Vatan Partisi Seçim Bildirgesi

Zorlukları Aşmak için Vatan Partisi Meclise

Vatan Partisi Seçim Bildirgesi

 


Zorlukları Aşmak için
Vatan Partisi Meclise

 

 

Değerli Yurttaşlarımız,

 

Sizleri sevgiyle, saygıyla, umutla ve güvenle selamlıyoruz.

 

Vatan Partisi olarak, milletimizin özgür ve örgütlü gücünü seferber ederek ülkemizi yönetmeye ve zorlukların üstesinden gelmeye hazırız. 

 

Güçlü Devlet ve Üreten Millet için görevlere hazırız.

 

 

1. ZORLUKLARDAKİ
   BÜYÜK ÇÖZÜM

 

Evet, hepimiz farkındayız, Türkiye zor bir dönemden geçiyor.

 

Dış borç 500 Milyar Doları buldu.

 

Ödemeler açığı rekor düzeyde, 50 Milyar Doları geçti.

 

Millet borçlu, devlet borçlu.

 

Çarşı pazarın durumu, kiralardaki artış, geçim sıkıntısı ortada.

 

Çiftçi tarlasını sürmekte, tohumu ve gübreyi atmakta zorlanıyor.

 

Sanayici çarkı çevirmekte, tezgâhı işletmekte zorlanıyor, iflaslar gündemde.

 

İşçi, memur ve emekli, ay sonunu getirmekte zorlanıyor.

 

Hepimiz günlük hayatımızda zorluklarla boğuşuyoruz.

 

Bizi acılar içinde bırakan Korona salgını ve son depremler, zorluklara yeni zorluklar kattı. 

 

Ülke güvenliğimiz ciddî tehditlerle karşı karşıyadır. ABD, Yunanistan’ın Ege kıyılarına Dedeağaç’tan Girit’in kuzeyine kadar üsler kurdu. Uçaklarını tanklarını yerleştirdi. Namlular, Türkiyemize dönük. ABD, İsrail ve Yunanistan donanmaları, Doğu Akdeniz’de ülkemizi hedef alan intikam tatbikatları yapıyor. 

 

ABD, NATO’yu Doğuya doğru genişletme girişimindedir ve Ukrayna’yı ateşe sürmüştür. Karadeniz’deki savaşın yayılma tehdidi günceldir. 

 

Suriye’nin toprak bütünlüğü hâlâ sağlanamadı. ABD ve İsrail, sınırlarımızda PKK/PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerini silahlandırmaya devam ediyor.

 

ABD emperyalizmi, seçim sürecine kirli ellerini sokmuş bulunuyor. Açıkça Altılı Masa’yı desteklemektedir. ABD devletinin yayın organları, Türkiye’de “kan banyosu” olacağını yazıyor. Batı basınında, ülkemizde “yangınlar kundaklanacağını” içeren yayınlar yapılıyor. 

 

Toplam olarak baktığımızda ekonomimiz zor durumda, güvenliğimiz tehlikelerle karşı karşıyadır. 

 

Vatan Partisi, zorluklarda yalnız zorluğu görmüyor. 

 

Zorluklardan büyük kararla çıkacağımızı görüyoruz. 

 

Zorluklar, Türk Devletine ve milletimize devrimci çözümleri dayatıyor.

 

Durum olağanüstüdür. Çözümler de olağanüstü olacaktır. 

 

Vatan Partisi, olağanüstü durumların ve olağanüstü görevlerin partisidir.

 

 

Üreticiyi Ezen Sistem Bitmiştir

 

1980 sonrasında Türkiyemize 12 Eylül darbesiyle dayatılan, üreticiyi “kambur” ilan eden sistem bitmiştir. 

 

Sıcak para komisyoncularını, dolar ve borsa vurguncularını, yabancı bankaları, büyük tefecileri ve tarikat rantçılarını palazlandıran sistemin sonuna gelmiş bulunuyoruz.

 

Var olan sistem, iktidarıyla ve Atlantik güdümlü muhalefetiyle çözümsüzdür ve çıkmazdadır. 

 

 

Sistemin İki Duvarı

 

Bu sistem iki duvarın üzerinde duruyor.

 

Sistemin birinci duvarı, ABD’nin aleti olan Altılı Masa’dır. Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, PKK ve FETÖ ile birlikte ABD’nin projesinde görev almışlardır ve bütün çözümleri yıkılan Atlantik Sistemi içindedir.

 

Sistemin ikinci duvarı, ABD tehdit ve baskısından korkan Cumhur İttifakı’dır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğindeki bu ittifak, ABD karşısında dik duramıyor, Atlantik Sistemi ile Türkiye arasında yalpalıyor. 

 

Bu sistemin Altılı Masa’da ve Cumhur İttifakı’nda yer alan partileri, Üreticiyi Kambur ilan eden hükümetleri yönettiler. Şimdi de çözüm olarak ABD ve Avrupa bankalarından yüksek faizle para dileniyorlar. Oysa dilencilik dönemi bitmiştir. Hep birlikte yıkılan sistemin altında kalacaklardır. 

 

 

Şeyh Sait ve Seyit Rızalar Değil
Yine Atatürk Kazanacak

 

Altılı Masa, ABD güdümündeki PKK Terör Örgütü ile birliktedir, PKK’nın eli kolu ayağı ve dili olan HDP’yi Meclis’e taşıma görevini üstlenmiştir.

 

Cumhur İttifakı ise, bölücü HÜDA PAR ile el ele vermiş bulunuyor. Meclis’te PKK yetmiyormuş gibi, şimdi Cumhur İttifakı da HÜDA PAR Bölücülüğünü Meclis’e taşıma görevinin altına girmiştir.

 

HDP de HÜDA PAR da, kendilerine kahraman olarak Şeyh Sait ve Seyit Rıza’yı kabul ediyorlar.

 

Altılı Masa ve Cumhur İttifakı, Şeyh Sait ve Seyit Rıza mirasına bel bağlayan bölücülüğün iki koluyla ittifakta buluşmuşlardır. Sistemle bağları olan Milliyetçiler, Mustafa Kemallerin, Talât Paşaların, Yusuf Akçuraların, Ziya Gökalplerin Devrimci Milliyetçiliğine veda etmişlerdir.

 

 

Sistem ABD’nin Aletleri ile
ABD’den Korkanlara Dayanıyor

 

Sistem, ABD’nin aletleri ile ABD’den korkanlara dayanıyor. Altılı Masa da Cumhur İttifakı da en sonunda sistemin güçlerini oluşturuyorlar.

 

Bu sistemin Altılı Masa’da ve Cumhur İttifakı’nda yer alan partileri, Diyarbakır’da meydana Şeyh Sait adını verdiler, Tunceli’ye Seyit Rıza heykeli diktiler.

 

Şeyh Sait ve Seyit Rıza, İngiliz emperyalizmiyle işbirliği yaparak Türkiye’ye silah çekmiş ve Mehmetçiğimizi şehit etmişlerdi.

 

Seyit Rıza heykelleri ile Atatürk heykelleri birbirlerine bakıp duramaz. Türkiye’de ya Şeyh Sait ve Seyit Rızalar kazanır, ya Atatürk kazanır. Bu mücadele, dün olduğu gibi bugün de ölüm kalım mücadelesidir.

 

Ve savaşı kimin kazanacağı bellidir. Yine Atatürk kazanacaktır; Türkü ve Kürdüyle Türk milleti kazanacaktır. Türkiye Cumhuriyeti devleti kazanacaktır.

 

Kafalarını sandığa gömüp Şeyh Sait ve Seyit Rıza üzerinden oy toplayacaklarını sananlar, Cumhuriyet gerçeğini göremezler ama bir gün öğreneceklerdir.

 

ABD güdümlü bölücülükle ittifak kuranlar, Atlantik Sisteminin yıkıntıları altında kalacaklardır.

 

Vatan Partisi, Atatürk önderliğindeki devletin ve milletin zaferine önderlik edecek biricik partidir.

 

 

Cumhur İttifakı ABD ile
Uzlaşma Arayışına Girdi

 

Vatan Partisi’nin katkısı, Cumhur İttifakı’nın ABD baskı ve tehdidine direnmesi için en etkili çözümdür. 

 

Ancak sistemden bir türlü bütünüyle kopamadıkları için ABD ile uzlaşma arayışına girdiler. Bütün çabalarımıza rağmen Vatan Partisi ile birlikte Güçlü Devlet Üreten Millet yolunu seçmediler. 

 

 

Önümüzdeki Büyük Gerçek:
Yıkılan Atlantik’te Değil
Yükselen Asya’da Yer Alacağız

 

Kafalarını sandığa gömenler, kafalarını kaldırıp gelecek aylara ve yıllara bakmalılar.

 

Dünya, 14 Mayıs’tan sonra da güneşin çevresinde dönmeye devam edecek.

 

Atlantik Sistemine bağlanan Altılı Masa’nın ve ABD’den korkan Cumhur İttifakı’nın çözümsüzlüğü, önümüzdeki zor dönemde bütün çıplaklığıyla ortaya serilecektir.

 

Çünkü Atlantik’te çözüm yok, ekonomide batmak var ve vatan bütünlüğü için ağırlaşan tehditler var.

 

Atlantik’te kaos var.

 

Türkiye Üretim Ekonomisini ancak Asya ikliminde kurabilir.

 

Türkiye, Vatan Bütünlüğünü ancak Asya dayanışmasıyla koruyabilir ve kendi bağımsız yolunda ilerler.

 

Türkiye, iki yüzyıllık Millî Demokratik Devrimini Asya ikliminde tamamlar.

 

Türkiye, diğer Türk devletleri ile birlikte yükselen Asya Uygarlığının öncü konumlarında olacaktır.

 

Bu nedenle Türkiye’nin önünde Vatan Partisi’nin Asyalı çözümü var.

 

14 Mayıs sonrasının en büyük ve stratejik gerçeği budur.

 

 

Hızır’ın Yetişme Zamanı

 

Artık hiçbir güç, üreticileri ezen bu sistemi devam ettiremez.

 

Artık hiçbir güç, bölücülüğü Meclis Kürsüsüne çıkaran bu sistemi devam ettiremez.

 

Artık hiçbir güç, sıcak para bağımlısı olan bu sistemi devam ettiremez.

 

Türkiye, bu çıkmazdan, Güçlü Devletle ve Üretim Devrimiyle çıkacaktır. 

 

Kul dara düşmezse Hızır yetişmez.

 

Şimdi Hızır’ın yetişme zamanıdır. 

 

 

Sevgili Yurttaşlar,

 

Hızır’ı gökte aramayın, Hızır sizsiniz! Hızır, Vatan Partisi’dir!

 

Türkiye, büyük çözümün, büyük kararın eşiğindedir. 

 

Üreticilerin Millî Hükümeti, Türkiye’nin ufkundadır. 

 

Bu nedenle Vatan Partisi’nin zamanı gelmiştir.

 

 

İstiklâl Savaşımızdan Sonraki
En Zorlu İktidar Mücadelesi Dönemi

 

Değerli Yurttaşlarımız,

 

Bu seçim, sıradan bir seçim değildir.

 

Seçim, Türkiye ile ABD arasındadır.

 

Okyanus ötesinden yönetilen güçler ile Türkiye güçleri arasındaki iktidar mücadelesi, genel seçimden sonra da devam edecektir. Kaldı ki bu hesaplaşma, yalnız iç cephede değildir. Dışardan silahlı tehdit ve ekonomik baskılar ile iç cephedeki bozgunculuk, her an sıcak gündemin konusu olabilir. 

 

Önümüzde, İstiklâl Savaşımızdan sonraki en zorlu iktidar mücadelesi var. 

 

ABD denetimindeki Altılı Masa, ülkemize bir hükümet seçeneği değil, kaos seçeneği dayatıyor. 

 

AK Parti ve MHP yönetimi ise, çökmekte olan sistemin denetiminden kurtulamıyor. AK Parti yönetimi, arkada kalan 21 yılın çözümsüzlükleri içinde bocalıyor.

 

Bu durumda biricik çıkış yolu, Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi seçeneğidir. Tek çözüm, Vatan Partisi’nin Güçlü Devlet Üreten Millet Programıdır.

 

Türkiye, zorlu tecrübelerden geçerek Vatan Partisi’nin önümüze koyduğu çözüme gelecektir ve zaten gelmektedir.  

 

Bütün mesele, sizin bir an önce ve cesaretle karar vermeniz ve Türkiyemizi ağır bedellerden kurtarmanızdır.

 

Bütün mesele, daha zor durumlara düşmeden Üretim Devrimini başaracak hükümeti kurmaktır.

 

İşte bu nedenle: Vatan Partisi Meclis’e!

 

 

2. KABİNE DEĞİL GÜÇLÜ HÜKÜMET
    GÜÇLÜ MECLİS GÜÇLÜ DEVLET

 

Manzara ortada, Devlet zaaf içindedir.

 

PKK Mecliste. Anayasa Mahkemesi, PKK’ya 540 Milyon Lira veriyor. Maliye Bakanlığı, 540 Milyonu PKK’ya ödüyor. Altılı Masa, PKK ve FETÖ ile el ele. NATO, namlularını Türkiye’ye çevirmiş, Türkiye Devleti ise NATO’nun Doğuya doğru genişlemesine boyun eğiyor. 

 

Bu durumda Devleti zaaftan kurtarmak ve kökleri tarihimizde olan Güçlü Devleti inşa etmek, Türkiye’nin temel meselesidir. Bir tek Vatan Partisi, bu görevi önüne koymaktadır.

 

Güçlü Devlet, bütün zorlukların kilidini açar. 

 

Güçlü Devlet, Üretim Devrimi ve Kamuculuk için gereklidir.

 

Güçlü Devlet, Güvenlik ve Güçlü Ordu için de gereklidir.

 

Güçlü Devlet, Güçlü Hükümetle olur. 

 

Güçlü Hükümet, milletin geniş güçlerini birleştiren Millî Hükümet seçeneğiyle oluşturulur.

 

ABD’den kopya edilen Kabine dedikleri, Hükümet değildir ve Anayasamızda adı bile geçmiyor.

 

Hiç kimse Kabinenin önünde ceketini iliklemez.

 

Kabine modeliyle Güçlü Hükümet kurulamaz.

 

Vatan Partisi’nin öngördüğü Millî Hükümet çözümü, güçlüdür. Çünkü milletin gücüne dayanacaktır.

 

Güçlü Hükümetin birinci koşulu, Güçlü Meclistir.

 

Türkiye, önümüzdeki süreçte kaçınılmaz olarak milletin geniş güçlerini birleştiren, milletin geniş güçlerine dayanan, milletin geniş güçlerini temsil eden Güçlü Hükümeti kuracaktır. 

Vatan Partisi, Güçlü Hükümetin ve Güçlü Devletin kuruluşunda tarihî görevler yapacak birikimiyle milletimizden yetki istiyor.

 

 

3. GÜÇLÜ DEVLET İÇİN           
    ANKARA’DAN YÖNETİM 

 

Türkiye, Büyük Karara gidiyor. 

 

ABD merkezli Atlantik Sistemi, ülkemize borç batağında boğulmayı dayattı.

 

Atlantik Sistemi, Türkiye’ye bölünmeyi dayattı. 

 

Washington ve Brüksel bağlantıları, millî devletimize yıkım dayattı.

 

Batı sistemi, Ankara’dan yönetimi hedef alıyor. 

 

Büyük Karar, Türkiye’yi Ankara’dan yönetme kararıyla başlar.

 

Büyük Karar, öncelikle Türkiye’nin Türkiye’den yönetilmesidir.

 

Vatan Partisi, 55 yıldır Türkiye’nin Ankara’dan yönetilmesi için mücadele ediyor. 

 

Üretim Devriminin ve etkin güvenliğin birinci şartı, Türkiye’nin Ankara’dan yönetilmesidir.

 

Ankara’dan yönetim, Türkiye’nin örgütlü ve özgür halkın iradesiyle yönetilmesidir.

 

Ankara’dan yönetim, gerçek anlamıyla millî irade ve millî egemenliktir.

 

Ankara’dan yönetim, bağımsızlığın şartıdır ve biricik demokratik çözümdür.

