Nusret Senem: "AYM'nin kararına uymamak yanlış"

Genel Başkan Yardımcımız Av. Nusret Senem, tartışma yaratan AYM'nin hak ihlali kararını değerlendirdi

Tarih:

Anayasa Mahkemesi (AYM)’nin hak ihlali kararı verdiği Şahin Alpay ve Mehmet Altan’ın tahliye taleplerinin reddedilmesi yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. AKP medyası Anayasa Mahkemesi’nin kararına tepki gösterirken, yerel mahkemenin tahliye taleplerini reddetmesi de ayrı bir eleştiri konusu oldu.

 

Genel Başkan Yardımcımız Avukat Nusret Senem, AYM kararına dönük eleştirilerin bir sonuç doğurmasının mümkün olmadığını söyledi. AYM’nin kararına AKP hükümeti ve AKP medyasından yoğun eleştiri geliyor. En çarpıcı tavır ise yargılamayı yapan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, AYM kararını yetki alanına tecavüz sayması, söz konusu karara uymayacağını ve hak ihlali olmadığına karar vermesiydi. Senem şöyle devam etti:

 

“Hükümet çevrelerinin ve AKP medyasının, AYM kararına karşı eleştirileri normaldir, anlaşılabilir. Ancak, bu eleştirilerin bir sonuç doğurması mümkün değil. Olsa olsa yargı üzerinde bir baskı ve etki oluşturması söz konusu olabilir. AKP’nin bu tutumu yanlıştır, eleştirilmelidir. Fakat, ortada başka vahim bir durum var. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi kararına uymayacağına dair karar verdi. Bu, yargı krizi yaratır, sistemi çökertir.”

 

 

‘KAOS DOĞAR’

 

Senem “Sistem nasıl çöker?” sorusuna da şu yanıtı verdi: “2010 Referandumu ile AYM’ye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında bireysel başvurulara bakma yetkisi ve görevi verildi. Referandum sonucunu, büyük bir demokrasi adımı ve reformu olarak, söz yerindeyse tarihi demokrasi adımı olarak savundular. İşte bu sistem çöker. Kaos doğar. Hatta yargı sistemimiz, hukuk devleti sistemi büyük yara alır. AYM’nin Kuruluş ve Yargılama Usulü Yasası’nın ‘Mahkeme Kararları’ başlıklı 65. Maddesi çok açıktır ve yoruma yer bırakmaz. ‘Mahkeme kararları kesindir. Mahkeme kararları devletin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.’ İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, ‘AYM kararına uymak zorunda değilim’ yolundaki kararı, yukarıdaki hüküm karşısında hukuk sistemini tanımıyorum anlamına gelmektedir. Anayasa Mahkemesi kararlarını eleştirmek, yanlış bulmak vb. mahkemeler dahil herkesin hakkıdır. Fakat ‘uymuyorum’ kapsamında karar vermek, işte orada duracaksın. Bu, Anayasal sistemi yok saymaktır. Hiçbir mahkemenin böyle bir yetkisi yoktur.”

 

 

‘AİHM KUYRUĞU OLUŞUR’

 

Senem, “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı; FETÖ’cülerce AİHM’ye yapılacak ‘AYM’ye bireysel başvuru yolunun etkili bir başvuru yolu olmadığı’ yönündeki isteklerinin kabulüne yol açacaktır” dedi ve şöyle sürdürdü: “Bu, Türkiye’nin aleyhine olacaktır. Kısa bir süre sonra bu, FETÖ’cülerin AİHM’ye bireysel başvuru sırasına girmelerine yol açabilir. Anayasa Mahkemesi’ni bireysel başvuru yolu konusunda yetkili kılan 2010 Referandumu’nun kabulü için canhıraş kavga verenlerin, şimdi dönüp ne hata yaptık demeleri gerektiği halde Anayasa Mahkemesi’ne saldırmaları anlamsızdır.”