"ABD Büyükelçisi'nin Yalanını Amerikan Belgeleriyle İfşa Ediyoruz"

Yunus Soner, düzenlediği basın toplantısında ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ın Milliyet Gazetesi’ne verdiği röportaja ilişkin değerlendirmelerde

ÖZETLER

·          ABD’nin Ankara büyükelçisi, “kantonlara karşıyız” diyerek Türkiye kamuoyuna yalan söyledi.

·          ABD’nin Ortadoğu’dan sorumlu karargahı CENTCOM, haritalarıyla IŞİD’le mücadelenin Amerikan Koridoru’nun yollarını açmaktan ibaret olduğunu gösterdi.

·          Amerikan Genelkurmay Başkanı, 1 Aralık 2015 Temsilciler Meclisi ifadesinde YPG’yi “hücum operasyonları gerçekleştirebilecek kara gücümüz” olarak nitelendirdi.

·          Dün İncirlik üssünü ziyaret eden, ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, aynı oturumda “IŞİD’e karşı kalıcı zafer için toprak kazanan, toprağı tutan ve doğru idari yönetim uygulayan güçler bulmak, stratejimizin merkezidir” dedi.

·          ABD’nin Ortadoğu’dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Anne Patterson, 4 Kasım 2015’te ABD Senatosuna verdiği ifadede “Suriye’de muhalif yerel yönetimlere maddi destek veriyoruz” dedi. Patterson daha önce de muhalif bölgelerde yerel yönetim ve idari eğitim dersleri verdiklerini, maaş ödediklerini açıklamıştı.

·          Bir yandan “Kürt Damgalı Amerikan Koridoru’nu” yeni bir anayasa ile Şam’a kabul ettirmeye çalışan ABD, diğer yandan Türkiye’de de yeni anayasa için lobi faaliyetini hızlandırdı. Bu çalışmaların ortak amacı, PKK’yı Türkiye’ye, PYD’yi de Suriye’ye kabul ettirmek.

·          Vatan Partisi olarak ABD’nin bölücü girişimlerine hem Türkiye’de, hem de Batı Asya’da izin vermeyeceğiz. Önümüzdeki günlerde Ortadoğu çerçevesinde geniş çaplı çalışmalara başlıyoruz.

 

Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkan Yardımcımız Yunus Soner, İstanbul İl Başkanlığımızda düzenlediği basın toplantısında ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ın 11 Aralık’ta Milliyet Gazetesi’ne verdiği röportaja ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Soner’in açıklaması şöyle: 

 

ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, 11 Aralık 2015’te Milliyet gazetesine “kantonlara karşıyız” manşetiyle duyurulan bir söyleşi vermiştir. Bass burada şu ifadeleri kullandı:

 

“Aslında bence iki hükümetin (Türkiye ve ABD kastediliyor) PYD ile ilgili bakış açılarında oldukça örtüşen noktalar var. ABD, siyasi süreçten nasıl bir Suriye çıkarsa çıksın, bu Suriye’nin birleşik olması gerektiğini düşünmektedir. Gelecekte dini, etnik, veya ideoloji temelli otonom bölgelere bölünmüş bir Suriye’yi desteklemiyoruz.”

 

Amerika Birleşik Devletleri Ankara Büyükelçisi John Bass, bu ifadeyle açık bir şekilde yalan söylemiştir. Bass’ın üstlerinin açıklamalarıyla kanıtlayacağız.

 

Belge 1: ABD’nin Ortadoğu’dan sorumlu karargahı Centcom’un IŞİD’le mücadele haritası

Bu harita ile Centcom, IŞİD’le mücadelenin güncel hedefini gözler önüne sermektedir. ABD’nin IŞİD’le mücadelesi, ilk etapta koridorun yollarını açmaktan ibarettir.

 

(Kaynak: http://centcom-arabic.livejournal.com/49577.html)

 

Belge 2: Amerikan Genelkurmay Başkanı: YPG, hücum operasyonları yapan kara gücümüz.

ABD Genelkurmay Başkanı Dunford, Temsilciler Meclisi’nde ifade veriyor. Dunford, YPG’nin ABD’nin “hücum operasyonları yapan kara gücü” olduğunu söylüyor.

 

(Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=SXT6U7tnaH4)

 

Belge 3: ABD Savunma Bakanı Ashton Carter

Aynı oturumda ABD Savunma Bakanı Ashton, temel stratejilerini ilan etmiştir. Bu stratejinin “merkezi, IŞİD’e karşı mücadele eden örgütlerin, yani YPG’nin toprak kazanması ve bu toprakları tutmasıdır ve doğru bir yönetim uygulamaya başlamasıdır.”

 

ABD Savunma Bakanı, YPG’yi kalıcı hakim güç ve geleceğin idari yönetimi olarak görüyor.

 

(https://www.youtube.com/watch?v=SXT6U7tnaH4)

 

Belge 4: Kantonlara hazırlık – eğitim ve maddi destek

ABD’nin Ortadoğu’dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Anne Patterson, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nde 4 Kasım 2015’te ifade vermiştir:

 

“Ilımlı muhalefetin kurtardığı bölgeleri desteklemek amacıyla ABD hükümeti, Suriye muhalefetine 100 milyon dolar ek yıllık yardım duyurmuş ve toplam yardım miktarını 500 milyon dolara yükseltmiştir. Bu yardım, yerel ve eyalet düzeyindeki yönetim kurumlarına, sivil toplum kuruluşlarına, ilk yardım çalışmalarına verilecek ve toplumların artan ihtiyaçlarını karşılamakta kullanılacaktır.”

 

(Kaynak: http://docs.house.gov/meetings/FA/FA00/20151104/104160/HHRG-114-FA00-Wstate-PattersonA-20151104.pdf)

 

Patterson, aynı komiteye 26 Mart 2014’te verdiği ifadede daha da açıktır:

 

“Muhalefetin kontrol ettiği kent ve köylerde yerel yasama ve kolluk güçlerine, öğretmenlere nakit para yardımı yapıyoruz. Yerel konseyleri ve sivil toplum kuruluşlarını, idare ve yerel yönetim konusunda eğitmeye devam ediyoruz.”

 

(Kaynak: http://www.state.gov/p/nea/rls/rm/223971.htm)

 

Büyükelçi Bass’ın sözleri: Şam’a baskı

“(PYD’nin kantonlaşma süreci ile ilgili) Daha önce de söylediğim gibi, bütün Suriyeliler bunun ülkelerinin ve vatandaşlarının yararına olduğu konusunda hemfikir olmadıkları sürece, Suriye içerisinde otonom bölgeler yaratılmasını desteklemiyoruz.”

 

ABD’nin bugünlerde Suriye hükümetine koridoru kabul ettirmeye çalıştığı anlaşılıyor. Aynı ABD elçisi, Türkiye’de son günlerde yeni anayasa için lobi faaliyetlerini artırmıştır.

 

Sonuçlar:

1.                ABD’nin Ankara büyükelçisi Türkiye kamuoyuna gerçekleri söylemiyor. ABD’nin kendi makamlarının Suriye krizinin başından beri yaptıkları açıklamalar ve aldıkları askeri tutum, “Kürt damgalı Amerika koridorunu” inşa için gerçekleşmektedir.

2.                ABD bugün bir yandan PKK’yı Ankara’ya, diğer yandan onun Suriye kolu olan, “kara gücüm” dediği PYD’yi Şam’a kabul ettirmeye çalışmaktadır.

3.                Bir yandan Suriye krizinin devamı, diğer yandan 24 Temmuz harekatı ve son olarak Amerikan elçisinin göz göre göre yalan söylemesi, bu girişimin başarısızlığını göstermektedir.

4.                Türkiye kamuoyu, Bass’ın açıklamalarına inanmamıştır. 

5.                ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Patterson, Suriye için yeni bir anayasa talep etmektedir. ABD Ankara büyükelçisi John Bass’ın da son günlerde Türkiye’de yeni anayasa çalışmalarını yoğunlaştırdığını biliyoruz. Bu anayasaların temel amacının, ABD’nin kara güçlerini meşrulaştırmak olduğunu biliyoruz.

6.                ABD, bir yandan Suriye, diğer yandan Türkiye’yi hedef almış, kaldıramayacağı bir yüke el atmıştır.

7.                Vatan Partisi olarak görevimiz

a.                 ABD’nin bölücülük girişimini Türkiye ve bölge ülkelerinde ifşa etmek

b.                Bu girişime karşı Batı Asya’nın en geniş ittifakını kurmak ve Avrasya’nı desteğini sağlamak

c.                 Türkiye’nin önüne konulan bölücü ve gerici anayasayı yerle bir etmek

d.                PKK’yla mücadelede önümüze konulan tüm engelleri yıkmak

e.                 Ve üreten ve birleşen Türkiye, üreten ve birleşen Batı Asya temelinde yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ni kurmaktır. 

 

Vatan Partisi kurulduğundan beri bu görevi yürütmektedir ve önümüzdeki günlerde hem Türkiye’de, hem de bölgesel düzeyde daha büyük kararlılıkla yürütecektir.