/
/

Doğu Perinçek: Anayasa Mahkemesi mahkeme olmaktan çıktı

Doğu Perinçek: Anayasa Mahkemesi mahkeme olmaktan çıktı
Paylaş

Genel Başkanımız Doğu Perinçek, Anayasa Mahkemesi’nin HDP Kapatma Davasında aldığı ara kararlarını eleştirdi

ÖZETLER

  • Konunun

    uzmanı

    olarak

    belirtiyoruz:

    Anayasa

    Mahkemesi

    HDP

    Kapatma

    Davasında

    aldığı

    ara

    kararıyla

    Anayasayı

    çiğnemiştir.

  • HDP

    terör

    örgütü

    PKK’nın

    ayağıdır

    elidir

    dilidir.

  • Anayasa

    Mahkemesi’nin

    HDP’ye

    verdiği

    540

    Milyon

    Lira,

    Mehmetçiğe

    kurşun

    olarak,

    yollarımıza

    mayın

    olarak,

    insanlarımıza

    el

    yapımı

    bomba

    olarak

    dönecektir.

  • Bölücülüğe

    demokrasi

    ve

    teröre

    özgürlük

    olmaz!

  • Anayasa

    Mahkemesi’nin

    bu

    kararı,

    ABD

    emperyalizminin

    “Kürdistan”

    adı

    altında

    İkinci

    İsrail

    planına

    hizmet

    ediyor

  • Bu

    kararın

    devleti

    Türk

    Devleti

    değildir.

    Milleti,

    Türk

    milleti

    değildir.

    Vatanı

    Türkiye

    vatanı

    değildir.

    Hukuku,

    Türk

    Hukuku

    değildir.

  • Türkü

    ve

    Kürdüyle

    Türk

    milletine,

    insanlığa,

    Mehmetçiğe,

    Türkiye’nin

    birlik

    ve

    bütünlüğüne

    sadakâtini

    kaybetmiş

    bir

    mahkeme

    olamaz.

    Anayasa

    Mahkemesi

    mahkeme

    olmaktan

    çıktı.

  • Devlet

    ve

    hükümet

    zaaf

    içinde.

    Güvence

    Vatan

    Partisi’nde

Vatan

Partisi

Genel

Başkanı

Doğu

Perinçek,

bugün

(10

Mart

2023)

saat

13.00’te,

Ankara’da,

Vatan

Partisi

Genel

Merkezi’nde

basın

toplantısı

düzenleyerek,

Anayasa

Mahkemesi’nin

HDP

Kapatma

Davasında

aldığı

ara

kararlarını

eleştirdi.

Perinçek,

özetle

şu

açıklamalarda

bulundu:

Anayasa

Mahkemesi,

dün,

9

Mart

2023

günü

aldığı

ara

kararlarıyla

HDP’ye

hazine

yardımı

üzerindeki

“bloke”yi

kaldırdı

ve

sözlü

savunma

yapması

için

11

Nisan’a

kadar

yeni

süre

tanıdı.

Öncelikle

şunu

belirtmek

durumundayız:

Kamuoyuna

bu

açıklamayı

yalnız

Vatan

Partisi

Genel

Başkanı

sorumluluğuyla

yapmıyoruz.

Türkiye’de

siyasal

partilerin

yasaklanması

rejimine

ilişkin

kitabımız,

55

yıldır

Anayasa

Mahkemesi

kararlarında

ve

Yargıtay

Başsavcılığı

iddianame

ve

görüşlerinde

kaynak

kitaptır.

Konunun

uzmanı

olan

bir

kamu

hukukçusu

sorumluluğuyla

kamuoyunu

bilgilendiriyoruz.

Türkiye’de

Siyasî

Partilerin

İç

Düzeni

ve

Yasaklanması

Rejimi

başlıklı

kitabımız

1968

yılında

Ankara

Hukuk

Fakültesi

Yayınları

arasında

1968

yılında

yayınlanmıştır

ve

55

yıldır

yargının

ve

bilim

dünyasının

başucu

kitabıdır.

Aynı

kitabın

Anayasa

ve

Partiler

Rejimi

başlığıyla

yayımlanan

geliştirilmiş

basımları

da

Anayasa

Mahkemesi

kararlarının

ve

Yargıtay

Başsavcılığı

iddianamelerinin

kaynak

kitabıdır.

