/
/

Adnan Akfırat: Çin’de kimin borusu ötüyor?

Adnan Akfırat: Çin’de kimin borusu ötüyor?

Başkan Xi’nin 7 yıllık yönetimi, Çin’de zenginlerin borusunun ötmediğini, fakat yoksulların borusunun hakkınca öttüğünü gösterdi

Bu

satırların

yazarının

Çin’deki

gelişmeleri

doğru

anlama

konusunda

önemli

bir

farklılığı

var.

2011

yılından

bu

yana

Şanghay’da

yaşıyorum.

Bir

yıldır

salgın

nedeniyle

Türkiye’deyim,

bu

sayede

son

gelişmelere

Asya’nın

en

batısından

bakma

imkanı

yakaladım. Çin’deki

şirketimizse

açık.

Düzenli

olarak

“uzaktan

çalışma”

yoluyla

mesaimizi

sürdürüyoruz. 

Çin’de

yaşamak

nasıl

bir

şey?

Elbette,

öncelikle

heyecan

verici.

Olağanüstü

hızlı

değişimi

anlama

çabası

insana

canlılık

kazandırıyor.

Çin’de

bulunduğum

zamanda

amacıyla

çok

seyahat

ediyorum.

Yaklaşık

otuz

eyaletini

ziyaret

ettim,

gözlemledim.

Ziyaret

etmediğim

dört

eyalet

kaldı.

Kuzeydoğudaki

iki

eyalet,

İç

Moğolistan

ve

Tibet. 

Çin’in

dört

bir

yanında,

çok

sayıda

sınanmış

sağlam

dostlarım,

Çin’in

eski

Türkiye

büyükelçileri

gibi

güvenilir

öğretmenlerim

ve

değişik

kollarından

yüzlerce

arkadaşım

var.

Çin’deki

değişimi,

Çinlilerle

tartışarak

anlamak

büyük

bir

üstünlük.

Denilebilir

ki,

suyu

kaynağından

içiyorum.

ÇKP,

‘EN

ZENGİN

VE

EN

YOKSULLAR’A

MI

ÇALIŞIYOR?

Şanghay’daki

şirketimizde

bir

Çinli

ortağım

var.

Çok

iyi

eğitim

almış.

Evi,

arabası

ve

köyde

ikinci

evi

de

olan

orta

sınıftan

bir

Şanghaylı.

Babasının

aksine

ÇKP

üyesi

değil.

Ancak

aldığı

eğitim

nedeniyle

toplumcu

ve

adaletli

bir

insan.

2012

yılında

tanıştığımızda,

neden

ÇKP

üyesi

olmadığını

sorduğumda

çok

çarpıcı

bir

açıklama

yapmıştı:

“ÇKP,

sadece

en

zenginler

ve

en

yoksullar

için

çalışıyor.

Benim

gibi

orta

sınıftan

olanlardan

alıp

onlara

veriyor!”

Bu

kendiliğindenci

değerlendirme

Çin

toplumunu

anlama

çabalarımı

hızlandırdı. 

Ortağımız,

2012

Ekim’inde

Xi

Jinping’in

ÇKP

Genel

Sekreteri

olmasına

kayıtsız

davrandı.

Oysa,

Xi’nin

Genel

Sekreter

olmasına

en

çok

emekçilerin

sevindiğini

gözlemlemiştim.

Dolaysız

temasım

olan,

otobüs

ve

taksi

şoförlerinin,

fabrika

işçilerinin,

tezgahtarların

ve

sıradan

köylülerin

gözlerinin

içi

gülerek

“Xi

dada”

(atamız

Xi)

diye

şevkle

söz

etmelerinden

etkilenmiştim. 

Ortağımın

değerlendirmesinin

tersine,

o

dönemde

en

zenginler

sınıflamasında

bulunan

özel

şirket

sahip

ve

yöneticileriyle

Çin’in

büyük

devlet

işletmelerinin

yöneticileri

Xi’den

rahatsızlıklarını

gizlemiyorlardı.

Cumhurbaşkanları

Xi’nin

politikalarından

duydukları

hoşnutsuzluğu,

nedeniyle

bir

arada

olduğu

bir

yabancıya

yansıtacak

düzeyde

olmasına

ise

şaşırmıştım.

Çinliler,

geleneksel

olarak

Çinli

olmayanlardan,

kendi

devlet

yöneticileri

ya

da

Çin’in

politikalarına

ilişkin

olumsuz

görüşlerini

saklarlar.

Xi

Jinping’in

halkçı

uygulamaları

nedeniyle

sınıfsal

çıkarları

zedelenen

en

zengin

kesimin

direnişi

önemli

ölçüde

kırıldı,

ancak

yer

yer

sabotajlar

halen

devam

ediyor.  

Xi

JiNPiNG’İN

POLİTİKALARI

ÇKP’YE

ÜYE

OLMA

İSTEĞİ

YARATTI

Geçen

8

yılda

Şanghaylı

ortağımız

ile

gereği

pek

çok

ÇKP

yöneticisiyle

görüştük,

ortak

projeler

yürüttük,

birlikte

uluslararası

toplantılara

katıldık.

ÇKP

Siyasi

Büro

Daimi

Komite

üyeleri,

Merkez

Komite

üyeleri,

bakanlar,

bakan

yardımcıları,

eyalet

başkanları,

yerel

hükümet

başkanları

ile

tanıştık,

bazılarınca

ağırlandık.

Ortağımın

Başkan

Xi’ye

karşı

tutumunun

her

geçen

gün

olumlu

olarak

değişmesini

izledim.

Xi

Jinping’e

saygısının

ve

desteğinin

artmasından

sonra

ÇKP’ye

tutumu

da

değişti.

2020

yılı

Ocak

ayında

Şanghay’dan

ayrılmadan

önce

verdiği

veda

ziyaretinde

“keşke

bir

imkan

olsa

da

ÇKP’ye

üye

olabilsem,”

dedi. 

ÇİN’DEKİ

ORTA

HALLİ

KESİMİ

İKİ

KATINA

ÇIKARMA

HEDEFİ

Xi

Jinping’in

ÇKP’nin

19.

Genel

Kurultayı’nda

“Çin’e

özgü

sosyalizmin

yeni

dönemi”nin

başladığını

belirtmesi,

gelişmeleri

anlamak

için

kılavuz.

1978’de

“Dışa

Açılma

ve

Reform”

politikasıyla

Çin

hızlı

büyüdü

ama,

bu

toplumda

büyük

dengesizlikler

yarattı.

Xi’nin

vurguladığı

“Yeni

Dönem”

bu

eşitsizlik

ve

dengesizlikleri

ortadan

kaldırmayı

amaçlıyor. 

Çin,

14.

Beş

Yıllık

Planı

ve

2035’e

uzanan

ekonomik

politikaların

merkezine

orta

halli

refaha

ulaşmış

nüfusunu

iki

katına

çıkarmayı

yerleştirdi. 

Orta

kesimin

sayısı

ve

ekonomik

gücünü

artırmak,

hükümetin,

dış

belirsizliği

dengelemek

için

pazarı

geliştirmeye

odaklanan

yeni

“çift

döngülü”

ekonomik

stratejisinin

de

taşıyıcı

sütunu.

(1)

Çin’de

resmi

olarak

yaklaşık

400

milyon

kişi

orta

halli

refaha

kavuşmuş

kesim

olarak

tanımlanıyor.

Orta

gelirli

hane

halkı,

Çin

Ulusal

İstatistik

Bürosu

tarafından

yılda

100

bin

yuan

(15.200

dolar)

ila

500

bin

yuan

(76.000

dolar)

arasında

kazanç

sağlayan

üç

kişilik

bir

aile

olarak

tanımlanıyor.

(2)

400

milyonluk

bu

kesim

Çin’in

toplam

nüfusunun

yüzde

28.5’unu

oluşturuyor.

Şimdi

hedef

bunu

iki

katına

çıkarmak.

Çin

orta

gelirli

nüfusunu

yaklaşık

yüzde

60’a

çıkarırsa

Avrupa

standardında

yaşayan

nüfus,

800

milyon

kişiye

ulaşacak.

Böylece

ABD

ve

Avrupa

Birliği

nüfusunun

toplamından

daha

büyük

bir

pazar

yaratılacak.

