Utku Reyhan: "Kimyasal yalanlarınız tutmaz, Türkiye-Suriye kardeştir"

Genel Sekreterimiz Utku Reyhan, Suriye’nin Doğu Guta bölgesinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği bir basın açıklaması yaptı

Tarih:

Vatan Partisi Genel Sekreteri Utku Reyhan, Öncü Gençlik’in Ankara’da yapılan Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına katıldı ve Suriye’nin Doğu Guta bölgesinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği bir basın açıklaması yaptı.


Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri Suriye’de batağa saplanmış durumdadır. Bir yandan Suriye, başta Doğu Guta olmak üzere “muhalif” maskeli terör örgütlerine karşı zafer üzerine zafer kazanıyor, bir yandan da Türkiyemiz Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarıyla ABD’nin Akdeniz’e açılan terör koridoru planını taşeronu PKK/PYD ile birlikte toprağa gömüyor.


Sıkışan ABD, İsrail ve Macron Fransa’sı artık kabak tadı veren medya yalanlarına başvurdu. Bu emperyalist-Siyonist çete hala “kimyasal” yalanlarıyla dünya kamuoyuna etkileyebileceklerini ve bunun üzerinden Suriye’ye müdahale edebileceklerini zannetmektedir.

 


YENİ BİR DÜNYA KURULDU


Dünya eski dünya değil. Yeni bir dünya kuruldu. Ve o yenidünyada ABD dünyanın jandarmalığını yapamıyor.
ABD, 1991 yılında Irak’ı işgal etmeden önce, dünya kamuoyunu ikna etmek için Saddam’ın ne büyük zalim olduğunu kanıtlamaya çalıştı. Öyle ki Saddam, yalnızca insanlara değil her türlü canlıya zarar veriyordu. Basra körfezinde petrole bulanmış zavallı karabatak kuşlarının görüntüleriyle dünyanın vicdanına seslendiler. Yıllar sonra bu görüntülerin Irakla ilgisinin olmadığı ortaya çıktı. Aynı şekilde Saddam’ın Kuveytli çocukları diri diri gömdüğü iddiası da büyük bir yalandan ibaretti. Yalanlar ortaya çıkana kadar, ABD Irak’ın kuzeyini Barzani ve PKK’ya teslim etmişti bile.


ABD, Irak’ı 2003 yılında yeniden işgal etmek istediğinde bu kez “kimyasal ve biyolojik silahlar” yalanı devreye geldi. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda perdeye bazı uydu görüntüleri yansıttı. Bu görüntüler Saddam Hüseyin’in ölümcül kimyasal ve biyolojik silahlar ürettiği tesislerdi. ABD, “dünyayı bu tehlikeden kurtarmak” için Irak’ı işgal etti. Yıllar sonra aynı Powell, oradaki görüntülerin yalan olduğunu belirterek bu olayın “kişisel kariyerinde utanç verici bir leke” olduğunu belirterek “pişman olduğunu” belirtmek zorunda kaldı. Powell pişman olurken, 1,5 Milyon Iraklı hayatını kaybetmişti.

 


EMPERYALİSTLER SÜREKLİ YALANLAR ÜRETİR


Emperyalistler, Yugoslavya’ya, Afganistan’a, Libya’ya, Gürcistan’a, Ukrayna’ya hep benzer yalanlarla müdahaleye kalktılar. Çin, Rusya, İran ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti gibi ülkelerle ilgili de sürekli yalanlar üretmektedir.


Şimdi ise bizlerin Esad’ın Doğu Guta’da “kimyasal silah” kullandığına inanmamızı bekliyorlar. Hem Suriye hem de Rusya tarafından defalarca yalanlanmasına rağmen iddialarında ısrar ediyorlar. Üstelik o kadar arsızlar ki, Esad’ın çoktan kontrol altına aldığı, geçenlerde arabayla tur atıp gövde gösterisi yaptığı Doğu Guta’ya kimyasal silah atabileceğine dünyanın inanabileceğini zannediyorlar. Bütün dünyayı ahmak zannediyorlar.


Bu sabah saatlerinde kimyasal yalanını bahane eden İsrail, Suriye’ye füze saldırısı yaptı. Az önce gelen haberlere göre ise Suriye’nin bir askeri üssünün vurulması üzerine IŞİD o bölgeye doğru harekete geçmiş. Sözde kimyasal kullanan Esad’ın yerine gerçekten kafa kesen IŞİD! Dünyayı bu oyuna ikna edeceklerini zannediyorlar.


Yalan mekanizması bu kadar açıkken, Cumhurbaşkanı Erdoğan neye dayanarak hala Esad’ı “kimyasal silah” kullanmakla itham etmektedir?


Erdoğan, ABD, İsrail ve Fransa’nın yanında yer aldığının farkında mı?


Erdoğan, Esad düşmanlığı yaparak, Türkiye’nin PKK/PYD ile mücadelesine zarar verdiğini görmüyor mu?


Erdoğan bu tür açıklamalarıyla Türkiye’nin Afrin operasyonda destek olan Rusya ve İran’la sorunlar yaşayacağını bilmiyor mu?


Erdoğan, Esad’a katil diyerek, 15 Temmuz’u yapan ABD’nin, PKK/PYD’ye 5 bin TIR silah veren ABD’nin ağzıyla konuşmuş oluyor. Hiç mi ders almıyorsunuz?

 


ESAD VATANINI SAVUNUYOR


Esad ve Suriye Ordusu, Doğu Guta’da ve her karış toprağında vatanını savunmaktadır. Tıpkı Afrin’de Mehmetçiğimizin yaptığı gibi. Suriye’nin kazanması, ABD’nin kaybetmesidir. Türkiye’nin kaybetmesi de ABD’nin kazanmasıdır. O halde Suriye ve Türkiye birlikte hareket etmek zorundadır. Erdoğan bunu yapacak devlet aklından ve stratejiden yoksundur. Erdoğan, Suriye yönetimiyle kavga ederek, Türkiye’nin ittifaklarına zarar vermekte ve ulusal güvenliğimizi riske atmaktadır. PKK/PYD ile mücadelede zaaf yaratmaktadır. İşte bu yüzden Türkiye’nin geleceğinde Vatan Partisi iktidarı vardır. Yalnızca Vatan Partisi Türkiye’nin komşularıyla işbirliğini sağlayacak strateji ve siyasetlere sahiptir.


Erdoğan’a rakip olduğunu söyleyen sözde muhalefet partileri de konu Suriye ve Esad olunca Erdoğan’la aynı çizgiye geliyorlar. Suriye hakkında hiçbir bilgisi olmayan sözde “iyi” bir genel başkan, Esad’ı katil ilan ediyor, Doğu Guta’daki “insanlık dramını” lanetliyor! Hayata CNN’den, AP’den, BBC’den bakanların hazin sonu!


Kimse merak etmesin. Atlantik çağı, Suriye’nin direnişiyle ve Türkiye’nin ABD’nin terör koridorunu gömmesiyle sona ermiştir. Erdoğan dâhil kimsenin gücü, Türkiye-Suriye işbirliğini engelleyemeyecektir. Genel Başkanımız Sn. Doğu Perinçek’in Cumhurbaşkanlığında Türkiye, Avrasya’daki bağımsız ve saygın yerini alacak, Yeni Dünya hep birlikte coğrafyamızı ABD’den ve onun taşeronu her türlü terör örgütünden arındıracaktır.


Kamuoyuna saygıyla duyurulur.