Türkiye

Büyük

Millet

Meclisi

de,

Anayasa

ve

Siyasî

Partiler

Kanunu’nun

siyasal

partilere

ilişkin

hükümlerini

yeniden

düzenlerken,

görüşlerimize

başvurmuştur

ve

yazılı

önerilerimize

göre

anayasa

değişikliği

ve

yasa

değişikliği

yapmıştır.

Türkiye’nin

Anayasa

Birikimi

başlıklı

kitabımız

da

Türkiye’nin

konuyla

ilgili

birikimini

içermektedir.

ANAYASA

MAHKEMESİ

ANAYASAYI

ÇİĞNEDİ

Konunun

uzmanı

olarak

belirtiyoruz:

Anayasa

Mahkemesi

bu

kararıyla

Anayasayı

çiğnemiştir.  

Anayasamızın

68/4.

Maddesine

ve

Siyasal

Partiler

Kanunu’nun

101/a-b

Maddesine

göre,

devletin

bağımsızlığına,

ülkesi

ve

milletiyle

bütünlüğüne

aykırı

tüzüğü,

programı

veya

faaliyeti

olan

siyasal

partiler

temelli

kapatılır. 

Yargıtay

Başsavcılığı,

kapatma

davası

iddianamesiyle

HDP’nin

Türkiye

Cumhuriyeti

Devletinin

ülkesi

ve

milletiyle

bütünlüğüne

aykırı

faaliyetin

odağı

haline

geldiğini

sağlam

kanıtlarla

ispatlamıştır.

Bu

hukukî

kanıtlara

rağmen,

Mahkemenin

HDP

Kapatma

Davası’nı

süründürmesi,

hukuk

dışı

nedenlere

dayanmaktadır.

HDP

TERÖR

ÖRGÜTÜ

PKK’NIN

AYAĞIDIR

ELİDİR

DİLİDİR

HDP,

bütün

kanıtların

gösterdiği

gibi,

bölücü

terör

örgütü

PKK’nın

ayağıdır,

elidir

ve

dilidir.

HDP,

PKK’ya

terörist

toplar,

PKK’nın

ayağıdır.

HDP,

PKK’ya

para

bulur,

PKK’nın

elidir.

HDP,

PKK’nın

reklâmını

yapar,

PKK’nın

dilidir. 

HDP’ye

hayat

hakkı

tanımak,

PKK’yı

yaşatmaktır.

Anayasa

Mahkemesi’nin

görev

ve

sorumluluğu,

PKK

terör

örgütünü

yaşatmak

değildir

ve

olamaz!

HDP’YE

VERİLECEK

540

MİLYON

LİRA 

MEHMETÇİĞE

KURŞUN

VE

YOLLARIMIZA

MAYIN

OLARAK

DÖNECEK

Anayasa

Mahkemesi,

şu

anda

bölücü

terör

örgütü

PKK’ya

540

Milyon

Lira

yardımın

sorumlusu

konumuna

düşmüştür. 

HDP’ye

verilecek

540

Milyon

Lira,

Mehmetçiğe

kurşun

olarak,

yollarımıza

mayın

olarak,

insanlarımıza

el

yapımı

bomba

olarak

dönecektir.

Anayasa

Mahkemesi,

Türkiye

Cumhuriyeti

devletine,

Türk

milletine,

Türk

Ordusuna

ihanetin

yargısı

olamaz!

BÖLÜCÜLÜĞE

DEMOKRASİ

TERÖRE

ÖZGÜRLÜK

OLMAZ

Anayasa

Mahkemesi’nin

PKK’yı

koruyan

kararı,

televizyonlarda

“demokrasi

ve

özgürlük”

adına

savunuluyor.

Bölücülüğe

demokrasi,

teröre

özgürlük

olmaz!

Demokrasi,

dünyada

ve

Türkiye’de

demokratik

devrimlerle

kurulmuştur.

Demokratik

devrimlerin

siyasal

ve

toplumsal

temeli,

etnik

ve

feodal

bölünmenin

temizlenmesi

ve

milletin

birliğidir.

Demokratik

devlet,

bölünmeyi

reddeder.

Demokrasi,

ancak

ülkede

barış

ve

huzur

temelinde

yaşar.

Bölücülüğe

demokratik

hak

tanınan

yerde,

demokrasi

olmaz.

Teröre

özgürlük

verilen

yerde,

özgürlük

olmaz.

ANAYASA

MAHKEMESİ

KARARI

ABD’NİN

“İKİNCİ

İSRAİL”

PLANINA

HİZMET

EDİYOR

Anayasa

Mahkemesi’nin

bu

kararı,

ABD

emperyalizminin

“Kürdistan”

adı

altında

İkinci

İsrail

planına

hizmet

ediyor. 

ABD

emperyalizmi,

resmî

açıklamalara

göre,

PKK’ye

125

bin

TIR

silah

verdi.

Anayasa

Mahkemesi

de,

PKK’ya

hayat

veriyor.

ABD

emperyalizmi,

2023

bütçesinden

PKK/PYD’ye

165

Milyon

Dolar

verdi.

Maaş

dağıtılan

PKK’lı

terörist

sayısını

19.500’e

çıkardı.

Anayasa

Mahkemesi

de,

ABD

emperyalizminin

gerisinde

kalmama

telaşı

içinde,

PKK’ya

540

Milyon

Lira

veriyor.

BU

KARARIN

DEVLETİ

YOK,

MİLLETİ

YOK,

VATANI

YOK

HUKUKU

YOK,

VİCDANI

YOK

Anayasa

Mahkemesi’nin

bu

kararının

devleti

Türk

Devleti

değildir.

Bu

kararın

milleti,

Türk

milleti

değildir.

Bu

kararın

vatanı,

Türkiye

vatanı

değildir.

Bu

kararın

hukuku,

Türk

Hukuku

değildir.

Bu

karar,

Türk

milleti

adına

değildir. 

Sorunuz

Türküyle

Kürdüyle

Türk

milletine,

bu

karar

hangi

vatandaşımızın

vicdanında

yankı

bulacaktır.

İnsanlığa

soralım,

teröre

yardımı

onaylayan

tek

bir

insan

var

mıdır?

Bu

kararın

vicdanı,

insanlığın

vicdanı

değildir.

TÜRK

DEVLETİ

VE

MİLLETİNE 

SADAKÂTİNİ

KAYBETMİŞ

BİR

MAHKEME

OLAMAZ

Anayasa

Mahkemesi,

HDP

Kapatma

Davasını

hukukla

açıklanamayacak

nedenlerle

yıllardır

sürdürmektedir.

Mahkeme,

hukuk

dışı

bir

zemine

kaydı,

HDP

hakkında

Anayasanın

emri

olan

kapatma

kararını

vermekten

korktu.

Anayasa

Mahkemesi

çoğunluğu,

Türkiye

Cumhuriyeti

hukukuna

göre

değil,

uluslararası

dayatmalara

göre

hüküm

kuruyor.

Yargı,

Türk

milleti

adınadır. 

Türk

milletine,

insanlığa,

Mehmetçiğe,

Kürt

vatandaşımıza,

Türkiye’nin

birlik

ve

bütünlüğüne

sadakâtini

kaybetmiş

bir

mahkeme

olamaz.

DEVLET

VE

HÜKÜMET

ZAAF

İÇİNDE

GÜVENCE

VATAN

PARTİSİ’NDE

Sorumlu

olan,

yalnız

Anayasa

Mahkemesi

değildir.

Herkes

görüyor

olmalı,

hükümet

ve

devlet

organları

da

bölücü

terör

partisinin

kapatılması

konusunda

zaaf

içindedir.

Bir

takım

gerçekle

ilgisi

olmayan

sandık

hesaplarıyla

Türkiye’nin

birlik

ve

bütünlüğünden

feragât

ediliyor. 

Kürt

vatandaşlarımız,

Türkiye

devleti

PKK’yı

ve

yasal

partilerini

temizleme

de

kararlı

olduğu

zaman,

bölücü

terör

partilerinden

vazgeçiyor.

Devletin

bugünkü

kararsızlığı,

HDP’nin

ve

yandaşlarının

oy

toplamasına

yarıyor.

AK

Parti

Hükümeti,

ne

yazık

ki,

devletin

bu

zaafının

baş

sorumlusudur.

Ne

var

ki,

Türkiye

güvencesiz

değildir,

Vatan

partisi

var.

Vatan

Partisi,

Güçlü

Devlet

Üreten

Millet

Programıyla

devleti

halka

dayanan

güçlü

otoriteye

kavuşturacaktır.

Paylaş: