/
/

Ferdi Tanhan: Türkiye’deki tüm enerji şirketleri kamulaştırılmalıdır

Ferdi Tanhan: Türkiye’deki tüm enerji şirketleri kamulaştırılmalıdır

Vatan

Partisi

Diyarbakır

İl

Başkanı

Ferdi

Tanhan,

22

Ağustos

2021

Pazar

günü, Yenişehir

Ziraat

Odası

Başkanı

Sayın

Süleyman

İskenderoğlu

ve

Hasköy

Muhtarı

Sayın

Nazım

Özmen

ile

birlikte

basın

açıklaması

yaptı. Tanhan

yaptığı

basın

açıklamasında

Diyarbakır’daki

DEDAŞ

mağdurlarının

sorunlarını

dile

getirdi. 

Tanhan,

“Herkes

duysun

ve

hazır

ola

geçsin,

milletin

efendisi

ayağa

kalkıyor!

Çalışkan

çiftçi,

üreten

köylü

ayağa

kalkıyor!”

dedi. 

Vatan

Partisi

Diyarbakır

İl

Başkanı

Tanhan,

köylünün

1980

sonrasında

kambur

ilan

edildiğini

belirterek,

“Artık

köylü

kamburdur.

Ziraat

Bankası

köylünün

bankası

olmaktan

çıkarılmıştır,

tarıma

destek

akçaları

kaldırılmıştır.

Bunlar

yetmezmiş

gibi

bugün

özelleştirilmiş

elektrik

şirketleri

köylünün

efendisi

olmuştur.

Şu

anda

“DEDAŞ

köylünün

efendisidir!”

anlayışı

geçerlidir.”

dedi. 

Tanhan

bu

anlayışı

kabul

etmediklerini

dile

getirerek

şöyle

devam

etti: 

“ÇALIŞKAN

ÇİFTÇİ,

ÜRETEN

KÖYLÜ

AYAĞA

KALKIYOR”

“Herkes

duysun:

Köylü

ayağa

kalkıyor.

Herkes

duysun

ve

hazır

ola

geçsin,

milletin

efendisi

ayağa

kalkıyor!

Çalışkan

çiftçi,

üreten

köylü

ayağa

kalkıyor!

O

diz

çöksün

diye

uğraşanlar

var

ama

o

inatla

doğruluyor.

Sadece

kendisi

için

de

değil,

Türkiye

için

ayağa

kalkıyor.

Artık

yeter

diyor,

“Edi

Bese!”

diyor.

Diyarbakır

köylüsünün

derdi,

Türkiye’nin

derdi.

Muhtarlarımızla

ve

Ziraat

Odası

Başkanımızla

birlikte

burada

yalnızca

Diyarbakır

köylüsünün

sorunlarını

konuşmak

için

buluşmadık.

Köylünün

sırtındaki

girdi

maliyetleri

Türkiye’nin

en

büyük

yüküdür.

Çiftçimizin

üretim

gücünü

koruması,

ekmesi,

biçmesi,

üretmesi

Türkiye

için

en

önemli

meseledir.

Salgın

hastalıkta

en

önemli

mesele

gıda

güvenliğini

sağlamaktır. 

Oysa

şu

an

elektrik

kesintileriyle

mısırımızı

yakıyorlar,

pamuğumuzu

yakıyorlar,

ekinimizi

kurutuyorlar.

Aslında

köylünün

üretim

şevkini

yakıyorlar.

Milletin

gıda

güvenliğine

zarar

veriyorlar.

Geleceğimize

karşı

büyük

bir

suç

işleniyor. 

Kuraklık

bir

doğal

afet.

Bu

yıl

ciddi

bir

kuraklık

sorunuyla

karşı

karşıyayız.

Rekoltemiz

düştü.

Ancak

esas

afet

DEDAŞ’ın

uyguladığı

borç

terörüdür.

Kendi

tarlamızda

kiracı

durumuna

düşmüşüz.

Bir

dönüm

ekili

tarlanın

elektrik

maliyeti

600

TL

olmuş.

Tohum

serdiğimiz

tarım

arazilerini

ekemez

duruma

geldik.

Sadece

borcu

olanların

değil

borcu

olmayanların

da

elektriği

kesiliyor.”

‘ÇİFTÇİMİZ

EKMEKTEN

KORKUYOR’

Enerji

maliyetinin

üretimi

düşürdüğünü

vurgulayan

Tanhan,

“Dünyanın

en

verimli

topraklarında,

senede

iki

hasat

yapılan

bereketin

içindeyiz

ancak

çiftçimiz

ekmekten

korkuyor.

Mardin’in,

Diyarbakır’ın

ovalarına

bakın,

kimse

ikinci

ürünü

ekemiyor.

Enerji

maliyeti

üretimi

engelliyor.

DEDAŞ,

çiftçiye

diyor

ki

sen

borçlusun,

faturanı

öde.

Binlerce

liralık

faturalar.

Mazot

pahalı,

gübre

pahalı,

ilaç

pahalı,

tohum

pahalı

ancak

elektrik

can

yakıyor.

DEDAŞ

borçlara

mahsuben

çiftçinin

Ziraat

Bankası’na

yatan

hibelerine

el

koyuyor,

köylünün

özel

mülkiyetine

göz

dikiyor.

Böyle

giderse

çiftçi

bu

kuraklık

koşullarında

nasıl

ekecek,

nasıl

biçecek?

Çiftçi

üretmezse

Türkiye

nasıl

zenginleşecek,

nasıl

kendi

ayakları

üzerinde

duracak?”

diye

konuştu.

‘ÇİFTÇİNİN

DAYANACAK

GÜCÜ

KALMADI’

Çiftçiye

destek

olunmazsa

üretimde

ciddi

sorunlar

yaşanacağına

dikkat

çeken

Tanhan,

“Efendiler,

kim

kime

borçlu?

Biz

her

şeyimizi

çiftçimize

borçluyuz.

O

borcu

çiftçinin

mahsulünü

yakarak

mı,

kurutarak

ödüyorsunuz?

Köylünün

emeğine

el

koyup

israf

eyleyenlere,

ürününü

yakanlara

nasıl

müsaade

ederiz? 

Çiftçinin

dayanacak

gücü

kalmadı.

Son

zamanların

en

şiddetli

kuraklık

döneminden

geçiyoruz.

Çiftçinin

elinden

tutulmazsa

üretimde

çok

ciddi

zararlar

gerçekleşecektir

ve

bu

doğal

olarak

bütün

ülkemize

yansıyacaktır.

Çiftçimiz

yoksul

düşerse,

üretemezse

milletimiz

yoksul

düşer.

DEDAŞ

acilen

elektrik

kesintilerine

son

vermelidir.

Borçlar

makul

bir

seviyeye

indirilmeli,

2

yıl

ertelenmeli

ve

taksitlendirilmelidir.

Mecburi

kesinti

yapılacaksa

en

az

10

saat

önceden

haber

verilmelidir.

Ürünümüzün

özelleştirilmiş

elektrik

idaresinin

keyfi

ve

kar

odaklı

politikası

yüzünden

sararmasını,

küflenmesini,

hastalığa

kapılmasını

vicdanımız

kaldırmıyor.”

ifadelerini

kullandı.

“ÇÖZÜM:

TÜRKİYE’DEKİ

TÜM

ENERJİ

ŞİRKETLERİ

KAMULAŞTIRILMALIDIR”

Köklü

çözümün

kamulaştırma

olduğunu

söyleyen

Vatan

Partisi

Diyarbakır

İl

Başkanı,

“Ağrı

kesici

önermiyoruz,

sadaka

istemiyoruz,

af

dilenmiyoruz.

Köklü

çözümü

söylüyoruz.

Bir

an

evvel,

Türkiye’deki

tüm

enerji

şirketleri

kamulaştırılmalıdır.

Sadece

DEDAŞ

değil,

21

Enerji

şirketinin

tamamı.

Devlet

otoritesi

ve

disiplini

olmadan

bu

sorun

çözülemez.

Devlet’in

halkçı

ve

kamucu

yönetimi

olmadan

bölgemizdeki

çiftçimiz

kurtulamaz.

Çiftçimiz

kurtulmadı

Türkiye

içinde

bulunduğu

süreçten

bir

üretim

devrimiyle

çıkamaz.

Tarımın

verimi

arttırılamaz.

Başı

dik

yaşamak

için,

emeğimize,

alın

terimize

el

koyan

özel

şirket

idaresini

istemiyoruz.

Devletimizin

planlı,

halkçı,

kamucu

geleneklerinin

canlanmasını

istiyoruz.

Devlette

taşeron

istemiyoruz.

DEDAŞ

Kamulaştırılsın

Çiftçi

Ayağa

Kalksın!

Çiftçi

Ayağı

Kalksın,

Türkiye

Kalkınsın!”

dedi.

“İSTANBUL’A

KANAL

DEĞİL,

ANADOLU’YA

SU

İSTİYORUZ”

Tarımda

kullanılan

elektriğin

yüksek

olmasının

nedeninin

susuzluk

olduğunu

dile

getiren

Tanhan,  “Köylümüz

600-700

metre

derinlikten

su

çıkarmaya

çalışıyor.

Bu

da

enerji

maliyetini

yükseltiyor.

Ayrıca

yeraltı

sularının

kullanılması

gelecekte

tarımsal

verime

büyük

ölçüde

zarar

verecek,

toprağımız

kuruyacak.

Oysa

Dicle’nin

suları

denize

akıyor.

Köylümüzü

seferber

edelim,

gençlerimiz

var,

tarlalarımıza

doğru

kanallarımızı

yapalım,

barajlar,

su

bentleri

inşa

edelim,

topraklarımıza

yatırım

yapalım.

Kaynakları

buraya

ayıralım.

İstanbul’a

kanal

değil,

Anadolu’ya

su

getirelim.

Hükümete

sesleniyoruz:

Anadolu

susuzluktan

kan

ağlıyor.

İstanbul’a

kanal

değil,

Anadolu’ya

su

istiyor.

Tarımsal

sulamayı

engellemek

toplumumuzu

açlıkla

tehdit

eden

yanlışların

önünü

açmaktır.

Suyumuz

var,

toprağımız

var,

güneşimiz

var.

Gücümüz

ve

kuvvetimiz

de

var.

Bize

devletin

planı

gerek,

gücü

gerek.

DEDAŞ

zulmüne

son

vererek,

üretim

odaklı

bir

tarım

politikası

izlememiz

şart.”

sözlerine

yer

verdi.

“VATAN

PARTİSİ

TÜRKİYE’Yİ

ÜRETİM

DEVRİMİ

İLE

BİRLEŞTİRECEK” 

“Biz

köylümüzün

zorluklara

kafa

tutan,

zorlukları

yenen

o

çalışkanlığını

ve

üreticiliğini

yeniden

ayağa

kaldırarak

Türkiye’mizi

yöneteceğiz”

diyen

Vatan

Partisi

Diyarbakır

İl

Başkanı

Ferdi

Tanhan,

“Vatan

Partisi

Türkiye’yi

Üretim

Devrimi

ile

birleştirecek.

Türkiye’nin

birliğini

savunma

iddiasındaki

güçlere

sesleniyorum:

Güneydoğu’nun

topraksız

köylüsünü,

yoksul

köylüsünü,

susuz

bırakılan

üretici

köylüsünü

anladığınız

zaman

Türkiye’nin

birliğini,

bütünlüğünü

kimse

bozamaz. 

Bölücülük

sona

ermektedir.

Türkiye

Cumhuriyeti,

kimsesizlerin

kimsesidir.

Vatan

da,

toprağına

sahip

çıkan,

suyuna

sahip

çıkan,

üreten

özgür

köylüyle

huzur

ve

güven

içinde

olur.

Köylümüze

güveniyoruz,

köylümüze

dayanıyoruz.

Köylüyü

seferber

ederek

zorlukların

üstesinden

geliriz.

Biz

köylümüzün

zorluklara

kafa

tutan,

zorlukları

yenen

o

çalışkanlığını

ve

üreticiliğini

yeniden

ayağa

kaldırarak

Türkiye’mizi

yöneteceğiz.”

ifadelerini

kullandı.

Paylaş
Paylaş: