/
/

ABD’nin silahlı tehdidi yoğunlaşıyor, zorlukları Vatan Partisi ile aşarız

ABD’nin silahlı tehdidi yoğunlaşıyor, zorlukları Vatan Partisi ile aşarız
Paylaş

Genel Başkan Yardımcımız Utku Reyhan, Batılı ülkelerin Konsolosluklarını kapatmaları ve Türkiye’ye yönelik tehditleri hakkında açıklama yaptı

Vatan

Partisi

Genel

Başkan

Yardımcısı

Utku

Reyhan,

İstanbul

İl

Başkanlığında

bir

basın

toplantısı

düzenleyerek,

Batılı

ülkelerin

İstanbul’daki

Konsolosluklarını

kapatmaları

ve

Türkiye’ye

yönelik

tehditleri

hakkında

açıklamalarda

bulundu.

Reyhan’ın

açıklaması

şu

şekilde:

ABD’nin

başını

çektiği

Batılı

ülkelerin

Türkiye

büyükelçiliklerinin

önce

İstanbul

için

“terör

saldırısı”

uyarısında

bulunup

arkasından

İstanbul’daki

Başkonsolosluklarını

kapatmaları

önümüzdeki

seçim

süreci

açısından

çok

uyarıcıdır.

Biraz

siyasetten

anlayan

herkes

konsolosluk

kapatma

eyleminin

Türkiye’ye

yönelik

bir

saldırı

tehdidi

olduğunu

bilir.

ABD,

kendi

kontrol

ettiği

terör

örgütleri

üzerinden

ülkemize

silah

göstermektedir.

Batılı

ülkeler

uzunca

bir

süredir

Türkiye’de

şiddet

yoluyla

seçimleri

etkileme

çabalarını

sürdürüyorlar.

ABD

Dışişleri

Bakanlığı

kontrolündeki

Foreign

Policy

dergisi,

1

Ocak’ta

yayınladığı

makalede

Türkiye

seçimleri

için

“kan

banyosu”

(bloodbath)

ifadesini

kullandı.

Benzer

yakıştırmalar

son

dönemde

Atlantik

basınında

artmıştır.

“Yangın

yeri”

diyen

de

var,

“diktatörlük”

diyen

de.

3

NOKTADA

SALDIRI

PLANI

Son

olarak

ABD

derin

devleti

olarak

bilinen

Dış

İlişkiler

Konseyi

(CFR)

yayın

organı

Foreign

Affairs’de

ABD’nin

en

önemli

Türkiye

görevlilerinden

Henri

Barkey

imzasıyla

bir

makale

yayınladı.

Bu

makalede

ABD’nin

Türkiye

seçimlerine

silahla

müdahale

seçenekleri

açık

açık

yazılıyor.

15

Temmuz

darbesinin

şüphelilerinden

CIA

görevlisi

Barkey,

öncelikle

Türkiye’nin

şu

“suçlarını”

sıralıyor:

  • “Rusya

    ile

    samimi

    ilişkilerini

    sürdürdü.”

  • “İsveç

    ve

    Finlandiya’nın

    NATO

    üyeliğini

    engellemekle

    tehdit

    etti.”

  • “ABD’nin

    Suriyeli

    Kürt

    müttefiklerine

    karşı

    bir

    kara

    işgalini

    gündeme

    getirdi.”

  • “Avrupa

    Birliği

    ile

    ilişkilerde

    soğukluğu

    devam

    ettirdi.”

  • “Yunanistan’a

    yönelik

    yeni

    tehditlerde

    bulundu.”

  • “Rusya’nın

    arabuluculuğunda

    Şam

    rejimiyle

    yakınlaşmaya

    başladı.”

14

Mayıs

seçimlerinin

‘sıradan

bir

seçim’

olmadığını

belirten

Barkey,

Cumhurbaşkanı

Recep

Tayyip

Erdoğan’ın

bu

süreçte

‘olası

hamlelerini’

sıralıyor.

Barkey,

‘Erdoğan’ın

olası

hamleleri’

derken,

aslında

ABD’nin

Türkiye’ye

silahlı

müdahale

seçeneklerini

işaret

ediyor.

Barkey’in

kaleminden

ABD’nin

tehditleri

şunlar:

  • “Ege

    ve

    Akdeniz’de

    Yunanistan’la

    ‘kazara’

    da

    olsa

    küçük

    çaplı

    bir

    çatışma”

  • “Suriye’nin

    kuzeyinde

    ABD’yle

    bir

    çatışma”

  • “Kıbrıs’ın

    Türk

    kesimindeki

    statükonun

    değiştirilmesi”

ABD

açıkça

Türkiye’ye

müdahale

edebileceği

üç

noktayı

işaret

ediyor.

Özellikle

Kıbrıs’taki

gelişmenin

sonucunun

Türkiye

için

“dramatik”

olacağının

altını

çiziyor.

Daha

ne

desinler!

MİLLET

İTTİFAKI

ABD’NİN

İKTİDAR

SEÇENEĞİ

Son

dönemde

Batı

basınının

tehditkar

tavrı,

Barkey’in

yazısı

ve

Büyükelçiliklerin

“terör”

göndermeleri

birlikte

değerlendirildiğinde

zor

bir

döneme

girdiğimiz

ortaya

çıkıyor.

Türkiye

bu

zorluğu

nasıl

aşacak?

Millet

İttifakını

oluşturan

partilerin

yönetimleri,

ortakları

HDP

ve

FETÖ

ile

birlikte

bu

zorlu

süreçte

ABD’nin

tarafındadır.

ABD’nin

Türkiye’ye

silahlı

tehditlerde

bulunduğu

bir

ortamda

Kemal

Kılıçdaroğlu’nun

Türk

Ordusu’nun

komutanlarını

hedef

alması

bunun

en

önemli

göstergesidir.

Yine

Millet

İttifakı’nın

Ortak

Politiklar

Metninde

“KHK

mağduriyetleri

giderilecek”

denilerek

FETÖ’cüleri

devlete

yeniden

sokma

vaadi,

onların

niyetini

açıkça

göstermektedir.

Millet

İttifakı,

ABD’nin

Türkiye’deki

iktidar

seçeneğidir.

Bunu

ABD

Başkanı

Biden

açık

biçimde

ifade

etmiştir.

AK

PARTİ

TÜRKİYE’Yİ

YALNIZ

BIRAKIYOR

AK

Parti

hükümeti

ise

Türkiye’ye

yönelik

tehditleri

algılama

ve

tedbir

alma

noktasında

yetersizdir.

Ukrayna’ya

verilen

silah

desteği,

Suriye

yönetimiyle

işbirliğini

sürekli

erteleme,

Ege

ve

Doğu

Akdeniz’de

Yunanistan’ı

görüp

ABD’yi

görmeme,

Türkiye’yi

kuşatan

NATO’ya

güzellemeler

yapma,

AB

üyeliği

hedefine

bağlılık

bildirme,

ABD’nin

ekonomik

tehditlerine

boyun

eğme

gibi

uygulamalar,

AK

Parti’nin

önümüzdeki

zorlukları

tek

başına

göğüsleme

yeteneğinde

olmadığını

göstermektedir.

AK

Parti,

ABD

saldırganlığına

karşı

Türkiye’nin

müttefik

birikimini

inşa

etme

konusunda

zaaf

içindedir.

Hükümet

sürekli

olarak;

Çin,

Rusya,

İran,

Suriye

gibi

Türkiye’nin

gerçek

dostlarının

aleyhine

faaliyetler

yürütmekte

ya

da

bu

tür

faaliyetlere

göz

yummaktadır.

Bu

ülkeler

Türkiye’ye

güven

konusunda

tereddütler

yaşamakta,

sonuç

olarak

Türkiye

ABD

tehditleri

karşısında

yalnız

kalmaktadır.

Hükümetin

NATO’da

ısrar

siyaseti

Türkiye’ye

zarar

vermektedir.

ANAHTAR:

VATAN

PARTİSİ’NİN

MECLİSE

GİRMESİ

Türkiye

yalnızca

Vatan

Partisi’nin

içinde

olduğu

bir

hükümetle

ABD

tehditlerine

cesaretle

karşı

koyabilir.

Vatan

Partisi

dışında

Atlantik

prangalarını

kırma

programına

sahip

ikinci

bir

parti

yoktur.

Bu

nedenle

14

Mayıs

seçimlerinde

Vatan

Partisi’nin

yüzde

7

barajını

aşarak

Meclis’e

girmesi,

hayati

önemdedir.

Vatan

Partisi’nin

Meclis’te

kuracağı

grup,

TBMM’de

çoğunluğun

Atlantikçi

cepheye

geçmesini

engelleyecek

ve

daha

önemlisi

Millî

Güçlerin

kuracağı

ortak

hükümetin

yolunu

açacaktır.

Batılı

büyükelçiliklerin

meydanı

boş

bulup

Türkiye’ye

karşı

açık

operasyon

yaptıkları,

Türkiye’ye

silahlı

saldırı

tehditlerinin

havada

uçuştuğu

koşullarda

Vatan

Partisi

olarak

milletimize

çağrıda

bulunuyoruz:

Türkiye’yi

bu

cendereden

ancak

Vatan

Partisi

çıkarır.

Sizden

yetki

istiyoruz.

Tecrübemiz,

birikimimiz

ve

yeteneğimiz

Türkiye’yi

savunmak

ve

Üretim

Devrimi’ni

başararak

ülkemizi

her

alanda

geliştirmek

için

yeterlidir.

ABD

dahil

‘güvenlik

uyarısı’

yapan

ya

da

başkonsolosluklarını

kapatan

ülkeler,

Türkiye’nin

size

bir

düşmanlığı

yok.

Eğer

Türkiye’ye

düşmanlıkta

ısrar

edecekseniz,

konsolosluklarınız

yetmez,

Büyükelçiliklerinizi

de

kapatın

gidin.

Zaten

Türkiye,

Vatan

Partisi’nin

iktidarda

olacağı

yakın

gelecekte

NATO’dan

çıkacak,

İncirlik

ve

Kürecik

başta

olmak

üzere

ülkemizdeki

bütün

ABD-NATO

üslerini

de

kapatacaktır.

Paylaş: