Emperyalizmin LGBTİ+ dayatmasına karşı mücadele

Dr. Doğu Perinçek, okların Diyanet İşleri Başkanı’na çevrildiği eşcinsellik tartışmasında dikkati emperyalizmin kültür saldırısına çekti

Tarih:

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, okların Diyanet İşleri Başkanı’na çevrildiği eşcinsellik tartışmasında dikkati emperyalizmin kültür saldırısına çekti. Doğu Perinçek, “ABD’nin küreselleşme döneminde, 1980’den sonra Türk toplumuna mezhepsel etnik kimliklerle birlikte uyuşturucu, fuhuş, intihar ve eşcinsellik dayatıldı." dedi. Perinçek, Kadıköy ve Şişli Belediyeleri Kent Konseylerinin 23 Nisan’daki “LGBTİ+ çocuklar” afişi için “Burada topluma karşı bir cinayet işleniyor” ifadelerini kullandı, CHP yönetimini tepki göstermeye çağırdı. 

 

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş’ın geçen Cuma hutbesinde zina ve eşcinsellik üzerine söyledikleri üzerine başlayan tartışmayla ilgili Ulusal Kanal’da önemli tespitler yaptı. Olayın, 23 Nisan’da Kadıköy ve Şişli Belediyeleri’nin yönettiği Kent Konseylerinin yaptığı “LGBTİ+ çocuklar” afişiyle başladığını belirten Perinçek, şunları söyledi: “Bu işin kaynağı Kadıköy ve Şişli Belediyeleri. CHP’nin yönettiği belediyeler. Kalkıyorlar ‘eşcinsel çocuklar, lezbiyen çocuklar, travesti çocuklar’ diye bir pankart hazırlıyorlar. İşi ‘çocuklar içinde bile eşcinsel var’ demeye kadar götürdüler. Burada bir cinayet işleniyor. Bütün toplumumuza yönelik, geleceğimize yönelik bir cinayet. Vatan Partisi olarak bunu mahkum ediyoruz, asla kabul edilemez. Diyanet İşleri Başkanlığı doğru bir tavır alıyor. Bakıyoruz CHP Genel Merkezi’nden ses yok. Onların da bir tavır alması lazım.”


Doğu Perinçek, eşcinsellik kampanyasının ABD’nin küreselleşme saldırısıyla birlikte başladığını vurguladı: “Eşcinselliği insan hakkı olarak göstermek ve hatta bunu çocuklara kadar indirgemek… ABD’nin küreselleşme döneminde dünyaya dayattığı sözde insan hakları, milleti ayakta tutan bütün değerleri yıkıma uğratma girişimidir 1980’den sonra Türk toplumuna mezhepsel etnik kimliklerle birlikte uyuşturucu, fuhuş, intihar ve eşcinsellik dayatıldı. Kapitalizmin yükseliş döneminde bu ilişkiler yok. Aşk var sevda var. Kapitalizm ne zaman çürümeye başladı o zaman bunlar çıkmaya başladı.”


Perinçek, kapitalizm öncesi sistemlerde de eşcinselliğin yayılmasının, çöküş ve çürüme aşamasına denk geldiğini belirtti: “Eski Yunan’da ve Roma’da köleci sistemin döküldüğü, kadınla erkeği birbirinden tamamen ayırdığı dönemde eşcinsellik görülüyor. Eski Yunan’da kadını kafese kapatıyor. Erkek ayrı kadın ayrı yaşıyor. “Aşk erkek erkeğe yapılır. Kadınlar da yalnızca çocuk doğurmak için birlikte olunur” anlayışı vardır. Peki insanların mağarada yaşadığı dönemde nasıl oluyor? Hiçbir kültürel dayatma olmadan çocuk kendisi, annesinin ve babasının yanında kadın veya erkek büyüyor. Feodalizmde de kapitalizmde de ilerici olduğu dönemlerde değil, sistem yozlaşmaya başladığı dönemlerde bu eğilimler b aş gösteriyor.


Perinçek bazı çevrelerin ilericilik, modernlik veya Atatürkçülük adına söz konusu kampanyaya katılmasını şu sözlerle eleştirdi: “Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül’ün tavrı son derece olgun, Ankara Barosu’nun kışkırtmalarına gelmiyor. Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun açıklaması çok doğru. Biz de Vatan Partisi olarak programımızda yer alan bu tavrı alıyoruz. Türkiye’de bir din düşmanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı düşmanlığı gelişmeye başladı. Diyanet İşleri Başkanı, kaynak olarak dini gösteriyor, tabi ki dini gösterecek. Ben de milli kültürümüzü, milli ahlakımızı gösteriyorum. Modern geçinen çürümüş çevreler bu rezilliği yaptığı zaman onu görmezden gelen tavrın Atat&uu ml;rkçülükle ilericilikle hiçbir alakası yok. Böyle eşcinsellikten yana bir Atatürkçülük yok. Tam tersine Atatürk’e baktığımızda, ‘kadın erkek el ele verecek sağlıklı bir toplum olacak’ bunu görüyoruz. 15 yaşından küçük çocukların imam nikahı ile evlenmesine karşıyız, doğru fakat 15 yaşından küçük çocuklarımızı zorbalıklarla, tecavüzlerle eşcinsel hale getirmelerine karşı çıkmıyorlar.”