Zaman ne kadar hızlı akıyor değil mi? Dün Türkiye’nin başında BOP Eşbaşkanı vardı, bugün Rusya ile birlikte cephe tutanlar var, hem de aynı insanlar.
Türkiye, dün NATO ülkesiydi, bugün NATO’ya asî oldu.
Dün Emevi Camisinde 15 gün içinde namaz kılacağız beyanatında bulunan yöneticilerimiz vardı, bugün Emevi Camisine tankla girilmeyeceğini öğrenmiş bulunuyoruz.
SURİYE İLE İŞBİRLİĞİ MECBURİYETİ
Bu değişiklikler, birçokları için şaşırtıcı oldu, ama Vatan Partisi için değil. Çünkü Vatan Partisi’nin yol göstericisi bilimdir. Bilim dediğimiz, hayatın mecburiyetlerini anlamaktır.
Mecburiyetlerden biri de Suriye ile dostluk ve işbirliğidir.
İki gün önce Rusya ile işbirliği mecburiyeti kendisini kabul ettirdi. Şimdi mecburiyetler gündeminin merkezinde Suriye dostluğu var.
Acı tecrübelerle buraya gelinmiştir. Suriye’ye terör ihraç edildi. Suriye’nin Devlet Başkanı yıkılacaktı, rejimi değiştirilecekti. ABD planı buydu. Bu plana bel bağlayanlar oldu. Kimsenin hatasını hatırlatmak istemiyoruz. Yapıcıyız, iktidara odaklanmışız. Amacımız, Türkiye’nin güvenliğinin ve bütünlüğünün hangi zeminlerde sağlanacağını milletimizin değerlendirmesine sunmak.
SURİYE’NİN KUZEYİNDEKİ CEPHELEŞME
Türkiye, PKK’yı Güneydoğu’da hendeklere gömdü.
Bölücü Teröre karşı savaş, sınırlarımızın ötesine yayılmış bulunuyor.
ABD-İsrail Koridoru, bugün koridor olmaktan çok, dünya güçlerinin mevzilendiği bir cephe olmuştur.
ABD ve İsrail orada PKK/PYD terör örgütünün yönetiminde bir hükümetçik oluşturma çabasında. Ancak boşuna!
Direnenlerin cephesi buna izin vermeyecek güçtedir. Hele Türkiye’nin de cephe tutmasından sonra.
Orası Suriye’nin kendi toprağı. Beşar Esad yönetimi, bölünmeyi kabul etmiyor, Suriye’yi birleştirmede kararlığını kanıtlamıştır. Devamı yoldadır.
Lübnan, İran ve Irak da orada ve Suriye’nin yanında.
Rusya, askerleriyle ve uçaklarıyla orada.
Türk Ordusu işte bu tablonun kuzeyinde mevzilenmiş bulunuyor.
Hükümet çevrelerinin görüşlerini yansıtan Abdülkadir Selvi’nin de belirttiği gibi, İran, Irak, Suriye, Rusya ve Türkiye aynı cephedeler (NTV, 29 Haziran 2016).
Tayyip Erdoğan ile Putin’in önceki gün yaptıkları telefon görüşmesinde teröre karşı işbirliği kararı almaları, bölge ve dünya dengelerini değiştirecek bir sürece girdiğimizi gösteriyor. Erdoğan ile Putin’in Eylül ayında Pekin’de buluşmaları, cephenin Pasifik’e kadar uzanan boyutlar taşıdığına işaret ediyor.
AYAKKABILARI ÇIKARTARAK GİRME ZAMANI
Koridorda ön cephesi olan ülkeler, Suriye ve Türkiye’dir. Bu iki ülkeyi karşı karşıya getiren ABD-İsrail girişimi başarısızlığa uğradı. Suriye direndi ve ABD planını bozdu. Şimdi Erdoğan yönetimi, Rusya ile teröre karşı iş- birliği önerisinin arkasını getirmek durumundadır. Bu işbirliği, öncelikle Suriye’nin kuzeyindedir ve Suriye’nin vatan bütünlüğü içindir. Ve atılacak ilk adım da bellidir: Türkiye’den Suriye’ye terör ihracına derhal son verilmelidir ve verilecektir.
Suriye’ye tankla girilemiyor. Hele Emevi Camisine tankla girmeyi düşünmek, neresinden baksanız gerçekçi değildi.
Artık Emevi Camisine ayakkabılarımızı çıkartarak girme zamanı gelmiştir.
Doğu Perinçek / 1 Temmuz 2016, Aydınlık