
Vatan
Partisi
Genel
Sekreteri
Özgür
Bursalı,
9
Ocak
2021
günü
Vatan
Partisi
Genel
Merkezinde,
Partisinin
Kazakistan’daki
gelişmeler
üzerinden
Türkiye
ve
Dünya
ölçeğindeki
saflaşmaya
dair
görüşlerini
açıkladı.
Özetler:
- Kazakistan’daki
ABD
merkezli
girişim,
yalnız
Kazakistan’ı
değil,
bütün
Asya’yı,
Avrasya
güçlerini
hedef
alıyor.
Tek
kutuplu
dünyanın
son
bulması,
ABD’nin
bütün
dünyada
yenilmesi
ve
en
son
Afganistan’dan
da
kovulmasının
ardından,
yeni
kaos
planları
devreye
sokuluyor.
- Afganistan,
Kazakistan
ve
Kafkaslardan
Karadeniz’e,
Ege’den
Suriye’nin
ve
Irak’ın
kuzeyine
ve
İran
Arap
Körfezine
kadar
tek
cephede
ABD-İsrail
merkezli
tehditlerle
karşı
karşıyayız.
- Zihinleri
Amerikan
işgali
altında
olanlar
Kazakistan’da
Rusya
ve
Çin
karşıtlığını
körüklemektedirler.
Rusya’nın
Kazakistan’la
olan
dayanışmasını
Türklük
adına
adına
mahkum
ediyorlar.
ABD
yalnız
terör
örgütleriyle,
fonladığı
NGO’larla
içimizde
değil,
işgal
ettiği,
kontrol
ettiği
zihinlerle
karşımıza
çıkıyor.
- Özellikle
hükümete
yakın
çevreler,
CHP-İYİP-HDP/PKK
ile
kol
kola
yaptıkları
Rusya
ve
Çin
karşıtlığıyla
Sayın
Cumhurbaşkanımızın
da
mezar
kazıcılığını
yapıyorlar!
- Batıdaki
yayın
organları,
sistemli
olarak
Türkiye,
Rusya
ve
Çin
devlet
başkanlarını
hedef
alıyor.
Bütün
dünya
saflaşmayı
görüyor.
Hepsi
Afganistan’da,
Kazakistan’da,
Doğu
Akdeniz’de,
Suriye’de
aynı
cephede
yer
alıyor.
Bu
ülkeler
aynı
zamanda
imparatorluk
birikimiyle
ve
köklü
tarihleriyle
Yükselen
Asya’nın
en
önünde
yürüyen
ülkelerdir.
- Bugün
Türk
Milliyetçiliği
ABD
emperyalizmine
karşı
birleşmektedir.
Rus
ve
Çin
karşıtlığının
bugün
tek
karşılığı
Amerikancılıktır.
Bugün
Rusya’yı,
Çin’i,
İran’ı
karşısına
alanlar
Amerikan
mevzilerinden
Türkiye’ye
kurşun
sıkmaktadır.
Rusya,
Çin
ve
İran
karşıtlığından
Türkçülük
değil,
ancak
Amerikancılık
çıkar.
Günlerdir
Kazakistan’da
yaşanan
gelişmelerin,
dünyadaki
ve
Türkiye’deki
yansımaları
bakımından
dikkatle
değerlendirilmesi
gerekiyor.
Öncelikle,
Kazakistan’daki
ABD
merkezli
girişim,
yalnız
Kazakistan’ı
değil,
bütün
Asya’yı,
Avrasya
güçlerini
hedef
alıyor.
Tek
kutuplu
dünyanın
son
bulması,
ABD’nin
bütün
dünyada
yenilmesi
ve
en
son
Afganistan’dan
da
kovulmasının
ardından,
yeni
kaos
planları
devreye
sokuluyor.
Kazakistan’daki
kalkışmanın
karakterini,
nedenlerini,
öznelerini,
ABD-Soros-FETÖ
etkilerini,
ABD
fonlarını
günlerdir
başta
Aydınlık
Gazetesi
ve
Ulusal
Kanal
Türkiye’ye
anlatıyor.
