Genel Başkanımız Doğu Perinçek'in katılımıyla Ankara Sakarya Caddesi'nde ''İsrail'e Dur De!'' mitingi düzenlendi.
Genel Başkanımızın konuşmasının tamamı:
Ankaramızın Değerli Emekçileri, Değerli Aydınları,
Değerli Gençler, Değerli Kardeşlerim,
Burada Başkentimizde, Van’dan Edirne’ye kadar Türk Milleti adına toplanmış bulunuyoruz.
Lafın bittiği yerdeyiz!
Şimdi bulunduğumuz coğrafyada füzelerin konuştuğu, bombaların konuştuğu bir iklimdeyiz.
Artık Söz Ateşindir
Artık sözün ateşi yok!
Artık ateşin sözü var!
Komşularımızın, kardeşlerimizin ateş altında olduğu koşullarda, buradan Türk Milletinin insanlığını, zulme karşı kararlılığını, cesaretini, vefa ve sadakatini temsil ediyoruz.
Bütün dünyaya sözümüz var, bildirimiz var!
Türk milletinin İran devlet ve halkının yanındaki kararlılığını, vefasını, sadakatini; kahraman Filistin devleti ve halkıyla beraberliğini, güvenini, haykırmak bütün dünyaya bildirmek için toplanmış bulunuyoruz. Yalnız bütün dünyaya değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine, Sayın Cumhurbaşkanımıza bildirimiz var. O bildirimizi başkentimiz Ankara’dan ifade etmek için toplanmış bulunuyoruz.
Ön Cephe Ülkesiyiz
Gezegenimizin herhangi bir yerinde değiliz.
Burası ön cephe ülkesidir.
Adını koyalım: Türkiye, ön cephe ülkesidir.
İnsanlığın baş düşmanı olan ABD emperyalizmine ve İsrail Siyonizmine karşı ön cephedeyiz.
Cephe arkadaşlarımız var:
Filistin, ön cephe arkadaşımızdır.
Suriye, ön cephe arkadaşımızdır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, ön cephe arkadaşımızdır.
İran, ön cephe arkadaşımızdır.
Yemen, ön cephe arkadaşımızdır.
Azerbaycan, ön cephe arkadaşımızdır.
Abhazya, ön cephe arkadaşımızdır.
Rusya, ön cephe arkadaşımızdır.
Karadeniz’den Doğu Akdeniz ve Hürmüz Boğazı’na Kadar
Tek Cephe
Kafkaslar ve Karadeniz’den Ege, Doğu Akdeniz, Suriye, Irak, Hürmüz Boğazı’na kadar tek bir cephe oluşmuştur.
Bu cepheleşmede saflar bellidir.
Karşımızda ABD emperyalizmi, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin oluşturduğu Haçlı İttifakı var.
ABD, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi hedef alan tatbikatlar yapıyorlar. Tatbikatların isimleri, Tevrat’tan ve Eski Yunan Tanrılarından intikam isimleri: Noble Dina ve Nemesis!
Dedeağaç’ta daha üç hafta önce 26 Mayıs’tan 9 Haziran’a kadar NATO tatbikatıyla Meriç Nehrini geçme rüyaları görenler de onlar!
Bizim Cephemiz, Yükselen Asya Uygarlığının cephesidir.
Bizim Cephemiz, Gelişen Dünyanın, Mazlumlar Dünyasının cephesidir.
Bizim cephemiz, çürüyenlerin, yıkılanların, umudu kalmayanların bozgun cephesi değildir.
Bizim cephemiz, yükselenlerin, kahramanların, zafere yürüyenlerin cephesidir.
Bu cephede ben yok, biz varız.
İran’a Saldırı Türkiye’ye Saldırıdır
Bu cephede ABD ve İsrail merkezli bütün saldırılar, Türkiye’ye saldırıdır.
Filistin’e saldıranlar, İran’a saldırdı.
Kardeş İran’a saldırı Türkiye’ye saldırıdır.
Kardeş Filistin’e saldırı, Türkiye’ye saldırıdır.
İran’a atılan bombalar, Türkiye’nin geleceğine atılan bombalardır.
Kahpelerin İran’ı hedef alan füzeleri, Türkiye’nin yarınlarına atılmıştır.
“Baş börksüz, Fars Türksüz olmaz!”
