Sıla Vakfı hakkında suç duyurusu

Konak İlçe Başkanlığımız, Sıla Vakfı yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu

Tarih:

1/6
2/6
3/6
4/6
5/6
6/6

Konak İlçe Başkanlığımız, Sıla Vakfı tarafından, “Dünyayı kan gölüne çeviren Hristiyanların geleneği olan yılbaşını kutlamıyoruz! Çünkü; biz Müslümanız” başlıklı bildiri bastırıp dağıtımını yapan vakıf yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu öncesi Konak İlçe Başkanımız Av. Bülent Karagöz, İzmir Adliyesi C Kapısı önünde basın açıklaması yaparak şüpheliler hakkında şikâyet dilekçesini basına sundu.

 

Karagöz açıklamasında şunları söyledi:

 

Bu bildirinin basımını ve dağıtımını yapan Sıla Vakfı Yöneticileri, TCK’nın 216. Maddesi ile düzenlenen “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçunu işlemiştir.

 

Bildirinin Sıla Vakfı tarafından basımının ve dağıtımının yaptırılması, TMK’nın 116. Maddesine göre vakfın yasak amaç gütmesi ve yasak faaliyetlerde bulunması kapsamında değerlendirildiğinde, vakfın dağıtılmasına karar verilmesi gerekmektedir.

 

Vatan Partisi Konak İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Sibel BOY, 31.12.2017 Pazar günü saat 17.30 sıralarında eşi Mutlu BOY ile birlikte yılbaşı alışverişi yapmak için Konak İlçesi Eşrefpaşa Caddesi üzerinde yürürken, şüpheli Talat ULUĞ tarafından, üzerinde “DÜNYAYI KAN GÖLÜNE ÇEVİREN HIRİSTİYANLARIN GELENEĞİ OLAN YILBAŞINI KUTLAMIYORUZ! ÇÜNKÜ BİZ; MÜSLÜMANIZ” başlıklı bildirinin kendisine verilmek istenmesi üzerine bildiriyi almak istememiştir. Bunun üzerine Şüpheli Talat ULUĞ, Sibel BOY’a “Bu bildiriyi almıyorsanız Müslüman değilsiniz. Bu bildiriyi almayanlar Müslüman değildir. Yılbaşını kutlayanlar Müslüman değildir.” demiştir. Sibel BOY da, Şüpheli Talat ULUĞ’a “Böyle bir zamanda, hele 15 Temmuz gibi bir dönem sonrasında böyle ayrıştırıcı bir şey yapmasının doğru olmadığını, Müslümanlığını sorgulayamayacağını” söylemiştir. Bu sırada Sibel BOY ve eşi ile çevrede bu bildirinin dağıtılmasına tepki gösterenlerin etrafını 10-15 kişilik bir grup sarmış, şüpheliye destek olup “Biz de dağıtalım” diyerek, Sibel BOY’u itmiş ve küfretmişler, ancak Sibel BOY’un 155 Polis İhbar hattını araması üzerine olay yerinden kaçmışlardır. Sibel BOY olay yerine gelen polis ekipleri ile birlikte Eşrefpaşa Polis Merkezi Amirliği’ne giderek şüpheli hakkında şikâyetçi olmuştur.  

 


BİLDİRİ ANAYASA VE KANUNLARA AYKIRI

 

Bildirinin basımı ve dağıtımı ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Başlangıç Bölümü ile 1, 2, 5, 11, 14, 17 ve 24. maddeleri ihlal edilmiş, laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duyguları politikaya karıştırılmış, farklı inançlardaki Türk vatandaşlarının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisi ile topluca Türk vatandaşlarının birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları eylemli olarak saldırıya uğramıştır.

 

 

MİLLETİ AYRIŞTIRAN BİR BİLDİRİ

Bildirinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Amerika Birleşik Devletleri tarafından “Kara Gücü” ilan edilen ve 4 bin tır dolusu silah verilen PKK/PYD tarafından bölünmek istendiği, ABD ve NATO destekli FETÖ tarafından 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ile Türkiye’nin işgal edilmek istendiği, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok devlet yöneticisine yönelik suikast ve infaz planlarının yapıldığı, NATO tatbikatlarında Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Devrimci Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ve Cumhurbaşkanı üzerinden Türkiye’nin hedef haline getirildiği ve son dönemde ülkemizin ekonomik olarak çökertilerek iç karışıklık ve savaş çıkarılmak istendiği koşullarda basımının ve dağıtımının yapılmasıyla, Türk Milletinin farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik edenler, ABD emperyalizminin piyonluğuna aday olmuşlardır.

 

 

VAKIF HAKKINDA YAPTIRIM UYGULANMALI

 

Türkiye ve bölge ülkelerinin karşı karşıya kaldığı yakın ve silahlı tehditler karşısında, milli birlik ve beraberliğimiz ile Cumhuriyetimizi hedef alan suçları işleyenler hakkında soruşturma yapılarak cezalandırılabilmeleri ve Sıla Vakfı’nın dağıtılmasına karar verilebilmesi amacıyla mahkemeye başvuru yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru zorunluluğu doğmuştur.