Alanya, Atatürksüz müfredatı geri çektirmek için mücadele başlatıyor

Alanya İlçe Başkanlığımız Öncü Kadın Basın Sözcüsü Eğitimci Ayten Alagöz, ilçe binamızda bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Tarih:

Alanya İlçe Başkanlığımız Öncü Kadın Basın Sözcüsü Eğitimci Ayten Alagöz, ilçe binamızda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Öncü Kadın Basın Sözcüsü Ayten Alagöz, Vatan Partisi’nin Türkiye genelinde bu eğitim yılında 1., 5. ve 9. sınıflarda okutulmaya başlanan “Atatürksüz müfredatın” geri çekilmesini sağlamak üzere başlattığı mücadeleyi ve liselere geçişte uygulanacak olan yeni sistemin getirdikleri hakkında gerçekleştirdiği açıklamada çok önemli tespitlerde bulundu.


Vatan Partisi Öncü Kadın Alanya Basın Sözcüsü Ayten Alagöz’ün açıklaması şöyle:

 

Milli ve Bilimsel Eğitim için Bütün Vatanseverleri ve Atatürkçü Kurumları


Birlikte Mücadeleye Çağırıyoruz!


Türkiye, bugün Vatan Savaşı veriyor. Millî eğitimin güncel görevi, genç kuşakları ve bütün vatandaş kitlesini, öncelikle Millî Devlet, Millî Egemenlik, Millî Güvenlik, ABD güdümlü teröre karşı millî birlik ve vatan bütünlüğü için eğitmektir. Bunun koşulu Atatürk’ü, Kurtuluş Savaşımızı, Atatürkçü düşünceyi, Cumhuriyet Devrimlerini kavratacak bilimsel ve laik bir eğitim programını uygulamaktır.


Oysa AKP iktidarı Atatürk, Atatürkçü düşünce ve Cumhuriyet Devrimleri ile sorunludur, dolayısıyla bilime dayalı eğitim anlayışından uzaktır. AKP’nin milli eğitimde yaptığı düzenlemelerle zayıflatmaya ve ortadan kaldırmaya uğraştığı Atatürk devrimleri sayesinde, Anadolu halkı cehaletin karanlığından ve sefaletten kurtulup, mazlum ülkelere örnek bir millet haline gelmiştir.


Dolayısıyla, Atatürk ve Devrimlerimizle kavgalı olan AKP, aslında bizi millet yapan değerlere ve milletimizin birliğine karşı bir tutum içindedir. ABD emperyalizmine karşı savaştığımız bu günde milli olmaya, millet olmaya, bir ve beraber olmaya her zamankinden fazla ihtiyacımız vardır.


Milletimiz, gençliğiyle, işçisiyle, köylüsüyle, memuruyla, yoksuluyla, varsılıyla, dindarıyla Atasına ölmeyen bir sevgiyle, sonuna kadar bağlıdır. 10 gün önce gördük: On binlerce genç bir ağızdan Atasına söz verdi: “İkinci İstiklal savaşımızı kazanacağız; Devrimlerini tamamlayacağız!” Ne yazık ki, “Dinî inanışı vicdanlardan çıkarıp günlük hayatın içine sokacağız” diyerek Cumhuriyetimizin laik yapısını değiştirme hedefini ilan eden AKP’nin gözü bu gerçeklere kapalıdır. Bu nedenle, hangi siyasi görüşte olursa olsun, bütün vatanseverlerin AKP iktidarını bu hatalı tutumdan vazgeçirmek, bunun için mücadele etmek görevi vardır.