Kaşgarlı Mahmut Dedemiz, bin yıl önce Divanü Lügat-it Türk’te bin yılın hakikatini yazmış: Baş börksüz, Fars Türksüz olmaz!
Şöyle de söylenebilir: Börk başsız, Türk Farssız olmaz!
Binyıllık denklem, günümüzün denklemidir!
İran ile aynı cephedeyiz.
Bizler, Horasan erenleriyiz!
Bizleri Sünnî-Şiî diye, Sünnî-Alevî diye bölemediler ve bölemezler!
Bizleri, Türk-Kürt diye bölemediler ve bölemezler!
Düşmanlarımız bir!
Dostlarımız bir!
Bugünümüz bir, yarınımız bir!
ABD ve İsrail’in Bölgemizdeki Stratejik Hedefi:
“Kürdistan” Adı Altında İkinci İsrail
Türkiye, Suriye, Irak ve İran, İsrail Siyonizminin bölgemizdeki baş hedefleridir. Çünkü İsrail’in bölgemizdeki stratejik hedefi: “Kürdistan” adı altında İkinci İsrail’i kurmaktır.
Bakmayın onun adının ‘Kürdistan’ olduğuna. Kürtlük ile bir ilgisi yok. Kürt’ü esir etmek isteyen, piyon olarak kullanmak isteyen, kardeşlerinin üzerine sürmek isteyen bir ikinci İsrail devletçiği... İkinci İsrail devletçiği hepimizi hedef alıyor. Türkiye’mizi, İran’ımızı, Suriye’mizi, Filistin’imizi hedef alıyor. Ya ikinci İsrail olur ya da Filistin olur. Bunun ikisinin arasında, ikisini birleştiren bir çözüm yok.
Filistin olacak ama ikinci bir İsrail olmayacak.
İkinci İsrail’e geçit yok!
Birinci İsrail’e de geçit yok!
İsrail, Elbruz dağlarında kayalara çarpıyor!
İsrail, Doğu Akdeniz’e gömülecek!
ABD Sevdasına, NATO Perestliğe, İsrail Muhipliğine,
AB Kapısına Bağlanmaya Eyvallahımız Yoktur!
Kınama ve lanetlemelerle halkı aldatma vakti geçmiştir!
Ey Ankaralılar, Beştepe’den de duysunlar:
Boş laflara, kınamalara ve lanetlemelerle aldanacak mısınız?
Şimdi devletimizin geleceğini, vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin birliğini kararlı olarak, eylemli olarak savunma zamanıdır!
Artık NATO perestliğe, ABD sevdasına, İsrail muhipliğine, AB kapısında dilenciliğe, boşvericiliğe, vefasızlığa ve sadakatsizliğe eyvallahımız yoktur!
Buradan Hükümetimize ve en başta Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz!
İşte böyle bir ortamda, iklimde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi yönetiyor. Omuzunda büyük sorumluluklar var.
Türkiye, İsrail Siyonizmini de, ABD emperyalizmini de caydıracak olanaklara sahiptir.
Sayın Cumhurbaşkanımıza iki önerimiz var.
Yapılacak iki tarihî görev, Hükümetimizin önünde duruyor.
Birincisi: Kürecik ve İncirlik Üslerine Derhal El Konsun!
Başkomutan madem. TBMM adına savaşlarda Başkomutanlık yetkisini ve sorumluluğunu üstlenmektedir. Başkomutanlık oturarak olmaz. Başkomutanlık İran’a bombalar yağarken seyrederek olmaz. Başkomutanlık Filistin’in üzerine, Gazze’nin üzerine o kahpe saldırılar devam ederken seyrederek olmaz.
Malatya Kürecik Üssü, İsrail’in gözüdür, kulağıdır. Bu savaşta İsrail’in en önemli araçlarından biridir. İsrail, saldırganlığının ileri karakolu, Kürecik’tir.
Türkiye, Kürecik ve İncirlik’te kendi düşmanına yataklık yapıyor.
Türk milleti olarak kardeşimiz İran’a bombaların, füzelerin hedefini gösteren bir Kürecik Üssü’nü ihanet olarak görüyoruz.
Bu ihaneti hiç kimse Türk devleti ve milleti adına yapamaz, yapamayacaktır.
İncirlik Amerikan Üssü Türkiye’mizi hedef alıyor. Daha dün gördük Edirne’mizin sınırından NATO tatbikatları yaptılar. Meriç Nehri’ni geçme tatbikatları yaptılar. Oradan da ilan ettik Meriç Nehri’ni sizin dirileriniz geçemez, ölüleriniz geçebilir. İncirlik üssü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin denetimine alınacaktır. Orası bizim toprağımızdır. Bizim topraklarımızda eşkıyalara yataklık, üs yok. Kardeşlerimize füze atanlara üs yok.
Türk Silahlı Kuvvetleri, Kürecik ve İncirlik üslerine derhal el koymalıdır!
Kürecik ve İncirlik üslerinin ABD’nin elinden kurtarılması, İsrail’e vurulacak en ağır darbedir.
Cumhurbaşkanının TBMM adına başkomutanlık görevinin zamanı, işte bugündür.
Türkiye’nin tarih boyunca görevlerini yapan, ülkemizin bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü azimle savunacak, komuta edecek, kardeşlerimize vefa, sadakat sorumluluğunu yerine getirecek binlerce başkomutanı vardır. O yüzden Cumhurbaşkanımız ya başkomutanlık görevini yapacaktır ya da o başkomutanlığı yapacak, başkomutanı bulacaktır.
İkincisi: Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye’nin Kuzeydoğusundaki
İkinci İsrail Girişimini Derhal Bozguna Uğratmalıdır
Koşullar elverişlidir.
Suriye’nin Kuzeydoğusundaki İkinci İsrail girişimini bozmanın tam zamanıdır.
Cumhurbaşkanımızın “Demir Yumruk” dediği harekâtın tam zamanıdır.
Suriye ve PKK’nın Öcalan’a bağlı olan unsurları, Suriye’nin Kuzeydoğusunda İsrail’e karşı Türkiye ile birlikte olacaktır.
Başkomutanlık, bir unvan değil, fakat vatan görevidir.
İran Halkı Ölümden Korkmuyor
İsrail Askeri Ölümden Korkuyor
İsrail, üç yıldır Yenimahalle büyüklüğündeki Gazze’yi ele geçiremedi, Filistin halkına boyun eğdiremedi, İran’a mı diz çökertecek!
İsrail, yatıp kalkıp dua etsin, İran ile ortak sınırı yok. Arada 1500 kilometre olmasa, İran askeri İsrail’in bir ucundan girer, öbür ucundan çıkar.
İsrail’ın coğrafyası küçük, nüfusu savaşa dayanıklı değil.
ABD’nin Dolar Saltanatı yıkıldı, ABD iç savaşa gidiyor. İsrail’in sırtınız dayadığı güç baş aşağı gidiyor.
Manevî üstünlük İran halkında. İran halkı meydanlarda, İsrail halkı sığınaklarda.
İran halkı, tıpkı Filistin halkı gibi ölümden korkmuyor. İsrail askeri ölümden korkuyor.
Savaşı ölümden korkmayanlar kazanır.
Savaşın Galibi Bellidir
Savaşı, kesinlikle İran kazanacaktır, Filistin kazanacaktır, Türkiye kazanacaktır, Irak kazanacaktır, Suriye kazanacaktır, Yemen kazanacaktır, Abhazya kazanacaktır, Azerbaycan kazanacaktır, Rusya kazanacaktır, Çin Halk Cumhuriyeti kazanacaktır.
ABD batıyor, Avrupa çürüyor.
Asya’dan yeni bir uygarlık yükseliyor.
ABD emperyalizmine ve İsrail Siyonizmine karşı savaş, Yükselen Asya Uygarlığının savaşıdır, insanlığın savaşıdır.
Şairlerin en büyüğü Firdevsi’nin Şahnamesi’ndeki çağrıyla sözlerime son vermek istiyorum:
“Şehitler mezarlarınızdan kalkma vaktidir.”
Batı Asya’nın şehitlerine sesleniyorum.
Türkiye’nin, İran’ın, Filistin’in, Irak’ın, Suriye’nin, Yemen’in, Arap dünyasının, Fas’ın, Cezayir’in şehitlerine sesleniyorum.
Şehitler mezarlarınızdan kalkma ve İsrail’i tepelemenin vaktidir.
Kardeş İran’a Ankara’dan selam!
Kardeş Filistin’e Ankara’dan selam!
Türkiye, İran, Filistin Omuz Omuza!