Kazakistan
bu
Amerikancı
girişimi
bastırmaktadır.
Vatan
Partisi
olarak
bu
mücadelede
ABD
planlarına
karşı,
Kazakistan
Devletinin
ve
halkının
yanında
olduğumuzu
bir
kez
daha
ilan
ediyoruz.
ORTAK
TEHDİT,
TEK
CEPHE
En
önemlisi,
Kazakistan’daki
Amerikancı
kalkışma,
Türkiye
ve
Dünya
ölçeğindeki
saflaşmayı
yeniden
gözler
önüne
sermektedir.
Afganistan,
Kazakistan
ve
Kafkaslardan
Karadeniz’e,
Ege’den
Suriye’nin
ve
Irak’ın
kuzeyine
ve
İran
Arap
Körfezine
kadar
tek
cephede
ABD-İsrail
merkezli
tehditlerle
karşı
karşıyayız.
Kazakistan’da
açılan
cephede,
ABD
Darbesi
karşısında
Türkiye,
Türk
Devletleri
Teşkilatı,
Özbekistan,
Kırgızistan,
Türkmenistan,
Azerbaycan,
Rusya,
Çin,
İran,
Suriye,
Afganistan,
Pakistan,
Belarus,
Latin
Amerika
Ülkeler,
Avrupa’daki
ABD
karşıtları
Vatan
Partisi,
AK
Parti
ve
MHP
kararlılıkla
yer
almıştır.
ABD
merkezli
kalkışmayı
destekleyenler
ise,
ABD,
Avrupa’daki
Amerikancılar,
Ukrayna,
DEAŞ,
Türkistan
İslam
Partisi
(Uygur
ayrılıkçıları,
Asya’daki
cihatçı
terör
örgütleri,
CHP,
PKK/HDP,
FETÖ,
İYİP,
SAADET,
DEVA
ve
Gelecek
Partisi’dir.
Özellikle
içerde
bu
cepheleşmenin
hiç
şaşmadığını,
15
Temmuz’da,
Suriye’de
PKK
ile
mücadelede,
Karabağ’da,
Libya’da,
KKTC’de,
Mavi
Vatan’da
da
birebir
aynı
olduğunu
görüyoruz.
TAYYİP
ERDOĞAN’IN
MEZAR
KAZICILARI
İçeride
Biden
tayfasının
ve
medyasının,
Kazakistan
olayında
da
Türkiye’de
kalkıştıkları
kaos
senaryolarına
uygun
tavır
aldığını
görüyoruz.
Bütün
yaşananları
bir
halk
tepkisi
olarak
adlandırmak,
bunu
da
demokrasi
adı
altında,
diktatörlüğe
karşı
bir
mücadele
eksenine
koymak
elbette
Amerikan
planlarının
bir
parçasıdır.
Yalnız
Biden
cephesinde
değil,
hükümete
yakın
medya
kuruluşlarında,
köşe
yazarlarında,
televizyonlara
çıkan
gazetecilerde,
sözümona
güvenlik
uzmanlarında,
hatta
bazı
emekli
generallerde
de
olayın
hiç
anlaşılmadığını
görüyoruz.
Zihinleri
Amerikan
işgali
altında
olanlar,
bu
olayda
da
başından
beri
Rusya
ve
Çin
karşıtlığını
körüklemektedirler.
Rusya’nın
Kazakistan’la
olan
dayanışmasını
sözde
Türklük
adına,
Milliyetçilik
adına
mahkum
ediyorlar.
ABD
yalnız
terör
örgütleriyle,
fonladığı
NGO’larla
içimizde
değil,
işgal
ettiği,
kontrol
ettiği
zihinlerle
de
her
gün
karşımıza
çıkıyor.
Öyle
ki,
Kazakistan’daki
girişimi
Rusya’nın
başlattığını
ileri
süren,
daha
sonra
Kazakistan’ın
Rusya’yı
yardım
için
çağırdığına
inanlar
dahi
var!