İktidarın genel eğitim uygulamaları ve yeni öğretim programları, bilime aykırı, laikliğe aykırı ve Anayasa’ya aykırı birçok düzenleme içermektedir. Eğitimdeki uygulamalar sonucunda bugün daha çok sayıda kız çocuğumuz eğitimden koparılmakta, çocuk işçiler eğitim içinde gibi gösterilerek çocuk işçiliği teşvik edilmekte, çocuklarımız din eğitimine ve imam hatip liselerine mecbur bırakılmakta, din – mezhep ayrımcılığı bütün eğitim kurumlarına hâkim kılınmakta, eğitimde özelleştirme büyük destek görmektedir. Devlet okullarında, yabancı dil öğretiliyor diye paralı sınıflar açılmıştır. Böylesi bir ayrımcılığı halkımız ilk defa görmektedir. AKP iktidarında milli eğitim, çocuklarımızın hakkı olan kamusal ve çağdaş eğitim anlayışıyla değil, paralı – parasız ayrımına dayalı ve diyanet işleri ve çeşitli dinci yapılarla ortaklık içinde, dinci ideolojiye hizmet eder anlayışla yürütülmektedir.


“Çocuklarımıza dinlerini öğretiyoruz” diyerek halkı kandırdığını zanneden AKP, yanılmaktadır!


Bizim insanımız, Atatürk’le ve Cumhuriyetimizle kavgalı, çocuklarımızın ve devletimizin geleceğini tehlikeye atacak, çağdaşlıktan uzak bir eğitimi kabul etmez! Yeter ki doğruları görsün!


Vatan Partisi, milli eğitimdeki gerçekleri vatansever halkımıza anlatmak üzere mücadele başlatmıştır. Vatan Partisi il ve ilçe örgütlerimiz veliler, vatandaşlar, öğrencilerle yüz yüze görüşmek üzere çalışmalarını tamamladılar. Bütün illerimizde örgütlü şekilde halkın içinde çalışacağız. Halkımıza bu eğitim politikasının, bugün milli beraberliğimize, yarın geleceğimize nasıl zarar vereceğini anlatacağız. Türkiye’mizin birlik ve bütünlük içinde, tam bağımsız, demokratik, refah dolu, huzurlu bir ülke olarak yeniden ayağa kalkmasının temel şartlarından birisinin, Atatürk Devrimleri ışığında hazırlanmış milli ve bilimsel bir eğitim sistemi olduğunu anlatacağız. Bu programın ancak Vatan Partisi’nin Milli Hükümet formülünde uygulanabileceğini anlatacağız.


Öncelikli görevimiz, bu eğitim yılında 1.- 5. ve 9. sınıflarda okutulmaya başlanan “Atatürksüz müfredatın” geri çekilmesini sağlamak üzere kamuoyu oluşturmaktır.


Dün Cumhuriyet Bayramımızı coşkuyla kutladık; bugün görevimizin başındayız! Atatürk Cumhuriyetine bağlı, milli ve bilimsel eğitimin değerini bilen bütün vatandaşlarımıza ve kitle örgütlerine, Atatürksüz müfredatı geri çektirmek ve milli ve bilimsel eğitim sistemini anlatmak üzere, halk içinde birlikte mücadeleye çağırıyoruz.

 


Eğitimde Dincileşme Ve Özelleşme Politikaları


AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 450 İH lisesinde 71 bin öğrenci okuyordu. 2016- 2017 eğitim yılında toplam İH ortaokul ve lise sayısı 4 bin 112, toplam öğrenci sayısı 1 milyon 291 bin 426 oldu. 14 yılda İH okul sayısının 9 kat, İH öğrenci sayısının 18 kat artması elbette ki çağ nüfusundaki artışla açıklanamaz.


İmam Hatipleşmedeki tırmanışı yeterli bulmayan AKP, her mahallede bir İH lisesi açılabilmesi için yeni bir yönetmelik çıkararak önceden 50 bin olan nüfus şartını 5 bine indirdi.


İH okulları için ayrılan kaynağa baktığımızda, bu okulların Anadolu liseleri ve meslek liseleri ile yarıştığı görülmektedir. 2017-2019 “Devlet Yatırım Programı”nda Anadolu liselerine 1 milyar 656 milyon, imam hatip liselerine ise 1 milyar 723 milyon lira inşaat bütçesi ayrılmıştır. İşte rakam ortadadır. Fen liselerine 109 milyon lira, ciddi alt yapı ve donanım isteyen meslek liseleri içinse, İH liselerinden sadece 650 milyon lira fazla kaynak ayrılmıştır. Bu rakamlara göre AKP milletimize şöyle demektedir: Fen liselerine ihtiyaç yoktur, çocuklarımızın kafası fen’i almaz; Anadolu ve meslek liseleri mecburen varlıklarını sürdürecekler; Türkiye’nin geleceği imam hatipleşmeden geçiyor…



Halkımız Bilimsel Eğitim İstiyor


Peki halkımız ne diyor? Büyük çoğunluk çocuklarının pozitif bilim içinde eğitim alarak hayata hazırlanmasını istiyor. Anadolu lisesi mezunlarının üçte biri, fen lisesi mezunlarının yarısı, İH lisesi mezunlarının ise sadece beşte biri üniversiteyi kazanabildiği için İH liselerine fazla itibar etmiyor. İktidarın bütün pompalamalarına rağmen İH liselerinde sınıf ortalamasının 17 öğrenci olması ve kontenjanlarının yüzde 35’ini dolduramaması bu gerçeği ortaya koymaktadır.


AKP iktidarında eğitimin özelleştirilmesine büyük hız verildiği bilinmektedir. Birkaç rakam vermek gerekirse, beş yıl önce özel okulların resmi okullara oranı yüzde 10 iken bugün özel okulların resmi okullara oranı yüzde 20’ye çıkmıştır. Bu dönem içinde özel meslek liselerine giden öğrenci sayısı ise tam 25 kat artmıştır.


AKP’nin eğitim politikaları açık lise dediğimiz, ancak zorunluluktan tercih edilebilecek okulsuz, sınıfsız, öğretmensiz, arkadaşsız, oyunsuz bir sisteme kaçışı da getirmiştir. Beş yıl önce açık lisede 940 bin öğrenci bulunuyordu; hızlı bir artışla bugün açık lisedeki öğrenci sayısı 1 milyon 300 bine ulaştı.


Görüldüğü gibi, AKP iktidarı, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana “milli eğitim” diyerek ifade ettiğimiz, devletimizin çağa uygun genç nesiller yetiştirme görevini “milli” olma niteliğinden uzaklaştırarak yerine “dinci” eğitimi getirmek ve özel sektörle paylaşmak üzere politikalar üretmiştir. Bu politikaları gereği, vatan savaşı içinde olduğumuza bakmadan, milleti bölmeyi göze alarak Atatürk’ü, Atatürkçü düşünceyi, Cumhuriyet devrimlerimizi öğretim programlarından çıkarmaya çalışmış, halkımızın çocukları için bilimsel eğitim tercihini görmezden gelerek, akıl ve bilim dışı birçok uygulama getirmiştir. Eğitim sorunlarıyla bunalan halkımızı, liseye geçişte merkezi sınavı kaldırma adımıyla teskin etmeye çalışırken ortaya yine, öğrenci ve ailelerini darmadağın edecek bir uygulama çıkmıştır. Son kamuoyu yoklamaları halkın böyle bir eğitim anlayışını reddettiğini göstermektedir. Vatan Partisi olarak bunu söylüyorduk, şimdi anketler söylüyor.


Partimiz eğitimde yapılanlara karşı, halkın içinde, halkla beraber mücadele etmek üzere çalışmalara başlamıştır. Milletçe birlik ve beraberliğimizi koruyacak, ülkemizi tam bağımsız ve refah dolu günlere çıkaracak milli ve bilimsel eğitim için kolları sıvadık. İlk somut görevimiz Atatürksüz müfredatı geri çektirmek olacak, bunu kesinlikle başaracağız.

1/2
2/2