Doğu Perinçek: TBMM toplanmalı ve Kürt sorununu çözdüm diye ilan etmelidir

Genel Başkanımız Dr. Doğu Perinçek, TGRT Haber kanalında “Günaydın Türkiye” programında Gazeteci Cem Küçük ve Aslı Hünel’in konuğu oldu

Tarih:

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 04.10.2021 Pazartesi günü TGRT Haber kanalında “Günaydın Türkiye” programında Gazeteci Cem Küçük ve Aslı Hünel’in konuğu oldu. 

 

Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Perinçek, Kürt sorununa TBMM’de çözüm aranmasına gerek olmadığını çünkü zaten TBMM’de sorunun çözüldüğünü hatırlatarak, “TBMM’de çözelim sözü de son derece saçma ve gülünç. Demokratik haklar açısından bu sorun çözülmüştür. TBMM toplanmalı, ben çözdüm diye ilan etmeli. Muhalefetin bu yaygarasına son vermelidir.” dedi.

 

 

ANAYASA MAHKEMESİNİ UYARIYORUM: HDP KAPATILMAZSA FERMANLI TEÖRİST OLACAK

 

HDP’nin kapatılması gerektiğini vurgulayan Perinçek Anayasa Mahkemesi'ni uyararak, “HDP’nin kapatılmaması Türkiye için bir felakettir. Bakın bunun altını çiziyorum ve Anayasa Mahkemesi’ni de buradan uyarıyorum. HDP kapatılmadığı zaman fermanlı terörist olacak PKK. Yani bir ferman kazanmış olacak, yasallık fermanı. Terör yasallaşmış olacak. Bu Türkiye için önüne geçilmesi çok zor bir durum yaratır. PKK’ya karşı mücadelede şehit verdiğimiz Mehmetçiğe, polise karşı da büyük bir ihanettir. Mehmetçiğe kurşun sıkmak, mayın döşemek bunlar legalleşecektir. Anayasa Mahkemesi bunları hesaba katmak zorundadır. Bu hukuki bir mesele olduğu kadar onun ötesinde Türkiye’nin huzuru açısından çok önemli bir dava. Açık söyleyeyim: Anayasa Mahkemesi’nin üzerinde Türk milletinin baskısına ihtiyaç var.” dedi.

 

 

DEMOKRATİK HAKLAR AÇISINDAN BU SORUN ÇÖZÜLMÜŞTÜR

 

HDP’yi PKK’nın yönettiğini söyleyen Vatan Partisi Genel Başkanı, “Bunu tartışan bir insan bile yok Türkiye’de. HDP’nin kendisi ben PKK’nın uzantısıyım diyor. Sırtımı onlara dayamışım diye açık açık söylüyor. Kanıtlar ortada. Ben bu konuda uzmanım. 1968’deki doktora tezim de siyasi partilerin yasaklanmasıdır. Bu konuda kitaplar yazdım. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay mütalaa ve kararlarında benim kitaplarıma gönderme yapılır. Dünya üzerinde böyle bir örnek yok: Terör örgütünün yasal faaliyette bulunmasına  izin verilmez. Türkiye buna nasıl izin veriyor? ABD’nin etkisi nedeniyle bugüne kadar yasal olarak faaliyette bulundu. HDP kesinlikle kapatılmalıdır. Bu konuda şunu da ekleyeyim: TBMM’de bu konu çözülsün diye muhalefet tez getirdi. Zaten TBMM çözdü bu konuyu. TBMM, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başkomutanı anayasamıza göre. Cumhurbaşkanımız, TBMM adına başkomutandır. Olayın silahla çözülmesi TBMM’nin kararıyla olan bir çözümdür. Meclis’teki çoğunluk Türk milletinin çoğunluğu, İYİ Parti’nin ya da CHP’nin çoğunluğu değil. Meclis’teki çoğunluk Türkiye’nin bağımsızlığından ve bütünlüğünden yana olan bir çoğunluktur. TBMM’de çözelim sözü de son derece saçma ve gülünç. Zaten TBMM Kürt sorununu çözdü büyük ölçüde. Demokratik haklar açısından bu sorun çözülmüştür. Bu sorun Amerika sorununa dönüştü. Bu bir terör sorunudur. Bir de emperyalizmin Türkiye’ye müdahalesi sorunudur. TBMM’de burada ağırlığını koydu aldı. Ben şunu öneriyorum: TBMM toplanmalı, ben çözdüm diye ilan etmeli. Muhalefetin bu yaygarasına son vermeli. Yani ‘Bunu silahla çözmek konusunda defalarca karar aldım, hükümete yetki verdim, TSK’ya yetki verdim, bu sorun demokratik haklar açısından bitmiştir’ demelidir.” dedi.