Bir
kesim
de
denge
siyaseti
masallarıyla,
Rusya
karşıtlığını
yükseltiyor.
Tehdit
saptaması
yok,
strateji
yok,
Türkiye’ye
dair
bir
sorumlulukları
yok!
Amerikan
planlarına
alet
olarak,
Türkiye’yi
yalnızlaştırmaya
çalışıyorlar.
Hepsi
Amerikancı
oldukları
için!
Bütün
bu
propaganda,
niyeti
ne
olursa
olsun
en
sonunda
Amerikan
planlarına,
Tayyip
Erdoğan’ı
devirme
senaryoalrına
hizmet
ediyor
ve
Amerikancılıkla
sonuçlanıyor.
Açık
söyleyelim,
bugün
özellikle
hükümete
yakın
çevreler,
CHP-İYİP-HDP/PKK
ile
kol
kola
yaptıkları
Rusya
ve
Çin
karşıtlığıyla
Sayın
Cumhurbaşkanımızın
da
mezar
kazıcılığını
yapıyorlar!
Bu
planlara
alet
olanlara
ve
yanlış
sularda
yüzen
kimilerine,
gerçekleri
dünyanın
gözünden
kamuoyuna
bir
kez
daha
hatırlatıyoruz.
İŞTE
DÜNYA
GERÇEĞİ
Amerikan
merkezli
haftalık
haber
dergisi.
Kapak:
“Güçlü
Adamın
Yükselişi”
Almanya’nın
merkezi,
haftalık
haber
dergisi.
Kapak:
“Otokratların
Devri”
27
Eylül
2018,
Harvard
Üniversitesi’nde
Konferans
Düzenleyen:
Harvard
başta
olmak
üzere
çeşitli
araştırma
kuruluşları.
Batı’daki
çok
sayıda
ünlü
üniversiteden
konuşmacılar
da
bulunuyor.
2021,
Konrad
Adenauer
Vakfı
120’den
fazla
ülkede
faaliyetleri
ve
80’i
aşkın
temsilciliği
bulunuyor.
Londra
merkezli
haftalık
haber,
uluslararası
ilişkiler
ve
ekonomi
dergisi.
2006
yılı
itibarıyla
yarısı
Kuzey
Amerika’da
olmak
üzere
haftada
yaklaşık
bir
milyon
adet
satıyor.
“Putin
ve
Erdoğan
Sert
Güçlerin
Kardeşliğini
Kurdu”
Washington
merkezli
dergi.
1857
yılında
kuruldu.
Kapak: Maduro,
Lukaşenko,
Putin,
Xi
Jinping,
Erdoğan’ın
yan
yana
fotoğrafları.
Kapak:
“Kötü
adamlar
kazanıyor:
Yeni
otokrat
ligi
(grubu,
cephesi)
Batıyı
zekalarıyla
nasıl
alt
ediyor?”
Söz
konusu
dergiler,
köklü,
ilgili
Batı
devletlerine
doğrudan
bağlı,
aynı
zamanda
stratejik
işlev
gören
yayın
organlarıdır.
İşte
dünyada
emperyalizme
karşı
mücadele
eden
cepheyi,
emperyalist
merkezler
çok
net
saptıyor
ve
ilan
ediyor.
Hepsi
Amerika’ya
karşı
direniyor.
Hepsi
Amerika’nın
dizlerini
titretiyor.
Hepsi
Afganistan’da,
Kazakistan’da,
Doğu
Akdeniz’de,
Suriye’de
aynı
cephede
yer
alıyor.
Bazı
dergilerde
liste
farklılık
gösterse
de
değişmeyen
üç
ülke
Türkiye,
Rusya
ve
Çin
oluyor.
Bu
ülkeler
aynı
zamanda
imparatorluk
birikimiyle
ve
köklü
tarihleriyle
Yükselen
Asya’nın
en
önünde
yürüyen
ülkelerdir.
KADER
BİRLİĞİ
Bütün
bu
kapaklar,
dünyadaki
cepheleşmeyi
ve
kader
birliğini
de
gösteriyor.
Türk
Devletleri
Teşkilatı’nın
(TDT)
Kazakistan
tavrı
da
bu
bakımdan
anlamlıdır.
Teşkilatın
Ak
Sakalı
olarak
seçilen
Sayın
Binali
Yıldırım
da
bu
cepheleşmeye
vurgu
yaparak,
Çin
ve
Rusya’yı,
TDT’nin
doğal
üyesi
olarak
ilân
etmişti.
Şanghay
İşbirliği
Örgütü
de
(ŞİÖ)
bu
cepheleşmenin
Türk
dünyasındaki
yansıması
bakımından
bir
örneğidir.
Kazakistan,
Özbekistan
ve
Kırgızistan
tam
üyedir.
Türkiye’nin
de
yeri
ŞİÖ’dür.
Türkiye’den
Çin’e
Rusya’dan
Azerbaycan’a
Avrasya
ülkelerinin
Kazakistan
krizinde
çıkarları
ortak.
Bu
cephe
aynı
zamanda
zafer
kazanıyor.
The
Atlantic
dergisinin
kapağındaki
“Kötü
Adamlar
Kazanıyor”
cümlesi
aynı
zamanda
Atlantik
kampının
yenilgisinin
bir
itirafıdır.
TÜRKLÜK
BUGÜN
LAZIM
Bugün
Türk
Milliyetçiliği
ABD
emperyalizmine
karşı
birleşmektedir.
Türklük,
ABD’nin
stratejik
planlarında
Türkiye’nin
altını
oymak
değildir.
Rus
ve
Çin
karşıtlığının
bugün
tek
karşılığı
Amerikancılıktır.
Bugün
açıkça
Rusya’yı,
Çin’i,
İran’ı
karşısına
alanlar
Amerikan
mevzilerinden
Türkiye’ye
kurşun
sıkmaktadır.
Rusya,
Çin
ve
İran
karşıtlığından
Türkçülük
değil,
ancak
Amerikancılık
çıkar.
“Türkçülük”
adı
altında
Uygurları
teröristlerin
kucağına
atıyorsunuz.
“Türkçülük”
adı
altında
Kazakları
renkli
darbecilere
mahkum
ediyorsunuz.
“Türkçülük”
adı
altında
Karabağ’da
işgalcilere
umut
veriyorsunuz.
“Türkçülük”
adı
altında
Suriye’de
Mehmetçiğe
kurşun
sıktırıyorsunuz.
“Türkçülük”
adı
altında
Ege
ve
Doğu
Akdeniz’de
Amerikan
gemilerinde
seyrediyorsunuz.
Türklük,
Atatürkçülük
ve
Türk
Milliyetçiliği
bugün
Türkiye’nin
içine
girdiği
savaşta
alınan
tavırlarda
sınanıyor.
Şimdi
Türklük
zamanı;
Kazakistan’da
Amerikancı
darbecilere
karşı
çıkacağız!
Rusya,
Suriye
ve
İran
ile
işbirliği
yapacağız!
Kıbrıs
için
Abhazya’yı
tanıyacağız!
Ukrayna
ve
Kırım’da
doğru
tavır
alacağız!
Her
cephede,
Avrasya
ülkeleri
ile
hep
birlikte
olacağız!
Türk
Milliyetçiliği
de
200
yıldır
emperyalizme
karşı
mücadele
içinde
bayraklaşmaktadır.
Kazakistan’da
yaşananlar
her
yönüyle
Türkiye
için
de
bir
ders
ve
uyarıdır.
İç
cephede
birlik,
dış
politikada
yanlışlardaki
ısrardan
vazgeçip
atılacak
doğru
adımlar,
ekonomik
krize
Üretim
Devrimiyle
zorluğu
paylaştıran
bir
çizgi
ve
kaos
planlarına
karşı
Üreticilerin
Milli
Hükümeti’ni
inşa
etmek
günün
yakıcı
görevidir.


