/
/

Doğu Perinçek: “ABD tertibine yanıt: Yeni hükümet mimarisi”

Doğu Perinçek: “ABD tertibine yanıt: Yeni hükümet mimarisi”
Paylaş

Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayımız Dr. Doğu Perinçek bir basın toplantısı yaparak önemli açıklamalarda bulundu

Vatan

Partisi

Genel

Başkanı

Doğu

Perinçek,

1

Mart

2023

günü

saat

13.00’te

Ankara’da

Vatan

Partisi

Genel

Merkezinde

bir

basın

toplantısı

yaparak,

vurguladı. 

Türkiye,

dört

gün

önce

Fenerbahçe

tribünlerindeki

“Hükümet

istifa”

sloganlarından

sonra

yeni

bir

sürece

girmiştir.

PROPAGANDA

AŞAMASINDAN

EYLEM

AŞAMASINA

Atlantik

güçleri,

deprem

sonrasında

“Devlet

yok,

hükümet

yok,

ordu

yok,

polis

yok”

propagandası

yürüttü.

Şimdi

propaganda

aşamasından

eylem

aşamasına

geçiliyor.

“Hükümet

istifa”

diye

bağırmak,

kuşkusuz

her

vatandaşın

hakkıdır.

Ancak

kimi

zaman

bağırtan

önem

kazanır,

slogan

atan

ise

tertibin

aracı

konumuna

düşer.

Tarihe

baktığımız

zaman,

Faşizmin

Şefi

Mussolini

ve

Nazi

“Führer”i

Hitler’den

Turuncu

Devrim

aktörü

Zelenski’ye

kadar

emperyalist

girişimler

de

geniş

kitleleri

bağırta

bağırta

iktidara

ilerledi.

Bağırtılan

kitle

özgürlüğünü

kullanıyordu.

Bağırtanlar

ise

özgürlükleri

ve

ülkelerinin

geleceklerini

yok

etme

tertibinin

başındaydılar.

Herkes

bilmeli.

Bilmiyorsa

da

tecrübelerle

öğrenecektir:

Tribünlerdeki

saf

yürekli

seyircinin

“Hükümet

istifa”

sloganları,

yeni

bir

tertibin

başlangıcıdır.

Aynı

2007

yılında

FETÖ’nün

Ergenekon-Balyoz

tertibi

için

düğmeye

basması

gibi,

yine

ABD’nin

operasyon

merkezinden

düğmeye

basılmıştır. 

Kanıt

arıyoruz,

Atlantik

sisteminin

yayın

organları,

bu

operasyonu

aylardan

beri

bağıra

bağıra

ilan

ediyor.

ABD

Dışişleri

Bakanlığı’nın Foreign

Policy dergisi,

1

Ocak

2023

günlü

sayısında,

Türkiye’de

seçim

sürecinde

“kan

banyosu”

olacağını

ilan

etmişti. 

Diyeceksiniz

ki,

daha

“kan

banyosu”

olmadı.

Eğer

karşılaştığımız

tertibin

boyutlarının

fakında

olmaz,

gereken

mevziye

girmez

ve

uygulamaları

gündeme

almazsak,

olmasını

istemediklerimiz

ne

yazık

ki

olabilir.

Türkiye’nin

içine

itilmesi

planlanan

“Kan

banyosu”

sürecinin

suçlusu

da

yine

Atlantik

medyası

tarafından

sanık

sandalyesine

oturtulmuştu.

Almanya’nın

devlet

güdümlü

ünlü

dergisi Stern,

26

Ocak

2023

günlü

sayısında,

Türkiye

Cumhurbaşkanı

Tayyip

Erdoğan’ı

“kundakçı”

diye

suçlayan

kapağıyla

üstlendiği

görevi

yerine

getirdi.

STERN

DERGİSİ

KAPAĞI

Aydınlık

gazetemiz,

emperyalist

merkezlerden

dünyaya

ilan

edilen

tertibin

haberlerini

Türkiye

kamuoyuna

duyurdu.

Yugoslavya’yı

parçalayan

tertipler

zinciri

de

stadyum

tribünlerinden

başlatılmıştı.

Kızıl

Yıldız

ve

Partizan

takımlarının

sporsever

seyircileri

o

zaman

hangi

senaryoda

rol

aldıklarının

farkında

değillerdi

kuşkusuz.

TERTİBİN

HEDEFİ

Hedefi

iyi

görelim.

Atlantik

sisteminin

Ankara’da

karargâh

kuran

tertipçileri,

seçimi

tribünlerde

başlattılar.

Halk

kitleleri

futbol

seyircisi

gibi

uyanık

ve

etkin

bir

kesimden

başlanarak

yönlendiriliyor

ve

harekete

geçirilmek

isteniyor.

Seçime

80

gün

kala

ABD’nin

AK

Parti

iktidarını

devirme

planında

yeni

bir

aşamaya

geçilmiştir.

Kitleler

kışkırtılmaktadır

ve

yeni

kışkırtmalara

zemin

yaratacak

uygulamaların

da

pususuna

yatılmıştır.

PLANI

BOZMAK

Uygulanan

tertip

halkı

kazanmaya

yöneliktir

ve

bu

planı

bozmanın

öncelikli

hedefi

de

halkı

Atlantik

tertipçilerine

teslim

etmemek,

halkı

aydınlatmak

ve

millî

mevzilerde

tutmak

olmalıdır. 

Bu

süreçlerde

Devletin

yaptırım

gücü

hiç

kuşkusuz

gerekli

olabilir.

Ancak

bu

güç,

zamanında

ve

yerinde

kullanıldığı

zaman

amaca

hizmet

eder.

Halkın

devlet

yaptırımının

uygulanmasını

yerinde

ve

haklı

görmesi

gerekir.

Örneğin

15-16

Temmuz

gecesi,

Amerikancı

FETÖ

Darbesini

bastırmak

için

harekete

geçen

asker,

milletin

desteğini

almıştır.

Bugüne

gelince,

Kayseri

maçına

Fenerbahçe

seyircisini

almamak

gibi

yaptırımlar

veya

olayın

üzerine

hemen

polis

önlemleriyle

yürümek,

halkı

tertipçilerin

denetimine

itmek

gibi

sonuçlar

getirebilir.

Bugün

hangi

takım

taraftarı

olursa

olsun

seyirci

kitlesini

aydınlatmak,

en

etkin

önlemdir.

Hükümet,

kamuoyunu

ve

futbol

severleri

uygulanan

tertibin

arkasındaki

güç

konusunda

en

yetkili

ağızdan

bilgilendirmelidir.

Öyle

soyut

laflarla

değil,

Bu

tertibin

merkezinde

ABD’nin

bulunduğu

somut

kanıtlarla

açıklanmalıdır.

O

zaman

futbol

seyircisinin

ve

planda

rol

verilmiş

olan

bütün

halk

kitlelerinin

cephesini

tertipçilere

döneceği

görülecektir.

Çünkü

bugün

bütün

millet

ABD’nin

Türkiye’ye

yönelik

niyetlerinin

farkındadır.

Kamuoyu

son

depremlerin

dahi

ABD

tarafından

tezgâhlandığını

konuşuyor.

Bu

rivayetlerin

doğruluğundan

söz

etmiyoruz.

Ancak

tehdidin

nereden

geleceği

konusunda

halkın

bilincinin

ne

kadar

berrak

olduğuna

işaret

ediyoruz.

Hiç

kimse

bu

depremin

Rusya

veya

Çin

tarafından

tetiklendiğine

dair

bir

s

öylentiyi

dillendirmiyor.

O

nedenle

tertibin

arkasında

ABD’nin

bulunduğu

konusunda

halka

gerçeğe

dayanan

bilgilerin

verilmesi,

planlanan

kitle

kışkırtmalarının

önünün

kesilmesi

açısından

en

etkin

uygulama

olacaktır. 

Bu

arada

kamuoyu,

tertibin

cephedeki

görevlileri

konusunda

da

aydınlatılmış

olacaktır.

MİLLÎ

HÜKÜMET

VE

KAOS

SEÇENEKLERİ

Önümüzdeki

seçim

son

tahlilde

Türkiye

ile

ABD

emperyalizmi

arasındaki

seçimdir.

Bu

seçim

daha

önceki

seçimler

gibi

iktidar

seçenekleri

arasında

değildir.

Türkiye

cephesi,

seçmene

bir

iktidar

projesi

sunuyor.

İYİ

Parti

ve

CHP

yöneticileri

ise,

Türkiye’nin

önüne

bir

kaos

seçeneği

koymaktadırlar.

Atlantik

Tayfasının

seçimi

kazanması

durumunda

iktidar

ortakları,

FETÖ

ile

HDP/PKK’dır.

CHP

ve

İYİ

Parti

yönetimleri,

bugün

hapiste

olan

NATO/FETÖ

generallerini

ve

memurlarını

hapisten

çıkartıp

devlet

mevzilerine

yerleştireceklerini

açıkça

ilan

ediyorlar.

Bunun

kaos

vadinden

başka

bir

anlamı

olmadığı

açıktır.

Önümüzdeki

süreci

iyi

anlamak

durumundayız.

İyi

anlamanın

biricik

ölçütü,

verilen

yanıttır. 

ABD,

halk

kitlelerini

kendi

amacı

için

denetim

altına

almaya

yönelik

bir

seçim

planı

yürütmektedir.

ABD’nin

kaos

seçeneğini

bozacak

bir

Millî

Hükümet

planı

bugün

biricik

çözümdür.

Arkada

kalan

21

yıldaki

Hükümet

modelinin

yeniden

seçmenin

önüne

konması,

artık

çözüm

değildir.

Türkiye’nin

yeni

bir

Hükümet

Mimarisine

ihtiyacı

var.

Biricik

ama

biricik

başarı

seçeneği

budur.

Yeni

Hükümet

mimarisinin

esasları

şunlardır:

Büyük

zorluklarla

karşı

karşıyayız.

Bu

durumda

Büyük

Zorlukların

üstesinden

gelecek

gücü

biraraya

getirecek

bir

Millî

Hükümet

dışında

çözüm

bulunmuyor.

Büyük

zorlukların

üstesinden

gelecek

hükümet

günümüz

koşullarında,

Cumhurbaşkanımız

Tayyip

Erdoğan’ın

önderliğinde

AK

Parti+MHP+Vatan

Partisi

ortaklığında

kurulabilir.

Bu

hükümet,

AK

Parti

ile

onu

destekleyenlerin

kuracağı

bir

hükümet

değildir;

Türkiye’yi

birlikte

yönetme

hükümetidir.Bu

seçenek,

milli

siyaset

izleyen

güçlerin

ötesinde

CHP

ve

İYİ

Parti’nin

vatansever

kitlelerini

de

seferber

edecektir.  Milletin

büyük

kesimi

ancak

bu

anlayışla

birleştirilebilir

ve

Atlantik’ten

gelen

güncel

tehdit

ancak

bu

formülle

caydırılabilir.

Türkiye’nin

uluslararası

ittifak

birikimi

de

ancak

bu

çözümle

etkin

kılınabilir.

Paylaş: