/
/

“TSK’nın Hendeğe Gömdüğü PKK’yı Kurtaramayacaksınız!”

“TSK’nın Hendeğe Gömdüğü PKK’yı Kurtaramayacaksınız!”

Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun toplandığı saatte, 81 ilde “Bölücü Anayasaya Geçit Yok” kampanyası başlatıyoruz.

Genel

Başkanımız

Dr.

Doğu

Perinçek,

(3

Şubat

2016)

İstanbul

İl

Merkezimizde

bir

basın

toplantısı

düzenleyerek,

Anayasa

Uzlaşma

Komisyonu’nun

toplandığı

saatte,

81

ilde

“Bölücü

Anayasaya

Geçit

Yok”

kampanyası

başlatacaklarını

açıkladı.

Perinçek,

basın

toplantısında

özetle

şunları

belirtti:

Yeni

Anayasa

girişimleriyle,

TSK’nın

hendeğe

gömdüğü

PKK’yı,

oradan

çıkartıp

devlet

yapmak

istiyorlar.

PKK’ya

haraç

toplama,

yol

kesme,

silahlı

örgüt

kurma

hakkını

tanımak

istiyorlar.

Vatan

Partisi,

yarın

Anayasa

Uzlaşma

Komisyonu’nun

toplandığı

saatlerde,

81

ilde

“Bölücü

Anayasaya

Geçit

Yok”

kampanyası

başlatıyor.

BU

MECLİS

YENİ

ANAYASA

YAPAMAZ

Meclis’te

oluşturulan

Anayasa

Uzlaşma

Komisyonu

yarın

ilk

toplantısını

yapıyor.

AKP

iktidarının

dayattığı

“Yeni

Anayasa”

için

kurulan

komisyona

CHP,

MHP

ve

HDP

de

katılıyor.

Öncelikle

saptamak

gerekir.

Bu

Meclis

yürürlükte

olan

Anayasaya

göre

seçilmiştir

ve

Milletvekilleri

yürürlükte

olan

Anayasa

üzerine

yemin

etmişlerdir.

Bu

Meclis,

Anayasada

değişiklikler

yapabilir,

fakat

yeni

bir

Anayasa

yapamaz.

O

nedenle

“Yeni

Anayasa”

girişimi,

yasadışıdır.

“Yeni

Anayasa”

hazırlamak

için

kurulan

Uzlaşma

Komisyonu

da

yasadışıdır.

Yeni

bir

anayasa,

ancak

Kurucu

Meclis

tarafından

yapılabilir.

“YENİ

ANAYASA”DAKİ

CANLI

BOMBALAR

AKP

yönetiminin

“Yeni

Anayasa”

girişimi

özet

olarak

dört

maddeden

oluşuyor:

1.

Türk

Milleti

kavramını

Anayasa

dışına

sürmek.

2.

Özerklik.

3.

Cemaat

ve

tarikatları

yasallaştırarak

Devrim

Kanunlarını

delmek.

4.

Başkanlık

rejimi.

Bu

dört

maddenin

dördünde

de,

Türkiye’nin

devlet

ve

ülke

bütünlüğünün,

millî

birliğinin,

Cumhuriyet

Devriminin

ve

yurtta

barışın

temeline

konan

patlayıcılar

var,

canlı

bombalar

var.

BİRİNCİ

CANLI

BOMBA:
MİLLETSİZ

VATANDAŞLIK

TANIMI

Vatandaşlık

tanımından

Türk

Milleti

çıkarıldığı

zaman,

Türkiye’nin

milleti

ve

devletiyle

bölünmesi

talebi

Anayasaya

geçirilmiş

olur

ve

Bölücü

Teröre

anayasal

zemin

verilir.

Türk

milletsiz

bir

Türkiye’de

milletin

parçalanmasına

yönelik

terör

eylemleri

hem

hukuki,

hem

de

ideolojik

dayanak

kazanır.
Zaten

Türk

milletinin

anayasadan

çıkartılması

için

en

gayretli

parti,

PKK’nın

güdümündeki

HDP’dir.

ABD

emperyalistleri

de,

bu

dayatmanın

başındaki

uluslararası

güçtür.

AKP

ve

CHP,

Anayasanın

vatandaşlık

maddesini

değiştirme

talepleriyle

Türk

milletine

savaş

açan

ABD

ve

PKK

ile

aynı

mevziye

giriyorlar.

İKİNCİ

CANLI

BOMBA:

ÖZERKLİK

AKP,

CHP

ve

HDP’nin

özerklik

girişimi,

vatanı

ve

milleti

bölme

girişimidir.

Bu

çabanın

Avrupa

Özerklik

Şartı’nın

arkasına

saklanması

bir

şey

değiştirmiyor.

Özerklik,

ülke

topraklarının

bir

bölümünde

ayrı

bir

siyasal

rejimin

kurulması

kabul

ediliyor.

Ve

o

ayrı

rejimin

uygulandığı

özerk

bölgenin

halkı

da,

plana

göre

Türk

milleti

dışında

bir

kavim

olarak

tanımlanıyor.

O

zaman

hem

ülkenin

bütünlüğü,

hem

de

milletin

bütünlüğü

anayasal

düzlemde

ortadan

kaldırılıyor.

Böylece

ABD

ve

İsrail’in

“İkinci

İsrail”

girişiminin

sınırları

çiziliyor.

Özerklik,

Güneydoğu’da

yaşayan

yurttaşlarımızı

ve

Kürt

kökenli

yurttaşlarımızı

farklı

ya

da

öteki

olarak

tanımlıyor.

Özerklik

kabul

edildiği

zaman,

Kürt

yurttaşlarımıza

anayasa

düzleminde

“Siz

bizden

değilsiniz”

denmiş

olur.

Böylece

Türk

milletinin

ayrılmaz

parçası

olan

Kürtlerimiz

Türkiye’nin

her

yerinde

ikinci

sınıf

konumuna

hapsedilir.

Bir

yandan

bu

aşağılama

nedeniyle

Bölücü

Terör

kışkırtılır.

Öte

yandan

“özerk

bölge”de

PKK’ya

bölgesel

otorite

sağlandığı

ve

sınırlar

da

çizildiği

için,

Bölücü

Teröre

devlet

olanakları

verilir.

Özerkliğin

“Bütün

Türkiye’de

yerel

yönetimleri

güçlendirme”

tatlandırıcısıyla

sunulması,

milleti

kandırmaktan

başka

bir

anlam

taşımıyor.

Türkiye’de

etkin

ve

güçlü

yerel

yönetimler,

ancak

güçlü

bir

merkezî

devletle

geliştirilebilir.

ÜÇÜNCÜ

CANLI

BOMBA:

CEMAATLERİN

VE

TARİKATLARIN

YASALLAŞTIRILMASI

Yeni

Anayasada,

“İrfan

ocakları”

adı

altında,

cemaat

ve

tarikatlar

yasallaştırılmaktadır.

Ayrıca

“Dinsel

mezhep

ve

toplulukların

yaşam

tarzlarına

güvence”

yoluyla

cemaat

ve

tarikatların

kendilerinin

düzenleyecekleri

hukuk

rejimleri

kurmalarına

özgürlük

getirilmektedir.

Cemaatler,

kula

kulluk

sistemidir.

Cemaat

liderleri

de,

Ortaçağın

diğer

iktidar

sahipleri

gibi

otoritelerini

soy

kütüğünden

alırlar.

Böylece

Cumhuriyetin

toplumsal

temeline

dinamit

yerleştirilmektedir.

Yeni

Anayasa

gerçekleşirse,

Cumhuriyetin

Medenî

Kanunu

ve

Devrim

Kanunları

tasfiye

edilmiş

olacaktır.

Bilindiği

gibi,

tekkeler,

zaviyeler

ve

türbeler,

1925

yılı

sonunda

önce

2413

sayılı

Hükümet

kararnamesiyle

ve

arkasından

30

Kasım

1925

günü

kabul

edilen

ve

13

Aralık

1925

günü

yürürlüğe

giren

kanunla

kapatılmıştı.

2

Eylül

1925

günü

Gazi

Mustafa

Kemal

Paşa

başkanlığında

toplanan

Hükümet,

tekke

ve

zaviyelerden

elverişli

olanlarını

okul

haline

getirme

kararını

almıştı.

AKP,

CHP,

PKK/HDP,

cemaat

ve

tarikatları

yasallaştırmak

için

anlaşmış

bulunuyorlar.

MHP

de,

bu

konuda

Vatan

ve

Cumhuriyet

düşmanı

cephede

yer

alıyor.
Cemaat,

tarikat,

aşiret

gibi

bölünmeler

nedeniyle

Ortaçağda

yaşanan

azgın

şiddet

ne

yazık

ki

arkada

kalmış

değil.

Bugün

Ortadoğu

ve

Orta

Asya’daki

terör

örgütleri,

cemaat

ve

tarikat

bağlarını

kullanarak

terörist

yetiştiriyorlar.

DÖRDÜNCÜ

CANLI

BOMBA:

EŞBAŞKANLIK

REJİMİ

AKP’nin

“Başkanlık

Sistemi”

dediği,

aslında

bir

Mafya

Rejimi

tasarısıdır.

Türkiye’de

Başkanlık,

katı

bir

kuvvetler

ayrılığı

rejimini

değil,

Başkanın

sultasını

getirir.
Başkanlık

rejimi,

ABD’nin

BOP

Eşbaşkanlığı

rejimidir.

Eşbaşkan

üzerinden

küresel

efendilerin

diktatörlüğü

kurulur.
Başkanın

çevresindeki

mafya,

yalnız

yürütme

organını

değil,

yasama

ve

yargıyı

da

avucuna

alır.

Ekonomideki

mafyanın

diktası

oluşur.
Parlamenter

rejimin

tasfiyesiyle

terör

örgütlerine

alan

açılır.

YENİ

ANAYASA’NIN

PARÇA

TESİRİ

Bütün

milletimizi,

bütün

partileri

uyarıyoruz.

Dikkat!

Dört

maddelik

Yeni

Anayasa

girişiminin

dört

maddesinin

de

içinde

canlı

bomba

bulunmaktadır.

Üstelik

bu

canlı

bombalar,

yalnız

Sultan

Ahmet

Meydanı’nda,

yalnız

Ankara

Garı’nda

ve

yalnız

Suruç’ta

patlatılmayacaktır,

parça

tesirinin

alanı

bütün

Türkiye’yi

kapsamaktadır.

Yeni

Anayasa

girişimi,

siyasal,

toplumsal,

ekonomik

sonuçlarıyla

terör

eylemidir.

Türk

Milletini

Anayasa

dışına

sürmek,

Özerklik

getirmek,

Devrim

Kanunlarını

delmeye

kalkmak

ve

Başkanlık

rejimi,

hepsi

birer

terör

eylemidir.

Bu

kez

mayınlar

ve

dinamitler,

Türkiye’nin

altına

yerleştirilmektedir.

Türk

Silahlı

Kuvvetleri’nin,

Polisin

ve

Köy

Korucularının

24

Temmuz’dan

bu

yana

yürüttükleri

Bölücü

Teröre

karşı

mücadeleye

karşı

en

tehlikeli

sabotaj,

Yeni

Anayasa

girişimidir.

AKP,

CHP

ve

MHP,

Yeni

Anayasa

girişimine

derhal

son

vermeliler.
Anayasa

Uzlaşma

Komisyonu,

yasadışıdır.

Bu

Meclis

yeni

Anayasa

yapamaz.

Vatan

Partisi

ve

Türkiye’nin

Millî

Güçleri,

Yeni

Anayasa

terörüne

kesinlikle

geçit

vermeyeceklerdir.

“BÖLÜCÜ

ANAYASAYA

GEÇİT

YOK”

KAMPANYASI

AKP,

CHP

ve

HDP,

Bölücü

Anayasının

esasları

konusunda

uzlaşmış

bulunuyorlar.

MHP

de,

cemaatlerin

ve

tarikatların

yasallaştırılması

konusunda

onlarla

birliktedir.
Bölücü

anayasa

girişimine

dur

deme

görevi

Vatan

Partisi’nindir.

Partimiz,

“Bölücü

Anayasaya

Geçit

Yok”

Kampanyasını

yarın

(4

Şubat

2016

günü)

başlatıyor.
Dört

Partinin

yasadışı

“Anayasa

Uzlaşma

Komisyonu”nda

toplandığı

gün,

Vatan

Partisi

de

Türkiye’nin

81

ilinde

basın

açıklamalarıyla,

toplantılarla

ve

bildiri

dağıtarak,

“Bölücü

Anayasaya

Geçit

Yok”

diyecektir.

BÖLÜCÜ

ANAYASAYA

KARŞI

İMZA

MASALARI

“Bölücü

Anayasaya

Geçit

Yok”

İmza

Masaları:
Partimiz,

şehir

merkezlerinde

imza

masaları

kuracak

ve

Bölücü

Anayasa

girişimine

karşı

TBMM

Başkanlığı’na

verilecek

dilekçe

için

vatandaşlarımızdan

imza

toplayacaktır.

Paylaş
Paylaş: