Vatan Partisi Çiftçi Bürosu: "Tarımda ithalat dışa bağımlılığa yol açar"

Genel Başkan Yardımcımız ve Çiftçi Bürosu Başkanımız Prof. Cengiz Çakır, beraberindeki heyetle birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Tarih:

Genel Merkez Çiftçi Bürosu Başkanımız EÜ. Ziraat Fakültesi E. Öğretim üyesi Prof. Cengiz Çakır, beraberinde İzmir Çiftçi Bürosu üyeleri; İzmir Çiftçi Bürosu Başkanı Fikret Tuğral, Çiftçi Bürosu Sekreteri Sultan Gökçe, Çiftçi Bürosu Sekreteri (Vatan Partisi MKK üyesi) Hüseyin Çakıcı basın açıklaması yaptı. Ulusal Kanal'ın canlı yayınla Türkiye’ye duyurduğu basın açıklamasında Çakır önemli noktalara değindi. Prof. Çakır şöyle dedi:

 


AKP HÜKÜMETİ TÜRK TARIMINI BİTİRME NOKTASINA GETİRİYOR

 

AKP Hükümeti tarafından gümrük vergisi indirimi uygulanarak bazı bitkisel ve hayvansal ürünlerin dış alımı yapılması için, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’ne ve Et ve Süt Kurumu (ESK) ‘na yetki verilmiştir. Ürünlere göre dış alımı yapılabilecek miktarlar ve yetkinin geçerlilik süreleri aşağıda özetlenmiştir.

Bu yetkiler kullanıldığı takdirde, halen geçerli fiyatlar üzerinden 2 milyar dolardan fazla ödeme yapılması gerekecektir.


Bu girişimin fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu kontrol altında tutmak amacıyla alınan bir önlem olduğu ileri sürülmektedir. Bu gerekçeleri hiç inandırıcı bulmuyoruz.

 


TARIMDA KENDİMİZE YETEN BİR ÜLKEYİZ


Türkiye’nin tarımın her kolunda kendine yeterli olacak tarımsal potansiyeli vardır. Dış alım dışa bağımlılığa yol açar. Tahıl ve kırmızı et başta olmak üzere bütün stratejik ürünlerde dışa bağımlılık kabul edilemez.


Akılcı planlar yapılmalıdır. Yapısal sorunları çözerek, üretimi özendirerek, ülke kaynaklarını harekete getirmek gerekmektedir. Tahıl üretimi açısından verimli bir yılda, hem de hasat mevsiminde gümrük vergisi indirilerek, hatta bazı ülkeler için sıfırlanarak tahıl ithalatına neden gerek görüldü?


Dış alım herkesi psikolojik olarak etkilemektedir. Saman ithalatına verilen paranın tutarı çok önemli olmayabilir. Ama samanı bile ithal eden ülke sayılmak Türkiye’nin imajını zedeliyor. Milli yemek saydığımız kuru fasulyeyi, yanındaki pilavı yaptığımız pirinci, hatta üzerine ekeceğiniz pul biberi bile ithal etmek bize yakışıyor mu?

 


UCUZ BİBER İTHAL EDECEĞİZ DERSENİZ ÜRETİCİ BİBER NİYE ÜRETSİN


Biber dikim mevsiminde Çin’den ucuza kırmızıbiber ithal edileceği ilan edilirse insanlar niye biber yetiştirsin?


Türkiye Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra dünyada en çok sığır ithal eden ülke idi. Şimdi yanına küçükbaşları ekledik, yetmedi lop et, karkas et ithal ediyoruz.


Bir de Milli Tarım Projesi’nden söz ediliyor. Ortada amacı, hedefi, kaynakları, maliyeti, getirisi, zamanlaması, başarı kriterleri belli, proje denilebilecek bir doküman yok. Söylenen bir sürü lafın da “milli “ olmakla bir ilgisi yok.


İthal edilecek bu ürünlere ödenecek para 2 milyar dolardan fazla. Bu tarımsal desteklere ayrılan paranın yarısı demek. Bu kaynak elinizde varsa Türk çiftçisini desteklemek için kullanın. Üretim de artar, fiyat istikrarı da sağlanır.

 


BOSNA HERSEKTEN SIFIR GÜMRÜK BUĞDAY ALINACAK


Prof. Çakır ilginç bir ayrıntı daha açıkladı, şöyle dedi: Bosna Hersek küçük bir yer. Buğday ithali için sadece Bosna Hersek için sıfır vergi kararı var. Buğday ithalinde vergi indirimi yüzde yirmi gibi olduğu halde sadece Bosna Hersek için bu sıfıra çekildi. Bunun anlamı nedir. Bunu anlamak mümkün değil. Uluslararası bazı kuvvetlere Bosna Hersek üzerinden ayrımcılık mı yapılıyor.


Milli tarım politikası ile ilgili bir örneği dikkatinize sunmak istiyorum. Uçak düşürülmesi sonrasında Rusya tarafından Türkiye’den tarım ürünleri ithalatı yasaklandı. Yasak kapsamına 14 tarım ürünü girmekteydi ve en önemlisi domates idi. Sonraki süreçte ilişkiler düzeltildi ve bu yasaklardan 13’ü kaldırıldı, domates yasağı halen sürüyor. Rusya ile görüşmelerde domates konusu üzerinde ısrarla durulduğu halde kabul edilmedi. Putin, “Türk domatesi daha ucuz ve kaliteli, tüketicimizin bundan yararlanmasını isteriz. Ancak bizim domates üreticilerimiz büyük miktarlarda kredi aldılar ve yatırım yaptılar. Bir üretim süreci söz konusu. Dolayısıyla kısıtlamalar devam edecek “ dedi. Doğrusu budur.


Binlerce hayvancılık işletmesi kuruldu, büyük yatırım yaptılar. Siz ucuza et getirirseniz onlar ürünlerini kime satacak. İşletmeler batınca üretimi kim yapacak?


Köprü yapanlara verdiğiniz garantilerin, benzerlerini tarıma yatırım yapanlara da vermeyi düşünür müsünüz?

 


VATAN PARTİSİ ÇİFTÇİNİN YANINDA


Vatan Partisi olarak daima çiftçilerimizin yanında olacağız.


Hep birlikte ulusal kaynaklarımıza dayanan üretim ekonomisine geçeceğiz.


Dış alım değil dış satım yapan ülke olacağız.


Toprağımız var. Suyumuz var. Güneşimiz var. Her şeyden önce çalışkan, bilgili, sabırlı çiftçilerimiz var. Yetişmiş teknik elemanlarımız var. Devlet Planlama Teşkilatını yeniden kuracağız. Planlama yapacağız. Toprak-Su, Köy Hizmetleri, Zirai Mücadele Enstitüleri, EBK, Şeker Şirketi, Zirai Donatım Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu, Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerini ihya edeceğiz. Kooperatiflere önem vereceğiz. Üretimde ve pazarlamada kooperatifleri etkin kılacağız. Aile işletmelerine önem vereceğiz. Mevsimlik tarım işçilerine sahip çıkacağız. Vasıtalı vergi sömürüsüne son vereceğiz.


Elbirliğiyle vatanımıza sahip çıkarak, ulusumuzun ihtiyaçlarını güvenle sağlayacağız.

 

 

TÜRKİYE’DEKİ BÜTÜN TARIM ÖRGÜLERİNİ DOLAŞACAĞIZ, TARIM PROGRAMINI ANLATACAĞIZ


Dediğimiz gibi toprağımız var, suyumuz var, güneşimiz var. Eksik olan bir milli iradenin bu kuvvetleri üretime çevirecek program ve plan yapmasıdır. Vatan Partisinin için de yer alacağı Milli Hükümet işte bu ihtiyacı tamamlayacaktır. Türkiye’de çok önemli sanatçılar, müzisyenler var. Ancak orkestra şefini bekliyor. Öncü parti Türk tarımını şahlandıracaktır. Bu anlamda Türkiye’deki bütün Ziraat Odalarını, üretici birliklerini, üretim ve tüketim kooperatiflerini heyetlerimiz dolaşacak. Vatan Partisinin tarım programını anlatacağız.