 

 

4. ÜRETİM DEVRİMİ İÇİN
    PLANLI EKONOMİ VE
    KAMUCULUK

 

Üretici Baştacı

 

Borçlanma ekonomisiyle artık atılacak adım kalmamıştır.

 

1980 yılında üreticiyi kambur ilan ettiler, kamu kuruluşlarını özelleştirdiler, köylüye destek akçalarını kaldırdılar, gümrükleri indirdiler ve millî piyasayı yabancıların yağmasına açtılar, Dolar ve Avro saltanatını kurup Türk Lirasını kenarlara sürdüler. Özetle Türkiye’nin üretim yapısını yıkıma uğrattılar. Sıcak para komisyoncularını, dolar ve borsa vurguncularını, yabancı bankaları, büyük tefecileri Türkiye’nin tepesine oturttular. 

 

Vatan Partisi, Türkiye’nin kaynaklarını sülük gibi emenlerin saltanatına son verecek ve Üreticilerin Millî Hükümetini kuracaktır.

 

Ekonominin ayağa kalkması için biricik çözümü ilan ettik: Üretici Baş Tacı!

 

Vatan Partisi, ülkemizin Doğusunda Batısında, Kuzeyinde Güneyinde 118 Üretim Devrimi Kurultayı topladı. 

 

Üretim Devrimi, zorunlu gündem oldu.

 

Türkiye’yi borç batağına sürükleyen Atlantik sisteminin partileri bile artık “Üretim”den söz etmek durumunda kaldılar. 

 

Üretim Devrimi, halkımızın insanca yaşaması için biricik çözümdür.

 

Hayat pahalılığına son vermek, Türk Lirasını çarşıların sultanı yapmak, doları dizginlemek, dışsatımı artırmak ve dışalımı denetim altına almak, dış ticaret açığını kapatmak, hep Üretim Devrimiyle sağlanır, başka bir çözüm yoktur.

 

Üretime çelme takan her siyaset yanlıştır. Üretimi büyüten her siyaset doğrudur.

 

Plan, Tasarruf, Yatırım, İstihdam, Üretim ve Hakça Paylaşım

 

Vatan Partisi, Üretim Devrimi Programının esaslarını ilan etti: Plan, Tasarruf, Yatırım, İstihdam, Üretim ve Hakça Paylaşım.

 

Tarım üretimini yıllık tarım havzaları olarak planlayacak ve üreticileri kooperatiflerde örgütleyeceğiz. Çiftçiye ucuz mazot, ucuz gübre, ucuz tarım ilacı, ucuz tohum, damızlık hayvan, düşük faizli kredi, meraları besiciliğe açmak, Üretim Devriminin görevidir.

 

Küçük, orta ve büyük sanayiciye ucuz enerji, yatırım sermayesi ve her tür teşviki sağlamak, Üretim Devriminin görevidir.

 

Esnafımıza ve tüccarımıza ucuz kredi ve destek, Üretim Devriminin görevidir.

 

Korona Salgını sırasında Türkiye, yeniden büyük hakikatle tanıştı: Kamuculuk olmadan halka sağlık hizmeti verilemiyor.

 

Depremin yıkıntısından canlarımızı kurtarmak ve kentlerimizi yeniden inşa etmek için, yine aynı hakikatle tanıştık: Devlet örgütü şart, kamuculuk şart.

 

Üretim Devrimi için de, kamunun önderliğinde özel sektörün girişim yeteneklerini de değerlendiren Güçlü Devlet gereklidir. 

 

 

Yatırım Sermayesi ve
Herkese İş Sağlamak için Güçlü Devlet

 

Türkiye’nin sermayesi var. 

 

Bugün İsviçre, Londra ve kıyı bankalarında vatandaşlarımıza ait mevduatın 300-500 Milyar Dolar olduğu hesaplanıyor. Hepsinin kayıtları devlet kurumlarında var. Türkiye emekçisinin ürettiği zenginliği birkaç yüz büyük zengin götürmüş yabancı bankalara yatırmış. 

 

Küresel finans merkezlerinden yüksek faizle para dilenmenin âlemi yok. İşte size sermaye! 300 Milyar Doları, Güçlü Devletin otoritesiyle Türkiye’ye getirteceğiz. Hiç kimsenin parasına el koymuyoruz. 300 Milyar doların sahiplerine, plana göre yatırım sahaları gösterecek veya yabancı bankalardaki paralarını kamu bankalarına yatırmalarını sağlayacağız. Böylece Vatan Partisi yönetimi, üretim için kaynak buluyor ve milyonlarca insanımıza iş sahası açıyor.  

 

 

Üretim Devrimi için
Güçlü Devlet Niçin Zorunlu? 

 

Bir örnek daha: Bankalar, 2022 yılında 433 Milyar Lira kâr ettiler. Kârlarını bir yılda dört kat artırdılar. Öte yandan çiftçinin, sanayicinin ve esnafın kapısına icracı dayanıyor. Güçlü Devlet, bankalardan kârlarının yüzde 80’i oranında kurumlar vergisi alacaktır. 2022 yılı kârına göre hesaplarsak, 346 Milyar Türk Lirası ediyor. İşte size kamu eliyle yatırım sermayesi! 

 

İşte milyonlarca işsize iş! 

 

İşte insanımızın evine ekmek götürmesi ve çocuğunu okula yollaması için kamu yatırımı!

 

Güçlü Devlet sayesinde 66,5 Milyar Dolar yatırımla toplam olarak 549 bin insanımıza iş sağlamış oluyoruz. Dışalımı 54 Milyar Dolar aşağı çekiyoruz. Tablo aşağıda. 

 

Vatan Partisi, devletin malî siyasetleriyle millî tasarrufu yüzde 40 oranına yükseltecek, böylece tarihin en büyük yatırım planını hayata geçirecektir. İç tasarruf yanında Asya devletleriyle dostane ilişkiler sayesinde, özellikle Çin’den büyük yatırım sermayesi getirmek, Türkiye’yi bir üretim üssü yapmak, ancak Vatan Partisi yönetimiyle mümkündür. Çin’in Kuşak Yol Girişiminin doğal üyesi olan Türkiye, ekonomik gelişme için büyük olanaklara sahiptir.

 

ABD’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar da, Vatan Partisi’nin çalışmaları sayesinde Altın Fırsata çevrilecektir. 

 

 

Ekmek Teknesini Korumak ve Geliştirmek

 

Üreticilerin bugün temel sorunu, Ekmek Teknesini korumaktır. Ekonomik kriz koşullarında üretim çarkını çevirmek, fabrikalarımızı ve işyerlerimizi işletmek, üretim yapımızı ayakta tutmak, böylece Üretim Ekonomisini inşa edeceğimiz temeli korumak, yeni iş alanları açmak, herkesin evine ekmek götüreceği koşulları yaratmak, işsizlerimize iş sağlamak, öncelikli görevdir. 

 

Kamu kaynaklarının kullanılmasında ve özel girişimciliğin desteklenmesinde iş sahası açmak ve işsizliğe son vermek, öncelikli tercihimiz olacaktır. Bu nedenle kaynakları dağıtmak yerine, yatırıma yönelteceğiz.

 

İş güvencesi ve iş sahibi olmak, bugün emekçilerin en önemli talebidir. Böylece Üretim Devriminin temel gücü ayakta kalacaktır.

 

Bugün sanayicilerin de öncelikli sorunu ellerindeki sermayeyi, makine ve donanımı koruyabilmek ve geliştirebilmektir.

 

Vatan Partisi, işçiden sanayiciye kadar bütün üreticilerin çıkarını, Ekmek Teknesini koruma ve geliştirme zemininde birleştirecektir.

 

 

Atıl Kapasiteyi Üretim Sürecine Katmak için Uygun Teknoloji

 

Üretim Devrimi, Türkiye’nin bütün üretim birikiminin değerlendirilmesini gerektiriyor. Sanayi ve tarımdaki atıl kapasiteyi üretim sürecine sokacak, emek-yoğun ve sermaye-yoğun bütün üretim olanaklarını uygun teknolojilerle seferber edeceğiz. 

 

 

Ucuz Enerji ve Ucuz Elektrik için Komşularla İşbirliği

 

Türkiye ekonomisinin en büyük ihtiyacı, ucuz enerjidir.

 

Vatan Partisi, kamulaştırma ve komşularla etkin işbirliği programıyla ucuz enerji, ucuz elektrik, ucuz doğal gaz, ucuz mazot sorununu çözüyor. 

 

Enerji üretim, iletim ve dağıtımında kamuculuk şarttır. Vatan Partisi, elektrik, akaryakıt ve doğal gaz üreten ve dağıtan özel şirketleri kamulaştıracak, çiftçiye, sanayiciye ve tüketiciye ucuz elektrik ve ucuz doğal gaz, çiftçiye ve nakliyeciye ucuz mazot sağlayacak ve hayat pahalılığının en önemli etkenlerinden birini dizginleyecektir. Böylece pazarlara ucuzluk ve çarşılara şenlik getirecektir.

 

NATO’da mazot yok, elektrik yok, doğal gaz yok. Ancak komşularımız olan Rusya, Azerbaycan, İran, Irak, Cezayir ve Kazakistan dünyanın en büyük enerji kaynaklarına sahipler. Türkiye’nin enerji güvenliği NATO’da değil, komşularımızdadır. Bu komşularımız Partimizin 26-28 Kasım 2022 günlerinde toplanan son Genel Kurultayına büyükelçiler düzeyinde katılmıştır. Vatan Partisi, enerji üreten komşularımızla ucuz enerji için şimdiden anlayış birliği sağlamış bulunuyor.

 

Zonguldak dağının altında kömür yatıyor. O kömürü çıkarmıyoruz; Ukrayna, Rusya ve Güney Afrika’dan kömür getiriyoruz.

 

Vatan Partisi, Kömür Üretim Planını yaptı. 2,5 Milyar Dolarlık yatırımla 15 bin işsize iş veriyor ve dışalımda 4 Milyar Dolar tasarruf sağlıyoruz.

 

 

Depremde Yıkılan Kentlerimizi
Yeniden İnşa için Güçlü Devlet

 

Cumhur İttifakı ve Altılı Masa, depremde yıkılan kentlerimizin yeniden inşası konusunda desteksiz vaat yarışına girdiler. Kentleri bir yılda, hatta altı ayda inşa edeceklerini söylüyorlar. Bu vaatlerin gerçekleşme olanağının bulunmadığı, nasıl olsa seçimden sonra anlaşılacak. Bol keseden atıyorlar.

 

Hükümetin verdiği bilgiye göre, depremde yıkılan kentlerimizde konut ve altyapı yatırımı için toplam 103 Milyar Dolar gerekiyor. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı, bu 103 Milyar Doları nereden bulacak? Hükümetin yanıtı yok! Altılı Masa ise, IMF’yi geri getirmek ve sıcak para peşinde koşmak dışında çözüm bulamıyor. Vatan Partisi, yıkılan kentlerimizin yeniden inşa edilmesi için gerekli kaynağı, yukarda belirtildiği gibi Güçlü Devlet sayesinde buluyor. 

 

 

İstanbul’u 10 yılda 5 Milyon Nüfusa İndirmek için Güçlü Devlet

 

İstanbul, Vatan Partisi’nin programında 5 milyon nüfuslu bir ticaret ve kültür kentidir.

 

Dışa bağımlı ekonomik program, fay hatları üzerine büyük sanayi kentleri kurdu. İzmit, Adapazarı, Düzce, İzmir, İstanbul, en çarpıcı örnekler. 

 

Çare meydanda: Fay hatları üzerinde tarım yapacağız, orman yapacağız, park ve bahçe yapacağız, spor alanları yapacağız, ama kent inşa etmeyeceğiz.

 

İstanbul, tarih boyunca büyük depremlere uğramış. Bilim dünyası, yeni bir depreme hazırlık yapmamızı zorunlu görüyor. Vatan Partisi, en büyük önlemi milletimizin değerlendirmesine sunuyor: İstanbul’u 10 yılda adım adım 5 Milyon nüfuslu bir ticaret ve kültür kentine dönüştüreceğiz. İstanbul’daki sanayiyi Anadolu ve Trakya’nın kıraç arazilerine taşıyacağız. İstanbul’daki nüfus yoğunlaşmasına neden olan devlet kurumlarını ve üniversiteleri yurdumuzun başka yörelerine götüreceğiz. İstanbul’da fay hatları üzerinde inşaata izin vermeyeceğiz. 

 

 

İstanbul’a Kanal Değil, Anadolu’ya Su

 

AK Parti Hükümetinin “çılgın projelerinden” olan Kanal İstanbul, gerçekten çılgınlıktır. Çünkü fay hatlarının üzerine ancak çılgınlar 25 milyon nüfus yerleştirir ve bunun için de 25 Milyar doları denize atar.

 

Vatan Partisi yönetimi, İstanbul’a kanal değil, Anadolu’ya su götürecektir. 

 

Fırat ırmağını Urfa, Mardin ovalarına akıtacak kanal ve tünel sistemini ivedilikle kuracak, Atatürk Barajını üç yıl içinde tamamlayacağız.

 

 

Kira Bedellerinin Üç Yıl Dondurulması için Güçlü Devlet

 

Bugün kiralardaki artış, halkın belini büküyor, toplumsal huzuru bozuyor ve geçim darlığının en önemli nedenlerinden biridir. 

 

Öncelikle belirtelim: Vatan Partisi her ailenin sağlıklı, çağdaş, depreme dayanıklı konut ihtiyacını beş yıl içinde çözüme kavuşturacaktır. Bu hedefe ulaşmak için konut yapımı planlanacak ve kooperatifleşme desteklenecektir.

 

Vatan Partisi, kira bedellerinin üç yıl süreyle dondurulması ve yeni sözleşmelerde tavan bedelin saptanması için yasa tasarısını hazırladı.

 

Mevcut kira sözleşmelerinde belirlenen kira bedelleri üç yıl için dondurulacaktır.

 

Yeni kira sözleşmeleri için ise, tavan bedel uygulanacaktır. 

 

Kira tavan bedelleri ilçe belediyeleri bünyesinde kurulan Kira İzleme Kurulları tarafından belirlenecektir. Konut ve işyerlerinin metrekare birim kira tavan bedelleri, arsa rayiç bedeline, binanın yaşına, teknik özelliklerine ve şerefiyesine göre saptanacaktır. 

 

İlçe Belediye Kira İzleme Kurulları’nın belirlediği kira bedelleri, halkın yaşam koşullarını kolaylaştırmak ve ülke çapında uyum sağlamak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak Kira İzleme Kurulu tarafından denetlenecektir.

 

 

5. HALKIN KADERİNİ PAYLAŞAN        
DEVLET YÖNETİCİSİ

 

Türkiye’nin Kadroları
Vatan Partisi İktidarının Kadrolarıdır

 

Vatan Partisi, Türkiye’nin kaynaklarını bölüşmek için iktidara gelmiyor. Kamu yöneticileri her kademede liyakât esasına göre atanacaktır. 

 

Devlete ve millete adanmışlık, hukuka bağlılık, kurmaylık birikimi ve yönetme yeteneği, halka hizmet ruhu, halk için fedakârlık ve çalışkanlık, dürüstlük ve ahlâk, liyakâtin vazgeçilmez ölçütleridir.

 

Vatan Partisi yönetiminde torpil işlemez, kartvizit geçmez, rüşvet sökmez.

 

Devlet Yönetiminde Sade Yaşam

 

Güçlü Devlet, halka güvenen ve halkın güvenini kazanan devlettir.

 

Hazreti Muhammed, “Yöneticileri zengin ölen milletler yoksul olur. Yöneticileri yoksul ölen milletler ise zengin olur” sözüyle büyük bir hakikati dile getirmişti. 

 

Devlet yönetiminde ihtişam, debdebe, lüks hayat ve kibir, yöneticiyi halktan koparır ve koparmaktadır.

 

Vatan Partisi iktidarında, devlet yöneticisi, sade yaşayacak, halkın kaderini paylaşacak, halka güven verecek ve zorluklarla mücadelede halkı seferber edecektir.

 

Vatan Partisi, Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesini Atatürk’ün devrimci anlayışıyla yeniden kurumlaştıracağımız Türk Tarih Kurumu’na, Türk Dil Kurumu’na ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’na tahsis edecektir. 

 

Vatan Partisi, Türkiye’yi Çankaya’dan yönetecektir.

 

Çankaya’dan yönetim, devrimci ve halkçı yönetimdir.

 

 

Yolsuzluk Mahkemeleri Kuracağız

 

Vatan Partisi yönetiminde, kamu yöneticilerinin işlediği yolsuzluk kapsamındaki suçların üstü kapatılamaz. Yolsuzluk yapanların soruşturma ve kovuşturulması için, Yolsuzluk Mahkemeleri kurulacaktır.

 

Soruşturmalar üç ayı geçmeyecek, açılan davalar altı ay içinde hükme bağlanacak ve suç işlenerek elde edilen kaynaklar kamu kaynağına dönüştürülecektir.

 

 

6. YARGIDA ADALETE HIZLI ERİŞİM

 

Davaların yıllarca sürmesine ve milletimizi canından bezdirmesine son verilecektir. Yargılama süreci hızlandırılacak ve Adalet etkin kılınacaktır. Bunun için Cumhuriyetin bağımsız, vicdanlı, cesur yargıç karakteri canlandırılacaktır. 

 

 

7. MİLLÎ EGEMENLİĞİN ŞARTI
    OLARAK LAİKLİK

 

Laiklik, millî egemenliğin ve halk iktidarının şartıdır ve demokratik devrimlerdeki bu içeriğiyle hayata geçirilecektir. 

 

Saltanatın kaynağı, kralların, padişahların ve şeyhlerin binlerce yıldır iddia ettikleri gibi ilahî değildir. İktidar, yalnız ve yalnız halka aittir. 

 

Din, vicdan işidir. Dünya işleri, devletin bağımsızlığı, milletin egemenliği, vatanın bütünlüğü ve halkın mutluluğu esaslarına göre düzenlenecektir. Türkiye, Büyük Devrimci Önderimiz Atatürk’ün vurguladığı üzere, “şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar ülkesi olamaz.”

 

Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir. 

 

Vatan Partisi, Türk Devriminin Anayasamızda ifadesini bulan laiklik tanımını hayata geçirecektir: 

 

“Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama aracıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya duygularını dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.” (Madde 24, son fıkra)

 

 

8. VERİMLİ İŞGÜCÜ VE
    ERDEMLİ YURTTAŞ İÇİN EĞİTİM

 

En büyük üretici güç, insanın kendisidir. 

 

Üretim Devrimi, üreten insanla yapılır.

 

Bugün Türkiye ekonomisinin en büyük ihtiyacı, Millî Eğitimle sağlanacak nitelikli işgücüdür, insan kaynaklarının planlanması ve eğitilmesidir. 

 

Vatan Partisi, Millî Eğitimi anaokulundan başlayıp 13 yıl zorunlu ve kesintisiz uygulayacak; kalkınma planları ve istihdam planlaması doğrultusunda, öğrencinin yetenek ve ilgisine göre yönlendirileceği meslekî eğitime büyük ağırlık verecektir.  

 

 

Eğitimde Eşitlik ve Arkadaşlık Ruhu

 

Millî Eğitimin diğer temel amacı, erdemli Cumhuriyet yurttaşı yetiştirmektir. 

 

Bencil ve çıkarcı değil, vatanına ve milletine bağlı, dürüst, ahlâklı, çalışkan, elsever, varlığını Türk varlığına adayan bir gençlik yetiştirmek, eğitimin yakıcı görevidir. 

 

Bu amaçla Millî Eğitim sistemimizi yediden yetmişe bütün yurttaşlarımızı eğitmek için yeniden planlıyoruz. Eğitimde eşitsizlikleri kaldırıyoruz ve fırsat eşitliği getiriyoruz.

 

İlköğretimde siyah önlük beyaz yakayla bütün öğrencileri birleştiren, eşitleyen, dayanışma ve arkadaşlık ruhunu pekiştiren Cumhuriyet Sistemini ayağa kaldıracağız.

 

 

Özel Okulları Kamulaştıracağız

 

Anaokullarından üniversitelere kadar özel okulları kamulaştıracağız ve Cumhuriyetin Millî Eğitiminin kurumları haline getireceğiz. Tarikat ve cemaat eğitimine son vereceğiz.

 

Öğrenciyi borçlandıran sisteme son verilecektir. Öğrencinin barınma, beslenme, ders araçları ve kültür ihtiyaçlarına çağdaş ölçülerde yanıt veren parasız eğitim sistemini getireceğiz. Devlet yurtları ihtiyaca yanıt veren kapasiteye kavuşturulacaktır.

 

Köy Enstitüleri ve Halk Evleri gibi Cumhuriyetin örnek eğitim kurumlarının kazanımlarını, zamanımızın ihtiyaç ve olanaklarına göre canlandıracağız. 

 

 

9. AYDINLANMIŞ VE
    AHLÂKLI TOPLUM İÇİN
    MİLLÎ DEVRİMCİ KÜLTÜR

 

Kültür ve Sanat Üreten Yurttaş

 

Her yurttaşımızı yalnız maddî üretimde değil, kültür ve sanat alanında da üretici yetenekleriyle donatacağız. Her yurttaşımız, iş sahibi olmak yanında, müzik, tiyatro, edebiyat, resim veya spor gibi sanatsal ve kültürel alanlarda yetenek kazandırılarak mutluluk kaynaklarına kavuşacaktır.  

 

Vatan Partisi, insanı vatanına, topluma, üretime ve kendisine yabancılaştıran emperyalizmin yoz kültürüne karşı Millî Devrimci Kültürümüzü bütün topluma yayacak ve geliştirecektir. 

 

Vatansızlaşmayı, milletsizleşmeyi, anarşizmi, bireyciliği, bencilliği, köşe dönmeciliği, havadan kazanmayı, açgözlülüğü, vurgunculuğu, başkalarının sırtına basarak yükselmeyi, fuhuşu, LGBT’yi, uyuşturucu ve alkol bağımlılığını kışkırtan, insanı yalnızlaştıran ve yırtıcılaştıran, aileyi dağıtan, toplumu parçalayan emperyalist ve kapitalist yozlaşmaya karşı; vatanseverliği, çalışkanlığı, paylaşmayı, insan, doğa ve hayvan sevgisini, hoşgörüyü, barışı temel alan toplumcu ahlâkın ve değerlerin yayılması ve kök salması için devletin ve milletin bütün olanaklarını seferber edeceğiz.

 

 

Üreten Kadın ve Çağdaş Toplum

 

Kadınlar üreterek yükselecek ve toplum yaşamında erkekle eşit konumu kazanacaktır. Kadınların iş sahibi olması ve üretmesi, ülke ekonomisini güçlendirecek, toplumsal gelişmeyi hızlandıracaktır.  

 

Ev kadınlarını üretime katacak özgün modeller geliştirecek, kadının ekonomik girişimciliğini özendirecek, kadın kooperatifçiliğini yeniden yapılandıracak ve destekleyeceğiz.

 

Çalışan ve çalışmak isteyen kadınların hayatı kolaylaştırılacaktır. Her mahallede ve işyerlerinde nitelikli ve güvenilir hizmet veren kamuya ait kreş ve çocuk bakım evleri açılacaktır. Devlete ait Yaşlı Bakımevleri ve Engelli Rehabilitasyon Merkezleri artırılacaktır.

 

Çiftçi kadınlar ve kayıt dışı çalışan kadınlar emeklerinin karşılığını alacak, sosyal güvenceye ve emeklilik hakkına kavuşacaktır. Mevsimlik tarım işçilerine temiz ve kullanışlı konut, çocuklarına eğitim olanağı sağlanacaktır. 

 

Eğitim sistemi, kadınların da erkeklerle eşit düzeyde eğitim ve üretime katılmalarını sağlayacak anlayışla yeniden düzenlenecektir. Okumayan ve meslek edinmemiş kız çocuğu kalmayacaktır. 

 

Vatan Partisi iktidarında, kadınların ekonomiden siyasete ve kültüre kadar her alanda karar verici konumlara gelmeleri için yetenekleri geliştirilecek ve önleri açılacaktır.   

