Doğu Perinçek: Tülin Onat’ın nar çiçekli umutları

"Yapraklar, Çin’de açıyor, İpek Yolu maceralarından sonra Selçuklu ve Osmanlının Akdeniz güneşiyle tutuşuyor ve kızarıyor"

Büyük sanatçılar, toplumun yüreğinde soluk alıp verirler. İnsanlığın kâlp atışlarını doktorlar dinler, yürek atışlarını ise ressamın renklerinde, bestecinin seslerinde, şairin imgelerinde bulursunuz.


Tülin Onat, bizim resmimizin ustalarındandır. Renkleri de, toplumun duyarlılıklarını, acılarını, sevinçlerini, umutlarını yansıtıyor. O’nun resminde karanlık varsa, o karanlık toplumun karamsarlığıdır. Güneş doğuyorsa, o güneş içimizden doğan güneştir. Havaî fişekler patlıyorsa, coşkumuzdan patlıyordur. Ankor tapınağının gizemleri, yalnız Vietnam’ın, Kamboçya’nın gizemleri değildir, bütün insanlığın sırlarıdır, Tülin Onat’ın tuvalinde bizim de sırlarımız olur.


Bu satırları, Tülin Onat’ın Terakki Vakfı Sanat Galerisi’ndeki “Seçilen Sergisi”nden çıkar çıkmaz yazıyorum.

 


GÜNEŞİN RENGİ


Güneşin herkese göre bir rengi vardır. Çünkü güneş, zaman boyutunda rengârenktir, doğarken başka, tepemizdeyken daha başka ve batarken en başka renklidir.


Güneş, mekândan mekâna yine renk renktir. Denizin ufkunda başka, bozkırda başka, çölde başka, dağların doruklarında başka, ışıkları ağaçların arasından sızarken hep başkadır.


Hepimizin şu zor günlerde doğmasını beklediği güneş, Tülin Onat’ın tuvalinde bizi nar rengiyle ateşliyor. Artık o güneş, hepimizin güneşi olmuştur. Çünkü o güneşe rengini veren umutlar hepimizin umutlarıdır. O güneşin ateşlediği emek ve örgütlenme de hepimizindir.


Güneş, bizim zamanımıza ölçü veriyor. Yerküre güneşin çevresinde dönerken bizim yılımız oluyor, kendi çevresinde dönerken bizim günümüz oluyor. Ve güneş, Tülin Onat’ın evreninde sonsuza koşuyor. Umutlarımızın zamanına bir renk verirsek, o sonsuzun rengidir. Tülin Onat’ın damlaları, çemberleri, dalgaları, hep okyanuslara, samanyollarına, sonsuzlara açılıyor.


Patlayan coşkular


Her dayanmanın bir patlaması vardır. Zamanın uçsuz bucaksızlığındaki insanın da, o sabrının zamanla sözleşmesi vardır. Renklerin de Tülin Onat’ın resimlerinde bir sabrı var, bir an geliyor havai fişeklere bürünerek karanlığa inat isyan ediyor. Bu, belki de Türkiye’nin yakın geleceğine bir işarettir. Patlayan alevler, kutlayan ışıklar saçıyor.


Prof. Dr. Tülin Onat, bu sergisinde kabartmaya ve oymacılığa uzanan işleriyle de buluşturuyor bizleri. Çizgilere derinlik ve yeni anlamlar kazandıran oymalarda, Tülin Onat’ın “Hem sağ kolu, hem de sol kolu olan” Okan Bey’in kretuarıyla da tanışıyorsunuz.

Yapraklar, Çin’de açıyor, İpek Yolu maceralarından sonra Selçuklu ve Osmanlının Akdeniz güneşiyle tutuşuyor ve kızarıyor. Asya incelikleri ve güzellikleri, çölleri ve dağları aşarak, Tülin Onat’ın ikliminde zamana sığmayan esrarlı ve biraz da doğanın bilmediği renklere kavuşuyor. Tülin Onat, son işleriyle yalnız tarihe değil, Coğrafyaya da geçiyor. Çağları ve iklimleri umutlarla ve coşkularla yaşamak istiyorsanız, Tülin Onat’ın sergisini 24 Kasım 2018 gününe kadar, İstanbul’da Terakki Vakfı Sanat Galerisi’nde ziyaret edebilirsiniz. Galeri, İstanbul Levent’te Ebulula Mardin Caddesi Öztürk Sokak, 2 numarada. terakkisanat@terakki.org.tr.