DOĞU PERİNÇEK’İN SUUDİ ARABİSTAN’IN
AL YAUM GAZETESİNE YANITLARI
9 Ocak 2020
• Erdoğan yönetimindeki Türkiye'nin dış politikalarına yönelik uluslararası ve Avrupa saldırılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
YANIT: Türkiye, Atlantik sisteminden ayrılıyor ve yükselen Asya uygarlığı içindeki konumuna yerleşiyor. Ülkemiz, ABD’nin Türkiye’yi bölme, sözde “Kürdistan” adı altında İkinci İsrail Devletçiği kurma planını bozdu. Öte yandan Türkiye, Doğu Akdeniz’de Mavi Vatanını savunuyor, egemenliğine ve enerji kaynaklarına sahip çıkıyor. Bunlar, uluslararası ve Avrupa saldırılarının, baskısının ve Türkiye'ye yönelik tehditlerin nedenleridir.
• Türkiye'nin Kuzey Suriye'ye müdahalesinin nedenleri nelerdir?
YANIT: Türkiye, kendi vatan bütünlüğünü korumak ve terörü temizlemek için Suriye ve Irak’ın kuzeyinde askerî harekâtlar yaptı. Bu harekâtlar, ABD ve İsrail’in güdümündeki terör örgütlerini etkisiz hale getiriyor ve aynı zamanda Suriye ile Irak’ın toprak bütünlüğüne hizmet ediyor ve İran üzerindeki ABD baskısını zayıflatıyor. Biz Vatan Partisi olarak, Suriye’nin kuzeyindeki harekâtın PKK’yı 32 kilometre güneye süpürmenin ötesinde, PKK’yı bitirmeye yönelik olmasını savunuyoruz. Bunun için Suriye ile işbirliği anahtar değerindedir.
• Peki, Libya'ya Türk askeri müdahalesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
YANIT: Türkiye, Doğu Akdeniz’de kendisinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ABD-İsrail-Yunanistan-Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ittifakına karşı egemenliğini, doğal kaynaklarını ve güvenliğini savunmak için Libya’nın meşru yönetimiyle işbirliği yapıyor.
• Türkiye uluslararası arenada ve bölgede dışlanmış durumuna geldi. Mevcut hükümeti değiştirmek için muhalefetin rolü nedir?
YANIT: Türkiye, Atlantik sistemi içinde kısmen dışlanıyor, ama hem bölgede hem de Asya’da gerçek dostlarıyla buluşuyor. Türkiye, ABD ve İsrail’in baskılarına karşı koyarak Asya’nın, Afrika’nın ve ABD’ye direnen Avrupa güçlerin dostluğunu ve güvenini kazanıyor. Bu açıdan Vatan Partisi’nin önderlik ettiği vatansever muhalefet, Ak Parti Hükümeti üzerinde, Türkiye’nin Asya’daki konumuna yerleşmesi ve Suriye, Irak, İran, Rusya, Çin ve diğer Asya ülkeleriyle işbirliğinde kararlı ve tutarlı siyasetler geliştirmesi yönünde etkili oluyor. Bir de ABD projelerine teslim olan CHP merkezli muhalefet var. Ak Parti’den ayrılan Abdullah Gül, Babacan ve Davutoğlu yanında PKK/HDP, İyi Parti ve Saadet Partisi, CHP’nin kanatları altında toplanıyorlar. Bunlar, Atlantik projelerine bağlılar ve Türkiye’nin yeniden ABD denetimi altına girmesi için gayret gösteriyorlar. Fakat başarmaları imkansız. Çünkü ABD, silahlı güçle, darbeyle veya diğer yollardan Ankara’yı ele geçiremez. Türkiye, yeniden ABD denetimine dönmeyeceği bir sürece girmiştir.
• Türk muhalefeti, Erdoğan'ın rejiminden gelen susturma çabalarına ve baskılarına karşı ne yapıyor?
YANIT: Tayyip Erdoğan yönetimi, Türkiye’de ABD güdümlü PKK ve FETÖ’yü susturma ve baskı siyaseti uyguluyor. Bu siyaset, Vatan Partisi’nin siyasetidir ve Türkiye’nin ABD baskısından, darbe girişimlerinden ve tertiplerinden kurtulması için zorunludur.
• Belediye seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin düşüşünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
YANIT: Ak Parti, borçlanma ekonomisinin getirdiği ekonomik kriz nedeniyle oy kaybediyor. Halk, iflaslar, işsizlik ve yoksullaşma nedeniyle “Böyle gitmez” diyor.
• Türkiye'yi demokratik bir hayata itecek alternatif bir parti var mı?
YANIT: Türkiye’nin öncelikli sorunu, demokrasi değil, Üretim Devrimi ve güvenlik merkezlidir. Her iki sorun da, ABD dayatmalarından kurtularak çözülür. “Demokrasi” ve “özgürlüğü” öne çıkaranlar ise, ABD güdümlü PKK’nın ve FETÖ’nün hapislerden kurtulmasını ve özgürleşmesini istiyorlar. Türkiye’nin Üretim Devrimini başarması ve güvenliğini sağlaması, Avrasya ikliminde Üreticilerin Millî Hükümeti’nin oluşturulmasıyla olur. Ak Parti Hükümeti, Türkiye’nin sorunlarını tek başına çözemez. Üreticilerin Millî Hükümeti, milletin ve üreticilerin en geniş güçlerini seferber eder ve zorlukları paylaştırır. Vatan Partisi, bu hükümetin oluşturulmasında programı, siyasetleri ve yetenekli kadrolarıyla belirleyici rol oynamaktadır.
• Ahmet Davutoğlu liderliğindeki Gelecek Partisi Erdoğan'ın partisini yenebilir mi?
YANIT: Ahmet Davutoğlu ve Abdullah Gül/Babacan’ın kuracakları partiler, Ak Parti saflarından önemli güç koparamayacaklar, ancak bunlar CHP eksenli Atlantik ittifakına katılarak Tayyip Erdoğan yönetimini indirme planı içindeler. Buna karşı Türkiye’nin Millî güçlerinin çözümleri var elbette.
• Erdoğan rejiminin Türkiye'de Müslüman Kardeşlerin üyelerinin ve liderlerinin bulunmasındaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
YANIT: Tayyip Erdoğan yönetimi, Müslüman Kardeşler dayanışması çizgisinde başarılı olamaz. Rusya, İran, Irak, Katar ve Suriye ile ittifak eden Türkiye, Müslüman Kardeşler dayanışması yürütemez. Bu siyaset geçersizdir.
• Türkiye, Katar ve İran neden kötülüğü ve krizleri bölgeye yayan bir merkez olarak sınıflandırılıyor?
YANIT: Türkiye, Katar ve İran, bölgeye kriz ihraç etmiyorlar, tersine ABD-İsrail kaynaklı terör ve istikrarsızlığa karşı bölgede barış ve güvenliğe hizmet ediyorlar. ABD, Batı Asya’da yenildi. 2017 Eylül ayında sözde Kürdistan, aslında İkinci İsrail devletçiğini ilan etme amacıyla Barzanistan’da yapılması planlanan referandum girişimi bozguna uğradı. Batı Asya ülkelerinin birliği ve silah kullanma iradesi başarılı oldu. Batı Asya ülkelerinin birleşmesi ve ABD’ye silahla karşı koyması savaş tehlikesini önleyen etkendir.
• Erdoğan'ın Mısır'a karşı düşmanlığı, Cumhurbaşkanı Sisi'nin Müslüman Kardeşler'in iktidarını devirmesiyle mi ilgili?
YANIT: Vatan Partisi, Mısır ile ve Başkanı Sisi ile dostluk ve işbirliği siyasetini savunuyor. Ak Parti’nin bu konudaki yanlış siyaseti yürümez. Çünkü Türkiye Doğu Akdeniz’de Mısır ile hem doğal kaynakları değerlendirmek hem de güvenlik alanında işbirliği yapmak durumundadır. Mısır’ın da çıkarı bu yöndedir. İsrail ile Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin ABD patronluğu altında Doğu Akdeniz’i yağmalama planları, Mısır’ın çıkarlarına da karşıdır. Bu koşullarda Tayyip Erdoğan yönetimi Mısır’ın dostluğunu kazanma çizgisine girecektir. Rusya ve İran’ın da eğilimi bu yöndedir. Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin olumlu yönde gelişmesi için, her iki ülkenin ABD-İsrail baskısına ve tehditlerine karşı yakınlaşması, önümüzdeki gündemdir.
• Ciddi ekonomik krizleri hesaba katarak Türkiye'nin geleceği ile ilgili beklentileriniz neler?
YANIT: Türkiye, Üretim Devriminin arifesindedir. 1980 yılında Türkiye’de Amerikancı Darbeyle yürürlüğe konan “Dünya Ekonomisiyle Bütünleşme Programı” iflas etmiş bulunuyor. O program üreticiyi “kambur” ilan etmişti ve Türkiye’yi borca batırdı. Türkiye, “Üretici baş tacı” felsefesiyle sorunlarını çözecektir. Bu amaçla kısa vâdede zorlukları paylaştıracak ve orta vâdede bereket getirecek Üretim Ekonomisi zorunludur ve kaçınılmazdır. Üreticilerin Millî Hükümetinin kurulması önümüzdeki gündemdir. O hükümette Tayyip Erdoğan’ın yönettiği Ak Parti de olacaktır. Ancak tek başına Ak Parti yönetimi dönemi arkada kalmak üzeredir.
• Osmanlı İmparatorluğu'na dönüş ve özgürlüklerini ve bağımsızlıklarını kazanan ülkelerin işlerine karışma fikrinin destekçisi misiniz?
YANIT: “Osmanlı İmparatorluğu’na dönüş” programı, ABD-İsrail eksenli idi. Amaçları, Türkiye ile bölge ülkelerini karşı karşıya getirmek ve Atlantik denetimini sürdürmekti. Ahmet Davutoğlu bu projenin adamıydı, ancak Başbakanlıktan uzaklaştırıldı. O zaman ABD’nin yarı resmî organı Foreign Policy “Amerika loses its man in Ankara” başlığını attı. Türkiye, ABD denetiminden kurtulup bölge ülkeleriyle dostluk siyasetine girdiği için, “Osmanlı İmparatorluğu’na dönüş” programı artık geçersizdir. Zaten Sünnî-Şiî kamplaşmasına hizmet etmesi nedeniyle uygulama şansı yoktu. Artık bölgemizde ülkeler, din ve mezheplerine göre değil, ABD-İsrail eksenine karşı tutumlarına göre kamplaşıyorlar.
• Sıradan Türk vatandaşı ne istiyor ve Erdoğan'ın dış ve iç politikasından memnun mu?
YANIT: Sıradan Türk vatandaşı, insanca yaşamak, işsizlikten kurtulmak, güvenlik ve huzur istiyor. Bu nedenle Tayyip Erdoğan’ın Borçlanma Ekonomisi çizgisinden çıkmasını umut ediyor. Güvenlik alanında ise, PKK’nın bölücü terörüne ve FETÖ’nün yobaz terörüne karşı başarıları kararlı olarak destekliyor. En önemlisi Türkiye’de ABD’ye karşı olanların oranı yüzde 90’ın üzerindedir. Bugün dünyada ABD emperyalizmine karşı tavrın en güçlü olduğu ülke Türkiye’dir. Türk milletinin başı dik yaşama ve vatanseverlik geleneği olağanüstü güçlüdür. Türkiye’nin geleceği üzerine yapılacak projeksiyonlarda dikkate alınacak öncelikli olgu budur.
***
Interview of Dr. Doğu Perinçek, Chairman of Vatan Party (Turkey) given to Al Youm Newspaper (Saudi Arabia), 9th of January 2020
• How do you see the international and European attack on Turkey's foreign policies under Erdogan?
Perinçek: This attack happens as a response to Turkey’s move away from the Atlantic System and its positioning within the rising civilization of Asia. The US had planned to divide our country and found a Second Israel under the label of “Kurdistan”. Our country has disrupted this plan. Furthermore, Turkey is defending its ‘Blue Homeland’, that is, its maritime zone in the Mediterranean, its sovereignty and its energy resources in the sea. These are the reasons for the international and European attack, pressure and threats against Turkey.
• What are the reasons for Turkish intervention in northern Syria?
Turkey has pursued military operations in the north of Syria and Iraq for the purpose of defending our country’s unity and fighting terror organizations. These military operations eliminate terror organizations under US and Israeli control, contribute at the same time to the territorial integrity of Syria and Iraq and lessen US pressure on Iran. As Vatan Party, we support the military operation in Syria beyond the given depth of 32 kilometres; we call for the full elimination of the PKK. For this aim, cooperation with Syria is the clue.
• What about the Turkish military intervention in Libya?
Turkey is cooperating with the legitimate Libyan government for the purpose of protecting its own and the Northern Turkish Republic of Cyprus’ sovereignty, security and ownership of natural resources against the alliance of the US, Israel, Greece and Greek Republic of Cyprus.
• Turkey has become a pariah internationally and regionally .. What is the role of the opposition to change the current government?
Within the Atlantic System, Turkey is partly being excluded, but concerning the region and Asia, Turkey is getting together with its true friends and allies. By resisting the US and Israeli pressure, Turkey is gaining the confidence of those countries in Asia, Africa and Europe that for their parts also resist the US. Therefore, the patriotic opposition that is lead by the Vatan Party is influential on the AK Party government in terms of the positioning of Turkey within Asia and pursuing consistent and decided politics of cooperation with Syria, Iraq, Iran, Russia, China and other Asian countries. On the other hand exists the CHP-lead opposition that has given itself up to US plans. Figures like Abdullah Gül, Babacan or Davutoğlu who have separated themselves from the AK Party are gathering under this opposition’s umbrella, as well as the PKK/HDP, İyi Party and the Felicity Party (Saadet). These actors are connected to projects of the Atlantic System and are working to get Turkey back under American control. But their success is impossible, because the US is not capable to conquer Ankara by means of coup d’état or other military ways. Turkey has entered a process where it won’t return into American control again.
• What does the Turkish opposition do to counter the silencing of mouths and repression from Erdogan's regime?
The Tayyip Erdogan Government pursues the politics of repressing and silencing the PKK and the Fethullah Gülen Terror Organization that are controlled and managed by the US. These politics belong to the Vatan Party and are necessary to keep Turkey away from US pressure and intents of coup d’état.
• How do you see the fall of Justice and Development Party in the municipal elections?
The AK Party is loosing votes due to the economic crisis resulting from the economy of debt. In face of bankruptcy, unemployment and poverty, the people say “this can’t go on”.
• Is there an alternative party capable of pushing Turkey towards a democratic life?
Turkey’s prime problem is not democracy but security and a Production Revolution. Liberating our country from US dominance can solve both problems. Those who pronounce “democracy” and “liberty” are working for the liberation the PKK and the FETO from the prisons. Turkey can reach its security and the realization of the Production Revolution by installing the National Government of the Producers within the context of Eurasia. The AK Party government alone is not capable to solve Turkey’s problems. The Producer’s National Government can mobilize the broad forces of the nation and lead to sharing the burden of the crisis. The Vatan Party has a decisive role in the construction of this government by developing its political programme, politics and cadres.
• Is the future party led by Ahmed Davutoğlu able to defeat Erdogan's party?