Bu

kadar

geniş

bir

alım

gücüne

sahip

olmak,

Çin’e

uluslararası

sahnede

büyük

bir

ekonomik

kaldıraç

sağlıyor.

BAŞBAKAN

YARDIMCISI

liU

HE’NiN

ÖNEMLİ

MAKALESİ

Çin

Başbakan

Yardımcısı

ve

Başkan

Xi’nin

baş

ekonomi

danışmanı

Liu

He,

25

Kasım’da

Halkın

Günlüğü

gazetesinde,

yeni

dönemin

ekonomi

politikalarını

açıklayan

önemli

bir

makale

yazdı.

(3)

Şöyle

diyor

Liu

He:

“2008’e

kadar

uluslararası

ekonomik

döngü

hızlı

ekonomik

büyümeyi

teşvik

etti

ve

yeterli

yiyecek

ve

giyecekten

yoksun

bir

halk

iken

orta

düzeyde

varlıklı

bir

topluma

ulaştık.

Yoğun

çabaların

ardından,

ülkemin

kişi

başına

düşen

GSYİH’si

10.000

doları

aştı.

Ancak

bu

dönemde

talep

yapısı

ve

üretimin

işlevi

büyük

değişikliklere

uğradı.

Üretim

sisteminin

dolaşımı

ile

dış

dolaşımı

arasında

ve

arz

ile

talep

arasında

kopukluklar

ortaya

çıktı.

Bu

çelişkiyi

çözmek

için,

yeni

bir

kalkınma

modelini

hızlıca

inşa

etmeliyiz.”

Liu

He’nın

makalesinde,

“Yeni

Kalkınma

Modeli”ni

tanımlarken

gelir

dağılımını

düzeltmeye

kuvvetli

vurgular

yapması

ayrıca

dikkat

çekti: 

“İstihdam

genişlemesini

teşvik

edecek

ve

çalışanların

gelir

seviyesini

artıracağız.

Ekonomik

kalkınmanın

istihdamı

artırma

doğrultusuna

bağlı

kalmalı,

istihdam

kapasitesini

artırmalı,

istihdam

kalitesini

geliştirmeli

ve

tam

istihdama

ulaşmayı

teşvik

etmeliyiz.

Orta

gelir

gruplarının

genişlemesi,

güçlü

bir

pazarın

oluşturulmasında

ve

yapısal

iyileştirmenin

teşvik

edilmesinde

temel

bir

role

sahiptir.

‘Sosyalizmin

vazgeçilmez

ilkesi

ortak

refahtır’

ilkesine

bağlı

kalmalı,

gelir

dağılımı

modelini

iyileştirmeli,

orta

gelir

gruplarını

genişletmeli

ve

hane

halklarının

gelirini

ekonomik

büyümeden

daha

hızlı

artırmaya

çalışmalıyız.

İşe

göre

paylaşım

ilkesi

ve

çoklu

paylaşım

ilkelerinin

bir

arada

bulunmasına

bağlı

kalmalı,

birincil

paylaşımda

işgücü

ücretinin

payını

artırmalı

ve

düşük

gelirli

grupların

gelirini

artırmaya

odaklanmalıyız.

Yeniden

paylaşım

mekanizmasını

iyileştirecek,

vergilendirme,

sosyal

güvenlik

ve

transfer

ödemelerinin

hakkaniyetini

artıracak

ve

gelir

ile

servet

dağılımını

iyileştireceğiz.

Yatırım

ve

tüketimi

desteklemek

için

çok

aşamalı

sosyal

güvenlik

sistemini

geliştireceğiz.

Emeğe,

bilgiye,

yeteneklere

ve

yaratıcılığa

saygı

ilkelerini

kesinlikle

uygulayacağız.”

ÇKP

YOKSULLARA

ÖNCELİK

VERİYOR

Çin’deki

gelir

eşitsizliği,

sosyalizmin

öncelikli

hedefinin

emekçilerin

yaşamını

iyileştirme

iddiasını

zedelemesinin

yanı

sıra

ekonomik

büyümeyi

sınırlandırdığı

ve

ekonomik

büyüme

için

dış

talebe

bağlı

kalmaya

devam

ettiği

için

stratejik

bir

zayıflık

olarak

niteleniyor.

Çin

yönetimi,

bu

olumsuzluğu,

şimdi

olumluluğa

dönüştürmeyi

hedefliyor:

Çin’in

kalabalık

düşük

gelirli

kesimi,

tüketimi

artırmak

için

büyük

bir

potansiyel

oluşturuyor.

Çin

Komünist

Partisi

Merkez

Komitesi’nin

Siyasi

Bürosu’nun

son

toplantısında

ekonomik

politikaları

tanımlarken

yeni

bir

terim

olarak

“talep

tarafı

reformu”nu

kullandı.

(4)

Ancak

Çin’in

“talep

reformu”

John

Maynard

Keynes’in

1930’larda

“Büyük

Buhran”ı

aşmak

için

ileri

sürdüğünden

farklı.

Çünkü

Xi

Jinping

Karl

Marx’ın

kapitalizmin

dönemsel

krizinin

nedenlerinden

biri

olarak

saptadığı

işçi

sınıfı

içindeki

yetersiz

tüketimi

aşmanın

ve

“bolluğun

ortasındaki

yoksulluk”u

yenmenin

yolunu

bulmaya

çalışıyor.

Siyasi

Büro

toplantısı

sonrasında

yayınlanan

açıklamada

“sermayenin

düzensiz

genişlemesini”

önleme

sözünün

verilmesi

dikkat

çekti.

Bu

cümle,

sermayenin

aşırı

kazancının

gelir

dağılımını

bozduğu

ve

kısılması

gerektiğinin

işareti.

(5)

Çin’de

gelire

göre

oranı

artan

bir

vergi

sistemi

var.

Kişisel

gelir

vergisinde

oran,

yüzde

45’lere

ulaşıyor.

Ancak

pek

çok

muafiyet

ve

farklı

teşvik

mekanizmalarıyla,

tek

başına

yüksek

vergi

gelir

eşitsizliği

sorununu

çözmüyor.

Çin’in

önümüzdeki

dönemde

gelir

dağılımını

kalıcı

olarak

düzeltmek

için,

kaynakları

yoksul

bölgeler

ve

kesimlere

aktarmanın

yanı

sıra

kapsamlı

bir

vergi

reformuna

hazırlandığı

haberleri

yayınlanıyor.

MİLYARDERLER

HİZAYA

SOKULUYOR

Çin’in

piyasa

düzenleyici

kurumu

(SAMR)

Çin’in

en

büyük

şirketi

Alibaba’yı

ve

ikinci

büyük

şirket

Tencent’e

bağlı

bir

şirketi,

geçmiş

satın

almalarla

ilgili

olarak

yetkililere

uygun

beyanlarda

bulunmadıkları

için

para

cezasına

çarptırdı.

Bu,

Xi

Jinping

yönetiminin

ülkenin

teknoloji

devlerine

karşı

daha

sert

bir

duruş

sergileyeceğinin

ilanı

oldu.

Alibaba,

Tencent

destekli

“Çin

Edebiyatı”

şirketi

ve

Shenzhen

Hive

Box

Teknoloji

şirketlerinin

her

biri,

Devlet

Pazar

Düzenleme

İdaresi

(SAMR)

tarafından

500

bin

yuan

(76.463

Dolar)

para

cezasına

çarptırıldı.

(6)

Cezalar

şirketlerin

çapına

göre

küçük

olsa

da

SAMR’nin

yaptırımı,

çoğu

son

10

yılda

büyük

ölçüde

devletin

imkanlarını

kullanarak

aşırı

büyüyen

ve

kendilerini

Çin’deki

günlük

yaşamın

kilit

parçalarına

dönüştüren

teknoloji

şirketlerini

denetim

altına

alıp,

elde

ettiği

kaynakları

kişisel

servete

değil,

kamuya

yönlendirilmesi

kararının

kesinliğini

gösteriyor.

Kasım

başında,

SAMR,

dev

teknoloji

şirketlerinin

tekelci

uygulamalarını

önlemeyi

amaçlayan

bir

yönetmelik

taslağı

yayınladı.

