Ethem Sancak’tan CHP yönetimine: Tankın yapımına arkanızdaki güçler engel oldu

Genel Başkan Yardımcımız Ethem Sancak, canlı yayında CHP yöneticilerinin BMC, Tank-Palet Fabrikası ve Altay Tankı ile ilgili tüm iddiaları yanıtladı

Tarih:

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ethem Sancak, katıldığı televizyon programında sorulması üzerine BMC Tank Palet fabrikası ile ilgili CHP'nin gündeme taşıdığı iddialara yanıt verdi. Sancak, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un soru önergesinin sorulması üzerine "Benim üzerimden savunma sanayiine saldırıyor." dedi.

 

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve iş insanı Ethem Sancak, TV100'de Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti programına konuk oldu. Programda, NATO'nun konumu, Türkiye Suriye ilişkileri, Ethem Sancak'ın Ak Parti'den istifası ve BMC Tank Palet fabrikası tartışmaları gündeme geldi. Sancak, gelen bütün soruları açık yüreklilikle yanıtladı. 

 

Sancak, programın sunucusu Ardor'un "Engin Özkoç, sizi meclise taşıdı..." demesi üzerine şunları söyledi: "4-5 senedir benim üzerimden savunma sanayine saldırıyor. Savunma Sanayi politikalarının düşmanı. Cumhurbaşkanının, yetkisini kullanarak bu işi hızlandırmasını talep ettim. Sabancı da yaptı zamanında. Sayın Cumhurbaşkanı'na 'Yetkinizi kullanarak bana destek olur musunuz?' dedim. Hiç ayrım yapmadan, bu bana yakın bu bana uzak diye bakmadan Ali Sabancı’dan, Ali Koç’a kadar kendisinden destek isteyen her iş adamına destek veriyor."

 

 

'ABD MÜDAHALE ETTİ'


Engin Özkoç'un "Aradan 48 ay geçti tank yok. Parayı cebine koyup gitti" iddiasını da soran Ardor'a Sancak şöyle yanıt verdi: "18 ayda üretecektik. Almanlarla aramızda anlaşma vardı motor verecekti, verselerdi yapacaktık. Özkoç’un arkasındaki güçler Almanlarla ambargo koydurttular bize. Anlaştığımız halde vermediler. Özkoç ve Özkoç’u güdenlerin tezgahıyla motorlar verilmedi. Sözleşmeyi de biz yapmadık prototipi üreten Koç yapmıştı. Ana sözleşmede Alman motoru vardı. Almanlarla anlaştık hatta ortak şirket de kurduk. Motorları alacaktık ortak fabrika da yapacaktık. Ama Amerika girdi devreye. Hatta Koreliler ile yapmak istedik, Amerika müdahale etti. Koreliler de vermedi. İngilizlerle konuştuk, onları da engellediler. Merkel’e bu üç dört kez söylendi fakat Almanlar 'yapacağız edeceğiz' dedi vermediler.

 

"Öyle bir prototip yapılmış ki, yatık motor dedikleri o kullanılabiliyor. Ayrıca bir motor kullansak prototip yapan Koç’un şirketi iptal isteyecek. İhalede o motor şartı var. O motoru değiştirdiği zaman ihaleye giren diğer firmalar şartlar bozuldu diye iptal isteyebiliyor. Ben yaptım belli bir yere kadar geldik. 72 marka üretiyor BMC şu anda. Çukurova'nın dağıttığı perişan olmuş bir şirketti. Ben oraya, savunma sanayisini ayağa kaldıralım diye girdim. Varlığımı oraya harcadım ve ayağa kaldırdım. Bir milyar dolar cirolu, savunma sanayi liginde dünya da ilk 100’e giren 4 bin çalışanlı bir şirkete dönüştürdük. Katar vardı, ben vardım ve stratejik ortağım vardı. Stratejik hedefler ve yönetimi konusunda ihtilaf çıktı, ben çekildim.

 
 

'MİLLETİMİN ÇIKARLARINA AYKIRI İŞ YAPMAM'


"Yaklaşık 50 milyon dolar ile girdim, çıkarken 60 milyon dolar para aldım. Yalan söylüyor. Mahkemeye verdim zaten onu. Milletvekilliği dokunulmazlığına sığınıyor. Hukuk davası sürüyor ama oraya gelip hesap verecek. Bana nitelikli dolandırıcı diyor. Utanmaz. Dava açtım şimdi hakkında. Sığınmış dokunulmazlık zırhına.

