İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:ERBAKAN TANSU ÇİLLER’İ HANGİ SUÇTAN YÜCE DİVAN’A GÖNDERTECEKTİ?

Erbakan ve Çiller’i ele veren kim? Çiller-Fethullah Gülen ortaklığının Yüce Divan’la ne ilgisi var? Çiller Özel Örgütü niçin gündemde? Hakan Fidan’ın yol haritası arkadaşı Abdullah Öcalan Fethullah cemaatini niçin suçladı? Söyleyene mi bakmak yoksa söyletene mi? Ç...

Tarih:

Erbakan ve Çiller’i ele veren kim? Çiller-Fethullah Gülen ortaklığının Yüce Divan’la ne ilgisi var? Çiller Özel Örgütü niçin gündemde? Hakan Fidan’ın yol haritası arkadaşı Abdullah Öcalan Fethullah cemaatini niçin suçladı? Söyleyene mi bakmak yoksa söyletene mi? Çiller ve ortaklarını kim kurtardı?

Necmettin Erbakan, bundan 17 yıl önce, 1996 yılında, Tansu Çiller’i tehdit ediyor.
Tehdit müthiş, “Benimle koalisyon kurmazsan seni Yüce Divan’a gönderirim” diyor.
Türkiye’de “demokrasi”, bütün kurum ve kurallarıyla işte böyle işliyor. Mafyokrasiye demokrasi deniyor.

Erbakan ve Çiller’i ele veren kim?
Erbakan’ın Çiller’i tehdit ettiğini Çiller’in Basın Danışmanı Mehmet Bican’dan 17 yıl sonra öğreniyoruz. Son çıkan “Terörle Sınanma” kitabında yazıyor bunları.
Peki Erbakan’a Çiller’i ikna yeteneği kazandıran gerçeklik neydi?
Şimdi herkes, yeniden sormayacak mı, Çiller’i Yüce Divanlık suçu neydi?

Çiller-Fethullah Gülen ortaklığının
Yüce Divan’la ne ilgisi var?
Dün bu köşede yazıldı, Mehmet Bican, Çiller’in Başbakanlık Konutunda Fethullah Gülen ile görüşmesini de açıklıyor.
Acaba Tansu Çiller, Fethullah Hoca’ya dua okutturduğu için mi Yüce Divan’a göndertilecekti, yoksa faili meçhuller ve kara para ilişkileri nedeniyle mi?
Bu soru gerçekçi.
Çünkü MİT Müsteşarı Sönmez Köksal’ın 17 Aralık 1996 günü Başbakan Necmettin Erbakan’a sunduğu Susurluk Raporunda, “Çiller ile Fethullah Gülen’in birlikte kara para akladıkları iddiası araştırılmalı” diyor.

Çiller Özel Örgütü niçin gündemde?
Fethullah Gülen cemaati, başına hangi iş gelse, derhal Aydınlıkçılara ve İşçi Partisi’ne saldırıyor. 25 yıldır birden bire ilk tepkileri hep bu.
Oysa Çiller Özel Örgütü’nü gündeme getiren Milliyet gazetesi.
Derya Sazak, günlerce süren Çiller Özel Örgütü yayınında, MİT’in Susurluk Raporunu 16 yıl sonra TBMM’ye tekrar yollamasına dikkat çekti. Milliyet gazetesi, MİT, o zamanki saptamalarında ısrar ediyor görüşünde.
Arkasından Mehmet Bican’ın yeni kitabı, Çiller-Fethullah Gülen ilişkisini gündeme getirdi.
Ve Ertuğrul Özkök, bu ilişkinin altını çiziyor (Hürriyet, 17 Ocak 2013).

Hakan Fidan’ın yol haritası arkadaşı Abdullah Öcalan Fethullah cemaatini niçin suçladı?
Çok daha önemlisi Abdullah Öcalan, Paris’teki cinayetin faali olarak Fethullah Gülen Gladyosunu tarif ediyor.
Tarif, aynen şöyle:
“Sakine Cansız suikastını gerçekleştirenler MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a yönelik soruşturmanın perde arkasındaki güçlerle aynıdır.” (Hüseyin Yayman, hurriyet.com.tr aktaran Orhan Bursalı, Cumhuriyet, 17 Ocak 2013).
Öcalan, “Hakan Fidan’ı hedef alan F örgütü, bizi de hedef alıyor” diyor.

Söyleyene mi bakmak yoksa söyletene mi?
Hakan Fidan ve ekibinden başka kimseyle görüşmeyen Öcalan’ın Paris suikastı konusunda bu kadar kesin konuşmasının bir anlamı var mı?
Belki de daha anlamlı olan, F Cemaatini suçlayan bu açıklamanın Hakan Fidan ile duygudaş ifadelerle dile getirilmesidir.
İmralı görüşmelerinin çok samimi bir ortamda yürüdüğü buradan da anlaşılıyor.
Yalnız 16 yıl önceki MİT’in değil, Hakan Fidan yönetimindeki Tayyip Erdoğan Özel Örgütü’nün de F Cemaatini suçlayan malzemeleri gündeme getirmekte olduğu görülüyor.
Çiller’den sonra Fethullah Gülen’i suçlayan gündemin arkasında Hakan Fidan’ın, daha doğrusu Tayyip Erdoğan’ın bulunması da, Aydınlıkçıların işi mi?

Çiller ve ortaklarını kim kurtardı?
Tekrar başlığımızdaki soruya dönecek olursak;
Erbakan, Tansu Çiller ve ortaklarını hangi suçtan Yüce Divan’a gönderecekti?
Cevabı aşağı yukarı herkes biliyor.
Ama şu soru bugün daha anlamlı:
Çiller ve suç ortaklarını Yüce Divan sandalyesinden kim kurtardı?
Cevabı Vatan gazetesinin manşetinden okuyalım:

(Vatan, 3 Ağustos 2009)