The political parties that Ahmet Davutoğlu, Abdullah Gül and Babacan are going to found will no be able to cast away any votes from the AK Party. They are supposed to be included into the US alliance lead by the CHP and thus topple down the Erdogan Government. Turkey’s patriotic forces of course have national solutions to these plans.
• How do you see the role of Erdogan regime in having Brotherhood members and leaders in Turkey?
The Erdogan Government cannot be successful within the framework of Muslim Brotherhood solidarity. Turkey, which is forming an alliance with Russia, Iran, Iraq, Qatar and Syria, cannot pursue Muslim Brotherhood solidarity. This politics is invalid.
• Why are Turkey, Qatar, and Iran classified as a hub for evil and the export of crises in the region?
Turkey, Qatar and Iran are not exporting crises to the region. On the contrary, these countries are serving for the peace and security in the region against US and Israeli sponsored terror and instability. The US has lost in West Asia. It’s attempt for the referendum to declare the so called Kurdistan, in reality the Second Israel in September 2017 in Barzanistan has failed. Western Asian countries’ unity and will to use strength has gained success. Western Asian countries unity and resistance against the US by all means necessary, including armed resistance, is the clue to avoid the risk of war.
• Is Erdogan's hostility to Egypt to the role of President Sisi in overthrowing the rule of the Brotherhood?
The Vatan Party defends the policy of friendship and cooperation with Egypt and its President Sisi. AK Party’s wrong policy in this matter can not be applied and has no future, because Turkey has to cooperate with Egypt both in terms of exploit natural resources in the Mediterranean as well as in security politics. Egypt’s national interest also demands this cooperation. The plans of Israel, Greece and the Greek republic of Cyprus to plunder the riches of the East Mediterranean under the leadership of the US also violate Egypt’s national interests. Given these circumstances, the Erdogan government will turn towards the politics on winning Egypt’s friendship. Russia and Iran also tend to this direction. A rapprochement between Turkey and Saudi Arabia against US-Israeli pressure and in favour of better bilateral relations is also on the agenda.
• What are your expectations for the future of Turkey in light of the severe economic crises?
Turkey is on the brink of a Production Revolution. The economic program of “Integration into the World Economy”, established in 1980 by a military coup has gone bankrupt. For that programme, the producer was a disturbing weight, and that programme has drowned Turkey in debt. Turkey will solve its problems by declaring the producer “king”. For this purpose, an Economy of Production that in short terms shares the burdens and in the middle term develops fertility is inevitable. This government will include the AK Party led by Tayyip Erdogan. But the period of the AK Party governing alone is about to end.
• Are you a supporter of the idea of a return to the Ottoman Empire and interference in the affairs of countries that gained their freedom and independence?
The programme of “Returning to the Ottoman Empire” followed the direction drafted by the US and Israel. Their aim was to confront Turkey with the countries of the region and maintain Atlantic control. Ahmet Davutoğlu was the man of this project, but he was expelled from the position of the Prime minister. On this event, the half official media organ of the US titled “Washington loses its man in Ankara”. As Turkey has escaped US control and entered the policy of friendship with regional countries, the program of “Returning to the Ottoman Empire” is not valid any more. And program was serving to produce a contradiction between Sunni and Shia, and therefore doomed to fail from the beginning. Today, the countries of our region do not position themselves according to sectarian attitudes by concerning their stance towards the US-Israeli axis.
• The simple Turkish citizen, what does he want and is he satisfied with Erdogan's foreign and domestic policy?
The ordinary Turkish citizen seeks to live in dignity. He wants to avoid unemployment and live in a stable, secure environment. The ordinary citizen therefore hopes that Erdogan will leave the path of the Economy of Debt. In the field of security, our citizens support clearly the success against the separatist PKK organization as well as the reactionary FETO. Most importantly, 90 per cent of the population of Turkey is against the USA. Turkey is today the country with the clearest stance against US imperialism in the world. The Turkish nations desire to live in freedom and dignity, as well as its tradition of patriotism is extraordinarily strong. This is the most important fact to be taken into consideration when projecting the future o Turkey.