugün yine soykırım kelimesini kullanmış. Bu konuşmanın, sabah bir horozun ötmesi kadar bile değeri yoktur.
ABD Temsilciler Meclisi’ne bir eğitim yasası getirildi. Bu yasa tasarısına göre ‘Ermeni soykırımının’ yapıldığını anlatacaklar. ABD Temsilcisiler Meclisi’nin böyle bir karar almasını temenni etmiyoruz. Çünkü bu karar, hukuka aykırıdır. AİHM’de görülen Perinçek-İsviçre davası, Ali Mercan-İsviçre davası ve Hasan Kemahlı-İsviçre davasında bu kararları aldırdık. Ne ABD Başkanının ne de ABD Temsilciler Meclisi’nin soykırımdan bahsetme yetkisi yok. Yetkisizsiniz. Mahkeme kararlarını hatırlatıyoruz. Sizin soykırıma hükmetmeye hakkınız yok. Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne göre herhangi bir fiilin soykırım olması için yetkili makam mahkemedir. Yani soykırımın işlendiği yerin yerel mahkemesi veya Uluslararası Adalet Divanı’dır. A ncak bu mahkemelerin böyle bir kararı yok. Mahkeme kararı yok, soykırım yok. Biz bunu AİHM kararlarıyla tescil ettirdik.”
‘HÜKÜMET ACİZ OLAMAZ’
Recep Tayyip Erdoğan Hükümetinin, ABD’nin iftira ve suçlamalarına karşı ezik durduğunu belirten Perinçek, şöyle devam etti:
“1915 olaylarında soykırım işlendiğine dair bir mahkeme kararı yoktur. Bunlar Yahudi soykırımı ile aynı kategoride değildir.’ Biz bu kararı tasdik ettirdik. Biz dünyanın her yerinde ‘Soykırım yapmadık, vatanımızı savunduk’ dedik, bunu da tasdik ettirdik. Biz bu olayı, dünya çapında bitirdik.
Sayın Tayyip Erdoğan Hükümetinin ABD tarafından gelen soykırım suçlamaları, emperyalist iftiralar karşısında ezik durmasını, sessiz kalmasını üzüntüyle karşılıyoruz ve mahkum ediyoruz. Türkiye hükümeti bu emperyalist suçlamalar karşısında aciz olamaz. ABD’den korkan hükümet istemiyoruz. Hükümeti protesto ediyoruz. Mahkum ediyoruz.
Soykırım suçlaması bir tarih tartışması değildir. Yargı tartışması da değildir. Çünkü yargı tartışarak kararını vermiştir.
ABD’nin Irak’ı işgal etmesi, Suriye’yi karıştırması, Türkiye’de PKK’ya öne sürmesi ve İran’daki bölücü örgütlerin desteklenmesiyle birlikte ‘İkinci İsrail’ gündeme alındı. Türkiye’nin psikolojik savaş harekatlarıyla dize getirilmesi lazımdı. Dediler ki ‘Geçmişte Ermeni soykırımı yaptılar, bugün de Kürt soykırımı yapıyorlar’. Türkiye’nin kendini silahla savunma kararlılığının kırılmasını istediler.
Olay, bugün vatanı savunmakla ilgilidir. Biz vatanımızı nasıl silahla, devrimle kurduysak yine silahla savunmak durumundayız. Burada Türkiye’nin varlığını, huzuru, barışı, insanca yaşaması, refahı, aydınlanması söz konusudur.
Bu savaş mevziisinde Türkiye hükümetini görmemek çok acı. Altılı Masa’yı görmeyi zaten umut bile etmiyoruz. Çünkü o planın ateşe sürdüğü güçler olarak yerlerini aldılar. Ama hükümet açısından daima görevler vardır. Türkiye kritik bir döneme girmiştir. ABD’nin Batı Asya’daki bölme çabaları silahla yürütülüyor.
Bugün Suriye vatanını silahla savunuyor. Türkiye’de vatanımızı silahla savunuyoruz. Rusya, Ukrayna cephesinde silahla savaşıyor. Demek ki Amerika’ya karşı silahla savaşan devletler var. Burada Vatan Partisi görevini yapıyor. ‘Türkiye’yi ben yönetirim, Türkiye’nin bütünlüğünü ben savunurum’ diyor.”
AİHM SÜRECİNİ ANLATTI
Perinçek, 2005’te başlayan Perinçek-İsviçre davası sürecini şu sözlerle anlattı:
“Yusuf Halaçoğlu’na karşı iftira atılınca dedim ki ‘Gideceğiz ve bu yalanları Avrupa’da toprağa gömeceğiz’. İsviçre Lozan’da İsmet Paşa’nın Lozan Antlaşması’nı imzaladığı binanın merdivenlerine çıktık. Dedik ki ‘Ermeni soykırımı tarihsel bir yalandır, emperyalist bir yalandır. Biz soykırım yapmadık, vatan savunduk’. Polislerin arasından geçtik, orada da ilan ettik. Türkiye’nin fedaileri olarak 3 uçak dolusu gittik, toplantılar yaptık. Hep birlikte bir yemin yaptık.
İsviçre polisi bize suç işlediğimizi söyledi. İsviçre’de yargılandık. Bizi mahkum ettiler ama AİHM’e İsviçre aleyhine başvuruda bulunduk. Bu süreci, önümüzdeki zorlukları aşmak için örnek olması açısından anlatıyorum.
O zaman Tayyip Erdoğan Hükümetinin bakanları beni aradı. Bize ‘Bu davayı açmayın’ diye tehdit ve baskılar yaptılar. CHP’nin o dönemki liderleri Rauf Denktaş’la görüştü ve davayı açmamamızı istediler. Davanın sonunda mahkumiyet kararı çıkacağını söylediler. Bunun sorumlusunun da Doğu Perinçek ve Rauf Denktaş olacağını söylediler. Ben de ‘Bu davayı kazanacağımız için açtığımızı’ söyledim. Yalnız mahkemelerde mücadele etmedik. Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre’de bütün Avrupa’da yüzbinlerce insanı ayağa kaldırdık. Kitaplar bastık. Bütün Ermeni devlet adamlarının ve tarihçileriyle ilgili belgeleri Moskova arşivlerinden çıkardık. Onları birçok dilde yayınladık. Mitingler, yürüyüşler düzenledik.
Alman polisi yürüyüşte benim konuşmamı istemedi. Yazılı karar getirdiler. Ben de ‘Bu kararı tanımıyorum, çiğniyorum. Konuşacağım’ dedim. Bütün büyükelçiliklerimizin kapılarına duyurular asıldı. Türk vatandaşlarının yürüyüşlere katılmaması için çağrı yaptılar.
Mehmet Gül ve Ertuğrul Kazancılar’a teşekkür ediyorum. Rektörlerimiz, generallerimiz, sendika başkanlarımızla, Atatürkçü Düşünce Dernekleriyle büyük mücadeleleri verdik. Çok yönlü bir mücadeleyle bu davaları kazandık. Bunu Mehmetçiğimize armağan ettik. Çünkü Mehmetçik, Türkiye’yi bölme planlarına karşı kahramanca en önde mücadele ediyor.”
‘KADROLARIMIZI MİLLETİMİZE SUNUYORUZ’
Türkiye’nin önünde ekonomik ve güvenlik açısından zorluklar olduğuna dikkat çeken Perinçek, bu zorlukların sadece Vatan Partisi’yle aşılabileceğini vurguladı. Perinçek şunları ifade etti:
“Yunus Emre’nin beni etkileyen bir dizesi var: ‘Dağ ne kadar yüce olsa, üstünden onu aşacak bir yol vardır’. Yani zorluklar ne kadar büyük olursa olsun, onu aşacak bir insan eylemi, örgütlenme vardır. Biz Vatan Partisi olarak önümüzdeki zorlukları görüyoruz. O zorlukları aşacak programa, irade, kararlılık ve örgüte sahibiz. Fedailer kadrosu oluşturduk, o yüce dağları aşmak için. Ve o kadroları milletimize sunuyoruz.
Sistem partileri Türk milletinin karşısına çıkacak, zorlukları aşacak iradeye, imana, karara, örgütlenmeye, kadroya sahip değiller. Onların amacı FETÖ’yü PKK’yı Meclis’e doldurmak.”
‘MAFYANIN EGEMENLİĞİNİ YIKACAĞIZ’
“Türk milletinden izin istiyoruz. 23 Nisan’ın devrimci kararlılığını, Türk milletinin egemenliğini Meclis’e taşıyacağız. Bugün mafya iktidarı var. Ekonomiyi mafyalaştırdılar. 1980’den sonra sanayici, esnaf, zanaatkar, işçi, çiftçiyi ekonominin kenarına ittiler. Üreticiyi kambur ilan ettiler. Sıcak para komisyoncuları, dolar borsa vurguncuları, büyük tefeciler, tarikat rantçıları, yağmacılar ekonomide egemen oldu. Onların egemenliğini yıkmaya yemin ettik.
Üreticiyi baş tacı yapacağız. Üretenlerin Milli Hükümeti’ni kuracağız. ABD’nin soykırım dayatmalarını tekrar gündeme getirdiği günlerde meydan okuyoruz. Vatan Partisi’nin Meclis’e girmesi bambaşka bir olaydır. Yüce dağları aşacak yolların bulunmasıdır. Ermeni soykırımı yalanını Meclis’e girmeden bitirdik. Silivri duvarlarını yıkmış ve o duvarların içinden Türk Silahlı Kuvvetlerini Vatan Partisi kurtarmıştır.
‘VATAN PARTİSİ’NE İHTİYAÇ VAR’
Vatan Partisi’nin kadroları ile birlikte zor günlerde göreve hazır olduğunu vurgulayan Perinçek “Bu zor günlerde TBMM’nin Vatan Partisi’ne ihtiyacı var. Sadece doğruları söylemek, kritik durumlarda görevleri yapmak ve üzerimize gelen belaları atmak için değil. Biz Türkiye’yi yönetmeye hazırız. Buradan Türkiye’yi yönetme iddiası bulunanlara da soruyorum: Hangi başarınız var? Çalmak, çırpmak, Türkiye’nin kaynaklarını yağmalamak, ABD’ye boyun eğmek ve onların planlarına alet olmak dışında hangi başarınız var? Biz Türk milletinden, geçmiş dönemlere dayanan tecrübelerimizle görev talep ediyoruz. Bu milletin aile ocaklarında, mahallelilerinde büyüdük. Arkada kalan 60 yılda Türkiye’nin hürriyet, insan lık, vatan bütünlüğü mücadelesini yürüttük. Milletimizden görev talep ediyoruz.” İfadelerini kullandı.