Noter şartı Anayasa'ya aykırıdır! Dilekçe hakkı gasp edilemez!

Genel Sekreterimiz Utku Reyhan, Erdoğan’ın ifade ettiği Cumhurbaşkanı adayı için gereken 100 bin imzanın toplanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu

Tarih:

Vatan Partisi 100 bin imzanın kat kat fazlasını toplayacaktır


Türkiye’nin tek çıkışı Vatan Partisi


Erdoğan, değiştirdiği Anayasayı bilmiyor


Erdoğan’ın TBMM gündeminden de haberi yok!


Dilekçe Hakkına şart koşulamaz


Vatan Partisinin önerisi

 


Genel Sekreterimiz Utku Reyhan, Türk-İş Konferans Salonunda yaptığı basın açıklamasında Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği Cumhurbaşkanı adayı için gereken 100 bin imzanın toplanmasına  Noter Şartı eklenip vatandaşın seçme seçilme hakkının gasp edilemeyeceğini dile getirdi. Açıklama şöyle:

 

 

Değerli basın mensupları,

 

Bilindiği üzere 16 Nisan 2017 halkoylaması sonrasında Anayasamızda Cumhurbaşkanı adayının nasıl gösterilebileceğine ilişkin üç yöntem belirlenmiştir.

 

Birincisi, mecliste grubu bulanan partiler aday gösterebilmektedir.

 

İkincisi, son genel seçimde geçerli oyların en az %5’ini almış partiler tek başına ya da ortaklaşa aday gösterebilir.

 

Üçüncüsü ise, Anayasa’nın 101. Maddesinden aynen aktarırsak, “En az 100 bin seçmen aday gösterebilir.”

 

İlk iki yöntem son derece açıktır ve nasıl uygulanacağıyla ilgili bir tartışma yoktur.

 

Ancak en az 100 bin seçmenin hangi usulle bir kişiyi Cumhurbaşkanı adayı göstereceğine ilişkin henüz bir uyum yasası çıkartılmamıştır. Dolayısıyla buradaki belirsizlik sürmektedir. Partimizin 100 bin imzanın nasıl toplanacağına ilişkin önerisine geçmeden önce bazı noktaları belirtmek istiyoruz.

 

 

VATAN PARTİSİ 100 BİN İMZANIN KAT KAT FAZLASINI TOPLAYACAKTIR

 

Vatan Partisi, hangi usulle olursa olsun, Cumhurbaşkanı adayı olmak için gerekli en az 100 bin imzanın kat kat fazlasını toplayacak ve milletimize millî bir iktidar seçeneğini sunacaktır. Vatan Partisi, Türkiye’nin Atlantikçi adaylarla Tayyip Erdoğan’a mahkûm edilmesine izin vermeyecektir. Bu tuzağı bozacağız!

 

Vatan Partisi’nin geçmişi başarılarla doludur.

 

Ergenekon ve Balyoz tertiplerinin çökmesi Vatan Partisi’nin başarısıdır!

 

Silivri duvarlarının yıkılıp Türk Ordusunun esaretten kurtarılması ve esaretten kurtulan ordumuzun PKK’yı hendeklere gömüp, Suriye’nin kuzeyinde Amerikan koridorunu yarması Vatan Partisi’nin başarısıdır!

 

Ermeni soykırımı yalanının Avrupa İnsan Hakları mahkemesi kararıyla tarihe gömülmesi Vatan Partisi’nin başarısıdır!

 

15 Temmuz 2016 gecesi hükümetten de önce kamuoyunun önüne çıkarak millete ve orduya güven vererek, ABD-FETÖ darbesinin bastırılmasını sağlamak milletimiz ve ordumuzla birlikte Vatan Partisi’nin başarısıdır!

 

FETÖ ile 40 yıl mücadele ederek, gladyonun ipliğini pazara çıkararak FETÖ’nün üzerine yürünmesini sağlamak Vatan Partisi’nin başarısıdır!

 

Türkiye’nin komşularıyla kanlı bıçaklı olduğu koşullarda, uçakların düşürüldüğü dönemlerde,  komşularımızla yeniden işbirliğinin sağlanması Vatan Partisi’nin başarısıdır!

 

Türkiye’nin yönünü Atlantik’ten Avrasya’ya çevirmesi Vatan Partisi’nin başarısıdır!

 

Türkiye’de, bağımsızlığımızı hedef alan ABD’ye karşıtlığın yükselmesi Vatan Partisi’nin başarısıdır!

 

Atatürk’e sağdan soldan sövmenin serbest olduğu koşullardan, herkesin Atatürk’e sarıldığı günlere gelmemiz Vatan Partisi’nin başarısıdır!

 

 

TÜRKİYE’NİN TEK ÇIKIŞI VATAN PARTİSİ

 

Partimizin başarıları saymakla bitmez. Şimdi Türkiye’nin önünde Vatan Partisi’nin 5 maddelik programı durmaktadır.

 

1 – Vatan bütünlüğü sağlanacak, terörün kökü kazınacak.

 

2 – Borçlanma ekonomisinin yerini üretim ekonomisi alacak.

 

3 – Komşularımızla başta güvenlik ve ticaret olmak üzere her konuda işbirliği sağlanacak.

 

4 – Cumhuriyet devrimleri ve Aydınlanma her koşulda uygulanacak.

 

5 – Türkiye, Avrasya’da yükselen yeni insanlık dünyasında bağımsız ve özgür bir biçimde yerini alacak.

 

Bu 5 maddelik program Türkiye için zorunluluktur. Bu programı Vatan Partisi dışında kararlılıkla ve yalpalamadan uygulayabilecek bir siyasi güç yoktur. Milletimizin tamamını talebi olan bu zorunlu program, kendisini hayata geçirecek geçmişi başarılarla dolu partiyi ve Cumhurbaşkanını iktidara geçirecektir. Yani Vatan Partisi’ni!

 

 

ERDOĞAN, DEĞİŞTİRDİĞİ ANAYASAYI BİLMİYOR

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün yaptığı açıklamada 100 bin imzanın noter kanalıyla toplanması fikrine ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştur. Erdoğan, 100 bin imzanın noter kanalıyla toplanacağını ve bunun resmileştiğini belirtmiştir.

 

Hâlbuki 16 Nisan’da gerçekleştirilen Anayasa değişikliğinde 100 bin seçmenin “noter kanalıyla” aday gösterebileceğine ilişkin bir ifade bulunmamaktadır. 100 bin seçmenin hangi yolla aday göstereceğine ilişkin bir usul Anayasada belirtilmemiştir. Peki, Erdoğan neye dayanarak “noter” kararından bahsetmektedir? Yaptıkları anayasayı da mı okumamıştır?

 

 

ERDOĞAN’IN TBMM GÜNDEMİNDEN DE HABERİ YOK!

 

100 bin imzanın toplanma yöntemi, anayasamıza göre halkoylamasından sonra 6 ay içerisinde çıkartılması zorunlu olan uyum yasasıyla belirlenecektir. Oysa 16 Nisan halkoylamasının üzerinden 8 ayı aşkın bir süre geçmesine karşın uyum yasaları çıkartılmamıştır. Bırakın yasa çıkarmayı, ortada bir teklif, tasarı ya da taslak da yoktur.

 

Erdoğan, CHP dâhil meclisteki partilerin “noter” konusunda anlaştığını ve ortak karar verdiğini ilan ediyor. Ortada TBMM’ye gelen bir uyum yasası teklifi dahi olmadığı halde, Erdoğan hangi karardan bahsediyor? Öyle anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı, Anayasayı bilmediği gibi, TBMM gündeminden de habersizdir.

 

 

DİLEKÇE HAKKINA ŞART KOŞULAMAZ

 

Seçmenlerin 100 bin imza toplayarak Cumhurbaşkanı adayı gösterme hakkına “noter şartı” konulamaz.

 

Anayasamızın dilekçe hakkını düzenleyen 74. Maddesi, vatandaşların kendileriyle ilgili dileklerini, örneğin dilediği Cumhurbaşkanı adayını göstermek gibi, ilgili makama iletme hakkını hiçbir koşula bağlamaksızın güvence altına almıştır.

 

“Noter şartı” Anayasamızın 10. Maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır.

 

“Noter şartı” Anayasamızın seçme ve seçilme hakkını düzenleyen 67. Maddesinin eşitlik şartına da açıkça aykırıdır. Seçmen, dilediği adayı gösterebilmek için noter ücreti ödemeye zorlanmaz. Yani seçmenin demokratik sürece katılımı, para verme şartına bağlanmaz.

 

Dolayısıyla “Noter şartı” neresinden bakarsanız bakın Anayasaya aykırıdır. Hükümeti Anayasa Mahkemesinden döneceği kesin olan böyle bir düzenlemeye gitmemesi konusunda uyarıyoruz.

 

 

VATAN PARTİSİNİN ÖNERİSİ

 

100 bin seçmenin Cumhurbaşkanı adayı göstermesi “dilekçe hakkı” kapsamında ele alınmalıdır. Anayasamızın 10, 67 ve 74. Maddelerine uygun olan budur. 100 bin imza toplama işinin, demokratik işleyişin bir gereği olarak en kolay yöntemle gerçekleştirilmesi ve uygulanabilir olması hukukun gereğidir.

 

Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen kişi, gerekli şart olan en az 100 bin adet imzalı dilekçeyi seçmenden toplayarak seçim takvimi içerisinde Yüksek Seçim Kurulu’na teslim etmelidir. Dilekçelerin altındaki imzaları denetlemek ilgili kurumun görevidir. Ayrıca dilekçe sahiplerinin bilgileri ilgili kurum tarafından başka kurumlarla paylaşılmamalıdır.

 

Bu yöntem, Anayasamızın eşitlik, seçme-seçilme ve dilekçe hakkı ilkelerine uygun biricik yöntemdir. Ancak bu yöntemle millet iradesi tecelli edebilir. Hükümeti, TBMM’de grubu bulunan partileri ve bütün millet vekillerini seçmenin iradesine ipotek koyacak, seçmenin haklarını kullanmasını yasa dışı şartlara bağlayacak antidemokratik önerilerden uzak durmaya çağırıyoruz.

 

Tekrar ediyoruz, Vatan Partisi, hangi yöntemle olursa olsun en az 100 bin imzayı toplayarak Türkiye’yi seçeneksiz bırakmayacak ve Milli Hükümete kavuşturacaktır.