 

"Ben zaten bu işlere girmeden önce zengindim. Tayyip Erdoğan’la tanışmadan önce, Türkiye’nin ilk 100 zengini sıralamasında ben 20'nciydim. Şimdi 2000’e bile girmiyorum. Olsun yine harcarım. Bu milletin yolunda harcarım yine...  Benim girdiğim işler neydi? Savunma sanayisini ayağa kaldırmak, milli bir medyanın oluşmasını sağlamak... Şimdi de milli ilaç politikalarını sağlamak için laboratuvar kurdum. Ben gayri milli hiçbir iş yapmam. Hazineyi getirip önüme koysalar milletin çıkarlarına aykırı hiçbir iş yapmam ben."

 

 

'İNGİLİZLER KOŞULLARI KABUL ETMEDİ'


Ethem Sancak'a "Katar’ı neden ortak ettiniz?" sorusu da yöneltildi. Sancak, "BMC’yi aldığım zaman İngiliz Büyükelçisi geldi bana, İngiliz ortak alır mısın? diye sordu. Şu anda MI6’nın başında büyükelçi. İngilizlerle yapar mısın? Olur dedim. Ama benim şartlarım var. Bir, fabrika Türkiye’de olacak. İki, ürününü istediğim yerde satacağım. Ve istediğim yerde kullanacağım. Bu şartları kabul edecek bir İngiliz şirketi bulursan buyursun gelsin ortak olalım, bir daha gelmedi. Aynı teklif Almanlardan da geldi aynı şeyleri onlara da söyledim." diye yanıt verdi.

 

 

'NATO, TÜRKİYE'YE DÜŞMAN'


Ethem Sancak, izleyicilerden gelen "Vatan Partisi NATO’ya neden düşman?" sorusu üzerine, "Vatan Partisi NATO’ya düşman değil. NATO, Türkiye’ye düşman. Şu anda düşmanı, şu anda bizi kuşatan, bizim ayağa kalkmamızı engellemeye çalışan, savunma sanayimizi provoke eden ambargolar koyan, Suriye’de yanı başımızda bir terör devleti kurmaya çalışan NATO değil mi? NATO dediğiniz Amerika’nın silahlı gücü. NATO diye çok farklı ülkelerin ağırlığından oluşan bir sistem yok." yanıtını verdi.

 
 

'ÜÇÜNCÜ BİR ALTERNATİF VAR'


"Cumhur ittifakına çağrıldınız mı?" sorusuna yanıt veren Sancak şöyle konuştu: "Çağrılma beklentimiz yok. Cumhur İttifakının ekonomi programının hâlâ Batı tandanslı olduğunu düşünüyoruz. Hâlâ eskinin programıyla devam ediyorlar. Söylemde üretim istihdam demeye başlasalar da buna dair bir program yok. Vatan Partisi'nin Üretim Devrimi Programı, Cumhur İttifakı'nda yok, umarız ki olur. Biz şöyle iddia ediyoruz. Bu seçimi Biden ittifakına karşı olan güçler kazanacak, milli hükümet kurulacak ve biz de bu milli hükümetin bir parçası olacağız. Programımız uygulanacak Türkiye’de. Objektif olarak koşullar Vatan Partisi'nin programını uygulamayı zorunlu hale getirdi.

 

"Anketlere baktığınız zaman seçmenlerin neredeyse yüzde 50’si ne Cumhur İttifakı ne Millet İttifakı diyor. Biz o seçmenlere 'üçüncü bir alternatif var' diyoruz. Vatan Partisi programı ve siyasetleri bu programa ve siyasetleri oy isteyeceğiz milletten."

 

 

'MİLLETİMİZİN İRADESİNİ ANKETLER BELİRLEMİYOR'


Vatan Partisi’nin söylemlerinin çok güçlü olduğu ancak sandıkta karşılık bulmadığı yönündeki sözlere ise Sancak, "Geçmişte oy oranı yüzde 1 olup bu oranı, bir sonraki seçimde yüzde 26’ya çıkaran partiler var. İktidar olup bir sonraki seçimde oyu yüzde 1’e düşen partiler oldu. Milletimizin iradesinin nasıl tecelli edeceğini yapılan anketler belirlemiyor. Milletimizin tercihleri belirliyor. Biz bu seçimin sonunda sandıkların neyi seslendireceğini etimizle kemiğimizle hissediyoruz. Ve bu seçim bugüne kadar yapılan seçimlerden çok daha farklı sonuçlar çıkaracak." diye yanıt verdi.

 

 

CHP’Lİ ÖZKOÇ'A SUÇ DUYURUSU

 

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ethem Sancak, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un, TBMM'deki bütçe görüşmelerinde ve sosyal medya hesabında kendisine yönelik kullandığı ifadelerin hakaret ve iftira suçunu oluşturduğunu belirterek suç duyurusunda bulundu.

 

Dilekçede, Ethem Sancak için “Kamuya hizmet veren birçok vakıf, dernek ve benzeri organizasyonların yönetiminde aktif şekilde yer alan ve çevresinde saygınlığı, ahlaki ve toplumsal değerlere verdiği önemle tanınan, iş yaşamında itibar sahibi, hem ticari hem de siyasi kimliği haiz bir adamıdır. Müvekkilimiz pek çok dalda ödüle layık görülen itibari kişiliği ile ön plana çıkan, ulusal ve uluslararası alanda tanınan saygın bir girişimci ve işletmecidir.” ifadeleri kullanıldı.

 

Dilekçede, Engin Özkoç'un TBMM canlı yayınında Ethem Sancak'ın ismini vererek yaptığı şu konuşma hatırlatıldı: “Ethem Sancak denilen kişi benim için nitelikli dolandırıcıdır. Eğer aziz ordumuzun bir tek kuruşunu çaldıysa hesabını ben soracağım. 18 ayda tank üretecekti. Aradan 48 ay geçti tank yok. Ethem Sancak var mı? Yok. Parayı aldı cebine koyup gitti...Ya Ethem Sancak Tayyip Erdoğan’ı itham ediyor yalan söylüyor ya bu benim açıkladığım beyanlar doğru... Ethem Sancak devleti dolandırdı, ordumuzu oyuna getirdi. Çok açık, çok net.”

 

 

'ALENEN HAKARET'


İfade hürriyetinin sınırsız olmadığı vurgulanan dilekçede şu ifadelere yer verildi:

 

“Kişilik hakkı ihlali, itham ve saldırıların düşünce ve kanaat hürriyeti veya basın hürriyeti kapsamında değerlendirilemeyeceği açıktır. Yukarıda belirtilen ifadeler ile müvekkilimize alenen hakaret edilmektedir. Bu beyanların gerek kamuoyuna mal olmuş kişiliği gerekse siyasi kimliği ile topluma örnek teşkil edecek bir statüye sahip olan müvekkilimizin toplum nazarındaki şahsi, ticari, siyasi kimliğine gölge düşürecek mahiyettedir ve bu eylem doğrudan kast ile işlenmiştir. Yayın, müvekkilimizin kişilik haklarını ihlal eder niteliktedir ve bu durumun müvekkilimiz nezdinde manevi bir zarara yol açacağı açıktır.

 

“Şüpheli tarafından yayınlanmış olan paylaşım içeriğinde kullanılan 'Ethem Sancak devleti dolandırdı, ordumuzu oyuna getirdi' gibi ifadelerle müvekkilimizin onur, şeref ve saygınlığına saldırıda bulunulmuş ve bu eylemle 5237 sayılı TCK madde 125 uyarınca hakaret suçu işlenmiştir.”

 

Özkoç'un konuşmasında 4-5 kez “nitelikli dolandırıcı” ifadesini kullandığına dikkat çekilen dilekçede 'iftira' suçunun da işlendiği vurgulandı. Özkoç'un TBMM toplantısında söylediği sözleri kendi Twitter hesabından da paylaştığı belirtilen dilekçede “İnternet yoluyla herkesin görebileceği şekilde işlenen eylemlerde alenilik unsurunun oluşacağı Yargıtay kararlarında da dile getirilmektedir.” denildi.

 

 

DOKUNULMAZLIĞIN SINIRI


Anayasa’nın 83. maddesi ile güvence altına alınan ve dokunulmazlığı sağlanan konunun, salt yaşama faaliyeti ile sınırlı olan eylemler olduğu aktarılan dilekçede şu ifadeler yer aldı:

 

“Bu faaliyetin sınırı dışına çıkılması durumunda, dokunulmazlığın korunmasına yönelik amaç ortadan kalkar. Söz konusu konuşmanın içeriği ile yasama faaliyetlerinin sınırı dışına çıkılmıştır. Bu nedenle şahıs hakkında alenen hakaret ve iftira suçları bakımından kamu davası açılması gerekmektedir. Şüpheli hakkında eylemlerine uyan maddeler gereği cezalandırılması amacıyla kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederiz.”