Seçim gündemi başlamışken, CHP'nin hemen ardından yapılan İyi Parti ziyareti tepki çekti. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nusret Senem şunları söyledi:
“Sayın Kılıçdaroğlu'nun Amerika'ya gidişi ve oradaki görüşmeler aslında Cumhurbaşkanlığı için bir anlamda icazet görüşmesiydi. Hatta götürdüğü gazetecileri de atlatarak yaptığı gizli faaliyetler CHP Genel Başkanlığı sıfatına asla yakışmayan davranışlar. CHP’nin eski genel başkanları böyle bir davranışta bulunmadı. Ama Kılıçdaroğlu kendisini iktidar yapacak unsuru Amerika olarak tespit etmiş. Aynı dönemde benzer bir şeyi İyi Parti'nin yapması çok enteresan. Demek ki Millet İttifakının iki unsuru, CHP yönetimi ve İyi Parti yönetimi kaderlerini Amerika'nın çizeceği konusunda görüş birliği içindeler.
“Her iki parti de icazet yarışına girmiş görünüyor. Kılıçdaroğlu'nun seçilemeyeceği iddiasında bulunuyordu Meral Akşener. Herhalde bu gerekçelerini Amerikalılara da benimsetme ve başka bir ismi gösterme konusunda çaba sarf edecekler. Her iki parti de Türkiye'deki iktidarları Amerika'nın belirleyeceğini sanıyorlar. Oysa Türk milleti o günleri aştı. Amerika'nın iktidarları belirlediği günler kontrgerilla faaliyetleriyle, operasyonlarla oluyordu. Ancak o günler geçti. Kaderini emperyalist ülkere bağlamış olanlar kendi milletine güvenmezler. Emperyalist ülkelere kaderlerini bağlamışlar. Fakat o umut boşa çıkacaktır. Amerika'nın belirlediği güçler iktidar olamayacaktır. Bunların FETÖ'cülerle görüşmeler yapabileceklerini de düşünmek lazım. FETÖ Amerika'nın piyonudur. O piyonun da kendilerini desteklemesi gibi bir kaygıyla hareket ettiklerini de düşünüyorum.”