Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, CRI Türk Türkiye'de Kamil Erdoğdu'nun hazırlayıp sunduğu "Güne Başlarken" programında ÇKP'nin kuruluşunun 99. yılı dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu.
Sözlerine "Çin Komünist Partisi'nin kuruluşunun 99. yılını yürekten kutluyoruz" diye başlayan Perinçek, "Bu 99 yıl şanlı bir tarih. Bütün insanlık adına, bütün emekçiler adına ve bağımsızlık isteyen devletler, devrim isteyen halklar, kurtuluş isteyen milletler adına herkesin iftihar ettiği, gurur duyduğu bir tarihtir. Bir insanlık tarihidir. O nedenle hepimizin ortak tarihidir. Çetin mücadelelerde ÇKP'nin kazandığı başarılar insanlık için her zaman bir umut olmuştur. Bütün dünyaya iyimserlik aşılamıştır. Onun için 99. anlamlı yıl dönümünde ÇKP'ye başta Sayın Xi Jinping olmak üzere engin başarılar diliyoruz. Onların başarılarını burada paylaşıyoruz, mutlu oluyoruz. İnsanlığa vermiş oldukları umut için onlara teşekkürlerimizi Türkiye'den gönderiyoruz." ifadelerini kullandı.
ÇİN HALKIN SAĞLIĞINI SAVUNDU
Bütün dünyayı etkileyen koronavirüs pandemisine karşı ÇKP'nin vermiş olduğu mücadeleye değinen Dr. Perinçek, "Bu konuda ÇKP dikkatli ve atik davrandı. Hızla harekete geçti ve Çin'in karşılaştığı bu koronavirüs belasına karşı hemen halkın sağlığını savunan Çin'in bütün olanaklarını harekete çeviren çok kuvvetli ve mücadeleci kampanya yürüttü. O bakımdan da dünyada örnek alınmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Çin devletinin, ÇKP'nin mücadelesini dünyaya örnek göstermektedir. Biz de Türkiye olarak Çin devletinin bu başarılarından, tecrübelerinden çok yararlandık. Karşılıklı Türkiye ve Çin olarak birbirimize tecrübelerimizi aktardık. Çin'in halk sağlığını korumaktaki planlı, devletçi, akılcı ve son derece hızlı çalışmalarını Türkiye'de takdirle karşıladık ve örnek alıyoruz." dedi.
ABD'NİN KISKANÇLIĞI
Başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere bazı batılı devletlerin koronavirüs ile mücadelede Çin'i ve ÇKP'yi hedef alması konusuna da değinen Perinçek, "Bu durum kıskançlıktan geliyor. ABD koronavirüs konusunda perişan oldu. Halkın sağlığını düşünmeyen bir yönetimin olmadığı ortaya çıktı. Liberalizm iflas etti. Liberalizm, hümanizme, insanlığa ihanet etti. Liberalizm ve hümanizm insanlık tarihine birlikte gelmişlerdi ama liberalizm, hümanizmi öldürdü, katletti. Bunların karşısında ÇKP'nin önderliğinde Çin devletinin başarılarından tedirgin oldular. ÇKP'yi özellikle hedef almalarının sebebi şu; onlar Çin Halk Cumhuriyeti'nin başında Çin emekçilerini ve Çin milletini temsil eden Çin'in bağışıklığını kazanmış olan, Çin'i yoksulluktan kurtaran devrimlerle Mao Zedong önderliğindeki o büyük geleneğin temsilcisi olan ÇKP'yi istemiyorlar. ÇKP devrilecek olsa Çin, ABD'nin istediği bir devlet olur, kapitalizme geri döner. Hatta Çin birliğini de koruyamaz. Çin'in birliğini koruyan aynı zamanda ÇKP'nin önderliğidir ve Çin'in sosyalizm yolunda karalılığını sürdürmesidir. Komünist Parti gidince Çin'in sosyalizm yolunda ilerlemesi durur ve Çin'in de birliği ortada kalmaz. ABD'nin istediği gibi parçalanmış bir Çin ortaya çıkar. Taiwan ile Çin'in birleşmesi engellenir. Hong Kong'da Çin'e karşı fesat hareketler ilerler, başarı kazır. O yüzden ÇKP Amerikan emperyalizminin hedefi olmaktadır. Bizler de bütün dünyada ÇKP'nin başarılarını görüyoruz. Çin'in başında ÇKP'nin olması da bizler için güvencedir. Çin'in sosyalizm yolunda ilerlemesi Türkiye için de bir güvencedir. Çünkü Türkiye'nin güvenliği Çin'den başlar, Çin'in güvenliği de Türkiye'den başlar. O bakımdan Çin'in, Komünist Partisi tarafından yönetilmesi Türkiye açısından son derece önemli ve hayati bir konudur." diye konuştu.
