/
/

Doğu Perinçek: İsrail saldırganlığına karşı Üç Ayaklı Plan

Doğu Perinçek: İsrail saldırganlığına karşı Üç Ayaklı Plan

Genel

Başkanımız

Dr.

Doğu

Perinçek,

Vatan

Partisi

Genel

Merkezinde

bir

basın

toplantısı düzenleyerek

Türkiye

Hükümetinin

Batı

Asya

ülkelerini

İsrail

saldırganlığına

karşı

üç

ayaklı

bir

planla

harekete

geçirmek

için

girişimde

bulunmasını

önerdi.

Perinçek şunları

belirtti:

İSRAİL

SALDIRGANLIĞI

LANETLEMELERLE

DURDURULAMAZ

İsrail

saldırganlığını

kınamalarla,

lanetlemelerle,

dualarla,

yakarışlarla

ve

uluslararası

topluma

çağrılarla

durdurma

olanağı

bulunmadığını

artık

herkes

görmektedir.

Artık

hiç

kimse

boş

laflarla

kamuoyunu

kandıramaz.

Vatan

Partisi,

Türkiye

Hükümetine

ABD

destekli

İsrail

saldırganlığını

durdurmak

için

etkin

bir

plan

öneriyor.

ÜÇ

CEPHEDE

SALDIRGANLIK

Filistin

bugün

yalnız

Müslüman

dünyasının

ve

Arap

halklarının

değil,

insanlığın

ön

cephesidir.

ABD

destekli

İsrail

saldırısının

üç

hedefini

saptamak,

doğru

strateji

kurmanın

ve

doğru

siyasetler

üretmenin

öncelikli

koşuludur.

Birincisi:

İsrail,

Filistin

topraklarını

işgal

ederek

ve

günümüzdeki

saldırılarıyla

Doğu

Kudüs

merkezli,

bağımsız

Filistin

Devletini

önlemek

peşindedir.

İkincisi:

İsrail,

Batı

Asya’da

“Kürdistan”

adı

altında

İkinci

İsrail’i

kurmak

amacından

vazgeçmemiştir

ve

vazgeçmez.

Musul-Kerkük

petrollerine

sahip,

Doğu

Akdeniz’de

limanı

bulunan,

Diyarbakır

merkezli

Müslüman

bir

İsrail

kurmak,

yalnız

İsrail’in

değil,

ABD

emperyalizminin

de

Batı

Asya’daki

stratejik

hedefidir.

Bu

nedenle

Irak,

Suriye,

Türkiye

ve

İran’ın

toprak

bütünlüğü,

ABD-İsrail

ortaklığı

tarafından

tehdit

edilmektedir.

Üçüncüsü:

İsrail,

ABD,

Yunanistan

ve

Güney

Kıbrıs

Rum

Yönetimi

ile

KKTC

devletini

ortadan

kaldırmak

ve

Doğu

Akdeniz’in

ekonomik

kaynaklarını

paylaşmak

için,

silahlı

bir

ortaklık

oluşturmuştur.

Tevrat’tan

ve

Yunan

Mitolojisinden

alınan

Noble

Dina

ve

Nemesis

gibi

intikam

temalı

isimlerle

yapılan

tatbikatlar,

İsrail’in

Doğu

Akdeniz’deki

saldırgan

amaçlarını

ortaya

sermektedir.

FİLİSTİN’İN

ÖN

CEPHEDE
TÜRKİYE

VE

İNSANLIK

İÇİN

MÜCADELESİ

Filistin

Devleti

ve

halkı,

bugün

ABD

emperyalizmine

ve

İsrail

Siyonizmine

karşı

ön

cephede

bütün

Batı

Asya

ülkeleri

ve

insanlık

için

savaşıyor.

Filistin,

Vatan

Partisi

Genel

Başkan

Yardımcısı

E

Amiral

rahmetli

Soner

Polat’ın

vurguladığı

üzere

aynı

zamanda

Türkiye

için

de

savaşmaktadır:

“İsrail’in

nihaî

hedefi,

Türkiye’dir.

Filistin’de

İsrail

işgaline

ve

zulmüne

direnen

gençler,

aslında

yalnızca

vatanlarının

değil,

aynı

zamanda

Anadolu’nun

da

muhafızlarıdır.

Filistin

cephesi,

tarihte

olduğu

gibi

bugün

de

birinci

savunma

hattımızdır.

Irak,

Suriye,

Libya

ve

Tunus’u

karmaşaya

mahkûm

eden

emperyal

aktörler

şayet

Şam

ve

devamında

Humus,

Halep,

Deyrizor,

Haseke,

Rakka

hattında

istediklerini

elde

ederlerse,

kesinlikle

durmayacak,

yönlerini

Anadolu’ya

çevireceklerdir.

Bunu

da

DEAŞ,

FETÖ

ve

PKK

gibi

ürettikleri

terör

unsurları

ile

değil,

doğrudan

yapacaklardır.

Yüz

yıl

önce

de

böyle

olmuştu.

Filistin

tam

anlamı

ile

Türkiye’nin

meselesidir.

Türkiye,

bütün

gücüyle

Filistin

direnişinin

yanında

olmalıdır.

Bu

konuda

zaaf

göstermek,

Anadolu

içlerinde

İsrail

füzeleri

ile

yüzleşmek

sonucunu

doğurabilir.

Siyonist

devletin

Suriye’de

kat

ettiği

her

aşama,

Türkiye’ye

biraz

daha

yaklaşma

şansı

verecektir.

Bizim

için

Aynel

Arab,

Afrin,

Münbiç

neyse

Gazze

de

odur.”

ÜÇ

AYAKLI

PLAN

Batı

Asya

ülkeleri

ve

müttefikleri,

İsrail’in

üç

cephedeki

saldırganlığını

Üç

Ayaklı

Plan’la

bozguna

uğratabilirler:

Birincisi:

Doğu

Kudüs

Merkezli

bağımsız

Filistin

Devletinin

kurulması.

İkincisi:

ABD

ve

İsrail’in

“Kürdistan”

adı

altında

İkinci

İsrail

Devletini

kurma

girişiminin

bugün

öncelikle

Suriye

ve

Irak

topraklarında

bozguna

uğratılması.
Üçüncüsü:

ABD-İsrail-Yunanistan-Güney

Kıbrıs

Rum

Yönetimi

ortaklığının

Doğu

Akdeniz’deki

saldırganlığının

boşa

çıkartılması.

Üç

Ayaklı

Plan,

ABD-İsrail

saldırganlığına

stratejik

düzlemde

cephe

alır.

İsrail

saldırganlığını

bütün

boyutlarıyla

saptayarak,

en

geniş

ittifakı

sağlar.

Türkiye’nin

güvenliği

ve

ekonomik

gelişmesiyle

bütünleştirir.

Başarıya

ulaşacak

siyasetler

dizisini

belirler.

TÜRKİYE

HÜKÜMETİNİN
TARİHSEL

SORUMLULUĞU

VE

OLANAKLARI

Türkiye

Hükümeti,

bugün

ABD-İsrail

saldırganlığını

durdurmada

kilit

ülke

konumundadır.

Türkiye

Hükümeti,

Batı

Asya’da

ABD-İsrail

saldırganlığını

durduracak

ve

stratejik

düzlemde

barış

ve

güvenliği

sağlayacak

kuvveti

yaratmada

ve

sonuca

ulaşmada

etkin

rol

oynayacak

konumdadır.

Hükümetimiz,

Üç

Ayaklı

Plan’ın

uygulanması

amacıyla

Batı

Asya

Devletlerini

konferansa

çağırabilir.

ABD

ve

İsrail

Saldırganlığına

Karşı

Üç

Ayaklı

Plan

Konferansı’na

Filistin,

Suriye,

Irak,

İran,

Lübnan,

Ürdün,

Kuzey

Kıbrıs

Türk

Cumhuriyeti,

Mısır,

Katar,

Birleşik

Arap

Emirlikleri,

Suudi

Arabistan,

Yemen,

Libya,

Tunus,

Cezayir,

Fas,

Rusya,

Abhazya,

Azerbaycan,

Türkmenistan,

Kazakistan,

Tacikistan,

Afganistan,

Özbekistan,

Kırgızistan,

Pakistan,

Hindistan,

Bangladeş

ve

Çin

Halk

Cumhuriyeti

çağırılabilir.

GÜVEN

SAĞLAMAK

İÇİN

KÜRECİK

VE

İNCİRLİK
ÜSLERİNİN

TÜRK

ORDUSU’NUN

DENETİMİNE

ALINMASI

Türkiye

Cumhuriyeti

Devletinin

ABD

ve

İsrail

saldırganlığına

karşı

güven

sağlaması

ve

inandırıcı

olması

için,

öncelikle

kendi

topraklarımızda

ABD

ve

İsrail

saldırganlığına

hizmet

eden

ABD

üslerini

Türk

Silahlı

Kuvvetleri’nin

denetimine

alması

ve

bu

üslerdeki

ABD

askerlerinin

en

kısa

zamanda

ABD’ye

yollanması

gerekir.

HER

ALANDA

İŞBİRLİĞİNE

SURİYE’DEN

BAŞLAMAK

Suriye

Arap

Cumhuriyeti,

bugün

ABD-İsrail

saldırganlığıyla

her

üç

cephede

karşı

karşıya

gelen

biricik

ülkedir.

Suriye,

İsrail’in

doğrudan

silahlı

saldırılarına

uğramaktadır

ve

Filistin

ile

birlikte

bu

açıdan

en

ön

cephede

savaşmaktadır.

Suriye,

ABD

ve

İsrail’in

“Kürdistan”

adı

altında

İkinci

İsrail

girişimine

karşı

yine

ön

cephede

savaşmaktadır.

Suriye,

ABD

ve

İsrail’in

Doğu

Akdeniz’deki

emperyalist

girişimlerinin

de

hedefidir.

Bu

durumda

Türkiye,

ABD

ve

İsrail

saldırganlığını

durdurmak

için

mücadelede

öncelikle

Suriye

ile

işbirliği

olanaklarına

sahiptir.

NETANYAHU’NUN

TEŞEKKÜR

ETTİĞİ

ÜLKELER

Netanyahu’nun

15

Mayıs

2021

günü

“Terörist

saldırılarına

karşı

İsrail’in

meşru

müdafaa

hakkını

destekledikleri

ve

kararlılıkla

İsrail’in

yanında

durdukları

için”

teşekkür

ettiği

ülkeler

şunlardır:

ABD,

Arnavutuk,

Avusturalya,

Avusturya,

Bosna

Hersek,

Brezilya,

Bulgaristan,

Kanada,

Kolombiya,

Güney

Kıbrıs,

Çek

Cumhuriyeti,

Gürcistan,

Almanya,

Guatemala,

Honduras,

Macaristan,

İtalya,

Litvanya,

Moldova,

Hollanda,

Kuzey

Makedonya,

Paraguay,

Slovenya,

Ukrayna,

Uruguay.

Bu

ülkeler

arasında

Türkiye

açısından

özellikle

Güney

Kıbrıs,

Ukrayna,

Bosna

Hersek

ve

Gürcistan

dikkat

çekiyor.

İsrail

saldırganlığına

karşı

kesin

ve

etkin

konum

alan

ülkeler

arasında

ise,

Rusya,

İran

ve

Çin

bulunuyor.

Türkiye,

her

cephede

birlikte

olduğu

ve

stratejik

düzlemde

ortak

çıkarlarda

buluştuğu

Rusya,

İran

ve

Çin’e

karşı

yürütülen

ABD-İsrail

merkezli

fitne

ve

fesat

girişimlerine

karşı

etkin

uygulamalarda

bulunmalıdır.

HÜKÜMETİMİZE

ÖNERİ

Türkiye

Cumhuriyeti

Hükümetimize,

ABD-İsrail

merkezli

tehdidi

her

üç

cephede

etkisiz

kılmak

için

Batı

Asya

ülkelerini

bir

konferansta

toplamasını

ve

Üç

Ayaklı

Planı

etkin

bir

tarzda

uygulamak

için

harekete

geçmesini

öneriyoruz.

Konferans,

ABD

ve

İsrail’e

karşı

kınamalarla

yetinmemeli,

saldırganlığı

durduracak

ve

her

üç

cephede

kesin

sonuçlar

sağlayacak

siyasal,

ekonomik

ve

askerî

işbirliğine

ilişkin

eylem

planını

karara

bağlamalıdır.

Bu

amaçla

Türkiye

Cumhuriyeti

Hükümeti

toplanacak

Konferansa

somut

bir

eylem

planı

götürmelidir.

Paylaş
Paylaş: