Hububat fiyatları Üretici Enflasyonu dikkate alınarak tekrar belirlenmelidir

Vatan Partisi Merkez Çiftçi Bürosu Başkanı Cenk Tümer Özdemir Hububat fiyatları üzerine bir basın açıklaması yaptı

Tarih:

Değerli Yurttaşlarımız,

 

Kıymetli Basın Mensupları, 

 

Tarım ve Orman Bakanlığı geçtiğimiz günlerde 2024 senesi için Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından yapılacak hububat alım fiyatlarını açıkladı. Buna göre ton başına ekmeklik buğday alım fiyatı 9 bin 250 TL artı 1.750 TL primle birlikte 11 bin TL, makarnalık buğday alım fiyatı 10 bin TL artı yine 1.750 TL primle birlikte 11 bin 750 TL, arpa alım fiyatı ise 7 bin 250 TL artı 750 TL primle birlikte 8 bin TL olarak açıklandı.

 

Geçen sene yani 2023 için hububat alım fiyatları ton başına ekmeklik buğdayda 8.250 TL artı 1000 TL primle beraber 9250 TL, makarnalık buğdayda 9.000 TL artı yine 1000 TL primle 10 bin TL, arpada ise 7.000 TL artı 500 TL primle beraber 7500 TL olarak gerçekleşmişti.

 

DEVLET ELİYLE HUBUBAT ÜRETİMİNE DARBE VURULUYOR

 

Bu sene açıklanmış olan hububat alım fiyatlarına baktığımızda ne yazık ki görüyoruz ki çiftçimizin emekleri yine hiçe sayılmıştır. Hiçe sayılan yalnızca üreticimizin emeği değil Türkiyemizin gıda güvenliğidir.

 

TÜİK verilerine göre Üretici Fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre %60; Tüketici Fiyatları %75’in üzerinde artmıştır. Geçen yıldan beri mazot %90, tarımsal ilaçlar %100’ün üzerinde zamlandı. Çiftçiye verilen kredi faizleri %100 arttı. Bu ortamda çiftçinin buğdayına prim dahil verilen %20, arpada ise prim dahil %7 zam ne anlama gelmektedir?

 

Ne anlama geldiğini biz söyleyelim. Gıda güvenliğimize kasıttır, hububat ekim alanlarının daralmasıdır, çiftçiyi tarladan tapandan uzaklaştırıp işsizliğe mahkum etmektir. Üreticiyi kendi karını düşünen tüccara karşı boynu bükük bırakmaktır. Böyle stratejik bir üründe dışa bağımlı, ithalatçı bir ülke haline gelmek demektir.

 

Buradan iktidara soruyoruz: Son 10 yılda buğday ekim alanlarındaki yüzde 15’lik azalma size bir şey ifade etmiyor mu? Son yirmi yılda yarım milyon vatandaşımızın üretimden uzaklaşması, tarımsal nüfusun yaşlanması sizi endişelendirmiyor mu?

 

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ ÇİFTÇİYE ZULÜM OFİSİ OLMUŞ

 

Hububattaki sorun sadece açıklanan düşük fiyatlar da değil. Randevu sistemiyle çalışan TMO, çiftçiye 1 ay sonrasına gün veriyor. Mahsulün tesliminden 45 gün sonra yapılan ödeme de çiftçi için bir başka dert. Bazen verilen ödeme sözlerinin tutulmadığını da biliyoruz. Çiftçinin ton başına alacağı prim ise bir sonraki yılın başında enflasyon yüzünden hiç olmuş olarak veriliyor. Ancak gübre, ilaç, yem, kredi, sigorta borcu olan çiftçinin bekleyecek durumu yok.

 

Bütün bu sorunlar yetmiyormuş gibi TMO, depoların yetersizliği gerekçesiyle üreticiyi torpilli “lisanslı” depocu şirketlerin insafına bırakıyor. Çiftçi ürününü yakınındaki TMO depoları yerine daha uzak ve birçok şart öne süren “lisanslı” depolara yönlendiriliyor. Bir yandan ulaşım giderleri, öte taraftan TMO ve depocu şirketlerin tutumu çiftçinin ürününü tüccara ucuza teslim etmesine sebep oluyor. 

 

EKMEK, SERBEST PİYASAYA BIRAKILAMAYACAK KADAR KIYMETLİDİR

 

Tarım ve Orman Bakanımızı başta olmak üzere iktidarı uyarıyoruz. Hiç kimse milletimizin ekmeğiyle, çiftçimizin emeğiyle oynamasın! Bölgemizin çok zorlu koşullara doğru gittiği bir dönemde ülkemizin Gıda Güvenliğimizi zaafa uğratacak siyasetlerden vazgeçin.

 

ACİL ÇÖZÜMLER

1-     Hububat alım fiyatlarının üretici enflasyonu dikkate alınarak tekrar belirlenmesi gerekir. Buna göre ekmeklik buğday ton başına 15 bin TL + prim, makarnalık buğday 16 bin TL + prim, arpa ise 12 bin + prim olacak şekilde güncellenmelidir.

2-     Ülkemizin farklı bölgelerinde sulu tarım-kuru tarım yapılmasına göre verimlerde değişiklik gözlenir. Bazı bölgelerimizde kuraklıktan dolayı verimde dönüme 250 kg’a kadar düşüş olmuştur. Bu verim farklılıkları göz önünde bulundurularak gerekirse bölgelere göre hububat fiyatları belirlenmelidir. Kuru tarım yapılan ya da kuraklık yaşayan bölgelerde diğer bölgelere göre daha fazla ödeme yapılmalıdır.

3-     Toprak Mahsulleri Ofisi kapısına ürününü getiren çiftçinin ürününü bekletmeden almalıdır. Gerekli tespitler yapıldıktan sonra bir hafta içinde primlerle beraber bütün ürünün parası ödenmelidir.

4-     Bakanlık ve TMO üreticinin yanında olmalıdır. Tüccarın taban fiyat altında hububat alması önlenmelidir.

5-     TMO, hızla depolama kapasitesini arttırmalıdır. Yetki verdiği “lisanslı” depocuların üreticiye zorluk çıkarması engellenmelidir. “lisanslı” depoların saklama koşulları sıkı bir şekilde denetlenmelidir.    

 

KESİN ÇÖZÜM: ÜRETİCİLERİN MİLLİ HÜKÜMETİ

 

Hububat üreticilerimizin sorunlarını ancak Vatan Partisi’nin merkezinde olacağı bir “Üreticilerin Milli Hükümeti” kesin olarak çözer. İktidarın, üreticiyi örseleyen ve Batı’dan gelecek sıcak paraya dayalı liberal ekonomi politikaları sadece tarımımızı değil toptan bütün ekonomimizi yıkıma götürüyor.

 

Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programı Türkiyemizi bu debelenme ortamından çıkartacak biricik çözümdür. Vatan Partisi’nin kamucu, milli ve devrimci programı sayesinde üreticiler baş tacı olacaklardır.

 

Üreticilerimizi Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programına destek olmaya, güç vermeye davet ediyoruz.