YOKSULLUKLA MÜCADELE
ÇKP'nin yoksulluğa karşı verdiği mücadeleden söz eden Doğu Perinçek, "Bilindiği üzere Çin'de 1949 yılında Mao Zedong'un başında olduğu ÇKP önderliğinde bir devrim oldu. O tarihten bu yana 71 yıl geçti. Bu 71 yıl içinde Çin mucize yarattı. Özelikle Xi Jinping yoldaşın başkanlığı döneminde o mucizelere yenileri eklendi. ÇKP önderliğindeki Çin hükümeti, Çin devleti önüne koyduğu bütün hedeflere ulaşıyor. 1949 yılında yüz milyonlarca insanın yoksul olduğu bir Çin vardı. Şimdi ise dünya ekonomisinin en önünde olan, birçok alanda çok büyük başarılar kazanan bir Çin gözükmektedir. Çin halkını, ÇKP'nin önderliğindeki hükümet yoksulluktan kurtardı. Dünyanın hiçbir yerinde rastlanmayan olağanüstü bir hızla kalkınma ve refah kaydedildi. Bu da insanlık adına çok önemli bir gelişme ve umuttur. Demek ki, bütün insanlık aynı yolu izleyerek yoksulluktan kurtulabilir." açıklamasında bulundu.
KUŞAK YOL İNİSİYATİFİ
Doğu Perinçek, Çin'in büyük önem verdiği Kuşak ve Yol İnisiyatifi konusunda ise, "Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye, Kuşak ve Yol ile birbirine bağlanıyor. Zaten bizim Çin ile Türkiye olarak çok geleneksel, Asyalı ülkeler olarak bağlarımız var. Türk Devrimi ile Çin Devrimi el ele yürümüştür. Türkiye ile Çin devrimleri arasında ve Türkiye ile Çin arasında 20. yüzyılda bir kader bağı görüyoruz. Şimdi de o bağ devam etmektedir. O bağı devam ettiren de Çin'in Kuşak ve Yol İnisiyatifi'dir. Bu proje bizi çok ilgilendiriyor. Çünkü Türkiye bu projenin doğal üyesidir. Bu kavramı kullanan da bizzat Çin hükümetidir. Bu çok anlamlıdır. Türkiye bu proje ile Çin'i bütün dünya ile bağlayan bir merkezdedir. Ekonomik refah konusundaki çabalarımız ve yükselen Asya uygarlığında yer aldığımız konum Kuşak ve Yol ile birbirine bağlanmaktadır. Bu bağ, çelikten bir bağdır. Emperyalistlerin ABD'nin koparamayacağı, zedeleyemeyeceği, kara propaganda ile bozamayacağı bir bağdır. Bu bağın gelişmesi yönünde bütün gayretleri Vatan Partisi olarak gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.
ÇKP ÇİN HALKINI AYAĞA KALDIRDI
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Çin Komünist Partisi'nin 99 yıllık tarihinde kendi hayatında bıraktığı izler konusunda ise şunları söyledi:
"1975 yılından bu yan tam 13 kez ÇKP'nin daveti üzerine Çin'i ziyaret ettim. Bu 45 yılda Çin'in gelişmesini adeta bir sinema filmi gibi izledim. Gerçekten bu filmin her aşamasında ve her sahnesinde hayretler içinde kaldım. Çin'in göstermiş olduğu kalkınma ancak mucize olarak adlandırılabilir. Bu Çin Devrimi'nin ÇKP'nin yarattığı bir mucizedir. Bu mucize ancak bir devrimle başarılabilirdi ve devrimle başarılmıştır. Çin Devrimi, Çin halkını ayağa kaldırmıştır. ÇKP ile yaptığımız görüşmelerde ÇKP'nin diğer partilere eşit davranması bizi hakikaten büyük takdir duygularını içinde bıraktırmıştır. ÇKP'nin bize hep destek olduğunu ve bizi teşvik ettiğini gördük. Bu da benim için çok önemli ÇKP ile ilişkilerde edindiğim bir tecrübedir."