 

 

PKK’YI TEMİZLEMEK İÇİN SURİYE DEVLETİ İLE ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ 

 

Suriye’nin Türkiye açısından önemini vurgulayan Perinçek, Suriye Türkiye için anahtar ülke. Suriye’yi yalnız Suriye olarak görmeyelim. Suriye şimdi İran’la, Irak’la, Rusya’yla beraber. Bu ülkeler aynı zamanda bizim enerji güvenliğimizi sağladığımız ülkeler. Suriye’de PKK’yı temizlemek için Suriye Devleti ile çalışmak zorundayız. Yani hem güvenliğimiz hem de enerji güvenliğimiz için Suriye ile birlikte hareket etmeliyiz.” dedi.

 

 

TÜRKİYE SURİYE İLE ANLAŞTIĞI ANDA KANDİL BEYAZ BAYRAK ÇEKER

 

Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan’ın Suriye görüşmeleri ile ilgili konuşan Perinçek, “Çok güzel, tebrik ediyorum hükümetimizi. Bu görüşmeleri sonuçlandırmamız lazım. Çünkü PKK’yı 15 günde bitiririz. Türkiye ve Suriye anlaştığı anda Kandil beyaz bayrak çeker ve daha az bir maliyetle, Mehmetçik kurban vermeden ya da daha az şehit vererek çok hızlı bir şekilde PKK’yı bitiririz. İçeride istikrarı sağlarız, karşı planları seçimler açısından da bozarız. Ayrıca daha önce bahsettiğim enerji fiyatlarının yükselişine karşı en önemli önemi almış oluruz. Doğu Akdeniz’de Suriye ile çok büyük bir kıyıdaşlığımız var. Tıpkı Libya ile yaptığımız gibi onlarla bir anlaşma yaparız. Münhasır Ekonomik Bölge konusunda Yunan tezlerini tamamen ortadan kaldıran bir hukuki konum da elde ederiz. Yani nereden baksak Suriye ile anlaşmak ekonomik ve güvenlik olarak çok önemlidir. Anahtar bir adım olur.” diye konuştu.

 

 

AMERİKAN TEKNOLOJİLERİNE BAĞLANARAK GÜVENLİĞİMİZİ SAĞLAYAMAYIZ

 

Türkiye’nin güvenlik ile ilgili ihtiyaçlarını ortak konumlarda olan ülkelerden temin etmesi gerektiğini söyleyen Perinçek, “Bizim savunmamız açısından en önemli araçları TSK bilir. Bir strateji içinde düşünmeliyiz. Türkiye’ye tehdit bütün cephelerde Amerika ve İsrail’den geliyor. Doğu Akdeniz’e bakıyoruz, karşımızda Amerika, İsrail, Yunanistan hatta kısmen Fransa var. Güneyimize bakıyoruz, Amerikan üsleri var. Batımıza bakıyoruz, Yunanistan baştan sona Amerikan üssü dolu. Kuzeyde Ukrayna, Gürcistan’da Amerikan üsleri var. Bu tabloya baktığımız zaman tehdit Amerika’dan geliyor ve Türkiye Amerika’ya karşı bir güvenlik stratejisi kurmak zorunda. O güvenlik stratejisinde silah seçimleri de yine buna uygun olması lazım. Dolayısıyla Türkiye silaha değil stratejiye bakmak zorunda. Amerikan silahlarıyla, Amerikan teknolojilerine bağlanarak güvenliğimizi sağlayamayız. Dolayısıyla güvenlik konusunda bizimle beraber olan ülkelerle olmamız lazım. Ancak en önemlisi Türkiye’nin kendi savunma sanayisini inşa etmesi gerekiyor. Orada da çok esaslı adımlar var. Rusya da bize gelin beraber denizaltı yapalım, helikopter yapalım diyor. Rusya’nın silah endüstrisinin başında bulunan kurul bana bir mektup yazdılar mesela 48 alanda üretim yapalım diye. Ben bunu sayın Cumhurbaşkanımıza bir ön mektup yazarak ilettim. Rusya bize her alanda ortak silahlar yapmayı öneriyor. Soçi’de de sanırım bu konu görüşüldü. Türkiye’nin burada artık stratejisine uygun silahlar bulması lazım. Biz kendi savunma sanayimizi inşa edecek kabiliyete ulaştık. Kısa vadeli ihtiyaçlarımızı güvenlik konusunda ortak konumlarda olduğumuz ülkelerden sağlamalıyız.” diye konuştu.

 

 

IRAK, İRAN, AZERBAYCAN VE RUSYA İLE ANLAŞMA YAPABİLİRİZ

 

Ekonomideki kötü gidişatın seçimi etkileyeceğini vurgulayan Perinçek, “Önümüzdeki yıl, çok daha ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya geleceğimiz anlaşılıyor. Özellikle doğalgaz fiyatlarının yükselmesi, ve doğalgaz fiyatları ocaktan sonra sert yükselişler olacak. Burada Türkiye’nin enerji güvenliğine çok önem vermesi lazım. Biz enerjimizi nereden sağlıyoruz, Irak-İran-Azerbaycan-Rusya’dan, bu ülkeler bizim için önümüzdeki dönemde çok çok önemli. Biz bu ülkelerle özel anlaşmalar yapabiliriz. Doğalgaz ve petrol fiyatlarını makul, iki ülke arasındaki dostluğa ve ortak çıkarlara uygun bir şekilde belirleyebilecek anlaşmalar yapabiliriz. Bu bakımdan ben içine girdiğimiz süreçte Irak, İran, Azerbaycan ve Rusya ile dostluğun çok önemli olacağı kanısındayım çünkü ekonomimizi de büyük ölçüde bu belirleyecek. Türkiye dışa bağlı enerjide ve enerji güvenliğimiz konusunda hiç olmazsa çevremizde bizimle ortak bir geleceğe sahip olan ülkelerle kader birliği içindeyiz. O bakımdan dış politikanın ekonomi politikası üzerinde çok etkili olacağı kanısındayım.” diye konuştu.

 

 

CHP ABD’NİN TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ PROJESİNDE YER ALIYOR

 

CHP’nin Kürt sorununu gündeme getirmesinin Biden projesi olduğunu söyleyen Perinçek, “Bu sorunla Biden projesi içinde Türkiye’de hükümet olmak için bir aracı kastediyor. Sonuç olarak onlar PKK ve FETÖ ile iştirak halinde bir Biden tayfası oluşturdular. Orada HDP de PKK da kilit rolde. Onlar olmadan Türkiye’de amaçlarına ulaşamayacaklarını planlıyorlar. Doğal olarak Kürt sorunu da onlar için bu projenin bir aracı olarak kullanılıyor. Yalnız güncel anlamda değil, tarihsel birikim olarak da Kürt sorunu üzerinden Şeyh Sait’e, Seyit Rıza’ya ulaşıyorlar. Onları da tarihsel bir dayanak, kaynak olarak görüyorlar. Kendilerini kahramanlar olarak onlara bağlıyorlar Kürt sorunu üzerinden. Dikkat ederseniz Seyit Rıza’nın heykelleri önünde çeşitli toplantılar yapıyorlar. Sonuç itibariyle burada amaçları ABD’nin Türkiye projesinde %100 yer aldıklarını ilan etmiş oluyorlar.” dedi.

 

 

CHP ATATÜRK DEVRİMLERİNE KARŞI OLDUĞUNU İLAN EDİYOR

 

Kılıçdaroğlu’nun, “Çerkez Ethem hain değildir” söylemi ile ilgili konuşan Perinçek, “Bakın bugün PKK ile birleşenler, 1930’larda da 20’lerde de Şeyh Sait isyanıyla, Seyit Rıza isyanıyla, Ağrı isyanıyla, yani Cumhuriyet’e kılıç çeken ne kadar etnik hareket varsa onlarla birleşiyorlar ve onları idol olarak kabul ediyorlar. Dolayısıyla Atatürk ve devrimlerine karşı olan silahlı hareketlerin bugünkü temsilcisi olduklarını söylüyorlar. Dolayısıyla da Atatürk devrimlerine karşı olduklarını cepheden ilan etmiş oluyorlar. Çünkü bu Seyit Rıza, Şeyh Sait vs. bunlar Atatürk’le bir münakaşa yapan veyahut da onu eleştiren unsurlar değil. Bunlar doğrudan doğruya Cumhuriyet’e karşı silahlı isyanlar yapmışlar ve İngiliz emperyalizmiyle, o zamanlar emperyalizminin ağası olan, İngiliz emperyalizmiyle ilişkiler kurmuş hareketler. Dolayısıyla bunlar onlardın ABD ile ilişkilerinde dayanak olmuş oluyor.” ifadelerini kullandı.

 

 

İYİ PARTİ AMERİKA OPERASYONU

 

İYİ Parti’nin Amerika’nın Türkiye üzerindeki operasyonlarından biri olduğunu söyleyen Perinçek,” Her şey ortada. Ben gizli saklı bir belge gösterecek değilim. Şimdi düşünelim: MHP’yi herhangi bir şekilde PKK’nın yanına getirebilir miydiniz? Öyle bir operasyon yaptılar ki, MHP’yi böldüler. Meral Akşener önderliğindeki bir gücü getirdiler, CHP’nin yanına koydular. Yani CHP’nin yanına koymuş oldular. Bakın bugün çok açık bir şekilde İYİ Parti, HDP’nin legalliğini savunmaya başladı. ABD, İYİ Parti’ye dayatmada bulunuyor. Diyor ki, HDP konusunda tereddütlü tavırlar alamazsınız. Tavrınızı netleştirin, açık hale getirin diyor. Görüyoruz: Meral Akşener, Müsavat Dervişoğlu gibi yöneticileri legal bir partidir diyerek HDP’yi savunmaya başladılar. Bu bir Amerika operasyonu çünkü dediğim gibi MHP içinden bir gücü aldılar, HDP’nin yanına oturttular. Bunu Amerika’dan başkası yapamaz ki. Meral Akşener’in geçmişi de bu bakımdan uygun bir tarihtir. TSK’ye kulaklar yerleştiren, FETÖ’yü götürüp Emniyet istihbaratının başına oturtan bir mazisi var. O maziyle buluşan uygulamalar bunlar.” ifadelerini kullandı.