 

 

Kadına Ayrımcılığa ve Şiddete Son

 

Kadına yönelik her türlü baskı, ayrımcılık ve şiddeti bütün toplumsal temelleriyle ortadan kaldırmak, kadın-erkek eşitliğini fiilen ve her alanda sağlamak için seferberlik başlatacağız. Kadına şiddeti ortadan kaldırmak için, hukuk ve kültürden toplumsal koşullara kadar her alanda kararlı mücadele yürütülecektir. Bu amaçla kadın ile erkeğin el ele vermesine önderlik edeceğiz. 

 

Eğitimde ve kitle iletişim araçlarında kadını aşağılayan ve gerileten anlayış ve yayınlara izin verilmeyecektir. Erken yaşta ve zorla evliliğe neden olan toplumsal ve kültürel koşullar tasfiye edilecektir.

 

 

Türk Gençliğini
Uyuşturucudan Kurtaracağız

 

Geniş gençlik kitleleri, gelecek kaygısı içindedir, iş bulamıyor, aile sorunlarının acılarını çekiyorlar. Dahası, emperyalist-kapitalist sistem, gençliğimize uyuşturucuyu “özgürlük, modernlik, başkaldırı ve eğlence aracı olarak” sunuyor. Bu koşullarda uyuşturucuya karşı mücadelede öncelik, gençliği gelecek kaygısından kurtarmak ve millî devrimci kültürle donatmaktır. 

 

Vatan Partisi iktidarı, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür kuşaklar yetiştirecektir. Gençlerimizin hayatını sporla, sanatla, bilimle zenginleştireceğiz. Uyuşturucuyu öven ve özendiren içeriklere izin verilmeyecek, dijital platformlar denetlenecektir. 

 

Uyuşturucu kullanan kişilerin tedavi merkezleri her yönden yeterli hale getirilecektir. Uyuşturucudan kurtulan gençlerimiz yanında bağımlıların da tedavi sürecinde iş sahibi olmaları ve toplum hayatına katılmaları sağlanacaktır.

 

 

LGBT Propagandasına İzin Vermeyecek, Çocuğu Koruyacak ve
Aile Birliğini Güçlendireceğiz

 

Kadını ve erkeği kendi cinsiyetine yabancılaştıran, çocukları istismara açık hale getiren, gençleri millî değerlerimizden koparan, aileyi dağıtan, insanlarımızı uyuşturucuya, şiddete, intihara ve mutsuzluğa sürükleyen LGBT dayatmasına karşı toplumumuzu aydınlatacağız. 

 

Eşcinsellik, çok cinsiyetlilik, cinsiyetsizlik propagandasına ve örgütlenmesine izin vermeyeceğiz. 

 

Karşılıklı sevgiye dayanan aile birliğini güçlendireceğiz.

 

 

10. ENGELLİLERE ENGELSİZ HAYAT

 

Vatan Partisi, engellileri yardıma muhtaç kimseler olarak değil, üretime ve ülkemizin gelişmesine katkıda bulunacak vatandaşlar olarak görür. 

 

Vatan Partisi iktidarı; yaşlı ve engellileri koruyacaktır. Öncellikle engellilere yeteneklerini en büyük ölçüde geliştirmeleri için, uygun eğitim kurum ve olanakları sağlayacaktır. 

 

Muhtaç olanların ekonomik sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayacak, yaşamlarını kolaylaştıracak, toplumsal hayata her alanda katılmaları için gerekli kurumları oluşturacak ve kaynakları tahsis edeceğiz. 

 

Kentlerimizi ve bütün kamu kurumlarını engellilerin engelsiz yaşayacakları ve hizmet görecekleri ölçüde düzenleyecek, ailelerinin yaşamlarını özel uygulamalarla kolaylaştıracağız.

 

Engellilerle ilgili düzenleme ve kararlarda, engelli örgütlerinin görüşleri göz önünde tutulacaktır.

 

 

11. TÜRK DE BİZİZ KÜRT DE BİZİZ
      HEPİMİZ TÜRK MİLLETİYİZ

 

Türkiyemizde Kürt meselesi, demokratik hak ve özgürlükler açısından esas olarak çözülmüştür. Bu başarıda Mehmetçiğimizin, polisimizin, köy korucularımızın ve Diyarbakır analarımızın fedakârlığına ve kahramanlığına milletçe şükran borçluyuz. Artık iç barışı, bütünlüğü ve kardeşliği sağlamak için öncelikli görev, emperyalist müdahaleye karşı birleşmek ve direnmek yanında, iç cephede Altılı Masa gibi Atlantik güdümlü partilerin İkinci İsrail Planına hizmet eden girişimlerini etkisiz hale getirmektir.

 

ABD ve İsrail güdümlü PKK Terör Örgütünü vatan toprağından bütünüyle temizlemenin koşulları oluşmuştur. Bunun için Devletin ve Milletin topyekûn mücadelesini örgütleyeceğiz. 

 

Suriye, Irak, İran ve Rusya ile her alanda işbirliği yaparak, Bölücü Terör örgütünü sınır ötesinde de bitireceğiz.  Kandil’e altı ayda beyaz bayrak çektireceğiz.

 

Vatan Partisi iktidarında, Devlet zaaftan kurtarılacaktır. Böylece Anayasa Mahkemesi, hukuku uygulama yeteneğine kavuşturulacaktır. Anayasa ve Siyasal Partiler Kanunu, PKK’nın eli, ayağı ve dili olan HDP’nin kapatılmasını emretmektedir. Bölücülüğe özgürlük ve demokrasi tanınmayacaktır. 

 

Bölgeler arasında dengeyi kamu yatırımlarıyla sağlayacağız. Herkes iş sahibi olacak, ana okulundan üniversite sonuna kadar eğitim olanaklarından eşit olarak yararlanacaktır. 

 

Toprak ağalığını ve şeyhliği Toprak Reformuyla tasfiye edeceğiz. Hazine topraklarını ve mayından temizlenmiş arazileri yoksul köylüye dağıtacağız ve toprakları verimli işlemeleri için gerekli olanakları sağlayacağız. 

 

Kürt kökenli yurttaşlarımızla millî bütünlük içinde kaynaşmak için, Cumhuriyet’in devrimci kültürünü hâkim kılacağız, böylece “Türk de biziz Kürt de biziz, hepimiz Türk milletiyiz” gerçeğine dayanan millî kaynaşma sürecini tamamlayacağız.

 

 

12. VATAN BÜTÜNLÜĞÜ VE          
GÜVENLİK İÇİN GÜÇLÜ DEVLET

 

ABD Namluları Türkiye’ye Bakıyor

 

Ege’den ve Akdeniz’den karşı kıyılara bakıyoruz: Dedeağaç, Kavala, Selanik, Larissa, Stefanoviç, Girit’in Kuzeyi, Kıbrıs’ın güneyi Agratur ve Dikelya’da, ABD askerî üslerini görüyoruz. ABD emperyalizmi, uçağını, tankını, roketini getirmiş konuşlandırmış. Namlular Türkiye’ye bakıyor. Biz de o namlulara bakıyoruz: Suriye ve Irak sınırlarımızın güneyinde yine ABD askerî üsleri var. ABD’nin eğittiği, beslediği ve silahlandırdığı PKK/PYD/YPG ve DEAŞ terör örgütleri de orada.

 

Doğu Akdeniz’e bakıyoruz: ABD, İsrail ve Yunanistan donanmaları, Noble Dina ve Nemesis adlı tatbikatlar yapıyor. Namlular yine Türkiye kıyılarına dönük.

 

Karadeniz’e bakıyoruz: Rusya, ABD’ye karşı Ukrayna topraklarında savaşıyor, NATO’nun Doğuya doğru genişlemesine direniyor.

 

 

Karadeniz’den Akdeniz’e
Tek Cephede Güvenlik

 

Vatan bütünlüğü ve güvenlik için, her şeyden önce doğru strateji gerekir. Doğru stratejiyi Vatan Partisi belirlemiştir:

 

Türkiye’ye tehdit, ABD ve İsrail eksenlidir. Yunanistan ve Ukrayna, ABD’nin cepheye sürdüğü piyon devletledir. Ukrayna, Karadeniz’deki Yunanistan’dır. Yunanistan, Akdeniz’deki Ukrayna’dır. 

 

Tehdidin odağı Doğu Akdeniz’dir.

 

Kafkaslar, Karadeniz, Ege ve Akdeniz’den Hürmüz Boğazı ve Umman Denizi’ne kadar tek bir cephe oluşmuştur. Bu cephede Azerbaycan, Türkiye ve Rusya birlikteliği, Karabağ’ın kurtarılması savaşını kazanarak bir başarı modeli oluşturdu. Bu modeli, Suriye ve Irak’ın Kuzeyine ve Doğu Akdeniz’e taşımak, Vatan Partisi’nin siyasetidir ve Mavi Vatanımızı savunmada öncelikli güvencedir.

 

 

KKTC’nin ve Abhazya’nın
Devlet Olarak Tanınması için
Uluslararası Çalışmalarımız 

 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kalesidir. Vatan Partisi, KKTC’nin ve Karadeniz komşumuz ve kardeşimiz Abhazya Cumhuriyeti’nin tanınması için dünya ölçeğinde çalışmalar yürüten ve etkili olan tek siyasal partidir. Bu konuda önemli devletlerle ortak planlar geliştiriyoruz.  

 

 

PKK’yı Bitirmek ve
Sığınmacıların Yurtlarına Dönmesi için
Suriye ile İşbirliği

 

AK Parti Hükümeti, Suriye sınırında 900 km boyunda ve 40 km eninde “güvenlik şeridi” oluşturma girişimiyle, PKK terör örgütünü bitirmeyi değil, 40 km güneye sürmeyi hedefliyor. Dahası Türkiye’nin dostlarıyla arasını açıyor ve düşmana fırsat veriyor. 

 

Türkiye’nin PKK/YPG/YPD terör örgütünü sınır ötesinde bitirmesi için biricik doğru siyaset, Suriye, Irak, Rusya ve İran ile işbirliğidir. Vatan Partisi, bu amaçla Suriye, Rusya ve İran ile görüşmeler yapmakta ve hükümet görevlerine hazırlanmaktadır. Partimiz, yönetim görevi üstlenince bir yıl geçmeden Suriyeli misafirlerimizin yurtlarına geri dönmelerini sağlayacaktır.

 

 

Türkiye’nin Bölgemizdeki ve
Asya’daki İttifak Birikimi

 

ABD’ye karşı bağımsızlıklarını ve toprak bütünlüklerini savunan bölge ülkeleri, Rusya, Belarus, Azerbaycan, Abhazya, Kazakistan, İran, Irak, Suriye, Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan, Mısır, Libya ve Avrupa’da Macaristan Türkiye’nin dostluk birikimi içindedir. 

 

Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Moğolistan’dan Pakistan, Hindistan, Vietnam, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti’ne kadar Asya kıtası, Türkiye’nin güvenlik ve ekonomideki stratejik ortaklık birikimini oluşturuyor.

 

 

Bağımsızlığımız ve Güvenliğimiz için NATO’dan Çıkacağız

 

NATO, ABD emperyalizminin NATO ülkelerini kontrol ve bütün dünyaya saldırı örgütüdür. 

 

Türkiye, NATO’nun yeraltı örgütlenmesi olan Gladyo ile çarpışa çarpışa bugünlere geldi. NATO, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve en son 15-16 Temmuz 2016 Gladyo darbeleriyle Türkiye yönetimine silahla müdahale etti. Bugün Türkiye hapishanelerinde NATO/FETÖ generalleri yatmaktadır. 

 

ABD güdümlü NATO tehdidine karşı öncelikli uygulama, NATO’dan çıkmaktır. Vatan Partisi, Türkiye’de NATO’dan çıkmayı savunan tek partidir; o nedenle Türkiye’nin güvenliği açısından en güvenilir partidir. 

 

 

13. ASYA ÇAĞININ
      ÖNCÜ TÜRKİYESİ İÇİN
      VATAN PARTİSİ

 

Yeni Bir Dünya Kuruluyor

 

Atlantik Çağı arkada kalıyor. 

 

ABD’nin dünyayı yağmalayan haraç sistemi çöktü. Dolar Saltanatı yıkıldı. ABD’nin dünyaya doları dayatan silahlı gücünü dizginleyen Rusya, Çin, Türkiye, İran gibi büyük silahlı güçler oluşmuştur. Avrupa’da, ABD denetiminden kurtulma eğilimi yükseliyor. ABD emperyalizmi her yerde yeniliyor. ABD, iç savaşa gidiyor.

 

Asya’dan yeni bir uygarlık yükseliyor. Bu uygarlık, emperyalist kapitalist sistemden farklıdır. Asya Uygarlığı, hümanist, paylaşmacı, kamucu, devletçi ve barışçı bir dünyanın kuruluşuna önderlik etmektedir. Afrika ve Latin Amerika Asya Çağının diğer kurucularıdır.

 

 

Şanghay İşbirliği Örgütü ve
BRICS’e Katılacağız

 

Türkiye, Asya ülkesidir; hem Asya hem de Avrupa’da yer alan üç ülkeden biridir.

 

Türkiye ekonomisi, Atlantik baskılarından kurtulma ve Avrasya ikliminde gelişme sürecine girmektedir. Türkiye’nin yıllardan beri birinci ve ikinci ticaret ortakları Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti’dir. Toprak bütünlüğümüz, güvenliğimiz ve refahımız, Asya’dadır. 

 

Türkiye’de Şanghay İşbirliği Örgütü’ne ve BRICS’e katılma programına sahip olan biricik parti, Vatan Partisi’dir. 

 

 

“Türkiye Yüzyılı”
Atlantik’te Değil Asya’dadır 

 

Türkiye’nin Asya’dan yükselen Çağdaş Uygarlığın öncü konumlarında mevzilenmesi kaçınılmazdır. Partimiz, bu sürece önderlik ediyor. Milletimiz de büyük çoğunluğuyla ABD’nin düşman konumunda olduğunu görmekte ve Rusya, Çin gibi Asya ülkelerinin dostluğuna güvenmektedir. 

 

Bu koşullarda Vatan Partisi, Türkiye Yüzyılı’nın stratejisini kuruyor ve yaşanan sürece eylemli olarak önderlik ediyor. “Türkiye Yüzyılı”, Atlantik’te değil, Asya’dadır.

 

Türk Devletlerinin birleşme mekânı Asya’dır. Atlantik güdümlü politikalar, Türk Devletleriyle birleşmeye değil, uzaklaşmaya hizmet ediyor. Vatan Partisi, Türk Devletlerinin Asya ikliminde birleşmesinde etkin görevler yürütmektedir ve büyük saygınlığa sahiptir. 

 

Türkiye’nin Asya Uygarlığı’nda öncü konumu için, biricik çözüm, Vatan Partisi’dir.

 

Türk Devletlerinin Asya’da birleşmesi için, biricik çözüm, yine Vatan Partisi’dir.

 

 

14. ZOR ZAMANLARIN LİDERİ
      DOĞU PERİNÇEK

 

Genel Başkanımız Dr. Doğu Perinçek, cesareti ve kurmaylık birikimiyle zor zamanların lideridir.

 

Doğu Perinçek, 

 

- Ermeni Soykırımı yalanını yıllar süren mücadele sonucu AİHM’den çıkardığı üç ayrı kararla bitirdi.

 

- 2014 Baharında Silivri Duvarlarının yıkılmasına önderlik ederek, Ergenekon-Balyoz tertiplerini bozguna uğrattı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin özgürleşmesi sürecinin önünü açtı.

 

- 15-16 Temmuz gecesi FETÖ Darbesinin bastırılmasında en önde, tarihi bir görev yaptı.

 

- Vatanına bağlı, erdemli ve devrimci bir gençlik kuşağı yaratılmasına önderlik ederek, Türkiye’nin 40 yılını sigortaladı.

 

- Dünya çapındaki saygınlığı ve özellikle Avrasya’nın yükselen devletleri katındaki itibarı, Türkiye’nin zorlukları aşmadaki ittifak ve dayanışma birikimi için güven kaynağıdır.

 

- Bilgi ve tecrübe birikimi, bilim adamı kişiliği, tarihî ve edebî derinliği, 55 kitabı ve binlerce makalesiyle, Türkiye’nin ufkunu açıyor ve açacaktır.  

 

- Sade yaşamı, erenler geleneğinden aldığı hasletleri, emeğe, vatana ve insanlığa adanmış karakteriyle, Türkiye’nin erdem ve namus birikimini temsil etmektedir.

 

 

15. GÜÇLÜ MECLİS İÇİN
     VATAN PARTİSİ

 

Zorlukları aşacak Güçlü Hükümet, halka dayanan, disiplinli ve milleti birleştiren Güçlü Meclis’le mümkündür. Güçlü Meclis ise ancak Vatan Partisi’nin Meclise girmesiyle oluşabilir. 

 

Sistem, Atlantik kuvvetlerini, bölücülüğü ve yobazlığı dahi Millet Meclisine taşıyarak meşrulaştırıyor ve korumaya alıyor. 

 

Atlantik sisteminin unsurlarının ağırlıkta olduğu Millet Meclisi, Türkiye’nin zorluklarla mücadelesinde tarihî görevini yapamaz. 

 

Vatan Partisi’nin ağırlığı, Meclis içindeki millî kuvvetleri güçlendirir ve devrime giden Türkiye’nin önünü açar.

 

Güçlü Devlet Üreten Millet programının TBMM’de temsil edilmesi için,

 

ABD’nin iç ve dış cephede kaos planlarına karşı etkili bir Meclis oluşturmak için,

 

Üreticilerin gerçek özlemlerinin ve çözümlerinin sesi olabilmek için,

 

Kamucu ve halkçı iradenin Yasama Organına yansıması için,

 

Vatan Partisi tecrübeli ve genç kadrolarıyla, halka bağlılığıyla, zor zamanlarda alacağı öncü tavırlarıyla Milletin Meclisinde bir kale inşa edecektir.

 

 

16. ZORLUKLAR VARSA
      VATAN PARTİSİ VAR

 

Zorlu dönem, Yedi Ateşten geçerek bugünlere gelen Vatan Partisi’ni göreve çağırıyor.

 

Vatan Partisi’nin Program, Strateji ve Siyasetleri, zorlukları yenmek için üretilmiştir.

 

Vatan Partisi önderliği ve kadroları, bugüne büyük zorlukları aşa aşa geldi.

 

Bizim tecrübemiz, zorlukları yenme tecrübesidir.

 

2005 yılından 2015 yılına kadar Avrupa başkentlerinde yürüttüğümüz kararlı mücadeleyle ABD ve Avrupa’nın baskılarını göğüsledik. İç cephedeki çelmelere meydan okuduk. Böylece AİHM’de üç ayrı dava kazandık ve Ermeni Soykırımı yalanını bitirdik. 

 

ABD’nin FETÖ eliyle tezgâhladığı Ergenekon-Balyoz tertiplerini 2007’den 2014 yılına kadar yedi yıl mücadele ederek bozguna uğrattık. Silivri duvarının yıkılmasına önderlik ettik ve Türk Silahlı Kuvvetlerini hapisten kurtardık.

 

2016 yılının 15-16 Temmuz gecesi, Atlantik güdümlü FETÖ Gladyosu’nun darbe girişimine karşı hükümetten ve herkesten önce tavır aldık. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Genelkurmayın ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın FETÖ darbecileri tarafından işgal edildiği saatlerde, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne darbeyi bastırma görevini hatırlattı. Milletin güçlerinin aydınlanmasında ve harekete geçmesinde tarihî görevimizi her tehdidi göğüsleyerek yerine getirdik. Bu gerçekler FETÖ Davalarının tutanaklarında tarihin kayıtlarına geçmiş bulunuyor.

 

Vatan Partisi kadroları, 1971, 1980 askerî darbelerine, 1990’lardaki ve 2000’li yıllardaki baskılara karşı her durumda ve her mekânda mücadeleden geçerek, yarım yüzyıllık tecrübeyle bugünlere gelmiştir.

 

Vatan Partisi, içinde bulunduğumuz tarihî süreçte, ülkenin kaynaklarını paylaşmak için değil, zorlukları paylaşmak ve yenmek için hükümet görevlerine hazırdır.  

 

 

Aziz Milletimiz, 

 

Vatan Partisi olarak, ülkemizi özlediğimiz insancıl ve paylaşmacı uygarlık dünyasına taşıyacak olan Güçlü Devlet, Üreten Millet Programını uygulama cesaretine ve birikimine sahibiz. 

 

Biz yedi ateşten geçerek bu sınavı verdik. 

 

Şimdi sıra sizdedir!    

 

Bir: Vatan Partisi, zorluklara karşı direnmede kanıtlanmış olan cesareti, kararlılığı ve kurmaylık yetenekleriyle hükümet görevi talep ediyor. 

 

İki: Vatan Partisi, özellikle Türkiye’nin Gençlik Kitlesindeki rakipsiz örgütlü gücü ve Kadın Hareketindeki etkin konumu yanında, işçi ve çiftçiden büyük sanayici ve tüccarımıza kadar Türk milletinin üretici kesimlerinde kazandığı güvenle hükümet görevi talep ediyor.

 

Üç: Vatan Partisi, Türkiye’nin millî ve çağdaş güçleri katındaki saygınlığıyla hükümet görevi talep ediyor.

 

Dört: Vatan Partisi, Güneydoğu ve Doğu illerimizdeki Kürt kökenli kitleleri Türkiye’nin birliğine kazanma birikimiyle ve özellikle son dönemde elde ettiği başarılarla hükümet görevi talep ediyor.

 

Beş: Vatan Partisi, Rusya, Çin, İran, Suriye, Azerbaycan, Orta Asya Cumhuriyetleri, Pakistan, Cezayir, Brezilya, Venezuela, Kore DHC ve Küba gibi Gelişen Dünya Devletleri katında oluşturduğu Uluslararası İttifak Birikiminin ekonomimize ve güvenliğimize sağlayacağı olanakları hayata geçirmek için, hükümet görevi talep ediyor. 

 

Altı: Vatan Partisi, her kademedeki kadrolarının devletimize, vatanımıza ve milletimize bağlılıkları, dürüstlükleri, dirençleri ve manevi birikimleriyle sizden hükümet görevi talep ediyor.

 

Vatan Partisi zor zamanların en büyük partisidir.

 

Aziz Türk Milleti,

 

Zaman zorlukların zamanıdır.

 

Türk milletinin mensupları olarak hepimize görev düşüyor.

 

Görev sizindir. Görev bizimdir. Görev hepimizindir.

 

Gelecek ellerimizdedir.

 

Türk milleti olarak, zor zamanlardaki gibi ateşleri yakar, dağları yarar geçeriz.

 


Aziz Türk Milleti,

 

Türkiyemiz, tarihten gelen birikimiyle her türlü zorluğu aşacaktır ve 21. yüzyılın yükselen Asya Uygarlığındaki öncü konumuna yerleşecektir. Bu konudaki ortak umudumuz ve iyimserliğimiz, en büyük enerji kaynağımızdır.

 


Değerli Yurttaş, 

 

14 Mayıs tarihi bir karar günüdür. Ancak 14 Mayıs günü, 14 Mayıs sonrasını düşünerek ve görerek oy ver. 

 

Atlantik Sistemi içinde çözüm yok. 14 Mayıs sonrasında Atlantik Sistemi içinde çözüm olmadığını hepimiz bütün çıplaklığıyla göreceğiz ve anlayacağız.

 

Altılı Masa ABD’nin aletidir, Türkiye açısından çözümsüzdür ve felakettir.

 

Cumhur İttifakı da ABD’den korktuğu için sistemin içinde çırpınmaktadır, o nedenle o da çözümsüzdür. 

 

Bu zor süreçten bir çözüm üreteceksek, önümüzde tek bir seçenek var: Cesur olalım, Vatan Partisi’nin Meclise girmesi için hep beraber yüklenelim, oy verelim. Çözümün yolunu açalım. O zaman 15 Mayıs’tan başlayarak çözümün gündeme geleceğini göreceğiz. 

 

Zorlukları Aşmak için 

Perinçek önderliğinde Vatan Partisi Meclise!

 

Güçlü Devlet ve Üreten Millet için 

 

Oylar Vatan Partisi’ne!

 

.