Bu

şimdiye

kadar

devasa

teknoloji

şirketlerini

düzenlemek

için

Çin’de

girişilen

en

kapsamlı

düzenlemelerden

biri

olarak

kayda

geçti.

Daha

yakın

zamanlarda,

Alibaba

grubunun

finans

şirketi

Ant

Group’un

Şangay

ve

Hong

Kong’da

dünya

rekoru

kıran

ilk

halka

arz

düzenlemesi

askıya

alındı.

Kasım

başında

yine,

Çin

Merkez

Bankası,

Ant

Group’u

etkileyebilecek

çevrimiçi

mikro

kredilendirme

için

yeni

taslak

kurallar

yayınladı.

(7)

SONUÇ:

DÜNYADAKİ

10

MİLYARDERDEN

DÖRDÜ

ÇİN’DE,

AMA…

UBS

yatırım

bankası

ve

muhasebe

firması

PwC

tarafından

Ekim

sonunda

yayınlanan

en

son

milyarderler

raporuna

göre,

Çin,

dünyadaki

her

10

milyarderden

yaklaşık

dördüne

ev

sahipliği

yapıyor.

Milyarderlerin

artış

hızı

önceki

döneme

göre

azalsa

da

Çin’deki

büyüme

Ocak

ve

Temmuz

2020

arasında

36

yeni

milyarder

yarattı.

Çin’in

415

milyarderinin

toplam

serveti

yaklaşık

1,68

trilyon

dolar.

Bu

rakam

kabaca

Rusya’nın

toplam

gayri

safi

yurtiçi

hasılası

büyüklüğünde.

Tek

bir

ekonomik

varlık

olsaydı

dünyanın

11.

en

büyük

ekonomisi

sayılacaktı.

(8)

Çin’deki

zenginleşme

kapitalist

ülkelerdeki

gibi

değil.

Halkın

refahı

da

artıyor

ancak

pazarın

büyüklüğü,

nüfusun

kalabalıklığı

hızlı

sivrilmelere

de

yol

açıyor.

Kapitalist

ülkelerden

farklı

olarak,

Çin’de

siyasal

iktidarı

bu

milyarderler

belirlemiyor.

Çin,

üye

sayısı

100

milyona

yaklaşan

Çin

Komünist

Partisi

sayesinde,

halkın

büyük

çoğunluğunun

çıkarlarını

koruyarak

kalkınmada

yeni

başarılar

kazanıyor.

Xi

Jinping,

son

derece

fakir,

ağırlıklı

olarak

kırsal

bir

ülkeden

dünyanın

en

büyük

ikinci

ekonomisine

dönüşen

Çin’de,

hızlı

büyüme

döneminde

genişleyen

eşitsizliği

dizginlemek

için

zorlu

bir

savaş

yürütüyor.

Başkan

Xi’nin

7

yıllık

yönetimi,

Çin’de

zenginlerin

borusunun

ötmediğini,

fakat

yoksulların

borusunun

hakkınca

öttüğünü

gösterdi.

Darısı

diğer

ülkelere!

Dipnot:

1.

https://www.scmp.com/economy/china-economy/article/3111016/xi-jinping-has-pledged-double-size-chinas-economy-2035-can-he

2.

https://www.scmp.com/economy/china-economy/article/3111929/china-looks-boost-middle-class-it-wraps-xi-jinpings-anti

3.

https://www.chinabankingnews.com/2020/11/26/liu-he-sheds-light-on-chinas-dual-circulation-development-strategy/

4.

https://www.scmp.com/economy/china-economy/article/3113876/xi-jinpings-new-economic-focus-chinas-demand-reform-borrows

5.

https://www.scmp.com/economy/china-economy/article/3113876/xi-jinpings-new-economic-focus-chinas-demand-reform-borrows

6.

https://www.cnbc.com/2020/12/14/alibaba-and-two-other-firms-fined-for-not-reporting-deals-to-chinese-regulators-.html

7.

https://www.cnbc.com/2020/11/13/china-faces-the-challenge-of-keeping-big-tech-in-check.html

8.

https://www.scmp.com/economy/china-economy/article/3111016/xi-jinping-has-pledged-double-size-chinas-economy-2035-can-he

Paylaş
Paylaş: